“Büyük Alman şair Wolfgang Goethe aklıma geliyor. Duygusal şair. Ona sormuşlar, mutlu bir hayat yaşadı mı diye. Cevabı “evet!” olmuş. “Çok çok mutlu bir hayat yaşadım.” “Ama” diye eklemiş hemen ardından, “tek bir mutlu hafta hatırlamıyorum” ve bu güncel felsefeye karşı bir yanıt. Bizler için bir uyarı. Çünkü bugün tanıtımla, reklamla, sürekli yeni, cazip, çekici modalarla mutluluğu hep daha iyi, daha iyi ve kesintisiz bir dizi memnuniyetler bütünü olarak düşünmeye itiliyoruz. Ve Goethe’nin öne sürdüğü (ki O, sadece mükemmel bir şair değil aynı zamanda çok, çok bilge bir insandı) şu ki, mutluluk üzüntülerin, sorunların üstesinden gelmektir.”
“Şiirlerinden birinde der ki: “asıl kabus ardı arkası kesilmeyen güneşli günlerdir”. Bunun alternatifi mutluluk değil can sıkıntısıdır. Heyecandan yoksun olmaktır. Peşinden gidebileceğin, uğruna kavga edeceğin bir amaçtan yoksun olmaktır. Goethe’nin söyledikleri genç insanlar için gerçekten bir uyarıydı. Hayatınızı sınırsız haz veren maddelerle dolu bir kaptan seçilen hediyeler yığını olarak düşünmeyin. Hayatınızı uzun, uzun bir mücadele olarak düşünün. Bu uzun mücadelede bir problemi çözersiniz, bir diğeriyle karşılaşırsınız ve yan etkiler çoğu zaman can sıkıcıdır. Ve evet beni kısa dönemde karamsar, uzun dönemde ise iyimser yapan işte budur.”
This post is also available in: English
Yorumlar (0) Yorum Yap