5 Ocak 2018 günü Yeşilçam’ın unutulmaz oyuncusu Münir Özkul uzun süredir tedavi gördüğü hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetti.
Kendisi uzun yıllardır KOAH ve demans hastalığı ile mücadele ediyordu. 93 yaşında olan Münir Özkul, İstanbul’daki evinde hayata gözlerini yumdu.
Tiyatroya İlk Adım
Liseden sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne ve Edebiyat Fakültesi’nin sanat tarihi bölümüne devam etti.
1948’de Ses Tiyatrosu’nda sahnelenen Aşk Köprüsü oyunuyla profesyonel dünyaya adım atmış oldu. Ancak buradaki çalışması uzun soluklu olamadı ve hemen ardından yine özel bir tiyatro olan Küçük Sahne’ye geçti.
Küçük Sahne Büyük Oyunlar
Yeteneği Muhsin Ertuğrul’un gözünden kaçmayan Özkul, Küçük Sahne’de birçok başarılı oyunda yer aldı ve Küçük Sahne, genç oyuncunun kariyerinin yükselişinde bir dönüm noktası oldu.
Tesadüf Eseri Başlayan Sinema Serüveni
Tiyatro sahnelerinden “tesadüfen” film setlerine geçişi 1940’lı yılların sonuna denk gelen Özkul, askerliğini yaptığı bu dönemde, “Vatan ve Namık Kemal” adlı filmde yönetmen asistanlığı yapan arkadaşı Sırrı Gültekin’i ziyaret için sete gitti. O gün ilk defa bir filmde figüran olarak rol aldı.
Üniformalı bir figüran arayışı içinde olan arkadaşının ricasını kırmayarak, biraz da komik bir anı olsun diye kamera karşısına geçti.
Hemen ardından, 1951’de, yine birer İpek Film yapımı olan “Yavuz Sultan Selim ve Yeniçeri Hasan” ile “Lale Devri”nde yardımcı oyuncu olarak kamera karşısına geçti. Aynı yıl, Muhsin Ertuğrul’un yönetmenliğinde çekilen “Evli mi Bekar mı” ve Baha Gelenbevi’nin yönettiği “Barbaros Hayrettin Paşa” adlı filmlerde ise başrol oynadı.
Yabancı sinemanın tipik karakterlerinden etkilenen Türk sinemasında, Burhan Felek tarafından Lorel-Hardi ikilisinin kendi kültürümüze uyarlanmasıyla dönüştüğü Edi-Büdü ikilisinin 1952 yılında sinemaya aktarılmış versiyonu olan “Edi ile Büdü Tiyatrocu” ve “Edi ile Büdü” filmlerinde Vasfi Rıza Zobu ile birlikte rol alan Özkul, artık sinema çevrelerinde adını duyurmaya, halktan büyük ilgi görmeye başlamıştı.
Sinema çalışmalarının yanı sıra, gönül verdiği tiyatro sahnelerini de bırakmayan Özkul, 1957 yılında Devlet Tiyatroları’nın yönetmenliğine getirildi. Sanat kariyerinde adeta bir atılım olarak değerlendirilebilecek bu gelişmenin ardından, Küçük Sahne’yi terk etmek zorunda kaldı. Bu durum, sanatçının profesyonel oyunculuğa adım attığı Küçük Sahne’nin, ustasını kaybetmesiyle birlikte daha fazla tutunamayarak dağılmasına neden oldu.
Çoğu zaman komedi türü filmlerde rol aldı ve özellikle mimikleriyle, samimi tavırlarıyla halk tarafından kısa sürede benimsendi. Özkul, 1965 yılından sonra sinemadaki rolleriyle büyük övgüler topladı.
Özellikle 1970’li yıllarda Türk sinemasının efsane filmleri arasında yer edinen Hababam Sınıfı film serisindeki “Mahmut Hoca” rolüyle gönüllerde taht kurdu.
Mavi Boncuk, Bizim Aile, Aile Şerefi, Gülen Gözler, Neşeli Günler, Gırgıriye ve Görgüsüzler filmlerindeki rolleriyle hafızalara kazınan Münir Özkul, kariyeri boyunca 200’den fazla filmde rol aldı.
“Bizim Aile” filminde canlandırdığı “Yaşar Usta” rolüyle 1977 Azerbaycan Film Festivali’nde özel ödül kazandı.
Yıllardır demans ve KOAH hastalığı ile yaşayan Münir Özkul, 2003 yılından bu yana evinden dışarıya çıkmak ve kimseyle görüşmek istemedi. Hastalığı yüzünden geçmişe dair birçok şeyi hatırlamakta zorluk çekti.
Yorumlar (0) Yorum Yap