Kitap okumanın ne kadar yararlı olduğunu yazılarımızda sık sık vurguluyoruz. Yaklaşık iki buçuk sene önce yazdığım şu içeriği okudum bu içeriği hazırlamadan önce. Her kelimesine tekrar tekrar katılıyorum. O zaman kişisel görüşlerime ve gözlemlerime dayanarak yazdığım konuyu bu kez bilimsel olarak ele alıyorum. Başlamaya hazır mısın? Kahramanımızı nasıl bir macera bekliyor acaba, sayfaları çevirerek ya da sayfayı aşağı indirerek bu heyecanı birlikte yaşamaya var mısın?
Pew Research Center’ın açıkladığı raporda, geçen sene Amerika nüfusunun yaklaşık %26’sı yani çeyreğinin biraz üstü, geçen sene bir bölüm bile kitap okumadığını söylemiş. Ülkemiz için böyle bir araştırmaya denk gelmedim maalesef. Bulabildiğim verilerde de pek iç açıcı değil durumumuz TUİK’in ve UNESCO’nun raporlarında Türkiye’nin kitap okuma konusunda diğer ülkelerin bir hayli geride olduğunu görüyoruz.
…
Kurgu Kitaplarının Gücü Adına
Toronto University’nin araştırması bize tam olarak bunu söylüyor. Kurgu kitap okumak, hayal gücünü arttırmanın yanı sıra zihinsel olarak gelişmemize yardımcı oluyor. Kurgu olmayan kitapları okumanın belirli bir konu ve olgu üzerinde etkili olduğu ve konu/olgu hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaya yardımcı olurken kurgu kitapların konu/olguya farklı bakış açılarıyla yaklaşabildikleri belirtiliyor.
…
Kitap Kadar Ömrün Olsun
Yakın zamanda yazdığımız gibi kitap okumak ömrü uzatıyor! Yale University’de yapılan çalışmalara 3.635 kişi katıldı. 50 yaş üstü kişilerin katıldığı araştırmada, günde yaklaşık 30 dakika kitap veya dergi okuyanların, okumayanlara oranla ortalama 23 ay daha uzun yaşadığı gözlemlendi. Zihinsel gelişimin yanında kişisel gelişime de katkıda bulunan kitaplar sayesinde, kişilerin hayat kaliteleri artıyor ve zihinsel ilerlemenin yanında duygusal ilerleme ile daha sağlıklı bir yaşam sağlanabiliyor.
…
Yılda 50 Kitap İddiasına Var Mısın?
Blog yazarı Stephanie Huston, geçtiğimiz aylarda kendisine bir meydan okudu, “Bir yılda 50 kitap okuyabilirim!” dedi. Herkesin, her gün, kitap okumaya zaman ayırması gerektiğini söylüyor kendisi. “Zamanım yok”, “Çok yoğunum” bahanelerinin arkasına sığınılmaması gerektiğini ekliyor. İki ay sonunda durum güncellemesini yazan Huston’ın ilerleyişini buradan takip edebilirsin. Huston, kendisini daha huzurlu ve sakin hissettiğini söylüyor. Bu konuda sen de kendine meydan okumaya var mısın? Bu yolda sana yardımcı olacak birkaç ipucunu buradaki yazımızda vermek isteriz.
Yorumlar (0) Yorum Yap