O sıradan bir sporcu değildi. 1964 yılında sadece 22 yaşında Dünya Şampiyonu olduğunda Amerika’nın siyahilere ikinci sınıf insan muamelesini dahi çok gördüğü bir şehirde Louisville’de doğdu. Dinini değiştirip müslüman olduğu için dışlandı. Vietnam savaşına katılmayı reddettiği için vatan haini ilan edildi. Profesyonel maçlara çıkışı engellendiği için bir dönem boks yapamadı. Ama yılmadı, en iyi olduğu şeyi yaptı: mücadele etti ve kazandı. Dünya Ağır Sıklet Boks Şampiyonu oldu.
3 Haziran’da hayata veda eden Muhammed Ali Clay, 20. yy’ın en büyük sporcularındandı ve yaşarken söylediği pek çok söz üzerinde düşünülmeye değer. Bunlardan bir kaçını, iş hayatımızda kullanabileceğimizi düşünerek paylaşmak istedim:
1) “Başkalarının olmamı istediği kişi olmak zorunda değilim, ben olmak istediğim kişi olmakta özgürüm.”
İş ortamında hepimizin belirlenmiş rolleri var ve üstlendiğimiz rolün hakkını vermediğimizde sistem dışına çıkma tehlikesi de bulunmakta. Yine de o rolü nasıl oynayacağımız, kendimizden ne katacağımız ve ne fark yaratacağımız tamamen kendimizin kontrolünde. Siz, o pozisyona siz olduğunuz için getirildiniz; öyleyse rolünüze sarılın ve size yakışan şekilde sahneleyin.
2) “Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım.”
O iri cüssesine karşın Muhammed Ali, rakibinin etrafında hafif siklet sporcu gibi mekik dokurdu. Siz de kendi iş yapış tarzınızın farkına varın; iyi olduğunuz alanları belirleyin, odaklanın ve geliştirin; başarı kendiliğinden gelecektir.
3) “Beni hareket halinde tutan hedeflerimdir.”
Hedefler günümüz iş temposunda sonuçlara odaklanmamızı ve gösterdiğimiz gelişimi ölçmemizi sağlar. Siz de iş hayatınızdaki hedeflerinizi netleştirin, bu hedeflere ulaşmak için ihtiyaç duyacağınız kaynakları, gerekli aksiyonları ve işleri tanımlayın.
4) “Çalışmanın her saniyesinden nefret ediyordum ama kendime hep “Dayan!” diyordum. Bugün çalışacağım ve ömrümün sonuna kadar bir şampiyon olarak yaşayacağım.”
Başarılı insanlar başarıyı önce kendi zihinlerinde görürler (imgelerler). Sonra, amaçlarına ulaşmak için her gün kendilerine başarılı olduklarında ne hissedeceklerini telkin ederek motive olurlar. Kendinizi başarıya ulaşmış olarak imgelediğinizde o anın size ne hissettirdiğini, etrafınızdaki insanları nasıl etkileyeceğini düşünün; kendinizi sonuca doğru çekin.
5) “Başkalarına hizmet etmek bu dünyada ödediğimiz ‘oda’ kirasıdır.”
Görev tanımında yazsın yazmasın -özellikle yöneticilerin- sahip olduğu tecrübe ve birikimi, ekip arkadaşlarının gelişimi için kullanması gerekir. Siz de sahip olduğunuz bilgi birikiminin paylaşarak çoğalmasına ve aktarılmasına olanak sağlayın.
6) “Risk alacak kadar cesur olmayan biri hayatta hiçbir şey başaramaz.”
‘Başarısız olma korkusu’ insanları yeni şeyler tecrübe etme ve yeni fikirler denemeden alıkoyar. Oysa dünyaca tanınan girişimcilerin hemen hepsi pek çok kez başarısız olmuşsa da bu deneyimler onlara tecrübe, bilgi ve uzmanlık sağlamıştır. Yapmak istediğiniz ancak hayata geçirmeye çekindiğiniz birkaç konuyu belirleyin ve denemeye başlayın.
7) “Şampiyonlar spor salonlarında yetişmez. Şampiyonlar, içlerinden gelen şeylerle yetişir: arzularıyla, hayalleriyle, vizyonlarıyla…”
Niçin çalıştığınızı kendinize sorun. Kendi ‘niçin’iniz hergün yataktan kalkıp işe gitmeniz ve arzularınıza ulaşmanız için gerekli enerjiyi veren en önemli kaynağınızdır. Sahip olduğunuz yetkinlikleri kendi ‘niçin’inize uygun kullandığınızda başarı kaçınılmaz olur.
8) “Acı hissetmeye başladığım an dikkate aldığım andır, çünkü ancak ondan sonrası gerçekten dikkate değerdir.”
İnsanların başarılı olmalarının önündeki en büyük engel “şüphe”dir. Çalışmalarınızın meyvesini alacağınıza inancınız tam olmalı, azimli olmalısınız. İlk zorlandığınız anda bırakmak yerine hedeflerinize tutunun ve sonuna kadar götürün.
9) “Yaptığım şeyin dünyadaki en iyisi olurum. Eğer bir çöpçü olsaydın dünyadaki en hızlı çöpçü olurdum. Herkesten daha fazla ve daha hızlı çöpleri toplardım. Gerçeği söylemek gerekirse, ne yapmış olursam olayım, en iyisi olurdum.”
İşiniz ne olursa olsun, onu en iyi şekilde yapın. Çalışırken enerjinizin tamamını işinize verdiğinize emin olun. İşinizi şişirme yapmayın ve vasat iş çıkarmak yerine en iyisini hedefleyin.
10) “Sizi yoran tırmanacağınız dağ değil, ayakkabınızdaki taştır.”
İşinizi yaparken daha iyisini yapmanıza engel olduğunu düşündüğünüz küçük konuları çözümlediğinizden emin olun: gizli korkularınızdan, disiplin eksikliğinden, erteleme huyunuzdan, kötü alışkanlıklarınızdan, hatta başarı şüphelerinizden.
11) “Kaybetmeyi hiç düşünmedim, ama şimdi gerçekleşti, şimdi bunu doğru olarak yapmalıyım. Bu, bana inanan tüm insanlara olan mükellefiyetim. Hepimizin hayatta yenilgileri olur.”
İş hayatında da başarısız olduğumuz anlar olacaktır; bunu kabullenmek bir erdemdir. Başarısızlıklarınızı birer tecrübe olarak değerlendirin, ders alın; tekrar ve bu sefer daha iyi bir şekilde deneyin.
12) “Bilgelik, bilge olmadığınız anı bilmektir.”
Bizler insanız, her konuda en iyisi olamayız. İş ortamında güvenebileceğiniz bir yöneticinin, eski bir iş arkadaşınızın, hatta profesyonel bir koçun size koçluk yapması; güçlü ve zayıf yönlerinizin farkında olmanıza, farklı perspektifler geliştirmenize ve performansınızı artırmanıza olanak sağlar.
13) “50 yaşına geldiğinde hayatı 20 yaşında gördüğü gibi gören biri, 30 yılını heba etmiş demektir.”
Nefes aldığımız her yeni gün hayatımızda yeni bir sayfa yazıyoruz. İyisiyle kötüsüyle tecrübe ettiğimiz tüm yaşanmışlıklarımız; bizlere yeni perspektifler kazandırmakta. İş hayatında da şirketinizin size sunduklarına ek olarak bir kişisel gelişim planınız olsun. Her gün mümkün olduğunca buna katkıda bulunacak bir video izleyin, yazı okuyun, veya daha da iyisi paylaşımda bulunun…
Muhammed Ali’nin de dediği gibi:
“Kazanacağına inanmış birisini yenmek oldukça zordur.”
Siz de başaracağınıza gerçekten inanırsanız, arzuladığınız sonuçlara ulaşırsınız.
Sevgili Hakkı Yıldırmaz‘ın bu etkileyici yazısını kendisinin de izniyle yayınlamak istedik. İçeriğin kaynağına buradan ulaşabilirsiniz.
Yorumlar (0) Yorum Yap