Seri katiller, ülkemizde pek görülmese de ABD’nin birçok yerinde insanları hâlâ korkutan suçlular. İşledikleri kan donduran cinayetler ve yöntemleri; bu seri katillerin adeta birer efsane hâline gelmesine neden olmuştu. Yıllar boyunca seri katillerin zihinlerini anlamak ve cinayete sebebiyet veren dürtüleri açığa çıkarmak için birçok psikolojik profil çalışmaları yapılmıştır. Yine de bu kişilerin zihinlerini hâlâ tam olarak anlamak mümkün değil. Bu içeriğimizde bir dönem insanların yüreklerine korku salmış 16 katili incelediğimiz seri katiller listemize yakından bakıyoruz.
16) Carl Panzram
- Cinayetler: 5 (Kanıtlanmış), 21 (İtiraf Edilen), 100 (Şüphelenilen)
Dünya üzerine ayak basmış en sadist insanlardan biri Carl Panzram. 1899 – 1929 yılları arasında aktif olarak suç işleyen bu seri katil, cinayetin yanı sıra birçok farklı suça imza atmıştır. Tecavüz, kundakçılık ve hırsızlık, Carl Panzram’in cinayet dışındaki suçlarından sadece birkaçı diyebiliriz.
1.000’in üzerinde çocuğa ve genç erkeğe cinsel saldırıda bulunduğunu da iddia eden bu canavar, defalarca hapisten kaçmayı da başarmıştı. Son olarak Leavenworth Hapishanesi’nde bir çamaşır görevlisini öldürmesi üzerine 1930 yılında idam edilmiştir. Ölüm hücresinde sırasını bekleyen Carl Panzram burada memur Henry Lesser ile arkadaşlık kurmuştu. Lesser Panzram’a sürekli sigara alabilmesi için para veriyordu.
Hatta Henry Lesser, Carl Panzram’a anılarını yazması için kağıt kalem bile vermişti. Panzram’in yazdığı anıları daha sonra Killer: A Journal of Murder isimli bir kitap olarak yayınlandı. Bu kitapta Carl Panzram’in açılış sözleri ise şu şekildedir:
“Hayatım boyunca 21 insan öldürdüm; binlerce hırsızlık, soygun, kundakçılık yaptım ve binlerce erkeğe cinsel saldırıda bulundum. Tüm bunlar için en ufak bir pişmanlık bile duymuyorum.” Carl Panzram idam edilmeden önce son sözleri sorulduğunda da şaşırtmayan bir cevap vermişti. Carl Panzram’in son sözleri “Acele et Hoosier pisliği. Senin oyalandığın sürede ben bir düzine adam öldürürdüm.” olmuştur.
15) David Berkowitz (Son of Sam)
- Cinayetler: 6
Takvimler 1976 yılını gösterdiğinde New York şehri, suç dünyasına kendini teslim etmek üzereydi. Sokakların tekinsiz olduğu, her türlü suçun ara sokaklarda işlendiği şehirde bir de ekonomik kriz baş gösteriyordu. Tam da bu karmaşanın ortasında birileri insanların park hâlinde sohbet ettiği araçlara yaklaşıp ateş etmeye başladı. New York’ta her türlü suç çığrından çıkmıştı fakat bir seri katil yoktu.
Ta ki Son of Sam olarak bilinen David Berkowitz rastgele insanları vurmaya başlayana kadar. 1977 yılına kadar 6 kişiyi öldüren ve 13 kişiyi yaralayan David Berkowitz, ilk cinayetten 1 yıl kadar sonra yakalanmıştı. Bu 1 yıl içerisinde insanlar sokağa çıkmaya bile korkar olmuş, sosyal aktiviteler en aza indirgenmişti. ABD’nin ve dünyanın o dönemki en büyük ve en ünlü davası olan Son of Sam, birçok spekülasyonu da beraberinde getirmişti.
Zira David’in bu cinayetleri tek başına işlemediği üzerine birçok delil ortaya çıkmıştı. David’in komşusu Sam Carr’ın iki oğlunun gerçek Son of Sam olduğu da söyleniyordu. Bu delilleri ortaya çıkaran ve cinayetlerin satanist bir tarikat ile bağlantılarını bulan Maury Terry olmuştu. Fakat başta New York polisi olmak üzere birçok kurum itibarlarının zedelenmemesi için bu delilleri yok saymıştı.
David Berkowitz’in tarikat bağlantısını ve cinayetlere karışan diğer isimleri teyit etmesine rağmen bu olaylar hiçbir zaman tam olarak çözülemedi. Bugün David Berkowitz hâlâ hayatta ve Shawangunk Islah Tesisi’nde ömür boyu hapis cezasını çekiyor.
14) Richard Speck
- Cinayetler: 8
Richard Speck birçok kaynakta bir seri katil olarak geçse de kendisinin hikâyesi biraz garip. 13 yaşından itibaren alkol kullanmaya başlayan Speck, hemen hemen her gününü sarhoş geçiren bir gençti. Yine bu yaşlarından itibaren sürekli hapse girip çıkan Speck’in pek ciddi suçları bulunmuyordu. Richard Speck genelde küçük çaplı hırsızlıklar ve belge sahteciliği yapıyordu. Bu suçlar sonucunda genellikle birkaç ayın ardından şartlı olarak tahliye ediliyordu. Ta ki 1966 yılının Temmuz ayına kadar…
Oldukça sarhoş ve uyuşturucu etkisi altında olan Speck, soygun yapma niyetindeydi. Bu sebeple kadın hemşirelerin kaldığı bir yurt odasına girdi. Elinde bir bıçakla dairede yaşayan 9 kadını bir odaya toplayan Speck, tüm kurbanlarını çarşaf ile bir araya bağladı. Fakat Speck’in zihni etkisi altında olduğu uyuşturucular ve alkol yüzünden farklı çalışmaya başlamıştı. Zira sürekli hapse girip çıkan Speck geride hiçbir görgü tanığı bırakmamaya kararlıydı.
Bu yüzden hemşireleri birer birer odadan çıkaran katil, tüm kurbanlarını tek tek öldürdü. En son kurbanı olan 22 yaşındaki Gloria Davy’ye ise öldürmeden önce tecavüz etti. Fakat Richard Speck’in yanlış hesapladığı bir şey vardı. Girdiği apartmanda Speck sadece sekiz cinayet işlemişti fakat yaşayan hemşirelerin sayısı dokuzdu, çünkü hemşirelerden biri olan Corazon Amurao, Speck ilk kurbanını odadan çıkardığında bağlarından kurtulup yatağın altına saklanmıştı.
Daha sonra Speck kurtulan Corazon Amurao sayesinde yakalandı. Amurao kurtulduktan sonra polislere Speck’in “Born To Raise Hell” yazılı bir dövmesi olduğunu söylemişti. Cinayetlerden iki gün sonra kaldığı Starr Hotel’de intihar eden Speck hastaneye kaldırıldı. Bu hastanede kendisini tedavi eden doktor LeRoy Smith ise Speck’i dövmesinden tanıdı. Bu noktadan sonra yakalanan Speck 8 adet ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Speck 1991 yılında ise 49 yaşındayken kalp krizi geçirip hayatını kaybetti.
13) Edmund Kemper
- Cinayetler: 10
Co-ed Killer Edmund Kemper, işlediği korkunç suçlara rağmen birçok insana oldukça sempatik gelen bir karakter. Fakat Edmund Kemper yıllarca dedektifleri peşinden koşturmuş oldukça zeki bir canidir. Edmund Kemper’in cinayetleri henüz 15 yaşındayken başlamıştı. Anne ve babası erken yaşta boşanan Kemper, annesi ile Montana’ya taşındı. Annesinden epey bir istismar gören ve psikolojisi bozulan Edmund, 15 yaşında Kaliforniya’ya geri döndü.
Burada ise dedesini ve babaannesini öldürdü. Mahkeme Kemper’i paranoid şizofren olduğu gerekçesiyle Atascadero Devlet Hastanesi’ne sevk etti. Burada 6 yıl geçiren Edmund 21 yaşındayken doktorları iyileştiğine ikna edip serbest kaldı. 2.06 metre boyunda bir dev olan Kemper 145 IQ ile oldukça yüksek bir zekâya sahipti.
964 yılında asıl cinayetlerine başlayan Edmund Kemper, genellikle otostop çeken üniversite öğrencisi kadınları hedef aldı. Kurbanlarına tecavüz edip öldüren Kemper, daha sonra cansız bedenleri evine götürüp kafalarını ve diğer uzuvlarını kesiyordu. Kemper aslında bir polis olmak istiyordu fakat boyu nedeniyle bu isteği reddedilmişti. Kendisi sürekli polis barlarında takılırdı ve kendi işlediği cinayetlerde çalışan birçok dedektif ile arkadaşlık kurmuştu.
1973 yılında annesini öldürdükten sonra da tanıdığı bir dedektife suçunu itiraf ederek teslim olmuştu. 7 kez ömür boyu hapis cezası alan Kemper şu an 72 yaşında ve California Medical Facility’de hâlâ cezasını çekiyor. Kemper’ın çok kere şartlı tahliye olma şansı bulunsa da toplum içine çıkmaya hazır olmadığını söyleyerek bu fırsatları reddetmiştir. Kemper seri katiller arasında görebileceğiniz en yumuşak huylu suçlulardan biri olarak karşımıza çıkıyor.
12) Dennis Rader (BTK Killer)
- Cinayetler: 10
Peşindeki polisler ile sürekli dalga geçen ve 34 yıl sonra anca yakalanabilen Dennis Rader, seri katiller arasındaki en meşhur isimlerden biri. Kod adı BTK (bind, torture, kill) yani “bağla, işkence et, öldür” olan Dennis Rader, cinayetlerini işlediği yıllar boyunca polise ve gazetelere onlarca mektup yolladı. Hatta bir keresinde cinayet işlediği evden 911’i arayıp kendini ihbar etmesine rağmen yakalanmadı.
Kurbanlarını bağlayıp onlara işkence etmek, Dennis Rader’ın gençliğinden beri en büyük fantezisi idi. Sürekli olarak kadın iç çamaşırları giyer, kendini bağlar ve bu şekilde komşularını röntgenlerdi. Rader günlük hayatında oldukça sakin ve kibar biri olarak tanımlanıyordu. Aynı zamanda Mesih Lüteriyen Kilisesi’nin konsey başkanlığını da yapıyordu. 1974’ten 1991 yılına kadar 10 kişiyi öldüren Dennis Rader, soğuma döneminde kurbanlarının taklidini yaparak kendini tatmin ediyordu.
Dennis bu sırada kadın kurbanlarının kılığına giriyor, kendini bağlıyor ve kadın maskesi takıyordu. Aynı zamanda kurbanlarına yaptığı gibi bu sırada kendi fotoğraflarını da çekiyordu. 2004 yılına geldiğimizde ise Dennis tekrar öldürmeye başlamayı planlıyordu. Gazetelere ve polislere bir dizi mektuplar göndermeye başladı. Bu mektuplardan birinde ise Dennis polislere eğer yazılarını bir diskete aktarırsa takip edilip edilemeyeceğini sordu.
Polisler ise doğal olarak takip edilemeyeceği yanıtını verdi. Daha sonra bir diskete bazı ipuçları koyup yollayan Rader’ın gözden kaçırdığı bir şey vardı. O da kendi ismiyle düzenlenmiş unuttuğu bir Word dosyasıydı. Dennis Rader bu Word dosyası sayesinde 2005 yılında yakalandı. 7 kez ömür boyu hapse çarptırılan Dennis, şu an76 yaşında ve hâlâ cezasını çekmekte.
11) Dennis Nilsen (Muswell Hill Murderer)
- Cinayetler: 15
İngiltere’de 15 erkeği öldüren Dennis Nilsen, İngiltere’nin en büyük seri katillerinden biridir. Oldukça sorunlu bir çocukluk ve gençlik geçiren Nilsen, eşcinsel olmanın getirdiği zorluklarla da boğuşuyordu. Genellikle yalnız olan Nilsen tam bu yalnızlıktan kurtulmak için cinayetler işlemeye başladı.
Nilsen’in sorunların en önemli sebeplerinden biri ise çocukken yaşadığı cinsel istismar olarak gösteriliyor. Hayatında pek bir heyecan olmayan ve yalnız olan Nilsen 1978 yılında genç erkekleri öldürmeye başladı. Nilsen’in bu “macerası” ise 14 yaşındaki Stephen Holmes ile bir barda tanışmasıyla başlıyor. Barda alkol almaya çalışan Holmes’ü evine davet eden Nilsen, gencin 17 yaşında olduğunu sanıyordu.
Beraber bir gece geçirdikten sonra Holmes’ün kendisini terk edip gideceğinden korkan Nilsen, uyuyan genci boğarak öldürmüştü. Bu noktadan sonra Nilsen, 1983 yılına kadar 15 erkeği evine davet edip öldürdü ve cesetlerini saklamaya devam etti. Ta ki cesetlerin vücutları inanılmaz bir koku yaymaya başlayana kadar.
Daha sonra cesetleri yakarak ve parçalayıp tuvalete atarak kurtulmaya çalışan Nilsen başarısız oldu. 1983 yılında tıkanan tuvalet boruları ve koku üzerine komşuları polise şikayette bulundu. Bu şikayet üzerine Dennis Nilsen yakalandı ve ömür boyu hapis cezası aldı. 2018 yılında ise cezasını çekerken hayatını kaybetti.
10) William Bonin (The Freeway Killer)
- Cinayetler: 14 (Kanıtlanan), 21-36+ (Şüphelenilen)
Seri katiller arasında ilginç bir yere sahip olan William Bonin, sadece “zevk” için cinayet işleyen bir cani. Bonin’in hayatı pek çok seri katil gibi çok kolay başlamamıştı. Babası alkolik, kumarbaz ve istismarcı olan William Bonin, kardeşleri ile birlikte bir süre büyükbabasının bakımına verildi. Fakat Bonin’in büyükbabası da çocuk istismarcısıydı ve zamanında annesine cinsel tacizde bulunmuştu.
Bunun üzerine yetimhaneye yerleştirilen Bonin, 9 yaşında ailesi ile yaşamak için yetimhaneden çıktı. Nitekim 10 yaşındayken araç plakaları çalarken yakalandı. Bunun üzerine Bonin çocuk cezaevine yerleştirildi. Ergenliğinde ise William başka tür suçlara yönelmeye başladı. Bu yeni suç ise küçük erkek çocuklara karşı cinsel istismardı. Bu yüzden tutuklanan fakat psikolojik tedavi ile kurtulan Bonin, Vietnam Savaşı’na katıldı.
Savaştan başarı madalyaları ile dönen Bonin, kamyon şoförlüğü yapmaya başladı. İşte tam da bu sırada yol kenarında sürekli otostop çeken genç erkekler dikkatini çekmeye başladı. 1979’dan 1980’e kadar yol kenarında otostop çeken erkekleri aracına alan Bonin, bu kişilere tecavüz ve işkence etti. Ardından da öldürüp bedenleri yol kenarlarına atmaya başladı.
Bu yüzden kendisine The Freeway Killer yani Otoban Katili ismi verildi. 1980 yılında polis takibine takılan Bonin, Hollywood’da yakalandı. Bonin’in işlediği 14 cinayet kanıtlansa da kanıtlanamayan en az 21 cinayeti bulunduğu düşünülüyordu. Bonin 49 yaşındayken zehirli iğne ile idam edildi. Ayrıca kendisi California’da zehirli iğne ile idam edilen ilk suçlu oldu.
9) Richard Ramírez (Night Stalker)
- Cinayetler: 15+
Seri katiller bir dönem Amerikalı bireylerin yüreklerine korku salan en meşhur suçlulardı. Fakat seri katiller arasında öyle bir isim var ki; yakalandıktan sonra bu kadar geniş hayran kitlesine sahip olan az sayıda suçlu bulunuyor.
1984 yılından 1985’e kadar Los Angeles’ta rastgele evlere girerek korkunç suçlar işleyen Richard Ramírez, yöntemlerinden dolayı Night Stalker yani Gece Avcısı lakabını almıştı. Hiçbir etnik köken, cinsiyet, yaş ve medeni durum gözetmeden cinayetler işleyen Ramírez, daha önce dedektiflerin hiç karşılaşmadığı türden bir katildi.
Öyle ki Richard Ramírez’in işlediği cinayetler arasında bağlantı sadece ayakkabılarının izi ile kurulabilmişti. Cinayet mahallinde satanist işaretler bırakan Richard Ramírez, şeytanın dünyada vücut bulmuş hâli olarak kabul ediliyordu. Mahkemesi sırasında da satanizme yönelik birçok söz söyledi ve kendine geniş bir hayran kitlesi kazandı.
Ramírez özellikle tekinsiz “kötü çocuk” imajı ve satanist oluşu nedeniyle yüzlerce kadını kendine hayran bırakmıştı. İdam cezası alan ve death row’da sırasını bekleyen Richard Ramírez, 2013 yılında 53 yaşındayken kanserden hayatını kaybetti.
8) Jeffrey Dahmer (Milwaukee Cannibal)
- Cinayetler: 17
Suç psikolojisi ile ilgilenenlerin hâlâ ilgisini çeken Jeffrey Dahmer, en ilginç seri katillerden biri. Dahmer sadece cinayetle yetinmeyip nekrofili, yamyamlık ve işkence suçlarını da beraberinde işliyordu. Seri katiller denilince akla gelenin aksine Dahmer normal bir çocukluk geçirmişti. Ailesi bir aradaydı, durumları iyiydi ve kendisi de mutluyu. Fakat 15 yaşlarına doğru Jeffrey Dahmer’ın kişiliğinde bazı sorunlar boy göstermeye başladı.
Gittikçe içine kapanan ve asla sosyalleşmeyen Dahmer, ağır şekilde alkol kullanmaya da başlamıştı. Alkoliklik Dahmer’ın katıldığını her yerden atılmaya başlamasına neden oldu. Önce ünivesiteden derslere girmediği için atılan Dahmer, ardından orduya katıldı ve alkolik olduğu için buradan da atıldı. Florida’ya giden Dahmer burada bir hastanede çalışmaya başladı ama alkolikliği yüzünden yine atıldı.
1986 yılında ise bir erkek çocuğun önünde mastürbasyon yaptığı için tutuklandı. Bu sırada Dahmer korkunç cinayetlerini işliyordu. Zira Jeffrey Dahmer cinayet işlemeye 1978 yılında başlamıştı. Genellikle eşcinsel Afro-Amerikan erkekleri evine vakit geçirmek için davet eden Dahmer, bu bireyleri öldürdükten sonra onlara tecavüz etti, beğendiği yerlerini yedi ve kurbanlarının kafataslarını veya cinsel organlarını hatıra olarak sakladı.
Bu cinayetler ise 1991 yılında her hafta bir kişiye kadar çıkmıştı. Jeffrey Dahmer’ın yakalanışı ise son kurbanı Tracy Edwards sayesinde oldu. Dahmer’ın evinden öldürülmeden önce kaçmayı başaran Edwards, yola rastladığı polisler ile Jeffrey Dahmer’ın yakalanmasını sağladı. 17 cinayet işleyen ve 15 cinayetten yargılanan Dahmer, 957 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Fakat henüz cezasının ikinci yılında kafasına demir çubukla vurularak hapishanede öldürüldü.
7) Paul John Knowles (The Casanova Killer)
- Cinayetler: 20 (Kanıtlanmış), 35+ (Şüphelenilen)
The Casanova Killer olarak bilinen Paul John Knowles, kısa süre içerisinde 35 cinayet işlemeyi başarmıştır. Knowles 35 cinayet işlemesine rağmen sadece bu cinayetlerin 20 tanesi ile ilişkilendirilebilmiştir. Oldukça iyi bir görünüme sahip olan Paul John Knowles bu nedenle Casanova Killer lakabını almıştı. Gençliği bakıcı ailelerde geçen Knowles 19 yaşına geldiğinde Florida Eyalet Hapishanesi’nde hükümlüydü.
Knowles hapisteyken nasıl olduğu bilinmemekle birlikte Angelina Covic isimli bir kadınla mektuplaşmaya başladı. Daha sonra Angelina kendisini ziyaret ettiğinde ona evlenme teklifi etti ve evet cevabını aldı. Angelina ise Knowles’un hapisten çıkmasına yardımcı oldu. 1974 yılının başlarında hapisten çıkan Knowles, Angelica ile birlikte olmak için direkt olarak California’ya gitti. Fakat bir falcının hayatına giren tehlikeli adam hakkında uyarıları üzerine Angelica Knowles’dan ayrıldı.
Florida’ya geri dönen Knowles, barda kavga çıkardı ve barmeni bıçakladı. Gözaltına alınan Knowles, nezarethanenin kilidini açarak gözaltından kaçtı. Knowles’un cinayetleri de nezaretten kaçtığı gece başladı. Temmuz 1974’te kaçan Knowles Kasım ayında yakalanana kadar 35 cinayet işledi. En son çaldığı araç yüzünden tespit edilen Knowles, bir polis memurunu rehin alarak yeniden kaçmayı başardı.
Fakat bu seferki kaçışı uzun süreli olmadı. Kendisi kovalamacada bacağından yaralandıktan sonra kaçtığı ormanda yakalandı. 35 cinayet işlediğini itiraf eden Knowles tüm cinayetler kendisine bağlanamadan öldü. Zira polis memuru Charles Eugene Campbell’i öldürdüğü olay yerine götürülürken polis arabasında tekrar kaçmaya çalıştı. Knowles bunun sonucunda dedektif Ronnie Angel tarafından vurularak öldürüldü. Bu nedenle Knowles seri katiller arasında pek görmediğimiz bir sona sahip olmuştu.
6) Ted Bundy
- Cinayetler: 20 (Kanıtlanmış), 30 (İtiraf Edilen)
Seri katiller denilince ilk akla gelen isimlerden biri şüphesiz Ted Bundy oluyor. Sayısız belgesele, filme ve kitaba konu olan Ted Bundy, aynı zamanda bugüne kadarki en eğitimli ve sosyal seri katillerden birisi oluyor. 1974 ve 1978 yılları arasında 30 kişiyi öldürdüğünü itiraf eden Bundy, itiraflarından önce uzun bir süre kendi davası için savaşmış ve her şeyi inkar etmişti.
Bu savaşın bu denli uzamasının sebebi ise kendisinin de bir hukukçu olmasıydı. Seri katil tanımının ilk defa Ted Bundy için ortaya atıldığı da söylenir. Aslında oldukça normal bir çocukluk geçiren Ted Bundy, sosyal ve iyi görünümlü genç bir erkekti. Sürekli kız arkadaşları olurdu, birçok arkadaşı vardı ve ufak çapta da olsa tanınmış amatör bir politikacıydı.
Ted Bundy’nin içten içe büyüyen hastalıklı bir kadın düşmanlığı vardı. Bu hisleri ise Washington’da başlayıp birçok eyalete ve şehre uzanan; 30’dan fazla olduğu tahmin edilen cinayetlere yol açtı. Bundy genellikle iyi görünüşü sayesinde kadınlara yaklaşmayı ve aslında onları kaçırmadan ve zor kullanmadan öldürmeyi başardı.
Her türlü yolu deneyip yine de idam cezası aldıktan sonra kendisiyle röportaj yapmak isteyen gazetecilerin teklifini kabul eden Bundy, kendinden üçüncü bir şahıs olarak bahsederken işlediği 30 cinayeti itiraf etti. Yasal olarak ise sadece 20 cinayet kendisiyle ilişkilendirilebildi. Ted Bundy’nin işlediği düşünülen cinayetler de hesaba katıldığında ölen kişilerin sayısı 100’e yaklaşıyor.
5) Dean Corll (The Pied Piper)
- Cinayetler: 28+
Fareli Köyün Kavalcısı lakaplı Dean Corll, ABD tarihinin en kötü seri katillerinden biri olarak anılır. 13 ila 18 yaş arası erkek çocuklarını katleden bu cani, 38’in üzerinde çocuğun ölümünden sorumludur. Diğer lakabı Candyman olan Corll, annesi ve üvey babasının açtığı şekerci dükkanında çalışarak büyüdü. Corll, daha sonra büyüyerek fabrika olan şeker markalarının da başına gelmişti.
Corll, yoksul çocuklara dağıttığı şekerler ile tanınıyordu ve Candyman lakabını da bu zaman almıştı. Daha sonra orduya katılan Corll, eşcinsel eğilimleri olduğu gerekçesiyle ordudan atıldı. Ordudan döndükten sonra şeker işine devam eden Corll, özellikle erkek çocuklara ilgi duyduğu nedeniyle çok defa sorgulandı.
şlerin de kötüye gitmesiyle fabrikayı kapatan Dean Corll bir elektrik teknisyeni olarak çalışmaya başladı ve bu dönemde David Brooks ile tanıştı. İlk cinayetini de David Brooks ile işleyen Dean Corll, daha sonra David’in arkadaşı Elmer Wayne ile tanıştı.
Bu grup üçlü olarak cinayet işlemeye başlamıştı. Grupta cinayetleri Dean işliyor, Elmer kurbanları buluyor ve David ise uyuşturucu karşılığında cinayetlere yardımcı oluyordu. Dean Corll’un ölümü ise oldukça garip. Corll’un evine birlikte vakit geçirmek için kızlar getiren Elmer Wayne, daha sonra kendini Corll’un kurbanı olarak buldu. Arkadaşlarını ve kendini kurtarmak için Dean’i öldüren Elmer Wayne, polise teslim olarak tüm olayları gün yüzüne çıkardı.
4) John Wayne Gacy (Killer Clown)
- Cinayetler: 33+
Katil Palyaço olarak bilinen John Wayne Gacy, 1970’lere damgasını vuran en ünlü seri katillerden biridir. Pogo the Clown sahne adıyla palyaçoluk yapan Gacy, bir hayır kurumu için hastanelerde çocukları eğlendiriyordu. Birçok seri katilden gördüğümüz şekilde genç erkekleri ve küçük çocukları eğlenme bahanesiyle evine çeken Gacy, kurbanlarına sihir gösterisi yapacağını söylerdi. Bu şekilde kurbanlarının ellerini bağlayan Gacy önce onlara tecavüz eder ve ardından genellikle boğarak kurbanlarını öldürürdü.
Gacy bütün cinayetlerini ikinci eşinden boşandıktan sonra sahip olduğu çiftlik evinde işlemişti. Yakalandıktan sonra Gacy’nin bodrumuna gömülü 27 adet ceset bulunmuştur. Çevresi tarafından oldukça yardımsever ve iyi huylu birisi olarak nitelendirilen Gacy, bir dönem KFC yöneticiliği yapmış kariyerinde de iyi bir noktada olan bir insandı. 11 yaşındayken başına aldığı bir darbe yüzünden psikolojik sıkıntılar çeken Gacy’nin karanlık yönünü ise kimse bilmiyordu. Gacy’nin bu yönü daha sonralarda ortaya çıkmaya başladı.
Gacy ilk olarak Iowa’da yaşadığı dönemde 15 yaşındaki bir çocuğa cinsel saldırıda bulundu. 18 ay hapiste kaldıktan sonra şartlı tahliye edildi. Daha sonra Chicago’ya dönen Gacy burada gönüllü olarak palyaçoluk yapmaya başladı ve yarı zamanlı müteahhit olarak çalıştığı şirketini kurdu. Gacy tecavüz ve cinayetlerine de bu dönemde başladı. 1972 yılından 1978’e kadar aktif olarak cinayet işleyen Gacy 33’ün üzerinde genç erkeği öldürdü.
En son mimari yenileme işi için gittiği bir eczanede, Robert Piest isimli 15 yaşındaki çalışanı gözüne kestirdi. Ona daha fazla para kazanabileceği bir iş ayarlayabileceğini ima eden Gacy, Piest’i bu şekilde evine çekti ve aynı gece kendisini öldürdü. Bu olay Gacy’nin yakalanmasına yol açtı. Zira Robert Piest bir işveren ile görüşeceğini söylereyerek ayrılmış ve bir daha geri dönmemişti. Eczaneni sahibi Phil Torf ise bu sayede polisi Gacy’ye yönlendirmeyi başardı. Şüpheli hareketlerde bulunan Gacy ise bir dizi araştırma ve arama emrinin ardından polis şefi Joseph Kozenczak tarafından yakalandı. Deat row’da sırasını bekleyen Katil Palyaço 1994 yılında zehirli iğne ile idam edildi.
3) Gary Ridgway (The Green River Killer)
- Cinayetler: 49 (Kanıtlanmış), 71 (İtiraf Edilen)
ABD seri katiller tarihinin en azılı katillerinden biri olan Gary Ridgway, 1982 yılından 2001’e kadar onlarca cinayet işlemiştir. Ridgway genellikle hayat kadınlarını veya evden kaçıp sokaklarda yaşamak zorunda kalan genç kadınları öldürüyordu. Ayrıca bu azılı cani öldürdüğü kadınların bedenleriyle de ilişkiye giriyordu.
Oldukça sorunlu bir çocukluk ve gençlik geçiren Ridgway, liseden sonra hemen evlenmişti. Evliliğin ardından da Vietnam Savaşı’na katıldı. Savaşta sıcak çatışmalara katılan Ridgway, görevi sırasında sayısız hayat kadını ile birlikte olmuş ve kapmadığı cinsel hastalık kalmamıştı. Savaştan döner dönmez eşinden boşanan Ridgway, ikinci eşiyle birlikte dindar bir kimliğe bürünmüştü ve kapı kapı dolaşarak misyonerlik yapıyordu.
Fanatik bir dindar hâline gelen Ridgway, evli olmasına rağmen hayat kadınları ile birlikte olmaya da devam ediyordu. Zira hayat kadınları Ridgway’in bir nevi fetişiydi ve bu kadınlara saplantı derecesinde düşkündü. Ridgway’in bu saplantısı daha sonra cinayete ve nekrofiliye dönüşmeye başlamıştı. Kamyonetine alarak ıssız alanlara götürdüğü onlarca hayat kadınını öldüren Ridgway, daha sonra öldürdüğü kişilerin bedenleri ile tekrar tekrar ilişkiye de giriyordu.
2001 yılında teknik imkânlar dâhilinde DNA testleri ile yakalanan Gary Ridgway, yaklaşık 71 kadını Green River bölgesinde öldürdüğünü itiraf etti. Şu an 72 yaşında olan Gary Ridgway, Washington Eyaleti Ceza İnfaz Kurumu’nda ömür boyu hapis cezasını çekiyor.
2) Luis Garavito (The Beast)
- Cinayetler: 138 (Kanıtlanmış), 140 (İtiraf Edilen), 172 (Şüphelenilen)
Luis Garavito, seri katiller denilince ilk akla gelen isimlerden biri. Zira kendisi dünyanın en azılı pedofili ve seri katillerinden biri olarak biliniyor. Kolombiya’da doğan ve büyüyen Luis Garavito, küçüklüğünde babası tarafından istismara uğramış ve gençliğinde ise cinsel istismara maruz kalmıştı. Garavito, gençliğinden itibaren psikoz, paranoya ve depresyon belirtileri gösterdi. 1970’li yıllarda ise daha ağır akıl hastalığı saflarına geçmeye başlamıştı.
Garavito’nun cinsel saldırıları ve cinayetleri de bu dönemde başlamış oldu. Akıl hastalıklarının yanı sıra bir de alkolik olan Garavito, yaşları 8 ila 16 arasında değişen çocuklara saldırmaya başladı. Genellikle yoksul çocukları ve sokak çocuklarını hedef alan Garavito kırsal kesimlerde yalnız dolaşan çocukları avlamaya başladı.
Çocuklara hediyeler ve para teklifinde bulunan Garavito, onları küçük yürüyüşlere ikna ediyordu. Bu yürüyüşler sırasında çocukları tenha noktalara çekerek onlara tecavüz ve işkence ediyordu. Bu çocuk daha sonra vücutları parçalanmış hâlde bulunuyordu. 1999 yılında yakalanan Garavito 138 kanıtlanmış cinayet ile yargılanıyordu.
Garavito’nun sorgu sırasında çizdiği kurbanlarını gösteren harita ise kendisinin 300’e yakın cinayet işlediğine işaret ediyordu. Garavito ilk başta 1.853 yıl hapis cezası aldı. Fakat bu cezası Kolombiya yasaları nedeniyle 40 yıla indirildi. Ardından cesetlerin bulunmasında polisle iş birliği yapan Garavito’nun cezası 22 yıla düşürüldü. Şu an 64 yaşında olan bu korkunç canavar, 2023 yılında serbest kalacak.
1) Harold Shipman (Dr Death)
- Cinayetler: 236 (Kanıtlanan)
Seri katiller listemizin kurban sayısı en yüksek katili Dr Death olarak bilinen Harold Shipman oluyor. 1975 yılından 1998’e kadar tedavi ettiği 250’ye yakın hastasını kasten öldüren Harold Shipman, bugüne kadar en çok cinayet işlemiş seri katillerin de başında geliyor.
Harold Shipman önce hastalarının kayıtlarını değiştirerek onlara ciddi hastalıklar veriyordu. Daha sonra ise hastalarına diamorphine yani eroin enjekte ederek onları öldürüyordu. Shipman’ın kendisi de ağır ağrı kesicilere bağımlıydı. Kendisine yüklü miktarda Pethidine isimli ilaç yazması nedeniyle yakalanmış ve uzun bir süre rehabilitasyon merkezinde yatmıştı.
Rehabilitasyon merkezinden çıkan Shipman, Donneybrook Medical Centre’da çalışmaya başladı. Kendisi 20 boyunca burada görev yaptı ve cinayetlerini de bu hastanede işledi. 1998 yılında morg görevlisi Linda Reynolds Shipman’ın hastalarının ölüm oranlarından şüphelenmeye başladı fakat polis yeterli delil bulamadı.
Shipman’ın son kurbanı Kathleen Grundy’nin ölümü ise kendisini tutuklanmasına yol açtı. 2000 yılında suçlu bulunan Harold Shipman sadece 15 cinayetten hüküm giydi. Shipman’ın işlediği 236 cinayet kanıtlandı. Fakat kurbanların büyük çoğunluğu yakıldığı için fiziksel deliller mahkemeye sunulamadı. Ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Shipman, 2004 yılında hücresinde kendini asarak intihar etti.
Seri katiller listemizden sonra ilginizi çekebilecek diğer içerikler:
İtalyan Mafyası: Tarihin Kanlı Yüzü ve Mafya Babaları
Bipolar Bozukluk Tanısı Konulan Ünlü İsimler ve Hikâyeleri
Orta Parmak İşaretinin Kökeni ve Anlamı
This post is also available in: English
Yorumlar (0) Yorum Yap