Birgün Gaziantep’e bir Fransız gelir. Tekstilcilere “Makineleriniz yetersiz… Yenileyin, dünya pazarı sizin olsun” şeklinde akıl verir. En iyi makinelerin Fransa’da olduğunu söyler ve kendi mallarını pazarlamaya başlar. Fakat dinleyenler arasında öyle bir usta vardır ki, kendine özgü lehçesiyle “Bu adam ne diy?” der. Kafaya takar, makinenin resmine bakar. Demiri eritir, çeliği büker, vidasını, motorunu koyar. Fransızların 3 milyon Euro’ya satacağı makineyi 50 bin liraya üretir.
Yerli piyasaya sunduğu yetmez. Brezilya’ya kadar çeşitli ülkelere yaptığı makineleri gönderir. Kıvrak zekası nedeniyle Uluslararası makine, teçhizat fuarlarına girişi yasaklanmıştır. İşte bu usta, Gaziantepli Mennan Aksoy’dur.
İlkokulu 9 yılda bitirmiş, bir daha eğitim görmemiştir. Allah vergisi öyle bir akıl ve beceriye sahiptir ki, makineyi bir kez görmesi, ertesi gün atölyesinde yapımına başlaması için yeterlidir.
Bu nedenle; Uluslararası makine, teçhizat fuarlarına girişi yasaklanmıştır. Mühendislerin, aylarca çalışarak tasarladığı makineleri, tek başına yapmaktadır. En büyük amacı el emeği ve tümü yerli malzemelerin kullanımı ile yerli sermayenin gelişmesini sağlamak ve boşa döviz ödenmesini engellemektir.
“Çeliğe hükmetmeyen, hiçbir şeye sahip çıkamaz” diyen Mennan Usta, ürettiği teknoloji ile yoğunluğu düşük triko yaptı. Yazın serin, kışın sıcak tutan bir ürün idi. Dünya peşinde koştu. Kapıştı.
Mennan Usta’ya TÜBİTAK tarafından ödüller verdi. ODTÜ, İTÜ gibi üniversitelerde hocalığı düşünüldü.
Diploması yoktu! Tasarımını cebinde taşıdığı tebeşirle, yere çizerek anlatırdı. Aklına yetişmek mümkün değildi.
Gaziantep’te kanalizasyon atıkları büyük dertti. Çamuru, kokusu şehri bezdirmişti. Belediye yönetimi, dünyayı dolaşır, çareler arar. Mennan Usta, “ Memleketteki ustalar öldü mü?” diye çıkışır.
Okumuş gençleri de alır, yanına “Şöyle yapın, bu parçayı, şuraya takın” talimatıyla, kafasına göre sistemi kurar. Kanalizasyon çamuru alınır. Kurutulurken, enerji üretilir. Çıkan küller de asfalta, çimentoya katkı maddesi konulur. Bugün, Antep’te her gün çıkan 160 ton çamurun bertaraf edilmesi Mennan Usta’nın eseridir.
9 Haziran 2015’te Hakk’ın rahmetine kavuşan Mennan Usta’nın vasiyeti gençler ile ilgiliydi;
İmkânlar verilsin,
Önleri kesilmesin.”
Türk Sanayi ve İş adamları Derneği’nin 25. kuruluş yıldönümünde videodan konuşan Mennan Aksoy, siyasileri eleştirirken, “Bütün partiler hızmayı burunsuza, küpeyi kulaksıza takıyorlar. Eti atın önüne, arpayı itin önüne atıyorlar. Sürekli mundar ediyorlar.” dedi.
Diplomasız dahimizi saygı ve rahmetle anıyor sizleri mutlaka izlenmesi gereken mennan usta belgeseliyle başbaşa bırakıyorum sevgiyle kalın…
https://www.youtube.com/watch?v=I3hD5ahyLUY&t=819s
This post is also available in: English
Yorumlar (0) Yorum Yap