Küçüklüğünden bu yana kitapların büyülü dünyasına kendini kaptırmış olan Bedriye Engin, Bilecik’e bağlı Gölpazarı ilçesinin Kurşunlu köyünde yaşıyor.
Bir köylü olarak yetiştiğini vurguluyor. Köyünden dışarı hiç çıkmamış. Zorlu yaşam şartları altında da hiç yılmamış. Kitap okumak için ise ayrı bir zamanı bile olmamış ama kitaplardan da asla vazgeçmemiş.
Hayatını köyde hayvancılıkla, arıcılıkla uğraşarak geçiren ‘sıra dışı’ okurumuz en yoğun olduğu zamanlar bile en az 3 kitap okumayı ihmal etmiyor.
…
Koyunlarıyla Kitap Okuyor
Kitap okuma alışkanlığı küçük yaşlarda edinmiş olan Bedriye Engin, köy hayatının uğraşısında okumaya yer bulmak için koyun otlatıyor.
Hikayesini ise şu şekilde anlarıyor:
“Baktım komşu bir kadın hem yün eğiriyor hem de koyunlarını güdüyor. O zaman dedim benim koyun edinmem lazım acilen. İkiz koyun buldum onları çoğalttım, sadece kitap okumak için. Büyükbaş hayvanlarımın yanında 17 yıl küçükbaş hayvan baktım ama ben sadece kitaplarla mutlu oldum. Hayatımda sadece kitap vardı, tarlada kitap okurken dinlenirdim.”
Bilecik Kütüphanesini aktif olarak kullanan okurumuz, kütüphane müdürüyle pazar tezgahında satış yaparken tanışmış. Tezgahını bırakarak okumaya gittiği kütüphaneye her gidişinde 10-15 kitap alarak evinin yolunu tutuyormuş. Bilecik Kütüphanesi tarafından “En Çok Kitap Okuyan Yetişkin” ödülüne layık görülmüş.
Bugüne kadar yaklaşık 3 bin kitap okuduğunu belirten yetişkin okurumuz, 2013 yılında da Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü tarafından ‘Sıra dışı okur’ seçilmiş.
…
Kaybetmeden okuyun.
“Uyumak için değil uyanmak için kitap okuyun” diyor okurumuz, kitap okumanın hayatını şekillendirdiğini imkansızlık değil istekle başarıya ulaşıldığını vurguluyor. Çeşitli üniversitelerde konuşmacı olarak yer aldığında öğrencilere her şeyin diploma olmadığını, okumanın hayatlarında yer tutması gerektiğini dile getiriyor.
Konuşmalarında dile getirdiği bir başka konu ise Kadınların Toplumdaki Yeri ve Toplum Üzerindeki Etkisi. Herkesin okuması gerektiğini vurgulayan Engin, en çok kadınlar okusun diyor.
Kitap, kadın ve hayat üçlemesini şu şekilde dile getiriyor:
“Kadınların mutlaka okuması lazım. Hem de çok okumalılar. Evde evlilik programları izlemek yerine kitap okusunlar. Okumayan kadınlara o kadar acıyorum ki çünkü ne kaybettiklerinin farkında değiller. Ben kitap okumaya başladığımda on an köyümden ayrılıyorum. O kitapta ne yazılmışsa, İrlanda mı? Almanya mı? orada oluyorum. Kitabı kapattığımda ise köyüme dönüyorum. Evdeki kitaplığımda yüzlerce kitabım bulunuyor.”
Yorumlar (0) Yorum Yap