Dizilerden ve Filmlerden Akıllara Kazınmış Unutulmaz 10 Baba Karakteri

Filmlerde ve dizilerde işlenen baba-çocuk ilişkisi; kimi zaman duygusal, kimi zaman ilham verici, kimi zaman da mizahi yönden sık sık karşımıza çıkar. Ben de bugüne özel olarak ekranlarda gördüğümüz baba figürlerinin parlayan örneklerinden bazılarını bir araya getirdim.

1) The Pursuit of Happyness – Chris Gardner (Will Smith)

Christopher Gardner’ın yaşanmış hikayesine dayanan bu filmde Will Smith, işlerinin kötü gitmesiyle eşi tarafından terk edilen, çocuğuyla beraber aç ve evsiz kalıp sokaklarda yatan
fakat koşullar ne olursa olsun çocuğunu asla yalnız bırakmayan bir baba rolünde. Buna rağmen bir gün bile yakınmayan, mücadeleci ve amacı uğrunda asla pes etmeyen tutumuyla unutulmaz baba karakterleri arasına girmiştir. Kendi hayat hikayesiyle, oğluna verdiği öğüdü herkese ders niteliğinde oldu:

“Yapamayanlar sana da yapamayacağını söylerler, onlara inanma.”

2) Mrs. Doubtfire – Daniel Hillard (Robin Williams)

Kontrollü eşi Miranda’ya rağmen Daniel Hillard, işinde zorluk çeken, yetersiz ve sorumsuz bir babadır ve işler boşanma noktasına kadar gider. Miranda yoğun iş temposundan dolayı bu süreçte çocukları için bir bakıcı tutmaya karar verir. Bunu bulunmaz bir fırsat olarak değerlendiren Daniel, kendine İngiliz bir dul olan Bayan Doubtfire karakterini oluşturur ve kılık değiştirerek yakınlarına girer, hatalarını görür ve kalplerini kazanır.

3) Harry Potter – Arthur Weasley (Mark Williams)

Arthur Weasley; neşeli, meraklı, ve Harry’yi kendi oğullarından ayırt etmeyen iyi kalpli bir adamdır. Sihir Bakanlığı’nda çalışan ve genellikle ailesinin sosyal sınıfına yönelik eleştirilere hedef olan biri olsa da oldukça nazik biridir. Muggle’lara ve yaşam biçimlerine saygı duyar.

4) Avrupa Yakası – Tahsin Bey (Gazanfer Özcan)

Eski İstanbul beyefendilerinden, evde otururken bile pantolon ve pantolon askılarına özen gösteren, herkesin çevresinden mutlaka aşina olduğu geleneksel Türk aile babası karakteri. Geleneklerine bağlı ve otoriter bir tarafının yanı sıra sinirlense bile saygılı tutumundan ödün vermeyen oldukça tonton bir babadır.

5) The Descendants – Matt King (George Clooney)

Hayatı işinden ibaret olan Matt King, eşi beklenmedik bir kaza sonucu komaya girdiğinde bazı sorumluluklarla yüzleşir ve ebeveynlik becerileri geliştirmek zorunda kalır. Eşinin bir daha uyanmayacağını öğrendikten sonra Matt için, 10 yaşındaki isyankar Scottie ile alkol ve madde kullanımı problemi olan 17 yaşındaki Alex’e yani öfkeli iki kızına dair alınacak tüm kararların kendisine ait olduğu bir süreç başlar.

6) The Godfather – Don Vito Corleone (Marlon Brando)

Kurduğu büyük mafya imparatorluğu içerisinde, arkadaşlarına ve özellikle ailesine bağlılık konusunda sıkı ahlaki kuralları olan bir adam olarak bilinir. Statüsüyle ilgili saygı bekleyen, bağlı olduğu kişisel prensiplerinden asla ödün vermeyen, acımasızlığıyla ün salmış güçlü bir İtalyan göçmendir. Diğer çeteler tarafından yürütülen suçların çoğu, Vito’nun bağlı olduğu ilkelerine ters düşmektedir bu nedenle rakip çeteleri ortadan kaldırarak New York’taki suçu kontrol etmeye çalışır.

7) Batman – Alfred Pennyworth (Michael Caine)

Alfred Pennyworth, Wayne ailesinin hizmetinde olan bir uşaktı. Thomas ve Martha Wayne’nin ölümünden sonra Bruce Wayne’in velayetini alarak onun için en belirgin baba figürü haline geldi. Onun koruyucusu ve her şeyden önce en iyi arkadaşı oldu. Biyolojik olarak babası olmamasına rağmen Bruce’un her zaman yanındaydı, hayatını Bruce’u yönlendirmeye, korumaya ve desteklemeye adamıştı.

8) Garip – Kemal (Kemal Sunal)

Kemal, geçinmek için iş ayırt etmeksizin değişik değişik her işi yapan, en büyük aşkı Beşiktaş olan futbol meraklısı bir gençtir. Kundakta terk edilmiş bir bebek bulmasıyla hayatı değişir. Kendisine zar zor bakabilmesine rağmen onu tek başına bırakmaya kıyamaz, yanına alır, bakar büyütür. Yemez yedirir, içmez içirir, giymez giydirir. Gösterdiği bu fedakarlıkla beraber zaman geçtikçe aralarında tüm zorluklara beraber göğüs gerebilecek kadar güçlü bir baba-kız ilişkisi oluşur.

9) Fringe – Walter Bishop (John Noble)

Walter’ın oğlu Peter tedavi edilemez, teşhisi konulamaz bir hastalığa yakalanır ve ölür. Walter; her türlü uzay-zaman ihlallerini, iki evran arasında başlayacak çatışmaları göze alarak oğlunu geri getirebilmek için alternatif bir paralel evren inşa eder. Walter’ın aynı anda hem en büyük kusuru hem de en büyük gücü çocuğuna duyduğu derin bağlılığıdır.

10) The Simpsons – Homer Simpson

Homer; fiziksel aktivitelerde bulunmaktan pek haz etmeyen, küçük duygusal patlamalara eğilimli ve buna rağmen eylemlerinin arkasında durmaktan çekinmeyen bir baba ve eş.
Simpson geni nedeniyle sahip olduğu düşük IQ‘su veya herhangi bir şey hakkında az bilgi ve beceri sahibi olması onun için bir engel teşkil etmiyor çünkü o işe balıklama atlayacak girişimci ruh kendisinde mevcut. Çocuklarına karşı ebeveynden çok arkadaşça bir tavır takınıyor hatta bazı durumlarda çocuklarıyla küçük suç ortaklıkları kurabilir.