Veba, birçok savaştan daha fazla insanın ölümüne sebep olmuş dünya üzerinde 3 büyük salgın şeklinde gerçekleşmiş ve hepsinde de büyük yıkımlar yaşatmış bir hastalıktır. Veba maskesi de dönemin doktorları tarafından bulaş riskini ortadan kaldırmak için geliştirilmiştir.
M.S. 561 yıllarında neredeyse her gün 10.000 insanın ölümüne neden olan günde Jüstinyen Vebası, 1334 ve 1372 yılları arasında Avrupa kıtasının üçte birini öldüren ve 1879 yılına kadar aralıklı zaman zaman ortaya çıkan Kara Ölüm ve 1894-1959 yılları arasında Asya’nın büyük bölümünü etkileyen Üçüncü Pandemi.
Yüz milyonlarca insanı öldürebilme potansiyeline sahip ve durdurmanın imkansız gibi göründüğü küresel pandemilerden biri olan Veba, hastalığı kapanlarda ağrılı şişmiş lenf düğümleri, kararmış cilt gibi belirtiler gösterdiğinden Kara Ölüm olarak adlandırılmıştır.
Veba Maskesi Hakkında Konuşmadan Önce: Veba Nedir? Nasıl Bulaşır?
Bu hastalık, hayvanlardan insanlara ve pire ısırıklarıyla, sıvı veya doku ile temas etmeyle ve hapşırma veya öksürme yoluyla bulaşabilen Yersinia Pestis isimli bakteriden bulaşmaktadır. Özellikle farelerin hastalığın yayılmasında büyük rol oynadığı çok sonraları anlaşılmıştır. Veba bakterisini taşıyan bakteriler girdikleri evlerde hastalığın hızla ve kolaylıkla yayılmasına neden olmuştur.
Bir haftada belirtileri ortaya çıkan vebanın en belirgin belirtileri şu şekildedir: Titreme, kusma, ateş, baş ve sırtta ağrı, halsizlik, solunum güçlüğü, kasık ağrıları, kanama, vücutta yumurta biçiminde ortaya çıkan şişlikler, vücutta morarmalar, iç kanama.
O dönemde kirli havanın vebayı yaydığı inancı hâkim olmuş, insanlar bu kirli havaya tütsü yakarak çözüm bulacağını düşünmüştür. Hatta abartıp derileri de hava ile temas etmez ise hastalığın kendilerine bulaşmayacağına inanmışlardır. Bu nedenle de uzun süre banyo yapmaktan kaçınmışlardır. O dönemdeki yanlış inanışlardan diğerleri ise bazı insanların vebayı yaydığı düşüncesiyle yok yere öldürülmelidir. Yahudiler, su kuyularına zehir karıştırdıkları iddiasıyla canlı canlı yakılmışlardır. Hatta o dönemde birçok kadın ve erkek cadılıkla suçlanmış ve katledilmiştir. Onlarla birlikte kediler de büyülü hayvanlar oldukları gerekçesiyle vahşice katledilmiş, bu da etrafta vebayı yayan farelerin cirit atmasına neden olmuştur.
Veba Maskesinin Ortaya Çıkışı
Veba salgını esnasında, hastalığın göründüğü kent ve kasabalar veba doktorları tarafından kontrol edilmeye başlandı. Bu doktorlar, hastalığı önlediğini düşündükleri koruyucu karışımlar ve panzehirler hazırlamaya başladılar.
Veba doktorları böyle ölümcül ve bulaşıcılığı yüksek bir hastalığın hastaları ile ilgilenirken, hastalanma tehdidi altındaydılar ve bu nedenle bulaş riskini en aza indirecek önlemler almak zorunda kalarak adına veba maskesi adını verdikleri gagalı maskeler takıp, uzun paltolar ve deri eldivenler giydiler. Bu palto onları başlarından ayaklarına kadar örtüyordu. Maske ise uzun bir gagası olduğundan bir kuş kafasını andırıyordu.
Bu kostümün yaratıcısı olarak 17. Yüzyılda birçok Avrupalı kraliyet üyesinin doktoru olan Charles de L’orme kabul ediliyor. L’orme’un hastaları arasında Kral Louis XIII ve Marie de Médici’nin oğlu Gaston d’Orléans da bulunmaktaydı.
Veba Doktorları Nasıl Kıyafetler Giyinirdi? Veba Maskesi Nedir?
L’orme’un anlatımına göre kıyafeti gözümüzde canlandıracak olursak, kokulu balmumu ile kaplı bir ceket, botların içine sıkıştırılmış pantolon, ceketin içinde bir gömlek, keçi derisinden bir şapka ve eldivenler olarak düşünebiliriz. Doktorlar, hastalara temas etmeden dokunmak için bir de sopa taşıyordu. Şapkanın takılma nedeni, takan kişilerin doktor olduğunu belirtmek içindi.
Fakat asıl sıra dışı olan, veba doktorlarının taktığı ve ikonikleşen veba maskesiydi. 15 cm uzunluğunda gaga şeklinde olan ve burun deliklerinin her iki yanında da parfümlerle dolu deliği bulunan maske, nefes almak ve mikropların etkisiz hale gelmesini sağlamak amacı taşıyordu.
Veba maskesi, 55’i aşkın bitkiden, engerek etinin toz halinden, tarçın ve bal gibi maddelerden oluşan macun ile dolduruluyordu. L’orme, gaga şeklinin veba mikrobunun burun deliklerine ve akciğerlerine inmeden önce koruyucu bitkiler tarafından absorbe edilmesi için yeterli olacağını düşünüyordu. Doktorlar o dönemde vebanın kirli havadan bulaştığını düşündüğünden bu maskenin koruyabileceğini düşünüyordu. Aynı zamanda o dönemde güzel kokuların mikropları olumsuz etkilediği algısı olduğundan parfüm ve tütsüler oldukça yaygındı.
Bazı rivayetlere göre ise, insanlar çok eskiden vebanın kuşlar tarafından yayıldığına inanıyordu. Bu nedenle kuş gagasına benzeyen bir maskenin kullanılmasının manidar olacağı düşünülmüş olabilirdi.
Veba gerçekte hayvanlardan insanlara pire ısırıklarıyla, hapşırma ve öksürme yoluyla bulaştığından veba maskesi ve diğer güzel kokulu çözümler ne yazık ki modern antibiyotiklerin ortaya çıkışına dek pek de bir işe yaramamıştır.
Ünlü Bilim İnsanları Kimlerdir? Neleri İcat Etmişlerdir?
Fotoğrafın Fazla Uzak Olmayan Tarihine Yolculuk
This post is also available in: English Français Español Deutsch
Yorumlar (0) Yorum Yap