Türk Çayı Markalaşabilir mi?

Çayın markalaşması üzerine yazdığımız ilk yazının ardından ikinci yazı ile karşınızdayız. İlk yazıda çayın markalaşamamasının ardındaki üç nedeni incelemiş, ikinci yazıda da çayın markalaşıp markalaşamayacağını, halihazırda ne kadar markalaştığını inceleyip tartışacağımızı belirtmiştik. İlk yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

Önceden de belirttiğimiz üzere çayın kahveye göre daha hızlı tüketilebilir bir içecek olması, tek çeşit üründen oluşması ve tüketicinin diğer ürünler kadar kalite arayışında olmaması sebebiyle markalaşamadığını belirttik. Peki çay markalaşabilir mi? Markalaşmalı mı? Ve geldiğimiz noktada çay ne kadar markalaştı?

Türkiye, dünyada kişi başına çay tüketiminin en yüksek olduğu ülke. Dünyanın en büyük beşinci üreticisi olmakla birlikte, geniş üretim kapasitesine rağmen tüm çay ülke içinde tüketiliyor; hatta yurt dışından da önemli bir miktar çay ithalatı da yapılıyor.

Çay delisi bir millet olmamıza, günde 250 milyon bardağa yakın çay tüketmemize rağmen Starbucks gibi kaç “Türk Çayı” markası gördük?
Türk Çayı’ nda markalaşabilirliği, markalaşma yollarını ve markalaşma adımlarını inceleyelim.

Çay Markalaşabilir mi?

Şüphesiz, her ürün bir markalaşma potansiyeline sahiptir. Kimi ürün, çeşitlilik, karakteristik özellikler, tüketici algısı, reklam ve pazarlama stratejileri, üretim ve dağıtım ağı gibi özelliklerine göre daha hızlı ya da başarılı markalaşabilir. Ancak Türk çayı özelinde bir markalaşmaya baktığımızda, kahve kadar bir markalaşmanın olmasının mümkün olmadığı düşüncesindeyim. Markalaşamama sebeplerinin de etkisinin olduğunu bilerek, bu kadar büyük tüketim rakamları ve geniş tüketim alanları belki de markalaşmanın önündeki önemli bir engeldir.

Çay Nasıl Markalaşabilir?

1-)Nitelikli Çay Tüketicileri
Çay, ülkede dört duvarı olan ya da olmayan her yerde toplumun her kesimince tüketiliyor. Hızla ve oldukça çok tükettiğimiz bu içecekte ne yazık ki nitelik ve tat arayanlarımız çok az. Çay içmek için oturduğum birçok mekanda sunulan çayların çoğu bayat ve kötü bir tatta olabiliyor. Asıl nokta, çayı demleyenlerin çayı iyi demleyememeleri ya da bunu gerekli görmemeli. Eğer çay tüketicileri çayda daha çok nitelik ve tat arayışında olup bunu gösterebilirlerse çayın niteliği artacaktır.

2-) Çay Kafeler
Yazının devamında da bahsedeceğimiz bir konu olan çay kafeler markalaşma yolunda önemli öncüler olabilirler. Günümüzde İstanbul’da birkaç tane “Çay Kafe” bulunuyor. Ancak, çay kafelerin sunum ve ürün yaklaşımları daha çok Uzakdoğu ve Türkiye’ de bulunmayan çay türlerini servis etmek üzerine. Bu çay kafelerde çok lezzetli ve farklı çayları tadabileceğinizi de belirtebilirim. Ancak “Türk Çayı” üzerine eğilmiş çok nadir çay kafeleri bulunuyor. Mevcut çay kafelerinin ve yeni açılabilecek çay kafelerin Türk çayına odaklı stratejileri markalaşma konusunda katkıda bulunabilir.

3-) Çeşitlendirme
Türk usulü çayın tek türde olmasının da önemli bir engel olduğunu söyledik. Sunumda ve üründe yapılacak yenilikler çeşitlilik sağlayabilir. Çeşitlilik beraberinde çay markaları getirebilir.

Çay Ne Kadar Markalaştı?

Türk çayının her şeye rağmen markalaşabildiğini görmek sevindirici bir nokta. Bu konuda olan önemli iki girişimden bahsederek yazımızı sonlandıralım.

Çaycı
Veysel Berk tarafından kurulmuş bir girişim olan Çaycı, İstanbul’ da 5 , Türkiye’de toplam 7 şubeyle nitelikli Türk çayını müşterilerine sunuyor. “Her 15 dakikada bir çay demliyoruz” sloganıyla hareket eden Çaycı, müşterilerine her zaman taze çay deneyimi sunuyor.

Çayla