Dijital yayın platformlarının medya sektörünü ele geçirmesiyle televizyon popülerliğini kaybetmeye başladı. Peki gerçekten durum böyle mi? Tabii ki genç kuşak ve belirli kesim haricinde televizyon, daima aile hayatının bir parçası olarak yerini koruyor. Milyonlarca kişi televizyon izlemeye devam ediyor ve muhtemel çok uzun yıllar devam edecek. Peki bir televizyon programının ne kadar izlendiğini ölçen reyting nedir? ve Reyting nasıl ölçülür? Gelin soruların cevaplarına hep birlikte yakından bakalım.
Reyting nedir?
Orijinal ismiyle “Rating ya da TV Rating” reyting, bir televizyon programının ortalama izlenme sayısını gösterir. Televizyonun dünya çapında popülerleşmeye başladığı 1950’li yıllarda bir ekonomik strateji olarak ortaya çıkmıştır.
Tahmin edebileceğiniz üzere reytingin ortaya çıkış sebebi ise reklamlar. Bir programın yayınlandığı dakika başına düşen izlenme miktarı ve kişi sayısı reyting verilerinin temelini oluşturur. Reyting ile ilgili yanlış bilinen en büyük şey ise herkesin izlediği programlara para kazandırdığı iddiasıdır.
Bu bağlamda “Sen her gün bir programı izleyip kanal sahibine para kazandırıyorsun.” söylemi hem doğru hem yanlıştır. Zira hiçbir izleyici bir programı izleyerek program veya kanal sahibine doğrudan para kazandırmaz. Fakat milyonlarca kişinin bir programı izlemesi, kanalın daha çok reklam geliri kazanmasına neden olur.
Reyting nasıl ölçülür?
Reyting ölçümü her şeyden önce; sosyal ve kültürel araştırmaya dayalı bir sosyolojik deneydir. Bunun nedeni ise reyting ölçümünün belirli kişilerin evlerine yerleştirilen cihazlar ile yapılması diyebiliriz. Ülkemizde ölçüm için her büyük şehirden aileler; eğitim durumları, kişi sayısı, meslekleri ve etnik kökenleri dâhil olmak üzere birçok kritere bakılarak seçiliyor.
Ülkemizde ise en son paylaşılan verilere göre ülkemizde yaklaşık 2.200 kişi ile reyting ölçümü yapılıyordu. Asıl ölçüm metoduna geldiğimizde ise “peoplemeter” isimli bir cihaz bizleri karşılıyor. Ölçüm kapsamına alınan ailelerin evlerine peoplemeter cihazı kuruluyor.
Bu cihazlar, önemli programların yayında olduğu belirlenen saatlerde veri ölçümlerine başlıyor. Peoplemeter ise hiçbir ailede uzun süre kalmıyor. Reyting ölçme dinamik bir deney olduğu için sürekli olarak aileler değiştiriliyor. Televizyon izleme sıklığı düşük olan evler ise reyting ölçme programından çıkarılıyor.
Peki peoplemeter nasıl ölçüm yapıyor?
Aslında pek de komplike olmayan peoplemeter cihazları oldukça basit bir mantıkla çıkıyor. Evdeki her televizyona takılan bu cihazlar, kanal geçişlerini, izlenme süresini ve kimin izlediğini ölçüyor. Peoplemeter bu ölçümleri yapabilmek için evdeki herkesin kendine ait bir düğmesi bulunan özel kumanda ile geliyor.
İzleyiciler kendisine ait düğmeye basarak televizyonu açıp kapatıyor. Ayrıca 9 dakikada bir hâlâ aynı izleyici olup olmadığını belirten bir uyarı da geliyor. Televizyonu o an izleyen kişiler kendi düğmesine basarak bunu yanıtlıyor.
Peoplemeter’ın ikinci görevi kanal geçişlerini takip etmek. Cihaz bu takibi frekans tespiti ile yapıyor. Kanalların geçiş sıklığı da yine aynı şekilde ölçülüyor. Son olarak peoplemeter televizyonun hangi saat aralıklarında açılıp kapandığını da ölçüyor. Tüm bu verilerin toplamı ise bize reyting olarak geri dönüyor.
Reyting ölçümlerini hangi şirketler yapıyor?
Reyting denilince bütün dünyada akla gelen ilk şirket AGB Nielsen oluyor. Dünyanın en büyük global pazar araştırma şirketlerinden olan Nielsen, 1989 yılında AGB Anadolu A.Ş. isimli yerel firmasıyla ölçümlere başlamıştı.
Bu çalışmalar ilk başta sadece İstanbul’da ve 150 evde yapılmaya başlanmıştı. Günümüzde ise tam olarak kaç hanede ve kaç kişi ile bu ölçümlerin devam ettirildiği bilinmiyor. Zira ölçümleri de artık Nielsen yapmıyor. 2011 yılına kadar ölçüm ve araştırma çalışmalarına devam eden Nielsen, yerini Kantar TNS isimli global araştırma şirketine bıraktı.
Reyting sistemi sonuç olarak; yaklaşık 2000 kişiyle bütün bir ülkenin izleme alışkanlıklarını ölçmeye çalışıyor. Bu nedenle reytingi pek güvenilir bulmayan kesimler de var. Tabii ki ölçüm için gelinebilecek son nokta bu yöntem değil. Fakat onlarca yıldır yapılan medya araştırmalarının doğruluğuna bakarsak, bu yöntemin şu an için yeterli olduğunu söyleyebiliriz.
Yorumlar (0) Yorum Yap