Sabah kalk, hazırlan, işe ya da okula git, insanlarla iletişim kur; toplantılar, ödevler, projeler yetiştir… Çinko karbon pillerin bile dayanamayacağı kadar hareketli hayatlar yaşıyoruz. Bazense yoruluyoruz, yaşadığımız hayata olan memnuniyetimizin azaldığını hissediyoruz. İşte böyle zamanlar için sadece 5 dakika alan 5 etkili pratik hayatınızı kurtaracak!
1) Teşekkür Listesi
Diyelim ki zor bir günün ardından eve geldiniz. Canınız hiçbir şey yapmak istemiyor ve günün kötü anları zihninizde dönüp duruyor. Bunlardan kaçmak istiyorsunuz ama aklınıza bir kaçış yolu gelmiyor. İşte bunun için bir çözüm: Teşekkür listesi!
İçinde bulunduğunuz günü uyanmanızdan itibaren düşünün. Gün içinde sizi gülümseten, halinizden memnun hissettiren anları bir kağıda yazın ve bunları yaşadığınız için hayatınıza teşekkür edin.
İyi taraf bulamayacağınız kadar kötü bir gün müydü? O zaman pantolonunuzun düğmesi, evde sizi bekleyen kediniz, o lezzetli öğle yemeğiniz gibi küçük şeylerle başlayın. Bunu rutin haline getirdiğinizde artık gün içinde bile o anları yakalayıp tam o andayken mutlu olabildiğinizi göreceksiniz.
2) Meditasyon
Uzun ve yorucu bir günün ardından bedenimiz kasılır, nefeslerimiz yavaşlar, omurgamız eğilir ve böylece yorgunluk hissi daha da hissedilir olmaya başlar. Yorgun oldukça içimiz sıkılabilir, canımız bir şey yapmak istemeyebilir ama sakın hemen kendinizi bırakıp sosyal medyaya teslim olmayın! İşte size yorgunluğu hafifleten, bedeni ve zihni rahatlatan bir öneri: Meditasyon.
Rahat hissettiğiniz herhangi bir yerde rahat bir oturuşa geçin. Gözlerinizi açık tutup bir noktaya odaklayabilirsiniz veya kapatabilirsiniz. İki veya üç derin nefesten sonra doğal nefes akışınızı izlemeye başlayın ve zihni serbest bırakın. Düşünceler, duygular, fikirler, planlar aklınıza gelebilir; bu çok doğal. Zihninizin her hareketine şahit olup onu isimlendirdiğiniz (şu an aklıma gelen bir düşünce, duygu, plan; fark ediyorum) ve onun kayboluşunu hissettiğinizde nefesinize odaklanmanız daha kolay olacaktır. Bu pratiği dilediğiniz zaman aralığında yapabilirsiniz.
Eğer bu okuduklarınız kafanızı karıştırdıysa meditasyon uygulamalarını telefonunuza indirip veya meditasyon videolarını izleyip detaylı olarak öğrenebilirsiniz.
Namaste!
3) “Şu an nasılım?”
Gün içinde karşılaştığınız insanlara “Merhaba! Nasılsın?” diye soruyorsunuz, onlarla muhabbet ediyorsunuz, onları önemsediğinizi belli ediyorsunuz. Peki ya kendiniz için bunu yapıyor musunuz? Her gün içinde yaşadığınız bedene “Merhaba! Bugün nasılsın?” diyip onun sıkıntılarını dinliyor ve onu rahatlatmaya çalışıyor musunuz?
Zihnimiz ve bedenimiz de bizden ilgi, şefkat ve arkadaşlık bekler. Eğer bedenimize ilgili olursak, ona nasıl olduğunu sorarsak ve hissettiklerini sıcak bir şefkatle dinleyip onları yaşamasına izin verirsek zihnimizle ve hayatımızla da iyi geçinmek için büyük bir adım atabiliriz.
4) Metafor Yağmuru
Kendi karakter özelliklerinizi düşünün. İyimser, aktif, somurtkan, neşeli, kırılgan, inatçı… Sizi siz yapan bu özellikleri düşünün ve onları başka şeylere benzetin. Kendinizin yansımasını bir kağıtta başka kelimelerle görmek, somutlaştırılmış bir karakter analizi yapmanızı ve belki de hiç fark etmediğiniz yönlerinizi bulmanızı sağlayabilir!
Örneğin; bir hizmet karşılığı hiçbir zaman teşekkürü ihmal etmeyen, kahvenizi aldığınız dükkandaki çalışana “Kolay gelsin!” demeden dükkandan çıkmayan, iş yerindeki herkese “Günaydın!” deyip gülümseyen biri misiniz? O zaman sizin metaforunuz kesinlikle “modem”. İnternet kadar yararlı bir şey olan pozitif enerjiyi etrafa yayıyorsunuz, modemden başka bir şey olamazdınız!
5) Tebrikler canım kendim!
Sevdiğimiz, değer ve emek verdiğimiz insanların başarılarına her zaman seviniriz. Onlarla gurur duyarız. Onları tebrik etmek için çiçekler alırız, sözlerimizle gururumuzu ifade ederiz ya da onlara sarılırız. Peki ya kendi başarılarımız?
Kim bilir bugüne kadar büyük ya da küçük kaç güzel şey başardınız, kaç kere sabahladınız, uykusuz kaldınız, günlerce emek verdiniz ve sonunda meyvesini topladınız. Peki ya herkes sizi tebrik ederken kendiniz neredeydi? Kendinize “Aferin be! İşte bu!” dediniz mi, bir tebrik çiçeği aldınız mı, güzel bir kutlama yemeği bile mi yemediniz kendinizle?
Araştırmalara göre en kalıcı motivasyon içten gelenmiş. Bugün çamaşırları yıkadığınız, o kocaman dosya yığınının hakkından geldiğiniz, o zor ödevinizi bitirmek için minik bir adım attığınız için bile kendinizi tebrik edin.
Kendini geliştirmeyi bıraktığın zaman hayat seni geliştirir. O rahatlıkla, o kabullenmede hayat seni okşamaya ve sırtını sıvazlamaya başlar. Hayat senin içinden akmaya başlar. Bu ancak sen içerlemediğin, şikayet etmediğin ve dingin bir hareket halinde olabildiğin zaman mümkündür. Ancak o zaman çiçeklenirsin ve büyürsün. -OSHO
Yorumlar (0) Yorum Yap