65 Yıllık Bir Baba-Kız Hikayesi:  Koreli Ayla ve Süleyman Astsubay

Batıhan Dizdaroğlu

Batıhan Dizdaroğlu

batihandizdaroglu.com

 
 

” Bizim memleketimizde babaların kızlarına verdikleri sözler mutlaka tutulur, babalar kızlarına verdikleri sözler için yaşarlar. Mutlaka geleceğim ve tekrar kavuşacağız.”

 
Kore Savaşı’ nı araştıranlar Koreli Ayla ile Süleyman Dilbirliği’ nin hikayesini bilirler. Güney Kore ile Türkiye arasındaki kardeşliğin miladı olan Kore Savaşı’ nda din, dil ve ırk ötesinde bir baba-kız hikayesi bu hikaye. 27 Ekim Cuma günü vizyona giren Ayla adlı film, işte bu yüce hikayeyi anlatıyor.

Kore Savaşı  ve Kore- Türkiye arasındaki dostluk hakkında uzun süredir bilgi sahibi olan biri olarak çok uzun zamandır beklediğim bir filmdi Ayla filmi. Bu yaşanmış hikayeyi ve bu hikayeye dayanan filmi henüz duymayanlar için hikayeden kısaca bahsetmekte fayda var.

Türkiye, Kore Savaşı patlak verdiğinde Kore halkına destek çağrısına ilk cevap veren ülkelerden birisiydi. 9000 kilometre ötede bir Uzakdoğu ülkesinde bu savaşa Türkiye de destek vermek adına asker yollar. İlk yollanan birlikler içerisinde Süleyman Astsubay da vardır.

 
Bir gece vakti Amerikan birlikleriyle istihbarat alışverişi için yola çıktıklarında Süleyman Astsubay, savaş enkazının içinde bir kız çocuğu bulur. Kız çocuğu korkmuş, acıkmış ve anne babasını kaybetmiştir. Onu bulduğunda yüzüne ay vurduğu için ismini de  “Ayla” koyar. Süleyman Astsubay onu sahiplenerek Türk bölüğüne getirir ve böylelikle Koreli Ayla ile Süleyman Astsubay’ ın hikayesi başlar.

Zamanla Türk askerinin neşe kaynağı olan Ayla, Türkçe’ yi de öğrenir. Bir seneye yakın süre boyunca Türk askerleriyle kalan Ayla, Süleyman Astsubay’ ı babası bilir. Birlikte uzun süre geçirdikten sonra savaş sona erer; ancak Ayla ile Süleyman Astsubay, ayrılmak istemiyordur. Güney Kore yasalarına göre Ayla , Türkiye’ ye götürülememektedir.

 
Süleyman Astsubay, Ayla’ yı Türk Ordusunun Koreli yetim çocuklar için açmış olduğu Ankara Okulu’na teslim etmek zorunda kalır ve ülkesine döner. Ancak veda vaktinde kızına şu sözü verir:

” Bizim memleketimizde babaların kızlarına verdikleri sözler mutlaka tutulur, babalar kızlarına verdikleri sözler için yaşarlar. Mutlaka geleceğim ve tekrar kavuşacağız.”

Süleyman Astsubay, ülkesine döndükten sonra onu Ayla’ ya tekrar kavuşmak için çok uğraşır, ancak adı değiştiği ve Kore’ deki adını bilmediği için ulaşamaz. 65 yıl, Süleyman Astsubay ve Ayla için özlemle geçer.

 
65 yılın ardından bu hikaye, gazeteci ve belgesel yapımcıları tarafından araştırılmak istenir. Süleyman Astsubay 85 yaşını geçmiştir ve ayla da artık yaşlı bir kadın olmuştur. Eğer Ayla yaşıyorsa Süleyman Astsubay, kızına verdiği o sözü tutabilecektir.

Uzun arayışların ardından Ayla bulunur ve Ayla’ ya yıllar önce babasıyla çekildiği fotoğraflar gösterilir. Ayla da babasını hiç unutmamış ve babasının özlemiyle 65 yılı geçirmiştir.

Bir ömürlük zamanın ardından Seul’ de Ayla ve Süleyman Astsubay kavuşurlar. O günden sonra baba ve kızın özlemi son bulur.

Süleyman Astsubay, kızı Ayla’ ya 65 yıl önce verdiği sözü tutar.

Ayla filmi, her şeyin ötesinde merhamet ve saf sevgi üzerine kurulu bu hikayeyi dünyaya anlatmak için çekildi. Türk insanının merhametini, sevgisini kan bağı olmaksızın gösterdiği fedakarlıkları ortaya koyan filmi mutlaka herkes izlemeli.

Ayrıca Türkiye’ nin Oscar adayı olan film, en iyi yabancı film dalında ödül bekliyor. Dileriz bu yüce hikaye, tüm dünyaya merhameti, insan sevgisini ve çocukların savaşta ölmemesi ve mağdur olmaması gerektiğini gösterebilir.

 
 
 
Koreli Ayla’ nın Türk Ordusunun açmış olduğu Ankara Okulu’ ndan aynı dönem mezun olan arkadaşlarının ağzından:

“Ayla’ yı bir Türk askeri getirmişti. Bir köşede oturur ve hiçbir oyuna katılmazdı. Bize hep ” babam gelecek ve beni alacak” derdi. “

 
 
Kategoriler: Tarih, Yaşam

Yorumlar (0) Yorum Yap

/