MAZERET VE SEBEPLERİN BİTTİĞİ NOKTA

Abdurrahman ÖZTÜRK

Abdurrahman ÖZTÜRK

Psychologist Traveller Entrepreneur

İlkokul yıllarımdan hatırladığım bir klasik olan “elektrikler kesildi öğretmenim…” ile başlayan “servisi kaçırdım…” cümleleri ile yaşamımızın her anında devam eden bahanelerimiz… Veyahut ben yapamıyorum çünkü altyapım sağlam değil gibi düşünceleri öncelikli olarak düşünmek kolayımıza gelen fakat bu farkı göze alarak “benim daha çok çalışmam gerekli” diye düşünmek ise hep ikinci plana attığımız durum. Ama bildiğimiz bir şey var birinci durum kimseye bir şey kazandırmayacak. Bu yüzden isterseniz dört işlem dahi yapmayı bilmeyin isterseniz okulda hiçbir şey öğrenmeyin ama bu olanlara rağmen kesinlikle hayallerinize olan inancınızı kaybetmeyin. Daha çok çalışmama gerekli, yarın değil bugün olmalı diyerek kendi yolunuzu çizin. Umudunuzu kaybetmeyin. Hayata bakışı, inancı, kendine olan güveni ile imkânı olduğu halde bir şeyleri erteleyen, tembellik eden, vazgeçen, sürekli ürettiği mazeretlerin arkasına saklanan her insan için iyi bir örnek olan tüm zorluklara göğüs gererek engelliler toplumun aynasıdır sözünü halt ederek o sadece bir toplumun değil tüm insanlığın aynası olarak karşımıza çıkan: Nick VUJİCİC

Nick; Tetra amelia hastası olarak dünyaya gelen yani vücudu baş, gövde ve sol tarafında ufak 2 parmaklı ayak çıkıntısından oluşuyordu. Okul yıllarına kadar ailesi tarafından sevilen normal karşılanan Nick okul hayatı başlayınca arkadaşları tarafından alay konusu oldu. Ve intihara teşebbüs etti. Ardından 2 yıl geçtikten sonra yine dayanamayıp kendini suya atarak boğmak istedi. Ama ailesine ve yaşama sevincine karşın cesaret edemedi. Sonra annesinin ona bir makale okutmasıyla hayatı bir anda değişen Nick, hayata azimle ve sabırla çalışarak, pozitif düşünerek ve kendini geliştirerek kolları ve bacakları olmamasına karşın yüzebiliyor, bilgisayar kullanıp dakikada 43 kelime yazabiliyor, golf oynayıp bateri çalabiliyor. Çizim yapıp tıraş olabiliyor.
Siz kimseniz o’sunuz diyerek başlıyor sözlerine. Benim amacım hayatta zorluklarla nasıl başa çıktığımı paylaşarak sizlere taze bakış açısı kazanmanıza yardımcı olmak ve şükredip büyük hayaller kurup asla vazgeçmemek için karşınızdayım diyor.

60 ülkede, 3 milyondan fazla kişiye konuşmalar yapan, Lise yıllarında ise Life Without Limbs’ (Uzuvsuz Hayat) derneğini kurdu. 21 yaşında çift anadal yapan Vujicic, kitap yazdı ve konuşmalarını DVD formatında piyasaya sürdü. Kitapları satış rekorları kırdı. Kitabını sol ayağındaki iki parmağıyla yazdı…



“Ve tüm bunları yapıp engelleri aşan Vujicic bir konuşmasında öğrencilere şunları söylemekteydi.

SABIRLI OLUN

Hayatta bazen fırtınalı zamanlar olur bu fırtınalar ne kadar sürecek bilemezsin bunun içinde yaşamımı etkileyen bazı prensipler var bunları sizinle paylaşmak istiyorum sabırlı olun bu en zor şeydir O gün geldiğinde zorlukları tüm kalbinizle kucaklamaya hazır olmalısınız ben böyle yapmasaydım başa çıkamazdım. Diğeri de; şükran duymak, minnettarlık. Şükretmek pek çok şeyi hallediyor.

SİZ KİMSENİZ O’SUNUZ

Siz kimseniz o’sunuz benim amacım hayatta zorluklarla nasıl başa çıktığını paylaşarak sizlere taze bakış açısı kazanmanıza yardımcı olacağım şükretmek büyük hayaller kurup asla vazgeçmemek için ben yazabiliyorum. Bilgisayar kullanabiliyorum çizim yapabiliyorum 1 dakikada 43 kelime yazabiliyorum bateri çalıyor telefonda konuşabiliyorum. Okul yıllarına hep aşağılandım. Kolum ve bacağım olmadığı için bir hiç olarak düşünüyordum kendimi. Herkesin yaptığı şeyleri yapamazdım futbol, basketbol, kay kay vs depresyona girip intihar etmeyi düşündüm. Ama ben pozitif düşünerek eksik olduğum alanda kendimi geliştirip hayata tutundum.

VAZGEÇMEK YA DA DEVAM ETMEK

Hayatınızda sizin elinizde olmayan şeyler başımıza gelebilir ve siz onunla yaşamayı kabul etmelisiniz. İki tane sahip olduğum seçenek vardı bunlar ya vazgeçmek ya da devam etmekti ben devam ettim ve şu an sizin karşınızdayım size taze fikirler kazandırmak, aşılamak için.

HAYAT BAZEN SÜRPRİZLERLE DOLU BİR YOLCULUKTUR.

 Bu yolculukta aynı anda birden fazla adım atamayız. Bu yolda bazen düşersiniz ama ayağa kalkıp yürümeyi bilmelisiniz. Vazgeçmemelisiniz. Umudunuz olduğunu düşünüyor musunuz? Mesela benim şu anda ellerim ayaklarım yok yüzüstü düştüğüm anda sizce kalkabilir miyim? Benim için kalkmak imkansız ellerim ayaklarım yok ama deneyeceğim kalkabiliyor muyum olmadı mı yine deneyeceğim tekrar deneyeceğim tekrar tekrar. Devam ettiğiniz müddetçe kalkabilme imkanınız var.

YÜREĞİNİN İSTEDİĞİNİ YAP

Sadece yapabilecekleriniz değil yaşayabileceğiniz bir hayat var. Siz amacınızı biliyorsanız yaşamaya değer bir hayatınız var demektir. Herkes senden bir şey istiyor ailen arkadaşların akrabaların herkes ama sen yüreğinin istediğini yap hayatta yapmak istediğin ne varsa ona yaklaş adım at yavaş yavaş.

KALBİNİ TUT

İleriye dönük hayatımı düşündüğümde ben ileride evlenebilecek miyim? Bir insan beni sevecek mi? Varsayalım ki sevdi ben sevdiğim insanın elini bile tutamayacağım bunu nasıl kabullenirim? Gibi sorular vardı. Bir konuşma sırasında hayatımın aşkını buldum. Şuanda iki çocuğumuz var. Eşimin ellerini tutmak için ellerim olmayabilir ama kalbimi kalbini tutmak için ellere ihtiyacım yok. Benimde istediğim kalbini tutmak…

SINIRLARI OLMAYAN BİR YAŞAM İÇİN NE KOLA İHTİYACINIZ VAR NE DE BACAĞA. İHTİYACINIZ OLAN TEK ŞEY SINIRLARI OLMAYAN BİR AKIL.

İnsan hayatında sorunlar kaçınılmaz olarak sürekli var olacaktır. Önemli olan bizi sınırlandıran hayatın dayatmalarına rağmen mücadele edebilmektir. Nick, bu mücadeleyi fiziksel sınırlarına rağmen nasıl verdiğini takdire şayan bir yaşam tarzıyla gözler önüne seriyor. 
Kategoriler: Motivasyon, Yaşam

Yorumlar (0) Yorum Yap

/