Geleneksel Türk sanatları, bir zamanlar meslek olarak icra edilirdi. Oldukça sevilir, sayılırdılar üstelik halk içinde önemli bir alana sahiptiler. Unutulan, ismi cismi akıllardan çoktan silinen birçok değerli el sanatımız mevcuttur. El emeğinin ve işçiliğinin değerlileri olduğu binlerce yıllık bambaşka kültürlere dayanan geleneksel Türk sanatları nelermiş gelin birlikte bakalım.
1) Kalemişi
“Kalemkari” olarak da bilinen kalemişi sanatı, bez, ahşap, taş gibi malzemelerle hazırlanıyor. Genellikle altın ve rengarenk boyalarla yapılan eserler, zamanında birçok yerde kullanıldı. Türk sanatında bulunan motifli yapıların başlangıcı olarak kabul edilebilir.
Kalemişi sanatı için bireysel çalışma yöntemi tercih edilmez. Çoğu zaman bir ekip beraberinde plana uygun ilerlenir. Teknikleri ve yapıları farklı alanlara ayrılır. Kalemişi eserleri genellikle cami ve saraylarda kullanılır. Günümüzde orijinal kalemişi eserlerine az rastlanıyor. Dış faktörlerden dolayı zamanla yıpranan eserlerin çoğu tarihe karıştı.
2) Minyatür
Geleneksel Türk sanatları denince akla gelen ilk şey olan minyatür, çok ince işlenen bir el sanatıdır. Küçük resimlerin, objelerin olduğu minyatür, işlendiğinde temel bir anlatım oluşturuyor. Kendi anlatım diline sahip olan bu resimlerin işlenme amaçları birbirinden farklı genellikle.
El yazması yapıtların daha net anlaşılması için uygulanan minyatür, birden fazla olayı anlattığı için küçük küçük işleniyor. Sanatı yapan kişilere nakkaş adı verilir. Tüy kalem fırçasıyla işlenen eserlerde çoğunlukla aşk, efsane, şiir, düğün, tören, destan gibi konular ele alınmaktadır.
3) Tezhip
Kelime anlamı ‘altınla süslemek’ olan tezhip sanatı, ezilmiş altınla uygulanır. Genellikle kitaplarda uygulanan bu sanat, özel seçilen boyalarla hazırlanır. Tezhip sanatında kullanılan altın rengi çeşitli boyaların yanı sıra, altın varağın su içinde ezilmesi ve jelatine karıştırılmasıyla elde ediliyor. Birbirinden farklı desenlerle işlenebilen tezhip, tanınan kişilere, padişahlara ya da devlet büyüklerine hazırlanırdı.
4) Hat
Arapça’da ‘çizgi’ anlamına gelen hat, güzel yazı yazma sanatıdır. Matbaanın icadından öncesine dayanan bir geçmişi bulunur. Arapça harfler doğrultusunda yazılan yazılar, normalden daha süslü ve ahenk içinde görünür.
Hat sanatında, kalem, mürekkep, boya, kağıt ve hokka gibi temel malzemeler bulunuyor. Fakat hat sanatını yönlendirme olmadan yapabilmek çok zordur. Bunun için hat sanatıyla uğraşan ve ‘hattat’ adı verilen kişiler, çeşitli kurallar çerçevesinde bu sanatı uygular.
5) Çini
Çini, en fazla karşılaştığınız eserler arasında olabilir. Geleneksel Türk sanatları arasında bilinen çini aynı zamanda seramik sanatı olarak da bilinir. Toprağa şekil vererek hazırlanan çini, motif ve şekillere renk katarak hazırlanır. İç ve dış mekân süslemeleri için kullanılan çini sanatının geçmişi Karahanlılar’a kadar uzanır. Günümüzde de epey ilgi gören çini sanatının en parlak dönemi ise Osmanlı İmparatorluğu’nda olmuştur.
6) Kanaviçe
Son zamanlarda eski değerini tekrar kazanabilmiş gibi görünen kanaviçe, gençlerin de ilgisini çekiyor. Dikiş dikmekle başlayan el sanatı, renkleriyle ve objeleriyle tamamen bireysel ilerliyor. Nakış uygulayarak hazırlanan kanaviçe, herhangi bir resim ya da yazının kasnakta olan kumaşa işlenmesiyle oluşuyor.
7) Ebru
Hangi ülkeden günümüze kadar geldiği bilinmeyen ebru sanatının yapımı bile izlemeye değer. Gerekli malzemeler olmadan uygulanamayan ebru sanatının yapımı da zorlayıcıdır. Su, toprak, kağıt ve boya sık bilinen temel malzemeleri…
Ebru sanatı, renklendirme ile birlikte baştan sona su yüzeyinde gerçekleşir. Sabır gerektiren ebru sanatını deneyimlemek de birçok yerde mümkündür.
8) Çömlekçilik
Anadolu’da çok eskilere dayanan çömlekçilik, çamur ham maddesinden oluşur. Toprak ya da killi toprağın farklı uygulamalardan geçmesiyle çeşitli nesneler elde edilir. Günümüzde eski popülaritesini koruyamasa da seyahat ederken bazı bölgelerde satılan çömlekleri görebilirsiniz.
9) Edirnekari
15. yüzyılda Edirne’de ortaya çıkan edirnekari sanatı, bölgenin sanatçıları tarafından ilk kez uygulandı. Dekoratif yapıtların süslemesinde kullanılan bu el sanatı, çıktığı şehrin adını taşıyan ilk ve tek teknik. Genellikle ahşap eserler olmak üzere dolap kapakları, ahşap objeler, çekmeceler ya da tavan gibi iç alanlarda uygulanır.
10) Keçecilik
Günümüzde pek revaçta olmayan el sanatlarından biri ise keçecilik. Döneminin en önemli sanatı olarak bilinse de şimdilerde zaman aşımına uğradığı söylenebilir. Keçecilik sanatında kullanılan ‘keçe’ keçi kılı veya keçi yapağının dövülmesiyle elde edilir. Keçe adı verilen bu kumaşın oldukça dayanıklı olduğu söylenir.
11) Kündekari
Selçuklu döneminde gelişen kündekari sanatının özü, yine dekoratif şekillere dayanıyor. Kelime anlamı ‘kıymetli ağaçların işlenmesi’ anlamına gelen kündekari, farklı bir yapım tekniğine sahip.
Armut, elma, gül, ceviz gibi ağaçlar küçültülerek geometrik hale dönüştürülür. Böylece iç içe geçirilebilir. Ustaca oluşan bu tekniğin ardından, elde edilen motifli yapı hem dayanıklı hem de göz zevkini güzelleştirecek bir halde olur. Öyledir ki kündekari ile oluşturulan kapılar yüzyıllarca dayanıklılığını koruyabiliyor.
12) Camcılık
Uygulaması oldukça zor işlemlere dayanan camcılık sanatının tarihi de tahmin edildiği üzere çok eski. Camdan yapılan ilk objelerin İslamiyet’ten önce olduğu biliniyor.
Cam işleme sanatında birden fazla teknik bulunur. Fakat temelde cam işleme sanatı; cama şekil vermek ya da cam nesnelerin üzerine desen/boya gibi eklemeler yapmak olarak bilinmektedir.
This post is also available in: English
Yorumlar (0) Yorum Yap