Nazi filmleri, Nazi ideolojisini sinematografik unsurlarla ekrana taşıyarak dünya tarihinin en karanlık zamanlarına tanıklık etmemize yardımcı oluyor. Böyle karanlık zamanların hayal gücümüzle idrak edilmesi mümkün olmasa da, film yapımcıları bu korkunç çağda yaşananları kaleme almaya çalıştılar. Bazıları ilham verici sinematik yaratımları anlayıp ortaya çıkarabilmiş olsa da, bazıları bunu başaramadı. Lafı fazla uzatmadan, Nazi filmleri arasında gelmiş geçmiş en iyi 25 filmin listesi burada sizler için derledik.
25) Defiance – Direniş (2008) | IMDb: 7.2
Yönetmen: Edward Zwick
Oyuncular: Daniel Craig, Liev Schreiber, Jamie Bell
Rotten Tomatoes: %58
1941’de Nazi askerleri binlerce Doğu Avrupa Yahudisi’ni katleder. Beyaz Rusya’da Bielski kardeşlerin ebeveynleri de Nazi güçleri tarafından öldürülür. Üç kardeş, Tuvia (Craig), Zus (Schreiber) ve Asael (Bell), katliamdan kaçmayı başarır. Çocukluklarında oyun oynadıkları ormana sığınırlar. Sevdiklerinin ölümünün intikamını almanın bir yolunu arayan kardeşler, günlük hayatta kalma mücadelelerini Nazilere karşı bir savaşa dönüştürür. İstismarlarla ilgili haberler yayıldıkça, hayatlarını riske atmaya istekli başkaları da onlarla bu savaşa katılır. Kardeşler, Rus direniş savaşçılarıyla birlikte ormanda koloni kurarlar. Yaklaşık 1200 Yahudi’yi sığınak kamplarında başarılı şekilde barındırırlar ve direnişi büyütürler.
24) The Diary of Anne Frank – Anne Frank’ın Hatıra Defteri (1959) | IMDb: 7.4
Yönetmen: George Stevens
Oyuncular: Millie Perkins, Joseph Schildkraut, Shelley Winters
Rotten Tomatoes: %78
İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi işgaliyle Hollanda’da yaşayan Yahudiler yakalanarak kamplara gönderilirler. Amsterdam’da bir dükkan sahibi evinin çatı katında iki Yahudi aileyi saklar. Bu iki aile olan Franklar ve Van Daan’lar iki yıl boyunda dışarı çıkamazlar. Bir yandan açlıkla boğuşurken diğer yandan kendi aralarında büyük tartışmalar yaşarlar. Tüm bunlar yaşanırken genç Anne Frank (Perkins) hem Nazi tehdidini hem de bu iki ailenin çekişmelerini, o odada yaşanan her şeyi günlüğüne yazar. Otto Frank (Schildkraut) her iki ailenin de yakalanmasından yıllar sonra çatı katına geri döner ve merhum kızının günlüğünü bulur. Film üç dalda Oscar Ödülü kazandı.
23) Persian Lessons – Umudun Dili (2020) | IMDb: 7.4
Yönetmen: Vadim Perelman
Oyuncular: Nahuel Perez Biscayart, Lars Eidinger, Leonie Benesch
Rotten Tomatoes: %76
Nazi filmleri denilince akla ya katliamlar geliyor ya da bu katliamlardan kaçmak için canı pahasına canını tehlikeye atanlar. İşte bu filmde canı pahasına hayatını riske atan genç Yahudi bir adam idam edilmekten kurtulmak için İranlı gibi davranır. Kamptaki komutanlardan biri olan Klaus Koch (Eidinger) Farsça öğrenmek ister, Yahudi genç Gilles ölmemek için Farsça biliyormuş gibi davranır ancak bu dili bilmiyordur. Gilles, ustaca bir numarayla her gün Farsça kelimeleri icat edip Koch’a öğreterek hayatta kalmayı başarır. İki adam arasındaki özel ilişki, diğer mahkumların ve SS gardiyanlarının Gilles’e karşı kıskançlık duymasına neden olur. Ve Koch’un Gilles’e karşı şüpheleri her geçen gün artarken Gilles, sırrını çok uzun süre saklayamayacağını anlar.
22) Son of Saul – Saul’un Oğlu (2015) | IMDb: 7.5
Yönetmen: László Nemes
Oyuncular: Géza Röhrig, Kecske Molnár Levente, Todd Charmont
Rotten Tomatoes: %96
İkinci Dünya Savaşı sırasında, Auschwitz toplama kampındaki bir Yahudi işçi olan Saul (Röhrig), toplama kampı mahkumları ve diğer mahkumları gaz odalarına sürmek ve daha sonra temizlemekle görevlidir. Bir gün, gaz odalarında gaz verilerek öldürülen bir çocuğun hayatta kaldığını görür. Ancak bir Nazi doktorunun hayatta kalan çocuğu boğduğu ana tanık olur. Çocuğun kendi çocuğu olduğuna ikna olan Saul, çocuğa uygun bir Yahudi cenaze töreni yapmaya kararlıdır. Çocuğa uygun cenaze töreni yapacak bir haham bulmaya çalışır. Çocuğun bedenini korumak için elinden gelen her şeyi yapmaya koyulur. Umutsuzluk ve çaresizliğin sürükleyici hikayesi olan bu Macar filmi, Oscar ve Altın Küre’den En İyi Film Ödülleri de dahil olmak üzere birçok ödül kazandı.
21) The Reader – Okuyucu (2008) | IMDb: 7.6
Yönetmen: Stephen Daldry
Oyuncular: Kate Winslet, Ralph Fiennes, David Krossther
Rotten Tomatoes: %63
Michael Berg (Kross), kadın Nazi gardiyanlarının duruşmasını izleyen bir hukuk öğrencisidir ve gençlik yıllarında ilişki yaşadığı yaşlı bir kadının sanıklardan biri olduğunu görünce şok olur. Savaş sonrası Almanya’sında bir genç olan Michael, kendisine klasik romanlar okumaktan hoşlanan yaşlı bir kadın olan Hanna Schmitz (Winslet) ile tutkulu ama gizli bir ilişkiye başlar. Hanna aniden gizemli bir şekilde ortadan kaybolur. Yıllar sonra, bir hukuk öğrencisi olan Michael, Hanna’yı Nazi savaş suçlarından yargılanırken gördüğünde hayatının şokunu yaşar. Hanna, davada ona yardımcı olabilecek bir sır bulur. Ancak sessiz kalmayı tercih eder. The Reader, Oscar ve BAFTA’da beş dalda ödül kazanmıştır.
20) Sophie’s Choice – Sophie’nin Seçimi (1982) | IMDb: 7.6
Yönetmen: Alan J. Pakula
Oyuncular: Meryl Streep, Kevin Kline, Peter Mac
Rotten Tomatoes: %78
Genç bir yazar olan Stingo (Peter Mac), ilk romanı üzerinde çalışmaya başlamak için 1947’de Brooklyn’e taşınır. Sophie (Streep) ve onun sevgilisi Nathan (Kevin Kline) ile arkadaş olurken, Sophie’nin Nazi katliamından kurtulan biri olduğunu öğrenir. Polonyalı bir göçmen olan Sophie, kendisini Auschwitz’e getiren ve çocuklarını korumak için akıl almaz şeyler yapmak zorunda kaldığı koşulları anlatır. Geri dönüşler, Sophie’nin savaş öncesi hayatından Auschwitz’e kadar olan üzücü hikayesini gösterir. Stingo, Nathan’ın tacizleri ve kıskançlık öfkelerine rağmen Sophie’nin neden onunla kaldığını anlamakta zorlanır. Merly Streep kariyerindeki en iyi performanslarından biri ile En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazanırken film dört dalda daha Oscar kazanmıştır.
19) The Pawnbroker – Tefeci (1964) | IMDb: 7.7
Yönetmen: Sidney Lumet
Oyuncular: Rod Steiger, Geraldine Fitzgerald, Brock Peters
Rotten Tomatoes: %84
The Pawnbroker, Edward Lewis Wallant’ın aynı adlı romanından uyarlamadır. Filmde, Doğu Harlem’de bir rehinci dükkânı işleten bir Alman toplama kampından sağ kurtulan eski profesör Sol Nazerman’ın (Steiger) hikayesi anlatılıyor. Sol, ailesinin Naziler tarafından işkence edilerek ölümüne tanık olduktan sonra insanlığa küsmüştür. Porto Rikolu genç çalışanı Jesus (Jaime Sanchez) dahil çevresindeki herkesi kendinden uzaklaştırır. Nazerman kendi iç çatışmalarıyla uğraşırken, şehrin acı gerçekleri onun hayatını da etkiler. Yaşadığı yeni çevre tarafından dışlanması da içe kapanık olmasına sebep olur ancak bu kapanma bir noktada ruhsal bir patlamaya sebep olacaktır.
18) Black Book – Kara Kitap (2006) | IMDb: 7.7
Yönetmen: Paul Verhoeven
Oyuncular: Carice van Houten, Sebastian Koch, Thom Hoffman
Rotten Tomatoes: %76
Yahudi şarkıcı Rachel Rosenthal (Houten), Almanlardan kaçıp baskıdan kurtulmak ister. Hollanda’ya gitmek için bir tekneye kaçak olarak biner. Ancak tekne Almanlar tarafından durdurulur. Teknedeki herkes ölmesine rağmen Rachel Rosenthal hayatta kalır. Ülkeyi terk edemeyen Rachel’in son bir çaresi kalmıştır. Hollanda’daki Nazi karargahına sızmak için Hollanda direnişine yardım etmek amacıyla gizli göreve gider. Ölümden kıl payı kurtulan genç Rachel, Ellis de Vries adını alarak Hollanda’daki Yahudi direnişinin bir parçası olur. Üstleri ona Ludwig (Koch) adında bir Gestapo subayını baştan çıkarmasını emreder. Ellis görevinde başarılıdır ama çok geçmeden kendini ölümcül düşmanına aşık olmuşken bulur.
17) Mephisto – Mefisto (1981) | IMDb: 7.8
Yönetmen: István Szabó
Oyuncular: Klaus Maria Brandauer, Krystyna Janda, Ildikó Bánsági
Rotten Tomatoes: %78
Mephisto, Oscar Ödülleri’nde ‘Yabancı Dilde En İyi Film’ dalında ödül kazanan ilk Macar filmidir. Film, Nazi parti üyelerinin bilet aldığı bir tiyatro oyunundaki etkileyici performansıyla göz dolduran Hendrik Hoefgen’i (Brandauer) konu alıyor. Hoefgen sahneyi çok seven bir tiyatrocudur. Eyalet tiyatrolarında yıllarca oyun sergildikten sonra, Nazi partisi onu bir yıldız yapmayı teklif eder. Hoefgen’in arkadaşları kaçarken ya da Nazi terörü altında işkence görürken, o popülaritesini artırmaya devam eder. Gittikçe daha büyük rollerde yer alır ve büyük övgüler toplayarak başarısından keyif alır. Sonunda Mephisto oynamayı hayal eder ve bu amaçla, durumunun ahlaki tavizlerini gözden kaçırır. István Szabó’nun yönettiği ‘Mephitso’, insan ruhu üzerinde etkisi olan Nazi istismarları üzerine bir yorumdur.
16) Dunkirk (2017) | IMDb: 7.8
Yönetmen: Christopher Nolan
Oyuncular: Fionn Whitehead, Tom Glynn-Carney, Jack Lowden
Rotten Tomatoes: %92
Dunkirk, II. Dünya Savaşı’nın en önemli olaylarından 330 bin askerin hayatının kurtarıldığı Dunkerque Tahliyesi’ni ele alıyor. Mayıs 1940’ta Almanya, Müttefik birlikleri Dunkirk sahillerinde hapsederek Fransa’ya ilerler. Askerler denizle kara arasında sıkışarak çaresiz bir durumda kalırlar. Ne savunma yapabilirler ne de sahilden kaçabilirler. İngiliz ve Fransız kuvvetlerinin hava ve kara koruması altında, askerler her kullanışlı deniz ve sivil gemiyi kullanarak yavaş ve metodik bir şekilde sahilden tahliye edilirler. Ancak kurtarma gemileri karaya kolaylıkla ulaşamaz bazıları Naziler tarafından bombalanarak imha edilir. Havadan da destek alınan bu zorlu görevin sonunda 330.000 Fransız, İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı asker güvenli bir şekilde tahliye edilir.
15) Jojo Rabbit – Tavşan Jojo (2019) | IMDb: 7.9
Yönetmen: Taika Waititi
Oyuncular: Roman Griffin Davis, Thomasin McKenzie, Scarlett Johansson
Rotten Tomatoes: %80
Nazi filmleri arasında Oscar Ödüllü olanlardan Jojo Rabbit’te, 10 yaşındaki Hitler Gençliği üyesi Jojo Betzler (Griffin) Almanya’nın faşist zamanlarında hayali arkadaşı en yakın sırdaşı Adolf Hitler (Waititi) ile annesinin yanında yaşamaktadır. 1935’te Almanya’da paramiliter örgüt Hitler Youth’a üyelik, on yaş ve üstü erkek çocuklar için bir gereklilikti. Annesi Rosie (Johansson) tavan arasında Yahudi bir kız çocuğu saklıyordur. Jojo kızla tanıştığında kör milliyetçiliği ile yüzleşmek zorunda kalır. Film boyunca Jojo, kendisine dayatılan Nazi ideolojisiyle boğuşur. Bu sahneler, Jojo’nun hayali arkadaşıyla yaptığı konuşmalarla akıllıca diyaloglaştırılmıştır. Komedi unsurları filmin her anında kendini gösteriyor. Film 2020 Oscar’da En İyi Uyarlama Ödülü’nü kazanmıştır.
14) Au Revoir Les Enfanst – Hoşçakalın Çocuklar (1987) | IMDb: 8.0
Yönetmen: Louis Malle
Oyuncular: Gaspard Mannesse, Raphael Fejto, Francine Racette
Rotten Tomatoes: %97
Louis Malle tarafından yönetilen ve yazılan film, rejimin üzücü gerçeklerini ve siyasi propaganda tarafından parçalanan masumiyeti ele alıyor. 1943’te Julien (Manesse) bir Fransız yatılı okulunda öğrencidir. Jean Bonnett (Fejto) dahil üç yeni öğrenci geldiğinde, Julien onların diğer çocuklardan farklı olmadığını düşünür. Julien ve Jean başlangıçta birbirlerinden nefret ederken ikisi sonunda iyi arkadaş olurlar ve Julien Jean’in sırrını keşfeder. Jean, okulu müdürü Père Jean’in (Philippe Morier-Genoud) Nazi polisinden sakladığı birkaç Yahudi çocuktan biridir. Filmde, Julien’in farkında olmadan arkadaşına ihanet etmesiyle paramparça olan güzel bir dostluk hikayesi ortaya çıkıyor. Film, yönetmen Malle’nin seslendirmesiyle sona eriyor, “40 yıldan fazla bir süre geçti, ama o Ocak sabahının her saniyesini öleceğim güne kadar hatırlayacağım”.
13) The Imitation Game – Enigma (2014) | IMDb: 8.0
Yönetmen: Morten Tyldum
Oyuncular: Benedict Cumberbatch, Keira Knightley, Matthew Goode
Rotten Tomatoes: %89
The Imitation Game efsanevi kriptanalist Alan Turing’in gerçek hayat hikayesine dayanıyor. 1939’da yeni oluşturulan İngiliz istihbarat teşkilatı MI6, kriptanalistlerin kırılmaz olduğunu düşündükleri Nazi kodlarını kırmak için Cambridge matematik mezunu Alan Turing’i (Cumberbatch) işe alır. Meslektaşlarının muhalefetine ve komutanın (Charles Dance) bariz düşmanlığına rağmen, Turing modern bilgisayarın atasını tasarlar . Turing’in Joan Clarke (Knightley) da dahil olmak üzere ekibi, Enigma mesajlarını deşifre etmek için tasarlanan makineyi inşa ederler. Turing ve ekibi sonunda başarılı olurlar. Ancak 1952’de yetkililer Turing’in eşcinsel olduğunu açıklayıp onu toplumdan uzaklaştırıp yalnızlaştırınca sessiz dahinin her şeyi elinden alınır.
12) The Great Escape – Büyük Kaçış (1963) | IMDb: 8.2
Yönetmen: John Sturges
Oyuncular: Steve McQueen, James Garner, Richard Attenborough
Rotten Tomatoes: %94
Paul Brickhill’in aynı adlı kurgusal olmayan kitabına dayanan The Great Escape, İngiliz Milletler Topluluğu askerlerinin Nazi Almanya’sındaki bir Nazi kampından kaçışını konu alıyor. Esir kamplarından kaçanların artmasıyla Naziler, savaşın geri kalanında esir alınacaklar için yükske güvenlikli bir kamp inşa ederler. İngiliz mahkumlar, II. Dünya Savaşı’nın en tehlikeli kaçış planını yaparlar. Filmin gerçek bir hikayeye dayanıyor olması kaçış sahnelerindeki heyecanı daha da artırıyor. The Great Escape, kaçış sırasında hayatını kaybeden elli subaya adanmış ve sinema tarihinde klasikleşerek bir kült haline gelmiştir.
11) Judgment at Nuremberg – Nürenberg Duruşması (1961) | IMDb: 8.2
Yönetmen: Stanley Kramer
Oyuncular: Spencer Tracy, Burt Lancaster, Richard Widmark
Rotten Tomatoes: %92
1940’ların sonlarında İkinci Dünya Savaşı sonrasında geçen bu siyasi drama, Nazi filmleri arasında en çarpıcı olanlardan biridir. Film, Almanya’da bir Amerikan mahkemesinde yargılanan Nazileri konu alarak tarihe düşen bir not niteliği taşımaktadır. İnsanlığa karşı işledikleri savaş suçları için suçlanan dört Alman yargıç askeri bir mahkemeye çıkarılarak yargılanacaktır. Baş Yargıç Haywood (Tracy) yalnızca baş sanık Ernst Janning (Lancaster) ve savunma avukatı Hans Rolfe’den (Maximilian Schell) değil, aynı zamanda idealist bir Nazi generalinin (Marlene Dietrich) dul eşinden de delil ve tanıklık dinler. Film ABD yapımı olmasına rağmen, avukat filmleri denilince akla ilk gelen objektif filmlerden biridir. İki dalda Oscar kazanmıştır.
10) Army of Shadows – Gölgeler Ordusu (1969) | IMDb: 8.2
Yönetmen: Jean-Pierre Melville
Oyuncular: Lino Vertura, Paul Meurisse, Jean-Pierre Cassel
Rotten Tomatoes: %97
Joseph Kessel’in kitabından uyarlama olan film, İkinci Dünya Savaşı sırasında Fransa’daki yeraltı direniş savaşçılarının hayatlarını konu alıyor. Belgesel niteliğinde çekilen film, direnişi kasvetli, romantik olmayan objektif bir çerçevede sunuyor. Bir muhbir tarafından ihanete uğrayan Philippe Gerbier (Vertura), kendisini işkence dolu bir Nazi esir kampında kapana kısılmış bulur. Gerbier, Fransa’da Direniş’e yeniden katılmak için kaçar. Fransız eleştirmenler, filmi Charles de Gaulle’ü yücelttiği algısıyla kınadığından film gişede başarısız oldu. Ancak 1990’ların ortalarında “Cahiers du Cinema” filmin yeniden değerlendirmesini yaptı. Bu değerlendirme filmin 2006’da restorasyona ve yeniden gösterime girmesine yol açtı. O zamandan beri dünya sinemasının en iyi filmlerinden biri olarak listelerde yerini alıyor.
9) Downfall – Çöküş (2004) | IMDb: 8.2
Yönetmen: Oliver Hirschbiegel
Oyuncular: Bruno Ganz, Alexandra Maria Lara, Corinna Harfouch
Rotten Tomatoes: %90
Downfall, 1956 tarihli Der Letste Akt (The Last Act) filminden bu yana Hitler konusunu doğrudan işleyen ilk Alman filmi olması sebebiyle Nazi filmleri arasında özel bir yere sahip. Oscar adayı bu gerilim, Adolf Hitler’in Berlin’deki bir sığınakta saklandığı son günlerini anlatıyor. 1942’de bir gecenin ortasında, 22 yaşındaki Traudl Junge (Maria Lara), Münih’ten Hitler’in Doğu Prusya’daki karargahı olan Wolf’s Lair’e götürülür. Münihli heyecanlı genç kadın Hitler’in sekreteri olarak seçilir. Üç yıl sonra, Hitler (Ganz), Alman Şansölyesi’nin altındaki bir sığınağa çekilir. Rus ordusu yavaş yavaş Berlin’i ele geçirir. En ateşli Naziler bile iktidar saltanatlarının sonunun yakın olduğunu anlar. Traudl’un anılarından yola çıkarak Hitler’in sığınaktaki son günleri ve Almanya’nın işgali ustalıkla ele alınmıştır.
8) Inglorious Basterds – Soysuzlar Çetesi (2009) | IMDb: 8.3
Yönetmen: Quentin Tarantino
Oyuncular: Brad Pitt, Melanie Laurent, Christoph Waltz
Rotten Tomatoes: %89
Almanya’nın Fransa’yı işgalinin ilk yılıdır. Müttefik subay Teğmen Aldo Raine (Pitt), Nazilere karşı kafa derilerini almak da dahil olmak üzere şiddetli intikam eylemleri gerçekleştirmek için Yahudi askerlerden oluşan bir ekip toplar. O ve adamları, Üçüncü Reich liderlerini devirmek için Alman aktris ve gizli ajan Bridget von Hammersmark ile güçlerini birleştirir. Kaderleri, Nazilerin ailesini infazının intikamını almak isteyen tiyatro sahibi Shosanna Dreyfus ile birleşiyor. Shosanna, Yahudi ailesinin Albay Hans Landa’nın saldırısından sağ kurtulan tek üyesidir. Dört yıl sonra, Shosanna takma bir adla bir sinema işletirken kendisinden bir Nazi propaganda filminin galasına ev sahipliği yapması istenir. Bir yandan Shosanna’nın Nazileri yok etme planı diğer yandan Aldo ve ekibinin planı aynı sinemada devreye giriyor. Film hem Oscar’da hem BAFTA’da birçok ödül kazandı.
7) Das Boot – Mukaddes Vazife (1981) | IMDb: 8.3
Yönetmen: Wolfgang Peterson
Oyuncular: Jürgen Prochnow, Herbert Grönemeyer, Klaus Wennemann
Rotten Tomatoes: %98
Truva filminin başarılı yönetmeni Wolfgang Peterson’ın yönetmenlik yaptığı Das Boot, II. Dünya Savaşı’nı askerlerin psikoloji üzerinden ele alan epik bir savaş filmi. Korkuyu, neşeyi, üzüntüyü ve gücü kişileştiren Peterson, klostrofobi duygusunu ve zamanın akışkanlığını ustaca resmediyor. Film, tamamen savaş ve yıkıma odaklanmış durumda. Bir Alman denizaltısı, İkinci Dünya Savaşı sırasında Atlantik Okyanusu’nda devriye geziyor. İngiliz savunmasını ortadan kaldırmak için forsat arayan Almanlar, hiç beklemedikleri anda bir İngiliz atağıyla karşılaşırlar. Savaş muhabiri Werner (Grönemeyer) denizaltıdaki günlük hayatı gözlemlerken, kır saçlı kaptan (Prochnow), şiddetli çatışmalar karşısında geminin moralini yüksek tutmaya çalışır. Film altı dalda Oscar Ödülü adaylığı ve bir BAFTA Ödülü kazandı.
6) The Great Dictator – Büyük Diktatör (1940) | IMDb: 8.4
Yönetmen: Charlie Chaplin
Oyuncular: Charlie Chaplin, Paulette Goddard, Jack Oakie
Rotten Tomatoes: %93
Charlie Chaplin’in sesli filme geçişinin bir parçası olan The Great Dictator, Nazi filmleri türüne keskin bir hiciv getiri. Soykırım vahşetinin henüz incelenmediği bir dönemde çekilen film, Chaplin’in konuya komik görünen yaklaşımı nedeniyle birçok eleştiri aldı. Bununla birlikte, 1940 filmi, ülkenin damarlarından sızan katı rejim ve insanlık dışılığı yorumlayan siyasi alegori ve hicivle doludur. Gettodaki Yahudi bir berber ile Almanya ve Adolf Hitler’in bir parodisi olan Tomania Diktatörü Adenoid Hynkel’in rollerini anlatan film, onların kimliklerinin izini sürüyor. Büyük Savaş’ta adanmış hizmetten sonra, bir Yahudi berber (Charles Chaplin), yaralarını iyileştirmek için yıllarını bir ordu hastanesinde geçirir. Faşist diktatör Adenoid Hynkel’in eşzamanlı yükselişinden ve onun anti-semitik politikalarından habersiz olan berber Hynkel’e çok benzer. Çok geçmeden roller birbirine girer ve berber Hynkel’in yerini alır.
5) The Pianist – Piyanist (2002) | IMDb: 8.5
Yönetmen: Roman polanski
Oyuncular: Adrien Brody, Thomas Kretschmann, Frank Finlay
Rotten Tomatoes: %95
Piyanist: Varşova’da Bir Adamın Hayatta Kalmasının Olağanüstü Gerçek Hikayesi’ isimli 1939-1945 otobiyografisinin bu uyarlamasında, II. Dünya Savaşı başlarken Varşova’nın yavaş yavaş değiştiği görülüyor. Polonyalı Yahudi radyo istasyonu piyanisti Wladyslaw Szpilman (Brody), Varşova Gettosu’na girmeye zorlanır. Ancak daha sonra Reinhard Operasyonu sırasında ailesinden ayrılır. Toplama kampı mahkumları serbest bırakılana kadar Szpilman, Varşova’nın harabeleri arasında çeşitli yerlerde saklanarak beş yıl boyunca hayatta kalma mücadelesi verir. Szpilman daha sonra bir Yahudi isyanına yardım eder, sonunda kaçar. Nazi filmleri denildiğinde bazı sinema severlerin aklına ilk gelen filmdir Pianist. Bu başarısı Oscar’da En İyi yönetmen, En İyi Uyarlanmış Senaryo ve En İyi Aktör dallarında ödül kazandırdı. Film aynı zamanda BBC’nin 21. Yüzyılın En İyi 100 Filmi listesindeki filmleri arasına girdi.
4) Casablanca (1942) | IMDb: 8.5
Yönetmen: Michael Curtiz
Oyuncular: Humphrey Bogart, Ingrid Bergman, Paul Henreid
Rotten Tomatoes: %99
Nazi filmleri arasında, en önemli filmlerden biridir Casablanca. Çünkü film fünya sinemasının başyapıtlarından biri olarak gösteriliyor. Sanatsallığı bir yanda, savaşın parçaladığı romantizmi odak noktasına koyuyor. Kazablanka’da bir gece kulübünün sahibi olan Rick Blaine (Bogart), eski sevgilisi Ilsa’nın (Bergman) kocası Victor Laszlo (Henreid) ile birlikte şehirde olduğunu öğrenir. Laszlo Çek direniş örgütünün lideri, ünlü bir isyancıdır ve Almanlar peşindedir. Ilsa eşiyle birlikte Amerika’ya illtica etmenin yollarını ararken, Rick’in onların ülkeden çıkmalarına yardım edebileceğini bilir. Michael Curtiz’in yönettiği ‘Casablanca’ sosyolojik kavramlarla karakterize edilir ve sosyal sınıf, ırk, fedakarlık ve daha pek çok şeyi analiz eder. Film, mekansal olarak savaş ortamında geçmiyor olsa da II. Dünya Savaşı’nın sürdüğü yıllarda geçiyor.
3) Life Is Beautiful – Hayat Güzeldir (1997) | IMDb: 8.6
Yönetmen: Roberto Benigni
Oyuncular: Roberto Benigni, Nicoletta Braschi, Giorgio Cantarini
Rotten Tomatoes: %80
Nazik bir Yahudi İtalyan garson Guido Orefice (Benigni), güzel bir öğretmen olan Dora (Braschi) ile tanışır. Çekiciliği ve mizahıyla Dora’yı kazanan Guido, ona evlenme teklif eder. Evlenirler ve Giosue (Cantarini) adında bir oğulları olur. Ancak Guido ve Giosue, Dora’dan ayrılıp bir toplama kampına götürülünce mutlulukları kabusa dönüşür. Oğlunu çevrenin dehşetinden korumaya kararlı olan Guido, Giosue’yi kamptaki zamanlarının sadece bir oyun olduğuna ikna eder. Film, soykırım açısından komedi unsurları nedeniyle eleştiri alsa da Benigni’nin baba sevgisi ve insan onuru tasviriyle beğeni kazandı. Oscar da (Yabancı Dilde En İyi Film ve En İyi Erkek Oyuncu) dahil olmak üzere çok sayıda ödül kazanarak tüm zamanların en başarılı İngilizce olmayan filmlerinden biri oldu.
2) Shoah (1985) | IMDb: 8.7
Yönetmen: Claude Lanzmann
Oyuncular: Simon Srebnik, Michael Podchlebnik, Richard Glazar
Rotten Tomatoes: %100
Bir Fransız belgeseli olan ‘Shoah’, yönetmen Claude Lanzmann’ın toplama kampları da dahil olmak üzere yaptığı ziyaretler sırasında hayatta kalanlar, tanıklar ve faillerle yaptığı röportajları sunuyor. Nazi filmleri arasında bu filmi çok özel yapan şey, Lanzmann’ın eseriyle izleyici arasında yarattığı kişisel etkileşim atmosferi. 1985 belgeseli, Chelmno toplama kampından kurtulanların, bir Auschwitz kaçağının ve Varşova Gettosu Ayaklanmasının tanıklarının ifadelerinin yanı sıra bir SS subayının gaz odalarının tüyler ürpertici ifadelerini sunuyor. Lanzman tek bir arşiv görüntüsü dahi kullanmayı reddetti. Ekibin kolektif çabaları, filmi “çağdaş tarih hakkında şimdiye kadar yapılmış en büyük belgesel” olarak nitelendirerek, büyük övgü kazandı. Film, Richard Brody, François Mitterrand ve Roger Ebert gibi birkaç saygın eleştirmen tarafından bir başyapıt olarak selamlandı.
1) Schindler’s List – Schindler’in Listesi (1993) | IMDb: 8.9
Yönetmen: Steven Spielberg
Oyuncular: Liam Neeson, Ben Kingsley, Ralph Fiennes
Rotten Tomatoes: %98
Nazi filmleri listesindeki her film birbirinden değerli olsa da Nazi filmleri izlemeye bu filmden başlamak çok yerinde olacaktır. Thomas Keneally’nin ‘Schindler’s Ark’ (1982) adlı romanına dayanan film, 12 Oscar Ödülü’ne aday gösterildi ve yedi ödül kazandı. Steven Spielberg’in başyapıtı olan filmde, kendi insani zayıflıklarını yenerek yüzlerce Yahudi’nin kurtarıcısı haline gelen bir adamın gerçek hikayesi anlatılıyor. Oskar Schindler (Neeson), başlangıçta Yahudilerin kötü durumuna kayıtsız olan, paraya aç bir Nazi destekçisidir. Ancak daha sonra cesedini ölüler arasında gördüğü kırmızı önlüklü küçük bir kızın görüntüsü aklından çıkmaz. Schindler fabrikasını Yahudi işçilerle donatır. SS, Krakow gettosunda Yahudileri yok etmeye başladığında, Schindler fabrikasını çalışır durumda tutmak için işçilerini koruma altına almaya başlar. Çok geçmeden bunu yaparken masum hayatları da kurtardığını fark eder.
İlginizi çekebilecek ilgiliiçerik:
This post is also available in: English
Yorumlar (0) Yorum Yap