Değer Yaratan 10 Girişimci ile Tanışın

10. Paul Tudor Jones- Tudor Investment, The Robin Hood Foundation, Just Capital

Paul Tudor Jones, Tudor Investment Corporation, The Robin Hood Foundation ve Just Capital’ın kurucusu. 1976 yılında bir yatırım şirketinde çalışmaya başladı. Tudor Investment Corporation’ı kurduğunda ise 26 yaşındaydı. 1987 yılında meydana gelen krizi başarıyla atlatan isimlerden birisi oldu. Kriz döneminde astronomik rakamlarda hızlı bir şekilde yatırım yapma ve gecikme yapmadan yatırımının yönünü değiştirme yöntemi ile bu krizi fırsata çevirdi.

Şimdi 13 milyar dolar değerindeki şirketiyle son derece başarılı bir iş adamı olan Jones, aynı zamanda hayır işlerine olan düşkünlüğüyle de biliniyor. 2015 yılında kurduğu Just Capital, her yıl 1.000 şirketi sosyal duyarlılık ölçütlerine göre listelemeyi hedefliyor. Bu ölçütler içerisinde sürdürülebilirlik, çalışan memnuniyeti, sosyal sorumluluk projeleri gibi konular var. Jones, böyle bir liste yapılarak şirketlerin afişe edilmesinin, bu konulardaki şirketler arası rekabeti artıracağı görüşünde. Jones, aynı zamanda 30 yıldır Robin Hood Foundation’ı yönetiyor. Burası ise, varlıklı kişilerden bağış toplayarak bu bağışları yoksullukla mücadele eden derneklere aktarıyor. Kuruluşundan bu yana yoksullukla mücadele için tam 2,5 milyar dolar bağış toplamış.

9-Paul Pollman-Unilever

Paul Pollman 2009’da Unilever’in Ceo’su olduğunda şirketin 1000’in üzerindeki markasının çevre dostu olmaları için çalışmalar yapmaya odaklandı.

Polman, şirketin “Sürdürülebilir Yaşam Planı”nı, gelecek yıllar boyunca toplumsal etkisini arttırmayı amaçlayarak 2010’da uygulamaya koydu. Şirketin amacı, 2020’ye kadar bir milyardan fazla insanın sağlık ve geçim kaynaklarını geliştirmesine yardımcı olmak ve aynı zamanda 2030 yılına kadar çevresel ayak izlerini yarıya indirmektir.

8-Salman Khan-Khan Academy

Salman Khan, iş hayatına bir eğitimci olarak başlamamıştı. Zaman zaman kuzenlerine matematik ve fizik anlatıyordu. 2006’da ders videolarını YouTube’a yüklemeye başladığında derslerini izleyenlerin sayısındaki artış ile yaptığı şeyin öneminin farkına vardı.

2009 yılına gelindiğinde işini bırakarak, tüm zamanını ücretsiz çevrimiçi video eğitim materyalleri sunan devrimci ve kar amacı gütmeyen Khan Academy’ye ayırmaya karar verdi.

Bugün, Khan Academy’nin pek çok dilde video eğitim materyallerini kullanan 40 milyon kayıtlı kullanıcısı var. Khan, düşük gelirli öğrencilere, eğitim materyallerine kolay ulaşamayacak olanlara eğitimi ulaşılabilir kılmayı amaçlıyor. Herkese ve her yerde dünya standartlarında ücretsiz eğitim fikrini düstur edinmiş.

7- Elon Musk- Tesla, Space X

Günümüzdeki diğer Silikon Vadisi girişimcilerinden daha fazlası olan Elon Musk, cüretkar, dünyayı değiştiren fikirlerin sahibidir. Tesla’nın elektrikli otomobilleri otomotiv endüstrisini güçlendiriyor ve küresel ısınmaya neden olan fosil yakıtlara olan bağımlılığını azaltıyor. Ayrıca uzay araştırmaları yapan Space X’in de sahibi.

Bu yeterli olmazsa, Musk ayrıca 30 dakika içinde insanlara San Francisco ve Los Angeles arasında (yaklaşık 400 mil) seyahat etme imkanı veren Hyperloop adlı yeni hızlı ulaşım sistemi fikrini de ortaya attı. Şimdi birkaç şirket bu rüyayı gerçeğe dönüştürmek için girişimcilerden fon topluyor.

6-Sergey Brin, Larry Page- Google

Google’ın hikayesi 1995’te Stanford Üniversitesi’nde başladı. Larry Page, lisansüstü eğitim için Stanford’a gitmeyi düşünüyordu ve o sırada orada okuyan Sergey Brin, Larry’e etrafı göstermekle görevlendirilmişti. Bazı söylentilere göre, ilk karşılaşmalarında neredeyse hiçbir konuda anlaşamamışlardı, ancak sonraki yılda bir ortaklık kurdular. Öğrenci yurdundaki odalarından çalışarak, bağlantılar aracılığıyla World Wide Web’deki bağımsız sayfaların önem derecesini belirleyen bir arama motoru tasarladılar. Bu arama motorunu Backrub olarak adlandırdılar. Kısa süre sonra, Backrub (neyse ki) adını Google olarak değiştirdiler. Google adı, 1 rakamı ve ardından gelen 100 tane sıfıra ilişkin matematiksel ifadenin biraz oynanmasıyla ortaya çıkmıştı; Larry ile Sergey’in, “dünyadaki bilgileri düzenlemek ve bu bilgilere tüm insanların erişebilmesini ve bilgilerin tüm insanlar için yararlı olmasını sağlamak” misyonunu uygun bir

Bugün 50 farklı ülkede 60.000’den fazla çalışanıyla Google, YouTube ve Android’den Smartbox’a ve elbette Google Arama’ya kadar, dünyanın her yerinden milyarlarca kişinin kullandığı yüzlerce ürünü geliştirmektedir.

5-Bill Gates- Bill and Melinda Gates Foundation

Dünyanın en zengin iş adamı Microsoft’un kurucusu Bill Gates, Microsoft markası ile adını duyurdu ve kendisine hatırı sayılır bir servet yarattı. Şimdi ise vaktinin çoğunu eşi ile birlikte 2000 yılında kurduğu Bill and Melinda Gates Vakfı’nda geçiriyor. Vakıf küresel sağlık, eğitim, yoksulluğun hafifletilmesine yönelik çalışmalar yapıyor.

Vakıf, HIV, sıtma ve diğer bulaşıcı hastalıkları önlemeye yoğunlaşıyor. Hatta dört ülke vakfın yardımıyla sıtmayı yendi. Bill Gates bu vakıf ile en zengin iş adamı olmasının yanı sıra en yardımseveri de oluyor. Çift, Warren Buffett ile birlikte varlıklı kişilerin servetlerini bağışlamaları için 2010’da Giving Pledge’i kurdu. Kuruluşun Mark Zuckerberg, Elon Musk ve Larry Ellison da olmak üzere yüz elliden fazla üyesi bulunuyor.

 4. Marc Benioff- Salesforce

Marc Benioff, 1999’da Salesforce’u kurduğunda şirketin karının %1’ini, çalışanlarının zamanının %’1’ini ve ürün değerinin %’1’ini her yıl bağışta bulunacağına söz verdi. Şirket 2017’de 8 milyar doların üzerinde gelir elde etti ve hala taahhüdünü yerine getiriyor.

LGBT haklarına ve iş yerinde eşitliğe de dikkat çekmek isteyen şirket bu alanda da bağışlar yapıyor.

3- Micheal Joseph- Vodafone

Michael Joseph, Kenya’nın telekomünikasyon devi Vodafone’un yan kuruluşu olan Safaricom’un CEO’su olarak göreve başladığını yıl olan 2000’de sadece 18.000 aboneye sahipti. Sonraki 10 yıl içinde ise Safaricom 17 milyon aboneye ulaştı. Bunun anahtarı ise, Joseph’in yönettiği mobil telefon ödeme sistemi M-Pesa’nın gelişimi ve dikkat çekici yayılmasıydı. Safaricom, başlangıçta ülkenin nakit ekonomisinin verimsizliklerini ve risklerini atlatmayı umarak mikrofinansman kolaylaştırma aracı olarak 2007’de hizmete başladı. M-Pesa ile bir cep telefonundaki birkaç basit dokunuş sayesinde Kenyalılar faturaları ödemek, yiyecek satmak, hatta bir işletme yürütmek için sorunsuz bir şekilde para gönderip alabiliyorlardı.

2015 yılına gelindiğinde Kenya’da 20 milyon kullanıcıya ve pazarın% 75’inden fazlasına sahip olan M-Pesa, Joseph’in rehberliğinde, daha önce fakir ve bir banka hesabına çok uzak olan milyonlarca Kenyalı için ekonomik katılım sağlamıştır. M-Pesa’nın etkileri Doğu Afrika’nın ötesine geçti. M-Pesa, dünyanın en iyi mobil para sistemi olarak beğeni topladı ve diğer ülkelerdeki benzer çabalara da hız verdi. M-Pesa’nın kendisi Arnavutluk, Hindistan ve Romanya dahil olmak üzere 10 diğer ülkeye yayılmış ve benzerleri de artık Filipinler, Bangladeş, Pakistan ve Afganistan’da mevcuttur. Dünya Bankası’nın mobil para konusunda danışmanı Joseph, M-Pesa’yı Vodafone mobil ödemeler direktörü olarak yönlendirmeye devam ediyor.

2-Howard Schultz- Starbucks

Howard Schultz, yaklaşık otuz yıldır dünyadaki en popüler kahve zincirinin arkasındaki güç ve toplumsal meselelere yaklaşımı bakımından ilerici bir CEO. Schultz, Starbucks’ın “ortağı” olarak nitelendirdiği 300 bin çalışanının refah ve başarısına derinden yatırım yapıyor. Aynı zamanda yarı zamanlı ve tam zamanlı çalışanların tamamına kapsamlı sağlık avantajları sağlayan ilk ABD perakendecilerinden biri. Hatta çalışanlarının üniversite ücretlerini ödeme planları da bulunuyor.

Schultz’un çalışanlarına yönelik bu yaklaşımlarına ek olarak taşımalı silah yasalarını kaldırmak, toplumsal çeşitliliğin önemini beyan etmek ve ırkçılığı önlemek için de çalışmaları vardır. Son zamanlarda, Starbucks hazır yemekleri ABD genelindeki gıda bankalarına bağışlayan FoodShare’i kurdu. Kahve zinciri, 2021 yılına kadar yaklaşık 50 milyon yiyecek bağışında bulunmayı planlıyor.

1- Mark Zuckerberg- Facebook

2004’te Harvard’daki yurt odasında Facebook’u kuran Mark Zuckerberg, web sitesini Silikon Vadisi’ndeki en büyük şirketlerden biri ve dünyadaki en popüler sosyal ağ olan 330 milyar dolarlık bir yatırıma dönüştürdü. Zuckerberg’in rehberliğinde Facebook, arkadaşlarınızla fotoğraf paylaşmanın bir yolu olmaktan çok öteye gitti. Site şu anda dünyanın dört bir yanından 1 milyardan fazla aktif kullanıcıya ev sahipliği yapıyor; milyonlarca kullanıcı arkadaşlarıyla sohbet ediyor; makaleler paylaşıyor; haberleri keşfediyor. Ayrıca site Nisan ayında kullanıcılarına canlı yayın yapabilme imkanı da getirdi.

1 Aralık 2015’te Mark Zuckerberg ve Dr. Priscilla Chan, kızları Maxima Chan Zuckerberg’in doğum haberini kamuoyuyla paylaştı. Kızları için destek dolu sözler ve tavsiyeler içeren bir de mektup yayınladılar. Zuckerberg ve Chan mektupta şu cümleleri kullanıyordu: “Max, seni seviyoruz ve senin için ve tüm çocuklar için dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek konusunda büyük bir sorumluluk duyuyoruz.”. Aynı zamanda genç çift, insan potansiyelini, eşitliği ve dünya gelişimini desteklemek amacıyla ölmeden önce Facebook hisselerinin %99’unu Chan Zuckerberg inisiyatifine bağışlayacaklarının taahhüdünde bulundu. 2016 yılının ilk çeyreğinde, sitenin geliri bir önceki yıla göre %57 artarak 5.2 milyar dolara ulaştı.

Facebook üzerinden Zuckerberg, kullanıcıların birbirleriyle etkileşimde bulunma biçimlerini değiştirerek kullanıcıların dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi biriyle sorunsuz bir şekilde bağlantı kurmalarını mümkün kıldı. Ama orada da durmadı. Teknoloji ustası, insanlara yeni yollar bulmaya çalışarak, bir bütün olarak dünyayı yenilemek için katma değer sağlamaya devam ediyor.
Daha fazla içeriğe ulaşmak için Blogager adlı blog sitemizi ziyaret edebilirsiniz…

Kategoriler: Girişimcilik, İlham

Yorumlar (0) Yorum Yap

/