Friendzone son dönemlerin popüler terimlerinden biri haline geldi. “Friendzone’dayım” diyenleri illa ki duymuşsunuzdur. Duymadıysanız da içiniz rahat olsun sizin gibi birçok insan var. Friendzone İngilizce bir kelimedir ve Türkçesi ‘arkadaş bölgesi’ manasına gelir. Tarihsel olarak, bu terim birisinin canı sıkıldığında, arzularının nesnesi karşılık vermediğinde kullanılmıştır. Friendzone tipik olarak, bir başkasını duygularını incittiği veya “hayır” dediği için utandırmanın tanımı olmuştur. Ancak günümüzde tam olarak bu anlamda kullanılmıyor.
Romantizm, umut, heyecan friendzone için ne ifade ediyor?
Sonunda hayatınızın aşkı olduğuna inandığınız kişiyi buldunuz, ruh eşiniz, hayaliniz gerçek oldu. Her şey kesinlikle harika gidiyor; hayal edebileceğinden daha iyi. O senin en iyi arkadaşın. Romantizm yavaş yavaş kaybolmaya başladığında ve işler planlamadığınız bir şekilde değişmeye başladığında ne olur? Romantik ilişkiler harika bir şeydir. Arkadaşlıklar da harika bir şey. Ama romantik ilişkiniz platonik olma yolunda ilerlemeye başladığında işler sarpa sarar.
Yeni ilişkilerle ilgili en heyecan verici şeylerden biri, yeni biriyle tanışmak onun bölgesine girmektir. Diğer kişiyi neyin harekete geçirdiğini, neyi sevdiğini ve nelerden nefret ettiğini öğrenirsiniz. Gelecek için umutlarınız var ama geleceğin ne getireceğinden tam olarak emin olamazsınız, değil mi? Bazen, iki insan bu şekilde birlikte olmak zorunda değildir.
Bununla birlikte, ilişkinizin friendzone durumuna doğru gittiğini ve hak ettiğiniz peri masalı haline gelmediğini gösteren işaretleri fark edebilmelisiniz. Partneriniz daha az ruh eşi ve daha çok okul arkadaşı olmaya başladığında, bir ilişkide değişen birkaç şey vardır. Friendzone nedir? Friendzone durumuna giren kişi buradan nasıl çıkar? Ya da çıkabilir mi? Friendzone yanılgıları nelerdir? Friendzone durumunda olan kişilerin dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir? Tüm soruların cevabı için doğru yerdesiniz. Buyurun friendzone alemine…
Friendzone nedir?
Hoşlandığınız kişinin sizi ‘arkadaş’ olarak görmesi durumuna friendzone denir. Bir taraf diğerini yakın arkadaşı olarak görür ama karşı tarafın ona karşı farklı ve yoğun hisleri vardır. Kısaca ‘kankama aşık oldum’ durumu da denilebilir. Siz arkadaşlık statüsünden çıkmak istersiniz ama çıkamazsınız, bu da friendzone durumuna yol açar. Genellikle karşı taraf bu durumun farkında değildir ve sizinle sürdürüyor olduğu arkadaşlık ilişkisinden memnundur. Sonuç olarak hissettiğiniz duygularla, arkadaşlıktan öteye gidemiyor olduğunuz için sıkışır kalırsınız.
Friendzone kendinizi duygusal olarak arafta hissetmenize sebep olabilir.
Friendzone’a sıkışmanızı sağlayan duygu bazen cinsellik duygusudur. Karşınızdakine aslında cinsel bir temas arzuluyor da olabilirsiniz. Ya da tam tersi cinsel temasta olduğunuz birine duygusal olarak da bağlanmak istiyor olabilirsiniz. Peki bir insan neden bu noktaya sürüklenir? Friendzone’u daha iyi anlayabilmek adına sosyal mübadele (social exchange) teorisine değinmek gerekiyor. Teorisyenler, insan psikolojisinde ilişkilerin dinamiklerini özetleyen bir teori geliştirdiler ve buna sosyal mübadele teorisi dediler. Bu teori insanların insanlarla olan ilişkilerinde şu üç madde hakkında sürekli kritik yaptıklarını öngörür:
1) Kar-zarar oranı
Kısaca ilişkiyi ayakta tutmak için ortaya koyduklarımız ve ilişki kurduğumuz kişiden aldıklarımızın oranı. Sürekli bunu sorgularız. Bu oranın genellikle bire yakın olması sağlıklı bir durumdur. Aksi halde oran şaşar ve ilişkideki partnerin birisi su kaynatmaya başlar.
2) Tatmin seviyesi
Karşımızdaki beklentilerimizi ne derece karşılıyor diye sorgulamak.
3) Bağlılık seviyesi
Karşımızdaki yerine başka birisi olsaydı, onunla daha derin ve daha tatminkar bir ilişki kurabilir miydik ve eğer kurabilir isek o kim olabilir diye sorgulamak. Gerçek anlamda kazık yemediğimiz ve ilişki içinde olduğumuz kişi bizi çok mutlu etmediği sürece bu sorgulamalar gün yüzüne çıkmazlar. Background’ta çalışırlar ve bu sayede arkadaşımızla, eşimizle, sevgilimizle kısacası karşımızdaki kişiyle olan ilişkinin terazisini sürekli kontrol ederiz.
Friendzone’da daimi oturum kazanmamalısınız.
Terazi dengede olduğu sürece karşınızdakiyle herhangi bir probleminiz yoktur. Fakat bazen karşınızdakiyle aranızdaki terazi dengesini kaybetmeye başlar. Çünkü karşınızdaki arkadaşınıza karşı hissettikleriniz değişmeye başlamıştır ve artık onu sadece bir arkadaş olarak görmüyorsunuzdur. Verdiklerinizle aldıklarınız arasında bir dengesizlik hissetmeye başlarsınız. Onun da sizi arkadaş olarak görmemesini ve özel duygular beslemesini istersiniz. Sosyal mübadele teorisi gereğince aldıklarınızla verdiklerinizin oranını birde tutmak istersiniz. Kısmen içinde olduğunuz bu durumu artı ya da eksi bir sonuca ulaştırmazsanız daimi olarak friendzone’da oturum almış olursunuz. Fakat friendzone yaşamak için hiç de güzel bir yer değildir.
Aranızdaki ilişki terazisi fiziki ve psikolojik nedenlerle bozulabilir.
Aranızdaki terazinin bozulması basitçe iki şekilde gözlemlenebilir: Karşınızdakine aldığınızdan çok vermeye başlamışsınızdır. Bu çoğunlukla fiziki bir aldı-verdi dengesizliğidir. Örneğin ona hediyeler almak, her zor anında yanında olmak, sık sık diyalog kurmak gibi. Eğer karşınızdaki sizin bu tavırlarınızın özel duygulardan kaynaklandığını algılamazsa bu pervane hallerinizi arkadaşlık içinde değerlendirecektir. Terazinin bozulması durumu psikolojik bir aldı-verdi dengesizliği ile de kendini belli edebilir. Belli bir süreden sonra kullanılan samimiyet sözcükleri örneğin “kanka” gibi, mesajlarınızın geç cevaplanması ya da size kendi platoniğini anlatıyor olması sizi yıpratmaya başlar. Siz buna katlanmayı sürdürdükçe karşınızdaki arkadaşlık tavırlarınızın bu şekilde olduğunu anlamaya devam edecektir ve sizi fark etmeyecektir.
Friendzone nasıl anlaşılır?
1) Temas kaybolduğunda
Herhangi bir fiziksel temas olmadan romantik bir ilişkiniz olamaz. Partnerinizin elini tutmak veya ona uzun uzun sarılmak istersiniz. Siz ve partneriniz hamle yapmayı bıraktığınızda, ilişkinin samimiyeti uzun sürmez. Sağlıklı bir ilişki emek ister. Herhangi bir hamle yapılmazsa, her şey zaten bir arkadaşlığa dayalıdır ve muhtemelen zaten friendzone’dadır.
2) Yalnız zaman geçiremiyorsanız
Partnerinizle yalnız zaman geçiremezseniz, romantik bir ilişki başlatamazsınız. Ayrı ayrı ya da ortak arkadaşlarla, diğer insanlarla çok fazla zaman geçiriyorsanız, bu nasıl bir ilişki? Yalnızken birbirinize nasıl davranacağınızı öğrenmek için yalnız zaman geçirmelisiniz. Siz ve partneriniz asla yalnız vakit geçirmiyorsanız ve bunu talep etmiyorsanız, muhtemelen aranızdaki sadece arkadaşlıktır.
3) Tüm paylaştığınız yalnızca arkadaşlara özel fotoğraflar olduğunda
En yakın arkadaşlarımıza en çirkin, en rahat hissettiğiniz, filtresiz doğal fotoğraflarınızı gönderebileceğiniz birçok sosyal medya platformu var. Buradaki anahtar kelime ARKADAŞLAR. Özel duygular beslenen kişilerin bu fotoğrafları görmesi istenmez. Karşınızdaki sizinle bu tarz fotoğraflarını paylaşıyorsa da size arkadaş gözüyle bakıyor olabilir haliyle friendzone’da olduğunuzu anlayabilirsiniz.
4) Kahkahalar durduğunda
İnsanlar birbirine mizahla bağlanabilir. Tamam, belki herkes için geçerli değil ama ilişkilerde mizah büyük bir güçtür. Eğlenmek kalıcı ilişkiler için çok gereklidir. Partneriniz sizi artık komik bulmadığında size esprileriniz için kızabilir de. Sizi komik bulmadıklarını hissetmeye başladığınızda bu üzücü bir farkındalık. Size acıma kahkahası atmaya bile istekli değillerse, bu ilişki büyük olasılıkla arkadaşlıktan öteye geçemez.
5) Duygusal olarak erişilmez olduklarında
Partnerinizin duygusal olarak yanınızda olmadığını fark etmeye başlarsanız, ilişkinizin friendzone dışında kalması için biraz çalışmanız gerekir. Duygular hakkında konuşmak istediğinizde kapanmalarının bir nedeni var…
6) Başkasıyla ilgilenmiş göründüklerinde
Partneriniz sizden başka birine nasıl davranacağı konusunda sizden tavsiye istedi mi? Cevabınız evet ise, ilişkiniz için işler yolunda gitmiyor demektir. Friendzone’dan nasıl çıkabileceğinizi okusanız iyi olabilir.
7) Eski sevgiliye takıntılı göründüklerinde
Sağlıklı bir ilişkinin önemli bir yanı, geçmiş deneyimlerinizi ortaya çıkarmaktır. Karşınızdaki kişi her zaman başka ilişkileri hakkında hikayeler anlatıyorsa, bu, onunla mevcut durumunuzu yeniden gözden geçirmeniz gerektiğinin bir işaretidir. Yeni biriyle ilişki kurmaya çalışıyorsanız, sürekli olarak eski bir kişiden bahsetmek mevcut ilişkinizin gidişatı için yardımcı olmayacaktır. Friendzone’da kalıcı oturum almak istemiyorsanız nasıl düşünseniz iyi olabilir.
8) Özel hayata dair fazla bilgi paylaşımı da soru işareti yaratmalı
Karşınızdaki kişinin hayatıyla ilgili özel detayları sizinle paylaşmayı sevmesi harika. Bu olduğunda takdir edildiğini ve önemsendiğini hissedersin. Bununla birlikte, ilişki daha yeni olduğunda ve bir kişi diğer kişiyle gerçekten ilgileniyorsa, yaşamıyla ilgili her ayrıntıyı sizinle açıkça paylaşmayacaktır. Elite Daily’ye göre, tarafların tüm gizli ayrıntıları paylaşmaya başlaması genellikle en az üç ay sürer. İlişkinin başında size banyo deneyimlerini anlattıklarını fark ederseniz, sizi daha çok yakın bir arkadaş olarak görebilirler.
9) Romantizm zorlanamaz
İlişkiler kötüye gitmeye başladığında, romantizm genellikle ilk gidilecek şeydir. Romantizm bittiğinde, onu geri almak zor. Love Panky’ye göre romantizm zorlanamaz. Romantik jestler zorlanmaya başladığında veya partneriniz artık size çekici gelmeyi umursamadığında, ilişki arkadaşlık bölgesine doğru ilerliyor olabilir. Romantizm olmadan mutlu bir romantik ilişkiye sahip olmak zor.
10) Grup etkinliklerinde bir araya geldiğinizde
Bir grup arkadaşla takılmak her zaman eğlencelidir. Ama eğer sadece grup etraftayken takılmak istiyorlarsa, o zaman bazı problemler var demektir. İlişkilerin yürümesi için çiftin arkadaşlardan daha derin bir düzeyde bağlantı kurması gerekir. Siz ve karşınızdaki kişi nadiren yalnız vakit geçiriyorsanız, bu bir ilişki kurmayı zorlaştırır. İlişki büyük olasılıkla dostluk şehrinde rahat bir yer bulacak friendzone’da hapsolacaktır.
Friendzone’dan nasıl çıkılır?
Friendzone’dan nasıl çıkılacağını açıklamadan önce iki yanılgıdan bahsetmekte fayda var. Birincisi friendzone’dan çıkmak için önce karşınızdaki ile arkadaş olmanız gerekiyor. Hiç tanımadığınız biri için bu kavramı kullanamazsınız. İkincisi ise karşınızdaki kişi sizin özel duygularınızı fark eder ancak anlamazlıktan gelmeyi tercih ederek sizi friendzone’da tutar. Çünkü arkadaşlık ilişkisinde ona güzel anlar yaşatır ve güven vererek mutlu edersiniz. Karşınızdaki de bu güveni ve mutluluğu kaybetmek istemez bu sebeple friendzone’da kalmanızı sağlar.
İnsanlar friendzone’u alacakaranlık kuşağı ile ilişkilendirme eğilimindedir: Sonsuza kadar sıkışmış, çıkış yolu yok. Ancak bir çıkış yolu var ve bu iletişim kurmaktan geçiyor. Birine arkadaşlık ilişkisinden çok daha fazlası için özel duygular besliyorsan söylemelisin. Biri size özel duygular beslediğini söylüyorsa aynı duyguları hissediyorsanız ya karşılık vermeli ya da onu daha fazla umutlandırmadan friendzone’dan çıkarmalısınız. Eğer duygularınızı itiraf edemiyorsanız buyurun neler yapabileceğinize bir göz atalım:
1) Karşınızdaki kişiye ilginizi daha az gösterin.
Çünkü aranızdaki terazinin dengesi bozulmuşken hiç karşılık almadan hamleler yapmak yersiz olacaktır. Bir adım geri çekilmekte fayda olabilir. İlişkiyi yönlendirmede güç sahibi olan kişi her an çekip gitmeye en hazır olan kişidir. Yakın arkadaşlığı yani kankalığı çağrıştıran davranışlardan uzaklaşılması gerekir. Örneğin bu uzaklaşmaya yazışma dilindeki konuşmalarda kullanılan kelimelerdeki kullanımınızı değiştirerek (kanka, bro, kardeşim, hacı vb.) başlayabilirsiniz.
2) Varlığınızı az bulunur bir hale getirin.
Hoşlandığınız kişiden biraz uzak durmanız gerekebilir. Çünkü sizin ona karşı olan hisleriniz çok güçlü, kendinizi biraz geri çekerseniz aranızdaki ilişki normalleşebilir. Şunu unutmayın ki insan elindekinin kıymetini pek bilmez. Ne zaman kaybettiğini düşünürse o zaman aklı başına gelebilir. Bu tüm insanlık için geçerli bir kanundur, “olmayan değerlidir”. Eğer friendzone’da olduğunuz kişi size gerçekten eğer veriyorsa yokluğunuzun farkına en kısa sürede varacak ve yanınıza olmak isteyecektir.
3) Rekabet yaratın.
Başka arkadaşlarınızla da zaman geçirin ve bunu ona bir şekilde belli edin. Tek olmadığınızı çevrenizde başka insanların da olduğunu anlamasını sağlayın. Sosyal çevrenizi genişletin ve edindiğiniz arkadaşlarla yaşadıklarınızı friendzone’da olduğunuz kişi ile paylaşın.
4) Sizin için bir şeyler yapmalarını sağlayın.
İnsanlar kendilerine güzellik yapıldığında ve kendi işleri başkaları tarafından çözüldüğünde mutlu olurlar. Araştırmalar gösteriyor ki insanlar başkalarına güzellik ve iyilik yaptığında çok daha mutlu olurlar. Karşınızdaki kişi aranızdaki ilişkiye ne kadar emek gösterirse, size giderek daha fazla değer gösterecektir. Dolayısıyla karşınızdakine sürekli bir şeyler yapmayı bırakıp onun size bir şeyler yapmasına olanak tanıyın.
5) Ödüllendirici olun.
Karşınızdaki, arzuladığınız gibi davrandığında onu direkt ödüllendirin. Ödüllendirmezseniz yaptığı şeyin sizin nazarınızda hiçbir değerli olmadığını düşünecek ve sıradan bir davranış olarak algıladığınızı zannedecektir. Ama eğer ödüllendirirseniz bu tarz davranışları sürdürmeye devam edecektir. Bu da size daha çok yaklaşmasını sağlayacaktır. Bu ödüllendirme herhangi güzel bir söz olabilir, iltifat, ufak bir temas, bir hediye vb. olabilir.
Hem iyi senaryoda hem kötü senaryoda kazanan siz olacaksınız.
Tüm bu adımlardan sonra zamanla karşınızdaki ile aranızdaki muhabbetin tonuna ve ilişkinin terazisindeki değişime bakarak ilişkiyi yönlendirerek farklı bir boyuta taşımak için fırsat elde etmiş olursunuz. Bu fırsatlar için olaylara iyice odaklanmanız gerek. Ya da kötü senaryoyu düşünecek olursak karşınızdakinin size özel bir duygu beslemediğini anlayacaksınız. Bu bilgiye vakıf olmak sizin ona karşı duygularınızı zayıflatabilir. Dolayısıyla iki durumda da kazançlı siz olacaksınız. Sonuç olarak friendzone’dan biraz ikna biraz etkileyicilik ile kurtulmak mümkün. Kendi değerinizi unutup karşınızdaki insana muhtaç görünmeyin ve tabii ki umutsuz olmayın. Gerekirse çekip gitmeye hazır olun ve sizi özlemesi için aranıza kontrollü bir mesafe koyun.
This post is also available in: English
Yorumlar (0) Yorum Yap