Dikkat! Beyin Sağlığınıza Ciddi Şekilde Zarar Veren 7 Modern Yaşam Alışkanlığı

Uzmanlara göre modern yaşam tarzımız, sinir yollarını yırtıp atıyor ve bizi daha yavaş, daha yoğun ve orijinal düşünme becerisinden uzak bir hale getiriyor. Hiper bağlantı, beynimize giderek daha fazla zarar veriyor. Sonunda, daha az üretken ve daha etkisiz hale geliyoruz.
Sağlığımıza gelince, her zaman beynimizi bedenlerimizi beslediğimiz şekilde beslemeyi düşünmeyiz. Ancak en üretken versiyonumuza ulaşmak için, beyin sağlığımızı iyileştiren şeylerden daha fazlasını ve bilişsel gerilemeye neden olanlardan daha azını yapmalıyız. Beyninizi güçlendirmeye günlük alışkanlıklarınızı değiştirerek ve bu yaygın modern alışkanlıklardan kaçınarak başlayın. Emin olun beyniniz size teşekkür edecek.

1) Hareketsizliğin beyin göçü…

Fiziksel hareketsizliğin kendi fiyat etiketleri vardır. Kalp hastalığı, obezite, depresyon, demans ve kanser gibi kronik sağlık sorunlarının gelişmesiyle bağlantılıdır. Pek çok insan, bilişsel gerilemeyi yavaşlatabilecek “temel hareket aktiviteleri” için zaman ayıramayacak kadar meşgul olduğunu söylüyor.
Journal of Comparative Neurology’de yer alan ve hareketsizlik ile zihinsel gerileme arasında bir bağlantı olduğunu öne süren bir araştırmaya göre, hareketsiz olmak beyindeki belirli nöronların şeklini değiştiriyor.
Düzenli fiziksel aktivite bilişsel olarak size fayda sağlayabilir. Örneğin daha iyi bir hafıza için hizmet eder, öğrenmeyi destekleyen ve tıbbi olarak beyin kimyasallarını artıran faydaları da vardır.


2) Çoklu görev yaptığınızı mı düşünüyorsunuz? Tekrar düşünün.

Akıllı telefonlarımız İsviçre çakısı haline geldi. Onları sürekli kullanıyoruz. Caddenin karşısında yürürken mesajlaşıyoruz, işe giderken ayaküstü e-postalarımızı kontrol edip cevaplıyoruz, kuyrukta dururken podcastler dinliyoruz.
Multitasking adı verilen çoklu görevin yani aynı anda birden fazla şey ile ilgilenmenin üretkenliğiniz için kötü olduğunu duymuşsunuzdur. Görünüşe göre beyni yeniden bağlayan ve sizi daha az etkili kılan bir alışkanlık.
MIT’de bir sinirbilimci ve konsantrasyon konusunda başarılı bir uzman olan Earl Miller, beyinlerimizin “İnsanlar çok görevli olduklarını düşündüklerinde, aslında sadece bir görevden diğerine çok hızlı geçiş yapıyorlar ve her yaptıklarında, bunu yapmanın bilişsel bir bedeli oluyor.” diyor.
Çoklu görev stres hormonu olan kortizolün yanı sıra adrenalini de artırır, bu da beyninizi aşırı uyarabilir ve zihinsel bulanıklık veya karmaşık düşünmeye neden olabilir.


3) Aşırı bilgi yükü beynin gereksiz derecede uyarılmasına yol açar.

E-postaların, sosyal medya bildirimlerinin ve yeni mesajların bir araya geldiğinde oluşturduğu uyarıcı etki ezici olabilir. Pek çok insan için bu süre günün büyük bir kısmını kapsıyor. Bu süreler yönetilemezse sürekli içerik akışı stres yaratabiliyor. Aşırı yüklenmeye neden olabiliyor.
The Economist’ten Schumpeter, “Aşırı bilgi yüklemesi modern yaşamdaki en büyük rahatsızlıklardan biridir” diyor.
Bazı insanlar tek bir günde bir sürü şey ile uğraşıp hokkabazlık yapabilecekleri ile ilgili övünürler. Londra’daki Gresham Koleji’nde psikoloji profesörü olan Glenn Wilson bir araştırmasında, bir göreve konsantre olmaya çalıştığınız sırada e-posta kutunuzda yeni bir e-posta görürseniz o anki aktif IQ’nuzun 10 puan düştüğünü keşfetti.
Beyninizi her gün en üst düzeye çıkarmak için, gün boyunca bilgileri filtrelemek için daha iyi araçlar ve ayarlar kullanın. Medyayı nasıl tükettiğiniz konusunda proaktif olun. Beyninizi gereksiz bilgileri görmezden gelmeye hazırlayın. Gününüzü bu ilkeleri göz önünde bulundurarak düzenlediğinizde, beyninizin verimliliğini büyük ölçüde artıracaksınız.


4) Çok uzun süre oturmak zarar veriyor

Oturmak, sağlığımız için yapabileceğimiz en kötü şeylerden biridir. Bir UCLA çalışması, daha hareketsiz olan kişilerin hafızayla bağlantılı beyin bölgelerinde incelme yaşadığını bildiriyor.
Oturmanın sadece fiziksel bir sağlık riski olmadığını, aynı zamanda nörolojik bir risk olduğu da keşfedildi. Orta düzeyde yürüme, çalışırken ayakta durma, her seferinde sadece 10 dakika bile olsa ayaküstü toplantılar gibi müdahaleleri benimseyerek oturma miktarını azaltabilirsiniz.


5) Tüm ekran süreleri zihinsel ve duygusal sağlığımızı olumsuz etkiler

Günümüzde yüz yüze etkileşimlerin yerini giderek daha fazla dijital araçlar alıyor. İnsanlar internette her zamankinden daha fazla zaman geçiriyor.
Dijital çağda ruh sağlığı ve ebeveynlik alanında uzman olan psikoterapist Tom Kersting, “Ekranı olan her şey, televizyon, telefonlar, tabletler, bilgisayarlar, video oyunları, ekran süresini oluşturur” diyor. “Uyanık olduğumuz saatlerin çoğu ekrana bakmayı gerektiriyorsa, bunun çok fazla olduğunu biliyoruz.”
Yüz yüze görüşme beyniniz için inanılmaz derecede faydalıdır. Michigan Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada, başka bir kişiyle günde sadece 10 dakika konuşmanın bile hafızayı ve zihinsel aktiviteleri geliştirdiği keşfedildi.
UM Sosyal Araştırma Enstitüsü’nden (ISR) psikolog Oscar Ybarra, “Çalışmamızda sosyalleşme, hafızayı ve entelektüel performansı artırmada fazlasıyla etkili oldu” dedi.
Gerçek kişisel etkileşim eksikliği, beynin daha iyi bağlantılar kurma fırsatlarını sınırlar. Ayrıca beyin sağlığının azalmasına önemli ölçüde katkıda bulunan yalnızlığa ve depresyona da yol açabilir.
Tüm gün ekranlara bakmak gözlerinize, kulaklarınıza, boynunuza, omuzlarınıza, sırtınıza, bileklerinize ve ön kollarınıza zarar verebilir. Aynı zamanda iyi bir gece uykusu almayı da engeller.
Uzmanlara göre, aşırı ekran süresinin zihinsel yeteneklerin yanı sıra duygusal refah üzerinde de olumsuz bir etkisi var.
Zararlı alışkanlıklar geliştirmekten kaçınmak için ekranlarla olan ilişkinize keskin sınırlar belirleyin. Modern hayatta gerçekçi olmadığı için amaç ekran süresinden tamamen kaçınmak değildir. Ancak, bir cihaz kullanacaksanız dikkatli olun.


6) Sağlıklı işitme açısından kulaklıklarınızın, kulağa zarar vermesi şaşırtıcı derecede kolaydır

İnsanlar doğaları gereği sesi açmayı severler. Müziğin daha “eğlenceli” ve daha etkileyici olmasını sağlar. Gürültü önleyici kulaklık ve kulaklık çağında, işitme duyunuza kolayca zarar verebilirsiniz.
Dünya ve çevre dikkat dağıtıcı hale geldiğinde kulaklıklarınızı takmak, en sevdiğiniz şarkıları çalmak ve daha iyi odaklanmak için kendinizi kapatmak caziptir. Fakat müziğinizi sürekli olarak çok yüksek sesle dinlerseniz işitme duyunuza zarar verebilirsiniz. Bu sadece kulaklarınızda hasar bırakmaz. Yetişkinlerde işitme kaybı, Alzheimer hastalığı ve beyin dokusu kaybı gibi beyin problemlerine de sebep olabilir.
Beyniniz etrafınızda söylenenleri anlamak için çok çalışmak zorunda kaldığında, duyduklarınızı hafızaya kaydedemez. Bu nedenle kulaklıklarınızın sesini ayarlayarak işitme duyunuzu koruyun. Bu, işitme duyunuzu korumanın ve beyninizin daha iyi çalışmasını sağlamanın mükemmel bir yoludur.
“Önerdiğimiz bir test, kulaklıklarınızı çıkarıp tercih ettiğiniz ses seviyesinde tutmak ve önünüzde bir kol mesafesinde tutmanızdır. Müziği net duyabiliyor musun? Öyleyse, kısmayı ve tekrar etmeyi deneyin ”diyor Headphonesty.


7) Kötü uyumak beyninizi rahatsız ediyor

Yetersiz uyku, çok meşgul olan profesyoneller için büyük bir sorundur. Uyku yoksunluğunun kısa ve uzun vadede ciddi sonuçları olabilir. Son araştırmalar, yeterince uyumamanın aslında beyninizi küçültebileceğini gösteriyor.
Uyku, beyniniz için kesinlikle gereklidir. Beyninizi sağlıklı uykudan mahrum bıraktığınızda, bilgiyi işleyemez, anıları pekiştiremez, bağlantılar kuramaz ve zarar gören toksinleri temizleyemez.
Uykusuzluk düşüncenizi yavaşlatır; hafızanızı, konsantrasyonunuzu, muhakemenizi ve karar vermenizi negatif etkiler. Öğrenmeyi engeller. Uyku alışkanlıklarınızı iyileştirmek beyin sağlığını iyileştirmenin önemli bir yolu olabilir. Yeni bağlantıları ve beyin büyümesini teşvik etmek için 7-8 saatlik iyi bir uyku gereklidir.
Beyninizin sağlığı ve düşüncenizin kalitesi hakkında endişeleriniz varsa, beyninize iyi bakmayı öğrenin. Yaşam tarzınızdaki birkaç basit değişiklik hafızanızı, öğrenmenizi, zihinsel direncinizi ve beyninizin genel sağlığını artırabilir.
Kaynak.

This post is also available in: English

Kategoriler: Yaşam

Yorumlar (0) Yorum Yap

/