Risk almaktan korkuyor musunuz? Hayat risk almadan büyümemize izin vermez, ancak risk alırken akılcı düşünüp kendimizi kaptırmadan bazı önlemler almamız gerekir. Bu önlemleri, hedefine ulaşamasa da sınırsızca yükselme tutkusunun bir ikonu olan İkarus’un hikayesini değerlendirerek iş hayatı için 4 öneri haline getirdik.
İkarus, Antik Çağ’da yaşamış olan ünlü mimar Daedalos’un oğludur. Girit Kralı halk için çok tehlikeli olan yarısı boğa yarısı insan görünümlü canavar Minotor’u saklamak için Daedolos’a bir labirent yaptırır. Daha sonra bu canavarı öldürmek isteyen savaşçı Thesseus’un labirente girmesi ve kralın kızını kaçırması sonucu, labirentin sırrını Thesseus’a söylediği gerekçesiyle Daedalos ve oğlunu labirente kapatır. Daedalos, labirentten kurtulmaları için kuşların bıraktığı tüyleri balmumuyla birleştirerek ikisine de kanat yapar. Babası İkarus’u “Ne yüksekten ne de alçaktan uçacaksın. Yüksekten uçarsan güneş balmumu eritip kanatlarını yakar, alçaktan uçarsan da deniz balmumunu nemlendirir” diye tembihler. İkarus ise uçmaya başladığında kendini özgürlüğe kaptırıp Güneş’e doğru yükselir, ancak yükseldikçe Güneş’in balmumunu eritmesiyle Ege Denizi’ne düşer ve sularda kaybolur.
İkarus, risk almış, yükselmiş ancak başaramamıştır. Peki başarmak için ne yapmamız gerekir?
1) Kendinizi tanıyın.
İkarus, kendini sadece hedefine; Güneş’e odaklamıştı. Fakat gözden kaçırdığı bir şey vardı: balmumundan yapılmış olan kanatlarının Güneş’te eriyebilecek olması.
Uçmasını sağlayacak kanatlarının özelliklerini biliyor olsaydı, labirentten çıktığında hedefini daha doğru bir şekilde belirleyebilirdi.
Eğer siz de sahip olduğunuz özelliklerin yeterince farkında olursanız ve kendinizi iyi tanırsanız daha doğru bir hedef seçebilirsiniz.
2) Hedefinizi tanıyın.
Ulaşmak istediği hedef, İkarus için çok uçuk bir hedefti aslında. İkarus bunun bilincinde hareket edebilirdi. Hedefini iyi tanıdığında ona göre bir plan belirleyerek gücünü ve zekasını doğru şekilde kullanabilirdi.
İş hayatında da bazen ulaşmak istediğimiz hedefler o anki konumumuza göre çok uçuk olabilir. Kendinizi iyi tanıdıktan sonra hedeflerinizi de iyice tanıyıp analiz ederek ona uygun bir yol çizebilirsiniz.
3) Hırsınızın sizi yenmesine izin vermeyin!
Yolunuzu belirlediniz. Şimdi bu yolda ilerlerken kararlı ve kendinden emin olmalısınız. Hırsınıza yenik düşerseniz, hedefinizin gözlerinizi kamaştırmasına izin verirseniz olaylar beklediğiniz gibi yürümez ve İkarus gibi istediğiniz tam tersi yöne; dibe doğru yol alırsınız.
4) Sınırlarınızın bilincinde olun.
“Ne yüksekten ne de alçaktan uçmalısın!” diye uyarmıştı İkarus’un babası Daedolos. Çünkü kanatların yapısı ne çok yüksek ne de alçak mesafeler için uygundu.
İş hayatında da sahip olduğunuz özellikleri koruyarak uçuş yapmanız, daha sonra kendinizi geliştirerek yükselmeniz daha olumlu ve kalıcı sonuçlara ulaşmanızı sağlayacaktır. Aksi takdirde özgür olacağım diye rotanızı kaybetmeniz sizi yine dibe götürebilir.
Ayrıca bu durum çok daha kötü sonuçlara da neden olabilir. Pilotlarda ve motor sürücülerinde yaygın olarak görülen “İkarus sendromu”, onların kendilerine ve araçlarına çok güvendiği zamanlarda ortaya çıkar. “Ben zaten yıllardır kullanıyorum, bu yollardan milyon kez geçtim daha fazlasını yapmalıyım!” düşüncesi ne yazık ki onları hataya sürükler ve birçok kez kazalara sebep olur.
Tanıdık geldi değil mi? İş hayatında da bu ifadeleri bazen kullanırız, ancak çok sık da yapıyor olsanız buna güvenerek kontrolü elden bırakmayın. İkarus olmayın. Sınırlarınızı aşmak uğruna özgüveninize yenilmek yerine, ölçülü ve dengeli bir şekilde ilerlerseniz, zaten başarıya kolaylıkla kavuşabilirsiniz, bizden söylemesi!
Yorumlar (0) Yorum Yap