Ülkemizde sahip olduğumuz gerçek komedyenlerden birisi olan Kemal Sunal, adını duyduğumuzda bile yüzümüzde gülümseme oluştururken, azmi ve hedefleri ile de bizi kendisine hayran bırakıyor. Onu sadece oyunculuğu ile tanımak, Kemal Sunal’a karşı yapılan bir haksızlık olarak düşünülebilir.
26 yıllık oyunculuk hayatına 82 tane film sığdıran Kemal Sunal, gerçek hayatında bizden biriydi. O, hep ünlülerin bir adım gerisindeydi ve insanların ona olan sevgisini de buna bağlıyordu:
“Bu sevginin arkasında yatan sır, benim sade bir vatandaş olmam ve halkın arasından gelmemden kaynaklanıyor, sırtımı halka dayamamdan kaynaklanıyor. Ben bir balon değilim. Öyle olanlar, ayakta kalmak için öyle olmaya mecbur kalanlar var. Benim öyle yapmama gerek yok, senelerce de olmadı, çünkü sırtımı halka dayamışım ben.”
Ünlü olmak, onun hayatını değiştirmemiş.
Ünlü olmasının ona verdiği imtiyazları hiçbir zaman kullanmayan Kemal Sunal, halktan biri olarak üniversite için çıkarılan haktan yararlanarak birinci sınıfta bıraktığı üniversiteye tekrar başlamış. Başladığı işi yarım bırakmayı sevmeyen Kemal Sunal, kendisini tekrardan sıralarda bulmuş. Gençlere ve kendi çocuklarına örnek olmak için üniversiteye tekrar başlayan başarılı isim, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Bölümüne 2. sınıftan devam ederek 1995 yılında mezun olmuş.
Okumanın yaşı olmaz diyerek kendisini üniversitede bulan Sunal, ünlü olmanın avantajlarını okulda hiçbir zaman kullanmamış.
“Hiç geçerli değil orada Kemal Sunal, okula girdiğim zaman kendimi siliyorum, öğrenci oluyorum. Öğrencilerden biri oluyorum. Orada kimse Kemal Sunal’ı fark edemez.”
Ancak lisedeyken durum böyle değilmiş tabi.
Lise hayatını çift dikiş olarak bitiren Sunal, Vefa Lisesi’ni 11 senede bitirmiş ve haliyle en çok dikkat çeken öğrencilerden biriymiş.
“Orada bi arkadaş grubumuz vardı, onlarla birlikte kalıyor ve geçiyorduk sınıfı, ben de onlara uydum. Onlarla kalıp onlarla geçtim. Üniversitede o arkadaşlardan sıyrılıp yeni arkadaşlar edindim. Örnek arkadaşlar edindim, aradaki farkı kapatmak için çok hızlı okuyup bitirdim.”
Yani aslında gerçek hayatında da Hababam Sınıfı’nda okumuş. Tek fark, İnek Şaban gibi saf değil, cin gibi biriymiş.
11 senenin sonunda liseyi bitiren Kemal Sunal, Marmara Üniversitesi’nden sessiz sedasız mezun olmuş. Meşhur mezuniyet konuşmasını bilirsiniz:
“4 yıllık üniversite maratonu sonunda bitti, ama benimki biraz zor bitti. Ben 4 yıllık üniversite hayatını 27 yılda bitirdim.”
Mezun olduktan sonra da Radyo, Televizyon ve Sinema dalında yüksek lisansını da yaparak eğitim hayatına başka bir başarı daha eklemiş.
“Yüksek lisans öğrenimimde bir gün bile devamsızlığım yok. Ben bunları sessiz sedasız gayet güzel örnek bir talebe olarak yaptım ve bitirdim.”
Tezini, “Radyoda ve Televizyonda Kemal Sunal Güldürüsü” olarak hazırlamış ve diplomasını bizzat rektörden almış. Rektör, Kemal Sunal için şunları söylüyor:
“Bu kadar tevazu içinde, benim hiçbir şekilde bir yönetici olarak bilmediğim bir şekilde sessizce devamlı disiplinli bir öğrenci olarak bu azim ve kararlılığı göstererek bu diplomayı almasını, ben gerçekten takdirle karşılıyorum.”
Yüksek lisansı bitirdikten sonra doktora yapmayı çok istemiş ancak ömrü buna yetmemiş.
Azmiyle bizlere örnek olan Kemal Sunal, bir röportajında şunları söylüyor:
“Okusun insanlar, okumanın yaşı yoktur. Ben aftan yararlanıp girdikten sonra, bu mesaj halka da geçti, ulaştı. Beni gördükten sonra, benim gibi yaşı geçmiş insanlar okumaya geldi, kayıtlarını yaptırdılar ve yeniden okula başladılar. Bu çok güzel bir şey.”
Yorumlar (0) Yorum Yap