Beyond Meat’ten önce alternatif enerji üzerine çalışan Brown, araçların karbon salınımını azaltmak yerine besi yetiştiriciliğinin doğaya verdiği zararları azaltmanın insanlık için daha önemli olduğuna karar veriyor.
Daha az et tüketmenin hem insanlık hem de hayvanlar alemi için daha faydalı olacağına inanarak bitkisel ürünlerle etin yerini tutacak bir formül arayışına giriyor.
Bu formül için tüm mal varlığını harcayan Brown, ailesinden ve arkadaşlarından destek alıyor ve sonunda bitkisel ürünlerle öne çıkan Whole Foods ile uzun uğraşlar sonucu bir anlaşmaya varıyor ve ürünlerini Whole Foods’un raflarına yerleştirmeyi başarıyor.
Çıtır tavuk benzeri lezzetler üreten Beyond Meat, hedeflediği başarıya ulaşamayınca daha çok kişiye ulaşabilmek için hamburger ve biftek gibi kırmızı et ürünlerinin lezzetini yakalamak için çalışmalara devam etti.
Beyond Burger markasını da yaratarak bilinirliğini arttıran şirket, Amerika’da binlerce market ve restoranda satışa sunuluyor.
Bitkisel kaynaklı gıdalar kullanarak daha az su, daha az enerji, daha az alan kullanıyor ve sera gazı salınımını da ciddi oranda azaltıyor.
En çok satılan ürünlerinden biri olan hamburgerin içerisinde 20 gram bitkisel protein bulunuyor ve glüten veya soya kullanılmıyor. Ayrıca şirket, sosis, kıyma gibi ürünleri de üretiyor.
Ürettiği etlerin “sahte et” olmadığını belirten Brown, aksine bunun daha işlevsel yeni model bir telefona benzetilebileceğini söylüyor.
Yorumlar (0) Yorum Yap