Koronavirüs ve salgın öyle ani bir şekilde girdi ki yaşamlarımıza ne yapacağımızı, nereden başlayacağımızı öngöremedik. Biz daha ne olduğunu anlayamamış ve evlere kapanmışken yeni bir salgın ortaya çıktı: Bugünler Fırsat.
Bugünler Fırsat ?? pic.twitter.com/Si9RivLGTi
— ÇUBUK Animasyon (@cubukanimasyon) April 20, 2020
Bir çeşit evde kalma motivasyonu olarak başladı ilk etapta. Ama medyada, sosyal medyada öyle bir yayıldı ki resmen bir salgına dönüştü. Başta hepimiz takdir ettik, “doğru” dedik kendi kendimize. Fakat bu durum zamanla kendimizi yersiz sorgulamalara, başkaları ile karşılaştırma edebiyatına dönüştü.
Özellikle Instagram! O kadar idealist, o kadar ütopik bir dünya sunuyor ki yaşamlarımızı anlamsızlaştırmaya yemin etmişcesine zorlaştırıyor her şeyi. Gerçek hislerden, psikolojinin dinamiklerinden, mevcut şartlardan öylesine uzak…
Kopenhag Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, sosyal medyada başkalarının hayatlarını gözlemleyerek geçirilen vaktin kıskançlığa ve kişinin kendini kötü hissetmesine sebep olduğu sonucuna ulaşıldı. Böyle hissedilmesinin bir diğer sebebi ise başkalarının mükemmel görünümü vermeye çalıştığı hayatına bakan kişinin, buna inanması ve sonrasında kendi hayatını sorgulaması.
Doğru mu? Kesinlikle evet. Sürekli kendi hayatımızı başka (ve gerçek olmayan) hayatlarla kıyaslıyoruz. Bunun ne kadar yanlış olduğunu bırakın bir yana, bize en ufak bir faydası bile yok. Bu kıyaslama zamanınızı, enerjinizi, verimliliğinizi koca bir hiç için harcamayı tercih etmek demek. Başarı ve motivasyon yolunda hiçbir şekilde size fayda sağlamıyor. Kendimize yapabileceğimiz en büyük kötülüklerden biri.
Mark Twain diyor ki:
“Kıyaslamak, keyfin ölümüdür.”
Kitap okumadığımız, bir şeyler öğrenmediğimiz her saniye rahatsızlık duymaya ve kendimize “Ben neden bugünleri fırsat olarak göremiyorum?” sorusunu sormaya başladık. Herkes “bugünlerden” farklı biri olarak çıkmamızı bekliyor. Aniden bir şeyler olması ve bir süper kahramana dönüşmemiz bekleniyor adeta. Bunu bazen en yakın arkadaşımız, ailemiz yapıyor. En çok da kendimiz yapıyoruz.
Ama gerçek şu:
Bugünler belki de dinlenmek için bir fırsattır? Belki zihnimizin dinlenmeye ihtiyacı vardır. Belki halihazırda zor bir hayat yaşıyorsunuzdur. Hayatınızla ilgili daha iyi kararlar almak ve iyi sonuçlar elde etmek için kendinizle yalnız kalıp düşünmeye ihtiyacınız olabilir.
“Fırsat” ne için ve kim için fırsattır? Fırsat nedir? Buradan başlamak gerekiyor belki de.
Amaç eğer daha iyi yaşamlar sürmekse bu yolda durup düşünmemiz gerekiyor. Benim neye ihtiyacım var. Kendimi daha iyi hissetmek adına benim için gerçek fırsat nedir?
Gandhi‘nin harika bir sözü var:
“Mutluluk; düşündüklerinizin, söylediklerinizin ve yaptıklarınızın uyum içinde olduğu andır.”
Başkalarının baskısıyla hayatımızda yeri olmayan bir fikri yaşamımıza yerleştirmeye çalışıyoruz gibi oluyor. Bu da sürekli iç çatışmalar yaşamamıza sebep oluyor. Sonuç yaratmamızı ve mutlu olmamızı engelliyor. Sürekli bir stres ve baskı altındayız.
Kendinizi geliştirmeye, gecenizi gündüzünüze katıp bir amaç için didinmeye hazır olduğunuzda bunu muhtemelen hissetmeye başlayacaksınız. Bunu hissediyor olmanıza rağmen motive olamıyorsanız bu bambaşka bir konu. Ama sırf başkaları “böyle olmalı” dediği için böyle olması gerektiğini düşünüyorsanız burada büyük bir sorun var.
Hayatını değiştirmek, kitaplar okumak, yeni şeyler öğrenmek için zaman yaratmaya çalışan fakat iş ya da okul yaşamının yoğunluğundan bir şekilde bu amaçlarından uzak kalanlar için evet bugünler bir fırsat! Bugünler bir yarış değil, bugünler bir sınav değil. Sadece fırsat, hayatımızda karşımıza çıkan yüz binlerce basit fırsat gibi.
Peki böyle hissediyor ve düşünüyor olmanıza rağmen motivasyon problemi yaşıyorsanız ne yapmalısınız? Bugünleri bir fırsat olarak görüp bu doğrultuda hareket etmek için nereden başlamak gerekiyor?
1) Neye ihtiyacın olduğunu sor kendine. Bir yandan öğrenip bir yandan zihnini mi dinlendirmek istiyorsun? Bu tür bir pasif öğrenme planı mı iyi olur senin için? Yoksa canavar gibi bir eğitime hazır mısın? Yönünü belirlemeye mi ihtiyacın var? Bir bilene danışma ihtiyacı mı duyuyorsun? Cevaplarından emin ol. Bugünlerin senin için nasıl bir fırsat olduğunu anlamaya çalış.
2) Değerlerinizi ve hedeflerinizi kendinize tekrar hatırlatın. Kim olmak istiyorsunuz? Sonrasında oturup 100 saatlik bir eğitim için kendinizi motive etmeye çalışmayın. Küçük adımlarla başlayın. Kendinizde her dakika her saniye motivasyon ve momentum aramayın. Yapmanız gerekene odaklanın.
3) Ev ortamında doğru şartları yaratın. Çünkü ev, en rahat olduğumuz yerdir. Bu rahatlık bazen rahatsız kalmamız gereken anlardan bizi alıkoyar.
Tüm bunlara katılıyorsanız ama yine de motivasyonunuz yoksa, hedeflerinizle ilgili bir sorun vardır. Ya yanlış hedefleriniz var ve yeterince net değiller ya da zaman planlamanız başarısız. Başarılı psikolog Benjamin Hardy, bu zaman planlamasını yaparken Parkinson Yasası’nın boy gösterebileceğini söylüyor. Nedir Parkinson Yasası?
“Bir iş, daima, bitirilmesi için kendisine ayrılan sürenin hepsini kapsayacak şekilde uzar.”
Devasa bir serbestlik avantajı içinde olduğumuz şu günlerde zamanı planlamak ve günü planlamak da büyük derecede önemli.
Ne diyor Wayne W. Dyer?
“Hayatımız yaptığımız tercihlerin toplamıdır.”
Ya da babamın deyişiyle:
“Yaşam tercihlerden ibarettir.”
Günde ortalama 35.000 seçim yapıyoruz. Hepimiz bu seçimlerin sonuçlarını yaşıyoruz. Farklı seçimler yaptığımız için farklı hayatlar yaşıyoruz. Bizleri farklı, değerli, çeşitli kılan bu. Dolayısıyla bir kişinin ya da birkaç kişinin ya da bir kesimin tercihleri senin için doğru tercihler olmayabilir. Aynı şekilde bu insanların fırsat olarak değerlendirdiği ve bu doğrultuda yaptığı seçimler, senin için doğru seçimler olmayabilir.
Kendinizi dinleyip, kendiniz için doğru seçimler yaptığınız bir dönem olsun “bugünler”.
Sağlıkla kalın!
Yorumlar (0) Yorum Yap