TARİHİN İLK SİNEMA FİLMİ

TARİHİN İLK SİNEMA FİLMİ
Hepimiz için güzel bir boş vakit aktivitesi olan sinema, günlük hayattan uzaklaşıp yeni dünyalara açılmak, kendimize yeni değerler katmak adına gayet verimli bir sanat dalı. 7. Sanat olarak kabul ettiğimiz sinemanın tarihine baktığımızda, bundan 124 yıl öncesine gidip Fransız Lumiere Kardeşlere denk geliyoruz. Şuan hayranlıkla izlediğimiz filmlerin, hasılat rekorları kıran gösterimlerin en başında bu iki kardeşin hikayesi yer alıyor. Gelin sinema tarihinde gösterime giren ilk filme ve bu filmin hikayesine bir göz atalım.
Tarihte ilk sinema filmi “Fabrikadan Çıkan İşçiler” adlı bir belgeseldi. Filmin ilk gösterimi 28 Aralık 1895 yılında Garden Cafe adı verilen bir yerde yaklaşık 30 kişiye karşı yapıldı. Bu belgesel 3’er dakikalık 10 adet kısa filmden oluşuyordu. Bu kısa filmler arasında en çok ilgi gören ise “Trenin Gara Girişi” adlı belgesel olmuştur. Bir diğer film ise “Bebeğin Kahvaltısı” adı verdikleri Auguste Lumire, karısı ve bebeğin sinematograf ile çekildiği görüntülerden oluşuyordu.
Lumiere Kardeşler film çekilmesine yarayan sinematograf isimli bir makine icat etmişlerdi. Sinematograf filmlerin düzenlenip yansıtılabildiği bir cihazdı. Lumiere Kardeşler’ in çektiği “Fabrikadan Çıkan İşçiler” Leon’ da ki bir fabrikada öğle arasına çıkan işçileri çekerek yapılmıştı. Söylenenlere göre “Trenin Gara Girişi” adlı filmde kameraya doğru yaklaşan treni gören izleyiciler, trenin üstlerine geldiklerini sanarak panik olarak etrafa kaçışmışlar. Artık neredeyse filmin içine girerek izlediğimiz sinema salonlarına, çeşit çeşit teknolojilere sahibiz. Ancak o zamanlar için bir devrim olan bu gösterim de insanların verdiği tepki belki de Lumiere Kardeşler için beklenen bir tepki değildi ama şuan bakıldığında gayet normal.
Sinema tarihinde ilk senaryolu film ise 1902 yılında Georges Méliès tarafından çekildi. Aya Yolculuk adını verdiği bu filmde aya seyahat etmek isteyen bir grup insanın hikayesini anlatır.

Bu iki kardeş o gün gerçekleştirdikleri buluşla 7. Sanatın başlamasına olanak sunmuş, hayranlıkla izlediğimiz filmlerin ortaya çıkmasına ön ayak olmuştur. O zamanlar böyle büyük bir olaya ön ayak olacaklarını düşünmüşler miydi bilemeyiz ancak bu iki kardeşe yaptıkları işten dolayı sonsuz teşekkürlerimizi iletmek gerekiyor. Belki de bu iki kardeş kendilerince kısa filmler çekip insanlara bir kafe de göstermeselerdi bugün sinema diye bir sanatla tanışmış olmayacaktık.
Kategoriler: Kültür

Yorumlar (0) Yorum Yap

/