Projeleri, sınava yönelik çalışmaları, ev işlerini ve aslında neredeyse her işinizi son dakikaya bırakanlardansanız siz de bir semptom olan erteleme döngüsüne girmiş olabilirsiniz. Peki “Procrastination” olarak bilinen bu erteleme rahatsızlığının üstesinden nasıl gelebiliriz?
1) Yapacağınız işi parçalara ayırın.
Bir işi sürekli ertelememizin en büyük sebeplerinden biri, o işin bizi gereğinden fazla yoracağını düşünmemizdir. Bu düşünceyi kırmak için yapmanız gereken şeyi parçalara ayırarak yapmaya başlayın. Böylece işin sadece bir bölümüne odaklanırsınız. Ayırdığınız parçalar bile hala sizi ertelemeye itiyorsa o zaman daha fazla parçalar oluşturun. Bu şekilde kendinize karşı daha ikna edici olursunuz.
2) Ortamınızı değiştirin.
Farklı ortamlar verimliliğimizi etkileyen en büyük etkenlerdendir. Eğer çalışma masanız, odanızın dağınıklık derecesi gibi durumlar sizi sürekli ertelemeye itiyorsa işe öncelikle daha düzenli, verimli ve motive edici bir ortam yaratmakla başlayabilirsiniz.
3) Kendinize birden fazla deadline oluşturun.
Tek bir deadline’a sahip olmak sizi ertelemeye iten bir diğer faktördür. Yapmanız gereken işi parçalara ayırmanız gerektiğini söylemiştik. İşte tam da bu noktada böldüğünüz işlerin en küçüğü için bile spesifik bir deadline belirleyin. Bu şekilde kendinizi çalışmaya motive etmiş olursunuz.
4) Sizi ertelemeye iten unsurları azaltın.
Eğer biraz gereğinden fazla ertelemeyi seven bir insansanız ve çalışmaya başladığınız anda verdiğiniz mola süreleri olması gerekenden fazla sürüyorsa molalarınızda sizi oyalayan unsurları elemeye başlamak sizin için doğru bir adım olacaktır. Hemen Facebook hesaplarınızı dondurun demiyoruz ama bildirimleri kapatmak belki daha faydalı olabilir.
5) Sizi harekete geçmeye yönelik motive edecek kişilerle vakit geçirin.
Eminiz ki Steve Jobs veya Bill Gates ile arkadaş olsaydınız harekete geçme isteğiniz ilk 10 dakika içinde gelecekti. ? Takıldığımız, vakit geçirdiğimiz insanlar verimliliğimizi büyük oranda etkiler. Bu yüzden arkadaş çevrenizi oluştururken sizi tembelliğe itecek insanlardan ziyade sizinle birlikte çalışacak, üretken, yaratıcı ve sizi motive edecek insanları tercih etmeniz daha mantıklı olacaktır.
6) Sizinle aynı şartlarda olan bir arkadaş edinin.
Eğer sizinle aynı iş yoğunluğuna sahip ve çalışmayı seven bir arkadaş edinebilirseniz hem çalışma süreciniz daha eğlenceli geçecektir hem de daha verimli çalışmak isteyeceksinizdir. Böylelikle ikinizde birbirinize destek olarak birbirinizi motive edebilirsiniz. Buradaki ilişkiye tamamen profesyonelcer bakın. 🙂
7) Hedeflerinizi çevrenizle paylaşın.
Arkadaşlarınıza, ailenize, ekibinize belirlediğiniz hedefleri anlatın. Onları da sürece dahil edin. Yapmanız ve unutmamanız gereken hedeflerinizi kendinize sık sık hatırlatmak için harika bir yol olabilir.
8) Hedefine çoktan ulaşmış insanların düzenlerini takip edin.
Sizin hedeflediğiniz başarıya ulaşmış insanları bulun, takip edin ve hatta hayattalarsa onlarla iletişime geçin. Hedefinize ulaşmanız adına mükemmel bir motivasyon yöntemi olacaktır.
9) Belirlediğiniz hedefleri gözden geçirin.
Eğer gereğinden fazla uzun bir süredir ulaşmak istediğiniz hedefinizi erteliyorsanız onu tekrar gözden geçirmenin ve aslında ne kadar yol kat ettiğinizi görmenin zamanı gelmiş demektir. Belki de gerçekten hedeflediğiniz şey o değildir ve aslında sizi ertelemeye iten şey de budur.
10) Bulunduğunuz durumu olduğundan daha karmaşık hale getirmekten vazgeçin.
Kendinize sürekli bu işi yapmak için mükemmel zamanı bekliyorum demekten vazgeçin. Çünkü mükemmel zaman diye bir şey yoktur. Yapılması gereken zaman vardır. Mükemmeliyetçi bir zihniyete sahip olmak bizleri ertelemeye iten faktörlerden biridir. Bu yüzden mükemmel zamanlamayı beklemek yerine işlerinizi yapılması gereken zamanda yapın.
11) Artık harekete geçin.
İstediğiniz kadar strateji belirleyin, hipotezler üretin ama harekete geçmediğiniz sürece maalesef hiçbirinin bir anlamı yoktur. Ertelediğiniz sürece tahmin edersiniz ki işler kendi kendine yapılmayacak. Bu yüzden kendinizi toparlayın ve bir an önce harekete geçin.
Yorumlar (0) Yorum Yap