Kaliteli yaşamın, başarının, mutluluğun iskeletini oluşturan şey belki de sağlığımız. O olmadan bunların hiçbirinin bir anlamı da olmuyor. Bu uğurda sarf edilen emeklerin, çabaların daha verimli hale gelmesi için bazı konularda bilinçlenmek ve bilgi edinmek gerekiyor. Bunun için de bazı sorular sormamız gerekli:
Hem fiziksel sağlığımız hem de psikolojik sağlığımız için her günümüzü nasıl daha iyi hale getirebiliriz? Nasıl beslenmeliyiz? Doğru bildiğimiz yanlışlar neler? Aslında nasıl olmalı? Meditasyon nasıl yapılır?
Biz de tüm bu ve benzeri sorularınıza yanıt olabilecek CEOtudent içeriklerini bir araya getirdik! Daha sağlıklı bir yaşam sürmeniz dileğiyle! ?
Çoğu kişinin en az 3 kilo fazlası vardır ya da verilmesi gereken kilolar giderek artar. İşte tam da bu noktada doğru bildiğimiz bazı yanlışları uyguluyoruz. Vücudumuz için en iyisi olsun isterken, yaptıklarımızla geri geri adımlar atıyoruz. Peki doğru bildiğimiz yanlışlar neler?
Psikolojik ve psikiyatrik rahatsızlıkların beyinsel ve travma kaynaklı olduğu düşünülür. Bu görüş yanlış olmamakla birlikte, bağırsak sorunlarının psikolojik ve psikiyatrik etkileri pek bilinmez. Ancak bağırsak, vücutta beyinle birlikte en çok nöron akışına sahip organdır. Öyle ki mutluluk hormonu olarak bilinen “seratonin”in %90’ı bağırsaklarda salgılanmaktadır.
Kışın gelmesiyle birlikte sıcaklık dereceleri hızla düşmeye başladı. En iyisi havalar daha da soğumadan bol bol vitaminli ve sağlıklı besinler tüketerek kendimizi korumak. Hadi hastalıklardan korunmak için nasıl beslenmeliyiz bir göz atalım!
“Havuç yemek göze iyi gelir, ye hadi”, “Balık yemek hafızayı güçlendiriyor, bitir bakalım o balığı” sözlerini sık sık duyuyorsunuzdur. Bazı yiyeceklerin faydaları her ne kadar ispatlanamamış olsa da, vücudumuzda bazı durumlarda iyi geldiği senelerdir söylenir durur. Biz de size, konsantrasyon konusunda sizde doping etkisi yaratacak yiyeceklerden bahsedeceğiz.
Bazıları sabah içilen şekersiz ve sade kahvenin yararlı olduğunu söylerken bazıları bunun zararlı olduğu düşüncesinde. Peki aç karnına kahve içmek? Bu konu da tıpkı diğeri gibi muallak. Kahveseverler de sıkça bu ikilemlerde kalabiliyorlar. Tüm bu sorulara bu içerikte cevap bulabileceksiniz.
Son zamanlarda çeşitli haber kaynaklarında “fazla çalışmadan kaynaklı ölüm” haberlerini sık sık görmeye başlayınca bu konu ile ilgili bir içerik yazmak istedim. İşin ilginç yanı da bu rakamlara bakıldığında kadın-erkek, genç-yaşlı ayrımı gözlenmemesi…
Gün içinde bir çok duygu değişimi yaşıyoruz ve bu değişimler motivasyonumuzdan tutun da alacağımız kararlara kadar etki ediyor. Daha sağlıklı bir bilince sahip olmamız için uzmanların önerdiği 9 yol…
Modern yaşamda hemen her akım ‘moda’ haline gelip evrenselleşebiliyor. İnsan hayatını kolaylaştırıp iyileştirmek, ona hizmet etmek gibi olumlu amaçlarla doğan birçok aktivite, yalnızlığını ve mutsuzluğunu gidermek için araç olarak bu aktiviteleri kullanan ve bu yönelimi abartarak takıntı haline getiren toplumlar tarafından zararlı bir hale getiriliyor. “Wellness” yani “iyi olmak” kavramı da bu masum başlayıp giderek amacından sapan akımlardan biri.
İyi ve mutlu bir zihin, hayatımızın gidişatını önemli ölçüde etkiler. Sağlığımız, başarımız ve mutluluğumuz zihnimize bağlıdır. Gelin, pozitif nörotransmiterlerimizi uyarmanın yollarına bakalım.
Sağlıklı yaşamın anahtarlarından biri de beslenmenin yanında gelen düzenli yürüyüşlerdir. Zihinsel sağlığımızı dinç tutmanın yanı sıra hareket kabiliyetimizi de gündelik yapacağımız 20-30 dakikalık yürüyüşlerle geliştirebiliriz.
Her gün 15-30 dakika yürüyüş yapmak, yalnızca bir kişinin genel görünümünü düzeltmesini sağlamıyor, aynı zamanda sağlık sorunlarını da en aza indirgiyor. İyi bir yürüyüşün tüm vücuda ve zihne önemli ölçüde fayda sağlar. Ayrıca ücretsiz, kolay ve çok az çaba gerektirir. Gelin, yürüyüşü hayatımıza neden entegre etmeliyiz, onları inceleyelim:
Yapacağınız hareketleri haftanın 6 gününe yayabilirsiniz. Arada 1 gün tatil hakkınızın olması, motivasyonunuzu yüksek tutacaktır. 10 dakikalık bir program için hareketleri 1’er dakika yaptıktan sonra 15 saniye dinlenmeyi tercih edebilirsiniz.
Yoğun bir tempoda, yapılacakların yapılmışlardan daha fazla olduğu yerlerde bulunuyoruz. İster istemez yorulan vücudumuz, yıpranan zihnimiz oluyor. Bu karmaşıklık bizi bir döngünün içine sokuyor. Derin bir nefes alıp başladığınız meditasyon farkında olmadan sizi büyük bir değişikliğe götürüyor.
Peki birçoğumuzun uzun bir süredir alışkanlık haline getirmeyi planladığı meditasyon nasıl yapılır? Pratik ve etkili yollarla anlatmaya çalışacağım.
Son zamanlarda sıkça duymaya başladığımız bilinçli farkındalık meditasyonu yani Mindfulness, sadece yalnız kaldığınız ve size ait bir zamanda değil, hayatınızın her anında uygulayabileceğiniz bir düşünce sistemidir. Yaşamınıza adapte ettiğinizde, etrafınızda olan bitenin farkına vararak çevrenize karşı daha dikkatli olur ve hayatta her şeyin bir yarış olmadığı ayrımını yapabilirsiniz.
Yorumlar (0) Yorum Yap