İş yükünün ağırlığını omuzlarınızda iyiden iyiye hissettirdiği zamanları sık sık yaşıyor ve kendinizi sürekli stresli mi hissediyorsunuz? Bingo! Çağımızın hazin hastalığına siz de yakalandınız.
Bir taraftan yığınla iş size bakar, siz de onlara güzelce göz süzerken zamanın kum gibi hissettirmeden kayıp gittiğini hissetmek ağır mı gelmeye başladı? Söyleyebiliriz ki, ciddi bir zaman yönetimi hatanız var ve reçetenizde yazan yeteneklerinizi tam aşağıda bulunan 10 basit ama etkili yöntemle yeniden yapılandırmanız gerekiyor.
Korkmayın, gerçekten oldukça basit… Yalnızca uygulama cesareti ve süreklilik istiyor!
1) İşi bölüştürün ve görev dağıtmayı öğrenin.
Sadece iki eliniz, on parmağınız ve her şeyden önemlisi bir beyniniz var. Bunun farkında olarak ne büyük bir sorumluluk altında olduğunuzu yeniden gözden geçirin. Kendinize süpersonik işler yüklemektense gerçek bir yönetici gibi onları güvendiğiniz insanlara görev olarak dağıtmasını bilin. Unutmayın, yeteneklerinizi ne kadar çok iş yapabildiğinizle değil, yaptığınız işin kalitesiyle ölçülecek.
2) Önem sırası yapmak hayatınızı kurtarabilir.
Günün başında çok değerli vaktinizi daha verimli kullanabilmek adına yapılacakları önem sırasına koymanız bilim insanlarından size verilmiş en güzel tavsiye. Hayatta bazı görevlerin, diğer önemsiz görevlerden daha üst sırada olabileceğinizi ve arda kalan önemsiz işlerin bir sonraki güne sarkabileceğini bilerek yaşayın. Bugünün işi her zaman listenin üst sırasında yer alsın, ilk 20’den sonrasını yeni başlayacak 24 saate bırakabilirsiniz.
3) Öyle şeyler olur ki, onları ertelemek uykunuzu kaçırır.
Her zaman isteklerinizin peşinden gidin. Evet, şaşırmayınız. “Wish List” zaman yönetiminde de karşınıza çıktı. Gereğinden fazla iş yapabilmek adına kariyer ve kişisel yolunuzda yapmak istediklerinizi ertelemek enerji ve vakit israfına sebep olacaktır. Her ne pahasına olursa olsun isteklerinizin peşinden gitmek sahip olduğunuz vakitten istediğiniz verimi alabilmeniz için en güzel ve en keyifli yöntemdir. Zamandan verim alabilmek kendinizi motive etmekten geçer.
4) Robot değilsiniz biliyoruz, ancak insan beyni de programlama ile çalışıyor.
Aklınızda aniden yanan ışıkları söndürmemek adına her zaman yanınızda bir notebook veya küçük ama işlevli bir planlayıcı defter taşıyın. Günün sonunda To Do List‘inizde bulunan maddelerden kaçına ulaşabildiğinizi check edin. Tik sayısı arttıkça zamanını kontrol edebildiğinizden emin olmaya başlayacaksınız. Zaman yönetimi yeteneklerinizi daha iyi kullanabilmek için listelerinizi üçe ayırabilirsiniz.
Şekil.a) Ev, İş, Kişisel.
5) Deadlinelarınıza sevgilinize olduğunuz kadar sadık olun.
Eğer elinizde bir görev listesi varsa, işe onlara deadlinelar vererek başlayın. Yakın geleceğe ulaşılması güç deadline sınırlamaları getirmeyin, bunlar gerçek zaman yönetiminden uzaklaşıp kendinizi kandırmaya bir o kadar yakınlaşmanızı sağlar. Zorlu görevleri gerçek deadlinelar çerçevesinde yerine getirdiğiniz zaman, kendinize bir ödül vermekten kaçınmayın!
6) Milletimizin değimiyle; çok yönlü olmayı abartmayın!
Avrupalıların değimiyle multitasking olmanın fazlası bünyeye zarar. Her şeyde olduğu gibi burda da sınırımızı bilmekte fayda var… Çoğumuz çok yönlü olmayı marifet sayarken kendimizi ne kadar yorduğumuzu ve az şeyde noktaya odaklanıp istediğimiz sonuçları elde edebileceğimizi unutuyoruz.
7) Erken start veren çok yol alır.
Başarılı insanların en bilinen ortak özelliğini öğrenmek istiyor musunuz? Güzel sesli alarmlarını kurup güne erken başlamak tabii ki! Aynı zamanda hem bu kadar kolay hem uygulamaya koyması bu denli zor başka bir kural olamazdı herhalde. Erken kalkmak, sabahın erken saatlerinde birçok işi aradan çıkartmak demektir. Daha dinamik olmak, daha çalışkan olmak demektir. Göründüğünden çok daha derin…
8) Bi’ çay içmenin tam vakti! demeyi bilin.
10-15 dakika için bünyenizi zorlamayın, koptuğu yerden bağlamaya çalışmayın. Biraz mola vermenin zamanı yönetmekteki kontrolünüzü sarsmasından korkmayın. Aksine, dinlenmiş bir beyin, neyi nerde ne zaman yapacağına daha iyi karar veren bir beyindir.
9) Hayır demeyi öğrenin, nazikçe!
Her plana dahil olamazsınız. Herkesin her istediği an yanında olmayı sağlayamazsınız. Önemli olan gerektiği yerde gerektiği kadar kalabilmek. Size verilen görevleri kibarca reddedebilir, teklif edilen programları başka bir gün yapmayı önerebilirsiniz. Emin olun sizi anlayışla karşılayacak ve programınıza saygı gösterecek insanlar var çevrenizde.
Önemli olansa, sizi anlayışla karşılayan o insanları kaybetmemek!
Yorumlar (0) Yorum Yap