Mekansız Çalışma Seçeneklerinden “Ağ Pazarlama”

Her gün o, 08:00 -17:00 arasındaki mesailerinde, uzun yıllar paydos gongunun çalmasını bekleyenlerin en büyük hayallerinden biridir Home-Office çalışmak. Ancak işi eve taşımak ve çalışmanın hayata kattıklarına yakın bir gelir üretip, standartları sürdürebilmek de iyi bir proje ve iş konusu gerektirir. İşte tam da bu noktada çok fazla yatırım yapıp, maliyet oluşturmak istemeyenlerin ilgisini en fazla çeken konu “network marketing” dir.

Her ne kadar “dost” olarak imzalanan mektuplar pek hayra alamet değilse de; Carl Rehnborg 1934’de dost tavsiyesinin gücüne inanarak “Ağ Pazarlama”yı hayata geçiren ilk kişi olmayı başarmıştır. Sistem, “sizin referansınızla dahil olanın referansıyla dahil olan” şeklinde büyür. Bu soy ağacından ne kadar gelir elde edileceği de şirketin kazanç planına göre yürür.

Bir kesimin “titan saadet zinciri” ile özdeşleştirip uzak durduğu, bir kesimin ise adını duyduğumuz ilk günden beri markanın ömürlük satış temsilcisi olarak aklımıza yazıldığı firmalar, uzun yıllardır faaliyetlerini sürdürdüğü gibi, sürekli güncellenen ürün yelpazesi ile de belleklerimize kazınmayı başarmıştır.

Gerek uzun zamandır pazar paylarını korumayı başaran eski markalar, gerekse hızlı bir şekilde sektöre giren yeni isimlerin bu yapı içerisinde iki tane büyüme ve satış argümanı vardır. Birincisi çok çeşit içeren listelerindeki ürünleri satmak, ikinci olarak da bireysel distribütörlerin altlarına yenilerin eklenmesi yoluyla zincirleme kazanç sağlamak.

Yıllardır hepimizin yakından tanıdığı, hatta yeni kataloglarına denk geldiğinde incelemeden bırakmadığı bu markalar, ürün satmanın çok ötesinde, “ben de yapabilir miyim acaba” hevesini gizliden duyup, “bilmem kimin” satış cirosunu her çay sohbetine dahil ettiğimiz pazarlama yöntemleriyle ve piyasaya sürekli kazandırdıkları markalarla da dikkat çekmeye devam edecek gibi. Tavsiye mantığını en belirgin özelliği olarak zemin alan network marketing, bilgi ve deneyim gerektirmemesi, çalışma saatlerinin esnekliği ve kişinin çalıştıkça kazanması gibi özellikleriyle daha pek çok kişiyi, özellikle de ev hanımlarını cezbedecek gibi görünmekte.

YAKINDAN TANIDIKLARIMIZ

Gelin 21. Yüzyılın ticaret şekli olarak ifade edilen, her markası satışa çıktığı andan beri dikkat çeken ve en popüler ürünlerini neredeyse ezbere bildiğimiz bu markalara bir göz atalım;

AMWAY

Geçmişi en eskilere dayanan, temizlik, sağlıklı beslenme ve kozmetik ürünleriyle çıkış yapıp daha sonra ürün gamını oldukça genişleten bir Amerikan markasıdır. Genellikle ürün kalitesi olarak belleklere kazınmıştır. Ancak piyasada agresif bir satış stratejisi yürütmediği halde oldukça yaygınlaşmayı başarmıştır. Konsantre ürünlerle tanışmamızın başlangıcıdır.

AVON

Kurucusu David H. Mc Connel’ın Avon’dan önce, kitap satarken, kitap yanında hediye olarak verdiği kozmetiklerin kitaplardan fazla ilgi çektiğini görmesi sonucu kurduğu şirkettir. Dünyanın bir numarası olmayı başarmıştır. “Çünkü biz buna değeriz” sloganıyla gittikçe artan bir kadın kitlesiyle yoluna devam etmiştir.

ORIFLAME

Gücünü İsviçre’nin doğasından ve biliminden alan güzellik ürünleri olarak çıkış noktasını yakalayan markadır. Oriflame, özünde ürün ve fiyat olarak başabaş bir rekabet sürdürse de maalesef pazar payı olarak Avon’un yakın takipçisi olarak kalmış bir marka. Bunda Avon’un ünlü yüzlere ve TV reklamlarına merakının etkisi de büyük elbette.

TUPPERWARE

Çok pratik eklentilerle müşterinin bağlılığını hep ateşli tutan ve mutfak için tasarladıkları plastik ürünleri maliyetlerinin epeyce üzerinde satan Amerikan markasıdır. Tam, “her şeyden aldım daha da istemem” dediğimiz anda gözlerimizi kamaştıran yeni bir parçayla katalog önümüzde beliriverir. Evlerimizde bir dolu para döktüğümüz halde mutfakta çoğu henüz sahneye çıkamamış birçok ürünü bulunsa da yine alırız, yine alırız…

LR

Ağ Pazarlama sahnesinin yeni başrolüdür. “Bir acil durum sprayi var inanılmaz” cümlesiyle piyasada nam salan, ürünlerinin ana içeriği aloe vera olan ve son bir senede pazar payını hissedilir şekilde arttıran Alman markasıdır. İlk dinleyişimizde epeyce temkinli ve mesafeli yaklaşmıştık. Şimdi ise pek çok ürününe bağımlı çok sayıda tüketicisi bulunmaktadır.

HERBALIFE

1980’de ABD’de kurulan firma dünyanın en büyük ağ şirketlerinden biridir. Bulunduğu ülkelerde insanların yaşam kalitesini yükseltmeye yardımcı ürünleri yoğun ilgi çekmeyi başarmıştır.

KYANI

Vahşi Alaska Yaban Mersini’ni ürünlerinin en primer maddesi olarak belirleyen Kyani, söz konusu meyvenin besleyiciliği ve içeriğinin zenginliğini de Kyani kültürünün ve azminin simgesi olarak seçmiştir. Güçlü gıda takviyelerinden oluşan ürün yelpazesi ile adını sıklıkla duymaya başladık bu markanın. Kısa zamanda pek çok ismi distribütörleri arasına katmayı da başarmıştır.

Her ne kadar “Ağ Pazarlama” deyince aklımıza ilk gelen firmalar bunlar. Fakat sektördeki eski aktörlerin yerlerini nasıl sağlamlaştırdıklarını görünce çok yakında yenilerinin hızla adlarını duyurmaya başlayacağını tahmin etmek zor olmuyor.

Gün geçmiyor ki bir arkadaş toplantısında, katılanlardan biri, çantasından bir katalog çıkartıp sunuma başlamasın. Fakat her ne kadar dirençli olanlar mesafeyi korumaya devam edecekse de “ben de deneyeyim bir “cilerin söz konusu sektörü büyütmeye devam edecekleri de oldukça belirgin.

Daha fazla içeriğe ulaşmak için Blogager adlı blog sitemizi ziyaret edebilirsiniz…

Kategoriler: Girişimcilik, İlham, Pazarlama

Yorumlar (0) Yorum Yap

/