Modern Teknoloji Sayesinde(!) Unuttuğumuz Becerilerimiz

Teknoloji geliştikçe ulaşılabilir olan tüm özelliklerinden daha çok ve sık faydalanıyoruz. Peki bunun sayesinde becerilerimizin değiştiğinin farkında mısınız? Eskiden gündelik hayatta beynimizin bir çok farklı fonksiyonunu kullanırken artık bunlara ihtiyaç duymuyoruz ve elimiz hemen akıllı telefonumuza gidiyor.
Telefonlar ve cihazlar “akıllı”laştıkça biz nereye doğru evriliyoruz? 
Aşağıda yer alan 10 özellikten hangileri size tanıdık geliyor? En son ne zaman yaptınız?

Telefon numarası bulmak için sarı sayfalı kalın rehberlere, annemizin babamızın telefon defterlerine baktığımız zamanları hatırlar mısınız? Ya da en azından en yakınlarımızın numaralarını aklımızda tuttuğumuz zamanları? Artık bu tür bir bilgiye ulaşma süresi ne kadar kısa, değil mi?

2. Zihinsel Hesaplamak

Eskiden büyük sayılarla ilgili işlemleri bile zihinden yapmayı denerken artık en ufak işlemler için hemen elimiz akıllı telefonumuza gidiyor. Bir hesabı bölüşmek, alacağımız para üstünü hesaplamak.. çok basit 4 işlemler için bile zihnimizi yormuyoruz.

Akıllı cihazlara kurulabilen navigasyon ve harita uygulamalarının sayısı gün geçtikçe artıyor. Bu uygulamalarla birlikte elimize bir harita alıp yönümüzü belirlemek için kuzeyi bulmaya çalışmak, buradan haritaya geçip bir yer bulmak için yolu sürekli takip etmek hızla yok oluyor; parmaklarımız bize her yönü gösteriyor.

Fotoğraf filmini stüdyoya götürüp belki 25-30 tane baskı için 10 gün, 2 hafta beklediğimiz günlerin üzerinden çok da zaman geçmedi.. artık anında baskılar, uygulamalara özgü cihazlar, takılabilir veya taşınabilir yazıcılar ile bu kadar beklemeden çıktılar elimizde olabiliyor – ki ne yazık ki “fotoğraf bastırmak” da gittikçe tarih oluyor ama neyse.. bu başka bir yazı konusu 🙂
 

Hayatımıza “google’lamak” terimi girdiğinden beri arama yapmak/araştırmak için ilk kaynağımız tabii ki Google. Bir kitaptan, yayından, bir derginin veya gazetenin eski bir sayısından, bir ansiklopediden konu araştırıp bakmak ve buna göre bilgi edinmek artık “tarih oldu”. Google’ın sıralamasına göre açtığımız tab’larla bilgiyi toparlayabiliyoruz.

6. Saat Taşımak

Cep saati, duvar saati, kol saati.. derken saatlere cihazlarımızdan bakmaya başladığımızdan beri bunlar artık neredeyse “vintage” oldu. Alarmlarımızı dahi buradan kontrol edebilme, seyahatlerde saati otomatik güncelleme gibi artıları tabii ki var.. bunlarla birlikte son senelerde kol saati takmak artık bir ihtiyaçtan çok lüks ve tarz haline geldi – birine saat sormak ise arkasına “telefonumun şarjı bitti de…” açıklamasını şart haline getirdi.

7. İmla Kurallarını Öğrenmek

Cihazlarımızda olan otomatik düzeltme işlemi sayesinde artık yazdığımız her şey doğru hale getirildiği için düzgün yazmaya çalışma çabamız kalmadı; nasıl olsa düzeltiliyor diyerek bu konuda yeni bir şey öğrenmek gittikçe az görülürken otomatik düzeltme olmadan yazılanlarda yapılan hatalar gittikçe daha sık görülmeye başlıyor.

Öğrencilikten itibaren verilen ev ödevlerinin gittikçe daha çok bilgisayar kökenli olması ve sonuçların buradan takip edilmesi sonucu elle yazı yazmak da gittikçe az ihtiyaç duyduğumuz bir beceri haline geliyor: birine not bırakmak, toplantılarda not almak.. kendi isteğimizle olmasa bile zorunlu olarak da olsa eskiden kalem kullanmamız gerekirdi fakat artık hiç kalem tutmadan günlerce, haftalarca zaman geçirebiliyoruz.

Bir araya gelip sohbet etmek yerine artık içinden çıkamadığımız sayıdaki mesajlaşma gruplarımızı kullanıyoruz; sürekli her an ne yaptığını paylaşan arkadaşlarımızla bir araya gelince bir hafta önceki tatilinde ne yaptığını sormuyoruz bile – çünkü hepsini biliyoruz; işin kötüsü bir araya gelsek bile herkes kendi telefonuyla ilgileniyor ve gerçekten yanında olanlar yerine akıllı telefonuyla iletişim kuruyor.

Yeni bir dil öğrenmek için kurs araştırıp gitmek, o ülkeye gitme isteğini motivasyona çevirmek gittikçe azalıyor. Bir çok uygulama sayesinde artık çeviri yapmak o kadar kolaylaştı ki dünyanın neresine gidersek gidelim bir şekilde iletişim kurmamızı sağlayacak akıllı cihazlar cebimizde olduktan sonra yeni bir dil öğrenmek için gerçekten “geçerli” bir nedene ihtiyacımız var gibi geliyor.

Bu örnekler tabii çoğaltılabilir, bir çok farklı açıdan inceleme yapılabilir; önemli olan bazı yeni alışkanlıklar eskisinin yerini alırken ne kadar akıllı ve faydalı bir seçim yapıldığına karar vermek; bilinci kaybetmemek.