Televizyon ve streaming platformları, ekran sektörünü neredeyse tamamen ele geçirdi ve en iyi mini diziler TV’yi daha da erişilebilir hale getirmeye devam ediyor. Uzun vadeli bir bağlılığa yatırım yapmaya gerek kalmadan mini diziler, geleneksel TV’nin sunduğu aynı hızlı hikaye anlatımını, dramatik dokunuşları ve tatmin edici getiriyi sunuyor. Mini dizi dediğimiz şeyin en güzel yanı ise, izleyicileri baştan sona bağlayarak hikayenin kısa ve tatlı olmasını sağlıyor.
Hikayeyi rafine ve heyecan verici tutmak, izleyicilerin tüm serüven boyunca etkileşimde kalmasını sağlar; bu nedenle, bir hafta sonu izlenecek en iyi mini diziler genellikle yalnızca birkaç bölüm uzunluğundadır.
Bu sebepten, bazı izleyiciler mini dizilerin, hikayenin orijinal konseptinden çok uzaklaşabileceği ve sevilen karakterlerin genellikle çok erken ayrıldığı geleneksel televizyondan daha iyi olduğunu iddia ediyor. Biz de sizler için seçtiğimiz en iyi mini dizileri topladık.
1) Sharp Objects (2018) – HBO | IMDb: 8.1
HBO, özellikle Hollywood’un seçkin oyuncularından bazılarının etkileyici ve akılda kalıcı performanslar sunması sayesinde hit mini dizileri patlatmaya devam ediyor. Bu diziyi öne çıkartan durum da kesinlikle bu. Amy Adams, iki kızın cinayetlerini araştırırken aynı zamanda psikolojik sorunlarla da uğraşan alkolik bir muhabir olan Camille Preaker’ı canlandırıyor. Bu arada Patricia Clarkson, Camille’in hali vakti yerinde ama zorba annesi rolüyle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Altın Küre ödülünü kazandı.
2) Chernobyl (2019) – HBO | IMDb: 9.4
HBO, 1986’daki Çernobil nükleer santral felaketini konu alan bu beş bölümlük mini diziyle izleyicinin büyük beğenisini kazandı. Ayrıntılı ve genellikle grafiksel olan mini dizi, bugün hala yankılanan trajedi sırasında ve sonrasında yer alan ilk müdahale ekiplerinin ve gönüllülerin anlatılmamış hikayelerinden bazılarını anlatıyor. Mini dizi, 19 Emmy adaylığı kazandı ve diğerlerinin yanı sıra Outstanding Limited Series ödülünü kazandı.
3) Watchmen (2019) – HBO | IMDb: 8.2
Teknik olarak, HBO’nun Watchmen’i “mini dizi” olarak bilinen kategoriye giriyor. Alıştığımız dört-beş bölümlük mini dizilerden biraz daha uzun, ancak nadiren tam bir sezon (20 artı bölüm) veya bir sezondan daha uzun sürüyor. DC Comic hikayesine dayanan – aslında orijinal hikayenin devamı niteliğinde olan dizide, Regina King ve Don Johnson, Damon Lindelof’un yönetmenliğinde benzersiz bir şekilde ırksal ve sosyal adaletsizliğe karşı savaşan polisler / kanunsuzlar olarak rol alıyorlar.
4) Maniac (2018) – Netflix | IMDb: 7.7
Jonah Hill ve Emma Stone’un komedi filmi Superbad’da rol almasından on yıldan fazla bir süre sonra, ikili Netflix’in izniyle bu psikolojik kara komedi mini dizisi için tekrar bir araya geldi. Hill’in karakteri Owen ve Stone’nun karakteri Annie, birkaç şüpheli doktor tarafından yürütülen oldukça alışılmışın dışında bir ilaç denemesi sırasında bir araya getirildi. Konu yeterince ilginç olsa da, dizideki deneyimin gerçek etkisi bu eşsiz ortamda Hill ve Stone’un oyunculukları.
5) The People v. O. J. Simpson: American Crime Story (2016) – Netflix | IMDb: 8.4
Bu, FX’in popüler gerçek davalardan esinlenen suç dizisinin ilk sezonuydu ve tüm zamanların en çok konuşulan ve tartışmalı davalarından birini ele aldı. O.J. rolünde Cuba Gooding Jr.’ın yanı sıra Sterling K. Brown (Christopher Darden), Sarah Paulson (Marcia Clark) ve Johnnie Cochran rolünde Courtney B. Vance gibi yıldızlarla dolu bir kadrodan oluşuyordu. Bu sürprizlerle dolu mini dizi, haklı olarak Altın Küre ödülüne layık görüldü.
Dizinin ikinci sezonunda ise bir diğer sansasyonel dava olan Versace’nin suikasti işleniyor. Fakat bu iki sezonun oyuncu kadrosu açısından da konu bütünlüğü açısından da birbirleriyle bağlantıları yok. Dilerseniz ikisini ayrı dizilermiş gibi düşünüp ilginizi çeken sezonu izleyebilirsiniz.
6) Band Of Brothers (2001) – HBO | IMDb: 9.4
1990’larda, kablolu ağdaki mini diziler kaybolmaya ve eski ünlerini yitirmeye başladı. Bununla birlikte HBO gibi birinci sınıf kablo yayıncıları, mini dizilerin daha fazla gösterişli ve ayrıntılı bir şekilde yeniden parlamaları için bir zemin haline geldi. Hiçbiri Band of Brothers’tan daha çok beğeni toplayamadı ve sansasyon yaratmadı.
Stephen E. Ambrose’un II. Dünya Savaşı sırasında Amerika Birleşik Devletleri’nin 101. Hava İndirme Tümeni’ne atanan “Easy Company” hakkındaki kitabı, Tom Hanks ve Steven Spielberg’in yaratıcı vizyonu sayesinde ekrana geldi. Yedi Emmy Ödülü ve En İyi Mini Dizi veya Televizyon Filmi dalında Altın Küre kazandı. Hala gelmiş geçmiş en iyi diziler arasında gösterilen Band Of Brothers, çıkış tarihinin üzerinden yirmi yıl gibi bir zaman geçmiş olsa bile izlenmeye değer.
7) Roots (1977) – ABC | IMDb: 8.4
Eski mini dizilerden bahsetmişken ülkemizde de geçmişte çok büyük yankılar uyandırmış, büyüklerimizin zamanında sıkı takipçisi olduğu Roots’tan bahsetmeden geçemezdik.
Listelediğimiz tüm bu mini dizileri popülerlik ve beğeni temelinde sıralasaydık, Roots en üst sıra için yarışıyor olurdu. Alex Haley’nin köle Kunta Kinte ve onun soyundan gelenlerin hayatıyla ilgili ünlü romanının bu görsel versiyonu gerçek bir televizyon deneyimiydi. LeVar Burton’ın başrol oynadığı ve Ben Vereen, Lou Gossett Jr. ve Ed Asner gibi efsanelerin yer aldığı Roots, dokuz Emmy Ödülü kazandı ve bir devam filmi, televizyon filmi ve 2016’da dizinin remake’i ile efsaneler arasına girmeye hak kazandı.
8) The Queen’s Gambit (2020) – Netflix | IMDb: 8.6
Walter Tevis’in romanından uyarlanan Vezir Gambiti, kitabın 1983’te yayınlanmasından neredeyse kırk yıl sonra, 2020’de beyaz perdeye uyarlandı. Heyecan verici hikaye, satranç oynamayı öğrenen ve kısa sürede bir dahi olan yetim Beth Harmon’un hikayesini izleyicilere aktarıyor.
Bu beğeni toplayan mini dizi, satranç oyununu her türden izleyici için heyecanlı kılıyor. Bununla birlikte, Beth’in karakter arkı oynanan satranç oyunlarından bile daha önemli durumda ve hikayeyi baştan sona taşıyor. 73. Primetime Emmy Ödülleri’nde, Sınırlı veya Antoloji Dizilerinde En İyi Kadın Oyuncu dalında aday gösterilen başrol oyuncusu Anya Taylor-Joy ise dizide canlandırdığı karakter ile izleyenlere görsel bir şov sunuyor.
9) Unorthodox (2020) – Netflix | IMDb 8.0
Bu dört bölümlük mini dizi, Unorthodox: The Scandalous Rejection of My Hasidic Roots adlı anı kitabının yazarı Deborah Feldman’ın yolculuğuna dayanıyor. Dizide, Esty adında on dokuz yaşında bir Yahudi kadın, evinden ve Williamsburg, New York’ta isteksiz düzenlenmiş bir evlilikten kaçma planları yapıyor.
Unorthodox, hem rahatsız edici hem de canlandırıcı, ana akım bir platformda önemli bir hikaye anlatan hareketli bir izleme deneyimi sunuyor. İngilizce ve Almanca konuşan karakterlere de sahip olmasına rağmen, öncelikli olarak Yidiş dilinde olan ilk Netflix dizisi olma özelliği de taşıyor. Bu durum, dünya çapındaki izleyicinin Batı medyasında geleneksel olarak marjinalleştirilen bir topluluğu anlamasını sağlayan bir zorunluluk olarak göze batıyor.
10) The Last Dance – Netflix (2020) | IMDb: 9.1
Michael Jordan ve Chicago Bulls hanedanının anlatılmamış hikayesini, 1997-98 şampiyonluk sezonundan ender, daha önce hiç görülmemiş görüntü ve seslerle, ayrıca ünlü figürler ve basketbolun en büyük isimleriyle 100’den fazla röportajla anlatan 10 bölümlük bir belgesel.
Belgeselde NBA tarihine imza atmış birçok efsanevi isimden Michael Jordan ile ilgili hikayeler dinleme fırsatına sahip oluyorsunuz. Michael Jordan’ın NBA performansına ve Chicago Bulls ile olan duygusal bağına bir ışık tutan Last Dance, bu hikayelerin ardındaki birçok dramatik olayın da aslında düşünülenden çok farklı olduğunu gözler önüne seriyor.
11) Big Little Lies (2017) – HBO | IMDb: 8.5
Big Little Lies, ilk olarak 2017’de HBO’da yayınlanan dramatik bir dizi olarak izleyicinin karşısına çıkıyor. Liane Moriarty’nin aynı adlı romanından uyarlanan dizinin başlangıçta sadece bir sezon sürmesi planlanmıştı, ancak ilk sezonun başarısından sonra yaratıcı ekip 2019’da ikinci bir sezon için yeniden bir araya geldi. Dizi, hala bir mini dizi olarak sınıflandırılmasına rağmen, gelecekte üçüncü bir sezon bile ekranlarda yerini alabilir.
Kaliforniya, Monterey’in lüks sahil kasabasında geçen drama, Monterey sakinlerinin pastoral hayatlarını sarsan beklenmedik bir cinayetle başlıyor. Hepsi suçla bağlantılı gibi görünen bir grup anne, halk onların katılımından şüphelenince birbirlerini savunmak için güçlerini birleştirmek zorunda kalıyor.
Dizi, çocuklarının okul arazisinde bir ölüme karışan beş benzersiz ilginç kadını takip ediyor. Big Little Lies, kasabanın siyasetini, her karakterin geçmişini, aile içi tacizi ve cinsel saldırıyı gerçekçi bir şekilde araştırıyor. Dizi senaryosu bakımından Türk yapımı olan Ufak Tefek Cinayetler’e de sıkça benzetilmekte, birini seviyorsanız diğerini de sevmeniz muhtemel.
12) The Night Of (2016) – HBO/Blu Tv | IMDb: 8.5
Sekiz bölümlük HBO dizisi The Night Of 2016’da yayınlandı ve karanlık, cesur suç dramalarından hoşlananlar için izlemesi iyi bir mini dizi olarak ekranlardaki yerini aldı. Yoğun, gizem odaklı konusuyla piyasadaki en iyi kısa dizilerden biri haline geldi.
The Night Of, işlediğinden emin olmadığı bir suçtan dolayı kendisini parmaklıklar ardında bulan Pakistanlı-Amerikalı bir üniversite öğrencisi olan Naz’ın hikayesini konu olarak işliyor. Naz, Andrea adında bir kız onunla bir akşam geçirdikten sonra ölü bulunduğunda baş şüpheli haline gelir.
Tek hatırladığı bu yabancıyla tanıştığıdır ve şimdi masumiyetini kanıtlaması gerekir. Mini dizi, Richard Price ve Steven Zaillian tarafından zekice yazılmış ve Riz Ahmed, John Turturro ve Michael K. Williams gibi bir oyuncu kadrosu ile müthiş performanslar sergiliyor. Başından sonuna kadar, şok edici sonucuna kadar sürükleyici yapısıyla izleyicileri etkilemeyi başarıyor.
13) When They See Us (2019) – Netflix | IMDb: 8.9
9 Nisan 1989’da 28 yaşındaki beyaz koşucu Trisha Meili Central Park’ta dövüldü, tecavüze uğradı ve ölüme terk edildi. Ertesi yılın sonunda, Harlem’den beş siyahi ve Latin kökenli genç -Korey Wise, Raymond Santana, Kevin Richardson, Yusef Salaam ve Antron McCray- hiçbir fiziksel kanıt olmamasına rağmen acımasız saldırıyı gerçekleştirmekten suçlu bulundu ve itiraf etmeye zorlandı. Hepsi sonunda aklandı ve serbest bırakıldı, ancak çocukluklarının son yıllarını parmaklıklar ardında harcamadan önce değil.
Yazar-yönetmen Ava DuVernay, yaşadıkları çile hakkındaki bu yürek burkan dört bölümlük mini diziyle Jim Crow sonrası tarihteki en çileden çıkaran kurumsal ırkçılık örneklerinden birini yeniden kaleme aldı ve yanlış inançların ve önyargıların, bunu yapan çocukların ailelerini ve geleceklerini nasıl onarılamaz bir şekilde değiştirdiğini gösterdi.
When They See Us, adaletsizliğin mekanizmalarını gözler önüne sermenin yanı sıra, izleyicilerin kendi karakterlerini bireysel olarak sorgulamasını sağladı. Dizi anında gerçek dünyada bir etki yarattı. Dizi Netflix’te yayınlandıktan sonra, davaya dahil olan savcılar işlerini, yönetim kurulu yayıncılar koltuklarını kaybetti ve eskiden Central Park Five olarak bilinen adamlar artık dünya çapında Exonerated Five(Aklanmış Beşli) olarak kabul ediliyor.
14) Mare of Easttown (2021) – HBO | IMDb: 8.5
Yirmi beş yıl önce, Mare Sheehan (Kate Winslet), önünde gelecek vaat eden bir yıldız lise sporcusuydu. Şimdilerde ise çözemediği bir kayıp vakası yüzünden adı çamura bulanan, acılı, boşanmış bir dedektif. Kasabada yerli bir kız daha ortadan kaybolduğunda, Mare olayı çözmek için kişisel dramaları ve geçmişin izlerini bir kenara itmek zorunda.
Philadelphia’nın dışındaki bu küçük ama huysuz mavi yakalı kasaba, herkesin herkesi tanıdığı türden bir yer. Yani, mutlaka birileri bir şeyler biliyor olmalı. Yaratıcı Brad Ingelsby, Julianne Nicholson, Jean Smart, Angourie Rice, Guy Pearce ve Evan Peters’ın yer aldığı yıldızlarla dolu bir oyuncu kadrosunu bir araya getiriyor.
Dizinin başarılı yönetmen ve oyuncu kadrosu eleştirmenlerin tezahüratlar yaptığı, ağızları açık bırakan, karanlık ve eğlenceli bir suç draması ve kinaye ve şüphe dolu bir atmosfer yarattılar. Mare of Easttown’un 2021’de nasıl 16 Emmy adaylığı kazandığı tüm bunlar bir araya geldiğinde gayet mantıklı gözüküyor.
15) Over The Garden Wall (2014) – CN | IMDb: 8.8
Adventure Time adlı popüler serinin yaratıcı yönetmeni Patrick McHale, 2014 sonbaharında Cartoon Network’te ilk kez yayınlanan bu özgün animasyon mini diziyi hayal etti. Gizemli bir ormanın derinliklerinde, iki üvey kardeş, cesur Greg (Collin Dean) ve huysuz Wirt (Elijah Wood), korkunç bir şekilde kaybolur. Bu birbirleriyle sürekli çekişen ikili, eve dönüş yolunu bulmak için, yüreği parçalanmış bir oduncu (Christopher Lloyd), bir çılgın baron (John Cleese), talepkar bir cadı (Tim Curry) ve ters konuşan bir mavi kuş (Melanie Lynskey) gibi yabancıların nezaketine güvenmek zorundadır.
Ancak tüm bu süre boyunca, korkunç açlığını dindirmek için kardeşleri yemek yapacak olan karanlık, aldatıcı Canavar’dan (Samuel Ramey) uzak durmaları gerekir. Halk hikayelerinden ve Rubber Hose’un animasyon estetiğinden etkilenen Over The Garden Wall, harikalar ve tehlikelerle dolu büyüleyici ama sinir bozucu bir dünya çiziyor. Evcilleştirilmemiş hayal gücü, büyüleyici bir seslendirme ve 11 dakikalık on bölümle, hikayesi hızlı ve tatmin edici bir şekilde izleyicinin karşısına çıkıyor ve bunu kolay ve mükemmel bir atmosferle süslüyor.
16) The Keepers (2017) – Netflix | IMDb: 8.1
Belgesellerle ilgilenenler için The Keepers, Netflix’teki en iyi gerçeklere dayanan mini dizilerden biri. Bu dizi, 1960’ların sonlarında ortadan kaybolan bir rahibe ve Katolik okulu öğretmeni olan Cathy Cesnik’in ortadan kaybolmasını ve iddia edilen cinayetini takip ediyor.
Ancak dizi, bu çözülmemiş cinayet davasının ötesine geçiyor. Cesnik’in ortadan kaybolmasıyla ilgili olarak okulunda olup bitenlerin ayrıntıları ve katilinin ortaya çıkmaması, izleyenleri iliklerine kadar ürpertmeye yetiyor. Tarihe ve gerçek suça ilgi duyanlar için The Keepers izlemesi gereken bir mini dizi.
Unbelievable, 2019’da Netflix’te yayınlanan karanlık bir suç draması. Gerçek hayattaki olaylara dayanan hikaye, kendi saldırısını bildiren ve ardından iddiasını geri çeken Marie adında bir genci takip eder. Sonuç olarak, genç kız tüm olayı uydurmakla suçlanıyor.
Ancak, sonrasında daha fazla insan onunkini doğrulayan hikayelerle öne çıkıyor ve onlar da aynı derecede rahatsız edici. Ürkütücü hikaye, dedektifler davayı daha da derinleştirmeye başladığında ortaya çıkıyor ve Marie korku içinde ibrenin kendisine tam anlamıyla dönmesini bekliyor. Unbelievable, şok edici, akıldan çıkmayan hikayesi ve başrol oyuncularının beğeni toplayan performanslarıyla kaçırılmayacak bir dizi.
18) Little Fires Everywhere (2020) – Amazon Prime/Hulu | IMDb: 7.7
Bu banliyö draması, 90’ların Shaker Heights, Ohio’daki Warren ve Richardson ailelerinin iç içe geçmiş kaderlerini konu alıyor. Mini dizi, Celeste Ng’nin Shaker adlı kasabayı ayrıcalıklı insanların yaşadığı pastoral küçük bir kasaba olarak resmeden romanına dayanıyor. Sanatçı Mia Warren, genç kızı Pearl ile yollarda bir hayat yaşıyor, ancak ikili Shaker’a vardıklarında Mia, sonsuza kadar kalacaklarına söz veriyor.
Pearl, annesi Mia’nın geçmişi hakkında Pearl’den daha çok şey bilen zengin Richardson çocukları ile arkadaş oluyor. Bu arada, Mia’nın arkadaşı, bir itfaiyeci karakolunun dışına terk edildikten sonra Bayan Richardson’ın en iyi arkadaşı tarafından evlat edinilen bebeği için bir velayet savaşı veriyor. Bu heyecan verici, gergin drama, iki ailenin kaderleri iç içe geçtiğinde izleyicileri beyin yakan twistler ve akıl oyunları ile şok ediyor. İzleyicileri bütün bir hafta sonu boyunca ekranların başına kitlemek için fazlasıyla yeterli bir hikaye.
19) Planet Earth (2006) – BBC One | IMDb: 9.4
Bir sürü doğa belgeseli var ama sadece bir tane “Planet Earth” var. Hem orijinal 2006 BBC mini dizisi hem de 2016 yılında yayınlanan devamı, bölüm başına belirli bir ekosisteme odaklanarak, paylaştığımız gezegende hayatlarını yaşayan gerçek hayvanların hikayelerini anlatıyor. Kulağa oldukça standart geliyor ve yapısal olarak bilindik bir belgesel konusunu içeriyor.
Ancak odaklanmış ve gerçeğe dayalı hikaye anlatımı, anlatıcı David Attenborough’nun nazik tutkusu ve şimdiye kadar çekilmiş en muhteşem yüksek çözünürlüklü görüntülerden bazıları bir araya gelerek izleyiciyi benzersiz bir merak duygusuyla dolduruyor. Koltuğunuzun rahatlığından karanlık mağaraları, okyanus derinliklerini, sıcak çöl kumlarını ve hatta birden fazla türün insanlığın gölgesinde yuva yaptığı şehirleri deneyimleyeceksiniz. Tüm bu belgeselin altında yatan şey ise, derin bir kayıp duygusu.
Her sorumlu doğa tarihi müzesi, hayvanat bahçesi veya doğa belgeseli gibi, “Dünya Gezegeni” de kirliliğin, ormansızlaşmanın ve iklim değişikliğinin etkilerini tersine çevirmek için hızlı hareket etmezsek tüm bu doğal ihtişamı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuzu asla unutmanıza izin vermiyor. “Planet Earth” bir şekilde aynı anda sizi koltuğunuza kilitleyebilir, dizinin görselleri bir okyanus gibi üzerinizi kaplar ve harekete geçmeniz için size ilham verir. Bu, sadece birkaç mini dizinin ulaşabildiği bir denge oluştuyor.
20) 11.22.63 (2016) – Hulu | IMDb: 8.2
11.22.63, Stephen King’in aynı adlı kitabından uyarlanan bir mini dizi. 2016 yılında Hulu’da yayınlandı ve toplam sekiz bölümü var. Bilim kurgu draması dizi, zamanda geriye gitmeyi öğrenen bir adam olan Jake Epping’i konu alıyor.
Zamanda yolculuk etme yeteneğini kazandıktan sonra Jake, John F. Kennedy’nin suikastını durdurmakla görevlendirilir. Ne yazık ki, tarihin akışını değiştirmenin, olayı akışına bırakmaktan çok daha tehlikeli olabileceğini öğreniyor. Bu heyecan verici, yüksek bahisli dizi, izleyicileri sık sık koltuklarının kenarında bırakan sıra dışı ve öngörülemeyen hikayesi sayesinde izleyenlerin yüksek beğenisini kazandı.
21) Wild Wild Country (2018) – Netflix | IMDb: 8.1
Wild Wild Country, bir hippi kültünün 1981’de Hindistan’dan Oregon’a taşınmasını konu alıyor. Wasco Country o zamanlar başka kimsenin yaşamadığı bir kasaba. Bir avuç tanrı korkusu olan sakini olan bu hayalet kasaba, kısa süre sonra tarikatın yeni çiftliği olan Rajneeshpuram oldu, binlerce öğrenciye ev sahipliği yaptı ve ülke çapında medyanın ilgi odağı oldu.
Ancak ahlaksız seks partileri, vaazlar ve ilahiler bu tarikatın içerisinde günlük bir rutin haline geldi. Karizmatik guru, insanları manipüle ederek tarikatına zamanla daha fazla takipçi çekmeye başladı. Maclain ve Chapman Way kardeşler tarafından kaleme alınan bu Netflix mini dizisi, birer saatlik altı bölüm boyunca, Amerikan medya tarihindeki garip anlardan birinin büyüleyici, kapsamlı ve güçlü bir anlatımını sunuyor.
22) War and Peace (2016) – BBC | IMDb: 8.1
1805’te St. Petersburg’ta, Rusya’nın en zengin adamının (Paul Dano tarafından oynanan) gayrimeşru oğlu yeni bir Napolyon istilasıyla karşı karşıya olan ülkesinin çöküşünün merkezinde kendini bulur. Hikaye birbirine bağlı birkaç karakteri takip ederken, romantizm savaş, trajedi ve açgözlülük ile iç içe geçiyor.
Tom Harper (Peaky Blinders) tarafından yönetilen bu dizide her şey var: harika oyunculuk, güzel mekanlar ve nefes kesen aksiyon. Aynı zamanda, orijinal Tolstoy kitabının kapsamlı hikayesinin yanı sıra, dizi zamanının cazibesini, aldatmacasını ve çılgınlığını yakalayan edebi romanın felsefi doğasına da sadık kalıyor.
23) Formula 1: Drive To Survive (2019) – Netflix | IMDb: 8.6
Formula 1’de her yıl sadece 20 koltuk var, bu da sürücülerin sadece kazanmak için değil, aynı zamanda kadroda kalmak için yarıştığı anlamına geliyor. Büyük yıldızların, Ferrari ve Mercedes’in alışkanlıkla gizli tutulduğu Formula 1: Drive to Survive, gridin arkasına odaklanıyor. Beş kez dünya şampiyonu olan Lewis Hamilton yerine örneğin Haas Formula 1 Takımı’nın İtalyan takım patronu Günther Steiner’inki de dahil olmak üzere diğer hikayelere daha fazla yer vermesiyle nadiren görülen bir yapım sunuyor.
Formula 1’in zengin Avrupalılar için çökmekte olan, testosteron odaklı bir spor olduğunu düşünseniz bile, Drive to Survive, bu sporu birçokları için bu kadar çekici yapan şeyin ne olduğuna dair hızlandırılmış bir kurs veriyor ve aynı zamanda fikrinizi değiştirme potansiyeline de sahip. Değilse, yine de meraklıları ve yeni gelenleri iyice eğlendirecek çok iyi yapılmış ve ilgi çekici bir belgesel dizisi.
24) The Outsider (2020) – HBO | IMDb: 7.7
Bu ürpertici mini dizi, Jason Bateman, Bill Camp ve Ben Mendelsohn’u oyuncu kadrosunda bulunduruyor. Stephen King’in aynı adlı romanından uyarlanan film, bir çocuğun korkunç cinayetiyle ilgili tüm kanıtların yerel beyzbol koçu Terry Maitland’a (Bateman) yol açtığı bir soruşturmayı takip ediyor. Ancak, Terry’nin tavrı ve polis onu tutuklamaya geldiğinde yaşadığı şok, suçu gerçekten işleyip işlemediği hakkında soru işaretleri doğuruyor.
25) The Night Manager (2016) – Amazon Prime | IMDb: 8.1
Bir John le Carré romanından uyarlanan bu casusluk mini dizisinde Olivia Colman ve Hugh Laurie (House) başrolde. Altı bölümden oluşan mini dizi, Mısır, Kahire’de bir otelde gece müdürü olarak çalışırken, sonunda çok hassas bilgileri ele geçiren eski bir asker (Tom Hiddleston) hakkında. Daha sonra bir istihbarat memuru (Olivia Colman) tarafından yozlaşmış bir işadamını (Hugh Laurie) devirmek için bu asker işe alınır.
Casus hikayeleri sevenler, John Le Carré filmleri (A Most Wanted Man, Tinker Tailor Soldier Spy) veya sadece mükemmel oyunculuğu takdir eden herkes tarafından kaçırılmaması gereken çok beğenilen bir TV programı.
This post is also available in: English
Yorumlar (0) Yorum Yap