Bencillik, her zaman için olumsuz ve kötü bir görünüşte olma hali olarak algılanır. Kendine odaklanmak ya da durumlar içerisinde kendinizi göz önünde tutmak kötü bir şey değildir. Fedakârlığın ve kendinden feragat etmenin temellerini göz önünde bulunduran bir kültüre sahibiz. Bundan dolayı bencilliğin kötü bir durum olarak resmedilmesi doğaldır.
Kendinizi düşünmeniz sizi kötü hissettirmesin. Kendinize odaklanmak ve konu hakkında kotu hissetmemek icin aşağıda bahsedeceğim bakış açıları ile kendinizi suçlamayı bırakabilirsiniz. İşte bu konuda yardimci olabilecek 5 bakış açısı.
1) Övgüleri kabul ettiğiniz için utanç duymayı bırakın.
İnsanlar, iltifat etmek ve beğenilerini dile getirmek için size özel zaman harcıyorlar. Bu yüzden kendinizi mütevazı ya da düşük özgüvenli olarak göstermek zorunda değilsiniz. Harcadıkları bu zaman için onlara ihtişamlı bir teşekkür sunmamanız için hiçbir neden yok. Bunun için övgüyü kabul edin ve teşekkür edin.
2) ‘Evet’ demeden önce bir daha düşünün.
Gün içerisinde sürekli olarak taleplere maruz kalıp onlara ayak uydurma çabası içerisindesiniz. Aldığınız her talebe ‘evet’ demek zorunda değilsiniz. Bunun için dayanılmaz bir baskı hissedebilirsiniz ama unutmayın istemediğiniz bir şeyi yapmamalısınız. Her iş projesine, her arkadaşınıza ya da ailenizin sizden istediği her şeye yetişemezsiniz. Size sunulan talepler için cevap vermeden önce gerçek zamanlı olarak düşünmeniz gerekli. Sorumluluklarınız ve sahip olduğunuz roller doğrultusunda doğru kararı en iyi siz vereceksiniz. Bunun için kendinize izin verin.
3) Zamansızlık yüzünden zihinsel ve bedensel sağlığınızdan olmayın.
Hepimiz modern dünyaya ayak uydurarak zamana yetişmeye çalışıyoruz. Bunun için de telaşlı günlerin acısını yemeğimizden kısıp ve uykumuzdan kısıyoruz. Öğünleri atlıyoruz ve daha çok uyumak için bedensel verimliliğimizin dengesini bozuyoruz. Yeme bozukluluğunun zihinsel etkilerinden habersiziz. Dinlenerek her şeyin çözüme kavuşacağını sanmak en büyük yanılgı. Bedensel ve zihinsel sağlığınızın dengede kalması için öğünlerinizi atlamadan uykunuzu en verimli seviyede tutarak sağlığınızı korumak zorundasınız.
4) ‘Hayır’ cevabı için geçerli sebepleriniz olsun.
Neden ‘hayır’ cevabını verirsiniz? Güvensiz ve korktuğunuz için mi, söyleneni yapmaktan hoşlanmadığınız için mi ya da sizden istenen şey zamanınızı boşa alacak ve sonucu olmayacak bir iş olduğu için mi? Bunlara cevap vermek düşüncelerinizin bir parçası olmalı. Bunun için insanlara ‘hayır’ cevabını verirken nedenini de sorgulamaktan çekinmeyin.
5) Gerçekten kendinizi iyi hissettiğiniz yerlerde olun.
Hayat görüşünüz, yaptığınız iş, sahip olduğunuz çevre… bunlar ne olursa olsun sizi iyi hissettiren yerlerde olun ve sevdiğiniz işi yapın. Evet, belirli sorumluluklara ve görevlere sahipsiniz ve zorunlu olarak olmak zorunda olduğunuz yerler var. Bu sizi sevdiğiniz şeylerden uzaklaştırmasın. Zorunluluklarınızı dahi tutkulu olduğunuz ortama çevirmeniz sizi motive etsin. Hobilerinizin üzerine gidin ve kendinizi mutlu etmeyi öğrenin. Mutluluk ve tutku birbirini takip eder. Önemli olan yakalamayı ve elde tutmayı öğrenmek.
Yorumlar (0) Yorum Yap