Stephen King’ten J.K. Rowling’e Kurgu Kitaplarının Okuruna Sağladığı 6 Fayda

“Kitaplar nihai aptal aşıklardır: Yere koysanız bile onlar sizi sonsuza kadar bekler. Onlara dikkatinizi verin çünkü sizi daima sevecekler.” – John Green

Yukarıdaki sözün doğruluğundan şüphelenecek birini bulmak oldukça zordur. Gelişim ve daha iyi biri olma kavramları genellikle kişisel gelişim kitapları için geçerli olsa da; kurmaca kitaplarda bu kavramların daha kalıcı ve estetik bir biçimde okuyucuya ulaştığını düşünüyorum. Çoğu insan hayal ürünü eserleri, kişisel bir gelişim beklentisiyle değil; eğlence ya da vakit geçirme beklentisiyle okur. Burada ise, kurgu kitaplarının bundan çok daha fazlası olduğunu gösterecek 6 maddemiz var. Bir bakalım.


1) Yaratıcılığınızı Geliştirir

Edebi kurgu, büyüleyici bir sanat örneğidir çünkü; kişisel yorumunuzu belirtebileceğiniz boşluğu her zaman yaratır. Size yönünüzü gösterir ama işin temelinde yolu siz kendi hayal gücünüzle yaratırsınız. Bu durum aktif bir yaratıcılık süreci başlatır.


2) Deneyimleriniz Okuma Sayesinde Artabilir

Çoğu kurgu hikayede bir protagonist -yani engelleri aşmaya çalışan ana kahraman- ve o engelleri yaratan, ana kahramanın tam zıttı olan bir antagonist vardır. Bu durum, okuyucuya iki tarafı da deneyimleme ve yakından gözlemleyebilme imkanı sağlar.

2011 yılında yapılan bir araştırmaya göre: Katılımcılar herhangi bir deneyimi okuduklarında aynı nörolojik bölgelerde, bu deneyimi kendileri yaşıyormuş gibi uyarıcılar sergiliyor ve o deneyimi benimsiyorlar. Bu sayede aynı durumda karşılaştıklarında okudukları deneyimleri kendi hayatlarında uygulamaya başlıyorlar.


3) Empati Yeteneğinizi Geliştirir

Empati yeteneği gerek profesyonel, gerek gündelik yaşamımızda iletişim için en önemli etkenlerden biri. 2013 yılında Scientific American’da yapılan bir araştırmaya göre: Edebi kurgu okumak, okuyucuların empati yapabilme düzeylerini inanılmaz derecede arttırıyor.

Bir hikaye okurken, sadece olayların akışına tanık olmayız. Buna paralel olarak karakterlerin düşünce yapılarını, başka karakterlerle girdikleri etkileşimleri gözlemleyebiliriz. Böylelikle empati yeteneğimiz artar.

4) Engellerle Daha Rahat Başa Çıkabilirsiniz

Deneyimlerden öğrenmemiz sayesinde, zorluklarla karşılaştığımızda da bunlara daha hazırlıklı oluruz. Örneğin; Paulo Coelho’nun eseri olan Simyacı sayesinde birçok kişi engelleri ve yaşam yolcuğunu algılama biçimlerini değiştirdi.


5) Üstün Odaklanma Becerisine Sahip Olursunuz

Eğer oturup yarım saat bir işe odaklanabiliyorsanız, günümüz dünyasında odaklanma problemi olmayan birisi sayılıyorsunuz. Etrafımız, odağımızı dağıtacak binlerce uyarıcıyla dolu ve bunlar varken beynimizin odak süresi gittikçe düşüyor. Bunu engellemek için akıcı bir kurgu kitabını alıp izole bir şekilde saatlerce okuyarak hem odağınızı toplamayı, hem de odak sürenizi arttırmayı başarabilirsiniz.


6) İç Huzurunuzu Bulabilirsiniz

Birkaç saniyeliğine de olsa kendinizi bir hikayeye kaptırmak sizi beklediğinizden daha fazla sakinleştirebilir. 2009 yılında Sussex Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre; 6 dakikalık bir okuma stres seviyenizi %68 düşürüyor. İşin en güzel tarafı ise kendinizi kaptırdığınız bir hikayeyi 6 dakikada elinizden bırakamazsınız, böylelikle daha uzun süreli bir sakinlik ve rahatlamaya kavuşursunuz.

This post is also available in: English

Kategoriler: Kültür

Yorumlar (0) Yorum Yap

/