20. Yüzyılda ABD’de Feminist Hareketin Öncülerinden: Demir Çeneli Melek Alice Paul

Erkek egemen toplumların temeli Tarım Devrimi’ne dayanır. Çocuk doğurup iş gücü sağlamak için kadınlar evlerde bırakılır ve erkekler sahaya gider. Sahada olmayanın söz hakkı yoktur düşüncesiyle yavaş yavaş kadınların yeri ev olarak sınırlandırılır. Tarih boyunca kadınlar hep geride bırakılmaya çalışılır. Ancak tarih bu kanıyı yıkan onlarca kadını da yazar. Bu kadınlardan birisi Alice Paul’dur.
Antik Yunan’da erkek olmak, mülk sahibi olmak ve Atinalı olmak vatandaş olmanın şartlarıdır. Kadınlar vatandaş değillerdir. Zamanla vatandaş olarak kabul edilen kadınlar için bu yeterli görüldü ancak kadınlar bununla yetinmedi. Oy kullanma hakkı… Bu hak sadece erkeklere ait olamazdı. Kadınların kendilerini yönetecek insanları seçmeye ve toplumda daha fazla söz söyleme hakkı olmalıydı. 20. yüzyılın politik olarak kadınlara en büyük başarılarını kazandırmak için yola çıkan Alice Paul’un hikâyesi sizinle!

11 Ocak 1885 New Jersey doğumlu, aktivist, feminist.

Quakers inancına sahip bir aileye sahiptir. İçinde bulunduğu çevrenin de etkisiyle çocukluğundan itibaren kadın erkek eşitliğine inanır.

1900’lü yılların başında ABD’de feminist mücadeleyi canlandırır. 

Üniversite öğrencisiyken Ulusal Amerikan Kadın Oy Derneği’ne katılır. Seslerini duyurmak için Washington’a giderler. Beyaz Saray’a karşı eylem yaparlar ve ilk müdahaleye o zaman maruz kalırlar.

Kadınlara rağmen kadınların oy hakkını savunur.

Birçok kadın kocalarıyla mutlu olduklarını ve bu mücadeleye katılarak evliliklerini tehlikeye atmak istemediklerini söyleyerek mücadeleden uzak durur. Bunun yanı sıra bazı kadınlar Alice Paul ve arkadaşlarına fazlasıyla zorluk çıkararak mücadeleyi bozmaya çalışır.

Feminist mücadelesi engellenmeye çalışılır ve hapse atılır.

Hak mücadelesi veren feministler tek tek gözaltına alınır. Hapishanede açlık grevleri başlar. Alice Paul’a zorla yemek yedirmek için boğazına hortum takılır. Hapishane dışında ise mücadele büyüyerek devam eder. Daha çok insan “Kadınlar için oy hakkı!” diye bağırır.

Ve kadınlara oy hakkı veren yasa 26 Ağustos 1920 itibariyle anayasada yer almaya başlar.

Kadın hakları için mücadele eden tüm kadınlara…

Bu hikayeyi daha yakından öğrenmek isteyenler “Iron Jawed Angels” filmini izleyebilirler.

8 Mart Dünya Kadınlar Gününüz Kutlu Olsun!

Kategoriler: Başarı

Yorumlar (0) Yorum Yap

/