Fatih Akın filmleri arasında en beğendiğiniz hangisi? Fatih Akın, Almanya doğumlu Türk yönetmen ve senaristtir. 1973 yılında Hamburg’da dünyaya gelen Akın, Hamburg Üniversitesi’nde öğrenim görmüştür. İlk uzun metrajlı filmi “Kısa ve Acısız” (Kurz und Schmerzlos) ile 1998 yılında çıkış yapan Akın, sonraki yıllarda “Temmuz’da”, “Duvara Karşı”, “Yaşamın Kıyısında” gibi filmleri ile uluslararası alanda başarı elde etmiştir.
Fatih Akın, filmlerinde genellikle göçmen kökenli insanların hayatını konu alır ve Türk-Alman toplumunun sorunlarına değinir. Yönetmenin filmlerinde dışlanma, kimlik arayışı, aidiyet duygusu, aşk ve ölüm gibi temalar işlenir. 2004 yılında “Duvara Karşı” filmi ile Altın Ayı ödülünü kazanan Akın, ayrıca Cannes Film Festivali’nde “Yaşamın Kıyısında” filmi ile En İyi Senaryo ödülüne layık görülmüştür.
Fatih Akın aynı zamanda müzik videoları da çeker. Hamburg’da kurduğu müzik grubu “Tınışık” ile çıkardığı albümleri ile de müzik dünyasında kendine yer edinen Akın, müzikle sinemayı birleştiren projelere de imza atmıştır. Yönetmenin sinema ve müzik dünyasında yarattığı başarı, onu Türk-Alman kültürünün önde gelen isimlerinden biri hâline getirmiştir. Fatih Akın filmleri listesini sizin için hazırladık.
Fatih Akın Filmleri
1) Kısa ve Acısız – Kurz und Schmerzlos (1998) | IMDb: 7.2
Fatih Akın filmleri listemizin ilk filmi olan “Kısa ve Acısız” (Kurz und Schmerzlos), Fatih Akın’ın ilk uzun metrajlı filmidir ve 1998 yılında gösterime girmiştir. Film, Hamburg’da yaşayan üç genç adamın yaşadıkları zorlukları konu alır. Bu yapımda Türk göçmeni ve hayatlarını kumar oynayarak kazanan Gabriel, arkadaşı Müslüm ve onların yarı-Alman arkadaşları Costa’nın hikâyesi anlatılır. İçinde bulundukları zor koşullardan sıyrılmak için yasadışı işlere bulaşan üç arkadaş, bir gün kumarhanede yaptıkları bir hata sonucu borçlu oldukları mafya lideri Zilski’nin hedefi hâline gelirler. Yaşananlar sonucu arkadaşlıkları sınanırken, zorlu hayat koşulları karşısında nasıl bir yol izleyeceklerine karar vermeleri gerekmektedir.
“Kısa ve Acısız”, Fatih Akın’ın çocukluğunun geçtiği Hamburg’da çekilmiştir ve yönetmenin sinema dünyasındaki çıkış noktasını oluşturmuştur. Film, özellikle Türk-Alman gençliğinin yaşadığı kimlik sorunlarını ve sosyal dışlanmayı ele alması ile dikkat çeker. “Kısa ve Acısız”, bağımsız sinemanın örneklerinden biri olarak kabul edilir ve Fatih Akın’ın Türk-Alman sineması üzerindeki etkisi açısından da önemlidir.
2) Temmuz’da – Im Juli (2000) | IMDb: 7.7
“Temmuz’da” (Im Juli), Fatih Akın’ın 2000 yılında çektiği romantik-komedi türündeki filmidir. Film, Türk ve Alman kültürlerini birleştiren bir aşk hikâyesini anlatır. Bu filmde, Almanya’da yaşayan öğretmen Daniel’in, İstanbul’da tatil yaparken tanıştığı çekici ve gizemli Melek’e olan aşkını konu edilir. Daniel, Melek’i takip ederek Doğu’ya doğru bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk boyunca zorlu engellerle karşılaşır ve sonunda Melek’e ulaşmak için bir yarışa girişir.
“Temmuz’da”, Fatih Akın’ın Almanya ve Türkiye arasındaki kültürel farklılıkları komik bir şekilde ele aldığı ve birbirine zıt karakterlerin aşkının işlendiği bir film olarak dikkat çeker. Filmde ayrıca, Türkiye’nin doğal güzellikleri ve kültürel mirası da başarılı bir şekilde kullanılmıştır.
Başrollerinde Moritz Bleibtreu ve Christiane Paul’un yer aldığı “Temmuz’da”, Almanya’da büyük bir gişe başarısı elde etmiştir ve Akın’ın uluslararası bir kitleye ulaşmasına yardımcı olmuştur. Film, Fatih Akın’ın “Gegen die Wand” ve “Auf der anderen Seite” gibi sonraki filmlerinin önemli bir adımı olarak kabul edilir.
3) Solino (2002) | IMDb: 7.3
“Solino”, Fatih Akın’ın 2002 yılında çektiği ve 1960’larda Almanya’ya göç eden İtalyan bir ailenin hikâyesini anlatan filmidir. Film, Türk-Alman sinemasının önde gelen yapımlarından biri olarak kabul edilir. Film, Solino isimli küçük bir kasabada yaşayan İtalyan ailesinin hikâyesini anlatır. Baba Vincenzo ve annesi Rosaria, kendi pizzalarını yaparak bir işletme açarlar ve işleri büyütmeye başlarlar. Ancak zamanla, Vincenzo’nun hırsları ve egosu, aileyi parçalayan bir güce dönüşür. Ailenin iki oğlu, Romano ve Gigi, bu zorlu süreçte kendi yollarını bulmaya çalışırlar. Romano, sinemaya olan tutkusunu keşfederken, Gigi, genç bir kadına aşık olur ve hayatında yeni bir sayfa açar.
“Solino”, Fatih Akın’ın hem yönettiği hem de senaryosunu yazdığı bir film olarak öne çıkar. Film, Türk-Alman sinemasının kültürel kimlik ve aidiyet konularını ele alan önemli bir örneği olarak kabul edilir. Ayrıca, 1960’ların Almanya’sında yaşayan göçmenlerin hayatına dair gerçekçi bir portre sunmasıyla da dikkat çeker.
4) Duvara Karşı – Gegen Die Wand (2004) | IMDb: 7.9
Fatih Akın filmleri arasında sıradaki film olan “Duvara Karşı” (Gegen die Wand), Fatih Akın’ın 2004 yılında çektiği ve aşk, aidiyet ve özgürlük temalarını işleyen bir dram filmidir. Film, Almanya’da yaşayan Türk kökenli bir kadının hayatını konu almaktadır. Filmin başrolünde yer alan Sibel (Sibel Kekilli), ailesinin baskısı ve kendini ifade edememe sorunu nedeniyle boşluğa düşmüş bir genç kadındır. Kendine zarar veren eylemlerle yaşamına son vermek istediği bir anda Cahit (Birol Ünel) ile tanışır ve evlenmeye karar verirler. Ancak evlilikleri de pek de iyi gitmez ve ikisi de özgürlüklerine kavuşmak için farklı yollara başvururlar.
“Duvara Karşı”, Akın’ın yönettiği en önde gelen filmlerden biri olarak kabul edilir ve birçok ödül kazanmıştır. Film, özellikle Türk kökenli göçmenlerin yaşadığı kimlik ve aidiyet sorunlarına dikkat çekmektedir. Ayrıca, Batı kültürü ile Doğu kültürü arasındaki çatışmayı da gözler önüne sermektedir.
Film, aynı zamanda müzikal açıdan da oldukça başarılıdır. Soundtrack’inde Sezen Aksu, Shantel ve Orhan Gencebay gibi Türk müzisyenlerin parçalarına yer verilmiştir. Birol Ünel ve Sibel Kekilli’nin oyunculuk performansları da övgüyle karşılanmıştır. Neticede “Duvara Karşı” Fatih Akın’ın sinema kariyerinde önemli bir yer tutan ve hem eleştirmenler hem de seyirciler tarafından beğenilen bir film olarak öne çıkmaktadır.
5) İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek – Crossing The Bridge: The Sound of İstanbul (2005) | IMDb: 7.8
“İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek” (Crossing the Bridge: The Sound of Istanbul), Fatih Akın’ın 2005 yılında çektiği ve İstanbul’da müzik sahnesine odaklanan belgesel tarzı bir filmidir. Filmde İstanbul’da yaşayan farklı müzik türlerinden sanatçılar ve müzisyenler tanıtılmaktadır.
Filmin ana karakteri, Alman müzik yapımcısı Alexander Hacke’dir. Hacke, İstanbul’da müzik yapmaya ilgi duyarak farklı müzik türleriyle ilgilenen yerli müzisyenleri ve grupları keşfetmek amacıyla kente gelir. Film, Hacke’nin müzikal yolculuğunu ve İstanbul müzik sahnesinde keşiflerini konu alır.
Filmin müzikal açıdan en önemli özelliklerinden biri, farklı müzik türlerinin bir arada bulunmasıdır. Filmde Türk Sanat Müziği, arabesk, rock, rap, elektronik müzik ve geleneksel Türk müziği gibi çeşitli tarzlardan müzisyenler ve gruplar yer almıştır. Ayrıca, Sezen Aksu, Baba Zula ve Aynur gibi tanınmış müzisyenler de filmde kendilerine yer bulmuştur.
“İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek”, Akın’ın yönettiği en farklı tarzda filmlerden biridir ve İstanbul’un kültürel çeşitliliğini ve müzik sahnesini dünya genelinde tanıtmayı amaçlamaktadır. Film, özellikle müzik tutkunları ve farklı kültürleri keşfetmeye ilgi duyan izleyiciler tarafından ilgiyle karşılanmıştır. Sonuç olarak, “İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek” Fatih Akın’ın müzik sahnesine odaklanan belgesel tarzda çektiği başarılı bir film olarak öne çıkar. Film, İstanbul’un kültürel çeşitliliğini yansıtan zengin bir müzikal deneyim sunar.
6) Yaşamın Kıyısında – The Edge of Heaven (2007) | IMDb: 7.7
Fatih Akın filmleri listemizin diğer filmi “Yaşamın Kıyısında” (The Edge of Heaven), Almanya ve Türkiye’de geçen bir hikâyeyi anlatıyor. Film, Fatih Akın’ın daha önceki filmlerinde de olduğu gibi, göç, kimlik, aidiyet ve yabancılaşma gibi konulara odaklanır.
Filmin ilk bölümü, İstanbul’da yaşayan emekli bir Türk öğretmen olan Ali ile genç bir fahişe olan Yeter arasındaki ilişkiye odaklanır. Yeter, hayatını bir şekilde kazanmaya çalışır. Ali, Yeter’e evinde kalması ve para karşılığında kendisiyle yaşaması teklifinde bulunur. Yeter bu teklifi kabul eder ve iki farklı dünyadan gelen bu iki insan arasında beklenmedik bir arkadaşlık başlar.
Film, ikinci bölümünde Ali’nin oğlu Nejat’ın hikâyesine odaklanır. Nejat, Almanya’da üniversite öğretmenliği yapan bir Türk’tür. Babasının ölümünden sonra, Yeter’in kızı Ayten ile tanışır ve onunla yakınlaşır. Ayten, Türkiye’de solcu bir örgüte üye olduğu için Almanya’da gözaltına alınır ve Türkiye’ye iade edilir. Nejat, Ayten’i bulmak ve ona yardım etmek için İstanbul’a gider ve bu sırada babasının eski öğrencisi olan Yaşar ile tanışır.
Film, üçüncü bölümünde Ali’nin ölümünden sonra, Yaşar’ın yaşadığı trajik olaylara odaklanır. Yaşar, Almanya’ya gitmek için yasa dışı yollarla yola çıkan annesi ile bir göçmenlik ağına dâhil olur ve sonunda hapishaneye düşer. Yaşar’ın ölümü, Ali, Yeter, Ayten ve Nejat’ın hayatlarında birçok soru işaretine ve pişmanlığa neden olur.
“Yaşamın Kıyısında” Fatih Akın’ın göç, kimlik ve aidiyet gibi konulara odaklandığı birçok filminde olduğu gibi, farklı kültürler arasındaki bağlantıları, anlaşmazlıkları ve trajedileri anlatan bir film olarak öne çıkıyor. Film, Türk ve Alman oyuncuların başarılı performansları, duygusal anlatımı ve sürükleyici hikâyesiyle izleyicilerden olumlu tepkiler almış ve birçok uluslararası ödül kazanmıştır.
7) Seni Seviyorum New York – New York, I Love You (2008) | IMDb: 6.2
Fatih Akın filmleri arasında olan “New York, I Love You” adlı film, 11 farklı yönetmenin farklı hikâyelerini anlattığı bir antoloji filmidir. Akın, bu filmde yönetmen olarak yer almış ve New York’taki Türk diasporasının hikâyesine odaklanmıştır.
Akın’ın bölümü, Türk asıllı bir ressam olan Şehnaz’ın hikâyesini konu alır. Şehnaz, New York’ta yaşayan bir sanatçıdır ve resimleri için ilham kaynağı arar. Bir gün galeride sergilenen bir eseri görür ve onu satın almak ister. Eserin sahibi olan Jacob ise Şehnaz’ın teklifini kabul eder ve ikili arasında bir ilişki başlar. Fakat Şehnaz’ın geçmişteki acı dolu hatıraları, ilişkilerini olumsuz yönde etkiler.
Akın’ın bölümü, Türk diasporasının yanı sıra göçmenlik, yalnızlık, aşk ve kayıp gibi temalara da değinmektedir. Film, New York’un çeşitliliğini ve farklı insanların hikâyelerini anlatarak kentin kültürel zenginliğine de bir göndermede bulunur.
8) Aşka Ruhunu Kat – Soul Kitchen (2009) | IMDb: 7.2
“Aşka Ruhunu Kat” (Soul Kitchen), Fatih Akın’ın 2009 yapımı Almanya-Yunanistan ortak yapımı bir komedi filmidir. Film, Hamburg’un Wilhelmsburg semtindeki bir restoranın sahibi olan Zinos’un hikâyesini anlatır.
Zinos, restoranını işletirken birçok sorunla karşı karşıyadır. Kardeşi Illias hapishaneden çıkmış ve işe alınmak ister, eski kız arkadaşı Nadine Amerika’ya gitmek üzere hazırlanır ve restoranı ayakta tutmak için her şeyi Zinos’un yapması gerekir. Bunun üzerine Zinos, daha önce Yunanistan’da başarılı bir şef olan Shayn’ı işe alır. Ancak Shayn’ın çekiciliği, Zinos’un kardeşinin mafya ile ilişkileri ve restoranın finansal sorunları, Zinos’u işletmeyi kurtarmak için zorlu bir mücadeleye sokar.
Film, müzikal sahneler ve komik karakterlerle dolu bir hikâye sunar. Fatih Akın, “Aşka Ruhunu Kat” ile Hamburg’un farklı bir semtindeki toplumsal ve kültürel çeşitliliği yansıtmayı hedeflemiş ve bu amaçla filmde birçok farklı etnik kökene sahip karaktere yer vermiştir. Film, 2009 Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan adayı olmuş ve dünya genelinde birçok ödül kazanmıştır.
9) Cennetteki Çocuk – Müll Im Garten Eden (2012) | IMDb: 6.5
Fatih Akın filmleri listemizin bir diğer filmi “Cennetteki Çocuk” (Müll Im Garten), Almanya’da yaşayan Türk bir ailenin hikâyesini odaklanır. Hambourg’da yaşayan ve sosyal konumları oldukça düşük olan Akın ailesi, iki çocuğu ile zorlu bir hayat sürer. Baba ve anne, günün büyük bir bölümünde çöp toplayarak geçimlerini sağlamaya çalışırlar.
Ancak aile bireylerinden biri olan 6 yaşındaki Can, hayal gücü oldukça gelişmiş bir çocuktur. Can, çevresindeki çöp yığınlarını kendi cenneti olarak görür ve hayalinde bu çöpler arasında kendisine yepyeni bir dünya yaratır. Bu dünyada kendisi için özel olarak yapmış olduğu kalede, hayatını bir peri masalında yaşar.
Ancak Can’ın dünyası, gerçek hayatla çarpıştığında sarsılmaya başlar. Ailenin yaşadığı zorluklar, Can’ın hayal dünyasını da etkileyecektir. Bu film; yoksulluk, hayal gücü, aile bağları ve umut üzerine dokunaklı bir hikâye sunarken, Fatih Akın’ın özgün yönetmenliği ile de dikkat çeker.
10) Kesik – The Cut (2014) | IMDb: 6.2
Fatih Akın’ın yönetmenliğini yaptığı 2014 yapımı “Kesik” (The Cut), Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemi ve Ermeni Kırımı’nın ardından hayatta kalan tek oğlu olan Nazaret Manoogian’ın hikâyesini anlatır. Nazaret, ailesi ve topluluğu ile yaşadığı hayattan koparılarak zorla çalıştırıldığı mesleği yüzünden dünyanın dört bir yanına götürülür. Hayatta kalmak için mücadele ederken aynı zamanda kaybettiği ailesini aramaya da bu vesileyle devam eder.
Nazaret’in yolculuğu, Afrika’dan Küba’ya, Amerika’dan Suriye’ye kadar uzanan geniş bir coğrafyada geçer. Bir yandan hayatta kalmak ve geçmişiyle yüzleşmek zorunda olan Nazaret, diğer yandan ailesini ararken o dönemlerde yaşanan toplumsal olaylar ve politik atmosferle de karşı karşıya kalır.
“Kesik”, Ermeni Kırımı’nın gölgesinde kaybolan insanların hikâyesini anlatırken, Nazaret’in hayatta kalma mücadelesini, ailesini arama yolculuğunu ve toplumsal olaylar karşısında yaşadığı çaresizliği de yansıtır. Film, insanlık tarihinde yaşanan karanlık bir dönemi anlatırken, aynı zamanda bireysel bir hikâyeyi de başarıyla işliyor.
11) Elveda Berlin – Goodbye Berlin (2016) | IMDb: 7.0
Fatih Akın’ın yönetmenliğini üstlendiği 2016 yapımı “Elveda Berlin” (Tschick), Alman yazar Wolfgang Herrndorf’un 2010 tarihli aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Film, iki çocuk arkadaşın macera dolu yolculuğunu anlatır.
14 yaşındaki Maik Klingenberg, ailesi tarafından terk edilmiş, varlıklı bir aileden gelmektedir. Yaz tatilinde tüm sınıf arkadaşları yurt dışında ya da lüks villalarda tatil yaparken, o yalnız ve sıkıntılı bir şekilde evde kalmıştır. Ancak bir gün sınıfının yeni öğrencisi Tschick, onun kapısını çalar ve birlikte özelleştirilmiş bir araba ile çılgın bir yolculuğa çıkarlar.
Tschick, aslında Rusya’dan gelen bir göçmen ailenin çocuğudur ve sıra dışı tavırlarıyla Maik’i etkiler. İki arkadaş, yollarda, ormanlarda ve çiftliklerde türlü maceralar yaşarlar. Özgürlük, bağımsızlık ve arkadaşlık gibi temaların işlendiği filmde, çocukların büyüme serüvenleri anlatılmaktadır.
12) Paramparça – In The Fade (2017) | IMDb: 7.1
“Paramparça” (In the Fade), 2017 yapımı bir Fatih Akın filmidir. Film, Almanya’da yaşayan ve sevgilisi ve oğluyla mutlu bir hayat süren Katja’nın hayatının nasıl paramparça olduğunu anlatır.
Katja’nın sevgilisi Nuri, Türk kökenli bir Alman vatandaşıdır ve uyuşturucu ticareti yapar. Nuri ve oğlu Rocco, bir bombalı saldırıda öldürülürler. Katja, olayın faillerinin neo-Nazi bir çete olduğunu öğrenir. Ancak, cinayetle ilgili olarak tutuklanan şüpheliler mahkemede serbest bırakılırlar.
Katja, adaleti sağlamak için kendi başına harekete geçer. Bu sırada ailesiyle yüzleşmek, yasını atlatmak ve intikam peşinde koşmak zorunda kalır. Katja, olayların üstesinden gelmeye çalışırken, adalet sisteminin kendisine adaleti sağlamakta yetersiz kaldığını fark eder.
Film, toplumsal ve politik konulara odaklanırken, aynı zamanda bir annenin yasını ve intikam arayışını anlatır. Diane Kruger, Katja rolünde oynarken, diğer oyuncular arasında Denis Moschitto ve Numan Acar yer alır. Film, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülüne layık görülmüştür ve Diane Kruger en iyi kadın oyuncu dalında Cannes Film Festivali ödülünü kazanmıştır.
13) Altın Eldiven – The Golden Glove (2019) | IMDb: 6.7
Fatih Akın filmleri listemizin diğer filmi “Altın Eldiven”, Alman seri katil Fritz Honka’nın gerçek hayat hikâyesinden uyarlanmış bir filmdir. 1970’lerin Hamburg’unda geçen film, Honka’nın hayatı boyunca işlediği cinayetleri ve her birinin yakalanma sürecini anlatır.
Fritz Honka, hayatını serseri, alkolik ve kaba insanlarla geçiren bir adamdır. Film, Honka’nın hayatındaki en önemli yerlerden biri olan “Altın Eldiven” adlı barda geçer. Burada Honka, yalnızlığına ve içki sorunlarına karşı koymak için diğer müşterilerle etkileşime girer. Ancak Honka, bu barın bodrum katında öldürdüğü kadınların cesetlerini saklayarak sapkın bir dünyaya doğru ilerlemeye başlar.
Film, Honka’nın cinayetlerine odaklanarak onun sapkın zihnine girer ve onun acımasızlığına şahitlik etmenizi sağlar. Aynı zamanda film, Almanya’nın o dönemki sosyal ve ekonomik yapısını, suç oranlarını ve işsizlik sorununu da gözler önüne serer.
Filmin karanlık atmosferi, sert sahneleri ve Honka’nın sapkın davranışları nedeniyle izleyicilerin rahatsız edebileceğini belirtmek gerekir. Ancak film, Fatih Akın’ın yönetmenliğinde başarılı bir şekilde gerilimi yükseltirken, Fritz Honka gibi gerçek bir karakterin hayat hikâyesini anlatması bakımından da önemlidir.
14) Ren Altını – Rheingold (2022) | IMDb: 7.0
Rheingold, Giwar Hajabi’nin (diğer adıyla Xatar) müzik listelerinde zirveye çıkan hayat hikâyesine odaklanan bir filmdir. 1980’lerin ortalarında Irak’tan Almanya’ya göç eden Giwar, başlangıçta küçük suçlar işleyen biriyken zamanla büyük bir satıcıya dönüşmüştür. Bir uyuşturucu sevkiyatı sırasında kaybolan Giwar, kartele olan borcunu ödemek için birkaç arkadaşıyla bir altın soygunu planlar. Ancak bu plan, ciddi sonuçları olan bir felakete dönüşür ve sonunda Giwar, Irak hapishanesinin cehennemine götürülür.
Fatih Akın, sinema dünyasına getirdiği yenilikçi ve sarsıcı bakış açısıyla modern Alman sinemasının en önemli isimlerinden biri hâline gelmiştir. Kendine özgü tarzı, etkileyici anlatımı ve güçlü oyuncu performanslarıyla izleyicileri âdeta sürükleyen Akın, farklı kültürler arasında kurduğu köprülerle de dikkat çeker. Müzikle olan yakın bağı, filmlerinin atmosferini zenginleştirir ve izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunar. Akın, Türkiye ve Almanya arasında bir köprü oluşturarak farklı bakış açılarını, kültürleri ve yaşam tarzlarını sanatının bir parçası hâline getirir. Onun filmleri, insan doğasının derinliklerine inerek hayatın gerçeklerini yansıtır ve izleyicileri düşündürür.
Yorumlar (0) Yorum Yap