Motivasyon, etkisi en çok tartışılan konulardan biri. Özellikle sürdürülebilir bir mekanizmaya sahip olmaması, inişli çıkışlı bir yapıya sahip olması gibi konuları eleştirilirken; etkisi altındayken bakış açımızı değiştiren ve birçok konuda ilerlememizi sağlayan önemli bir unsurdur.
Bu yüzden aranılan motivasyonu bulmanın yanında motive kalmak da büyük bir sorun haline geliyor.
Şunu kabul etmeliyiz ki, her işi yapmak için motivasyona ihtiyacımız vardır. Günümüzün en yaygın gündelik yaşam problemlerinden olan erteleme hastalığının da esas kaynağı motivasyon eksikliğinden geliyor.
Belirli bir motivasyona sahip insanların dur durak bilmeksizin ilerlemesinin birçok örneğini görmüşüzdür. Peki bu insanların beyni nasıl çalışıyor? Motivasyon beyni nasıl etkiliyor? Beynimizde nasıl dopamin patlamaları gerçekleştirebiliriz? Yakından bakalım.
Motivasyonun Başlangıç Hikayesi
Motivasyonun kaynağını bulmak için nörotransmitterlerin önemli bir kavram olduğunu bilmeliyiz. Nörotransmitterler, bizi uyanık ve görevde tutmak için kimyasal mesajlar oluşturur ve bu kimyasal mesajlar beynimize taşınır. Ardından bütün bedenimiz bu etkiyi hissetmeye başlar.
Motivasyon biliminde başrol oynayan nörotansmiter ise dopamindir. Dopamin, kimyasal sinyal olarak bir nörondan diğerine geçer ve bu iki nöron arasında sinaps içindeki çeşitli reseptörlerle etkileşir.
Motivasyon konusunda hangi yoldan dopamin alındığı belirleyici bir unsurdur. Dopamin birçok yoldan gelebilir: Mezolimbik yol, mezokortikal yol, nigrostriyatal yol, tuberoinfundibüler yol gibi. Ancak ödül merkezi için en önemli dopamin yolu mezolimbik yoldur.
Mezolimbik yolda, nöronlar limbik sistemin (beynimizin duygusal süreçlerinden sorumlu sistemi) farklı alanlarına gider ve duygusal davranışlarda büyük rol oynar. Bu davranışlar, açlığı veya susuzluğu dindirme gibi biyolojik olarak programlanmış olanlardan, salt sosyal ve öğrenilenlere kadar uzanır.
Limbik sistemin ödüllendirilme merkezine de nucleus accumbens denir. Bu alanda ödül, haz, bağımlılık, umut, azim, intikam gibi duygularda yoğunlaşılır.
Örneğin, uzun süredir başarmak istediğiniz bir şeyi başarmanız beyninizdeki bu alanda sinyal patlaması yaşanmasını ve bundan haz duymanızı sağlar.
İşte motivasyonun esas kaynağı budur. Peki bu bilgiyi nasıl kullanabiliriz?
Dopamin Patlaması Nedir?
Dopamin, ödüllendirilmeye sahip olmak için sizi görevinizi yapmak için cesaretlendirir.
Çoğu kişi, dopaminin sadece zevk konusunda bir nörotransmitter olduğunu düşünür. Ancak araştırmacılar bu konuyu incelediklerinde ilginç bir fenomenle karşılaştılar.
Dopamin patlamaları yüksek stres anlarında da yaşanabiliyor. Travma sonrası stres bozukluğu yaşayan askerlerin silah sesi duyduklarında dopamin salgılamaları gibi.
Vanderbilt University’de yapılan araştırmada “tembel” ve “çalışkan” olarak nitelendirilen insanların beyinlerini inceledi. İçlerinde çalışma dürtüsü çok yüksek insanların striatum ve prefrontal kortekste daha yüksek dopamin seviyelerine sahip olduklarını buldular (Bu iki alan aynı zamanda motivasyonu ve ödül hissini etkilediği bilinen iki alan).
Tembel olarak adlandırılan grupta da duygu ve risk algısında rol oynayan bir bölge olan anterior insula’da dopamin mevcuttu.
Dopaminin hangi yoldan geldiği bu yüzden son derece önemli.
UConn araştırmacısı John Salamone dopamin seviyeleri hakkında şunları söylüyor:
“Düşük dopamin seviyeleri, insanların ve diğer hayvanların daha az çalışma isteği duymalarına yol açıyor. Dopaminin zevkler dışında motivasyon ve maliyet/fayda analiziyle de ilgisi var.”
Dopamin Salgılama Prensiplerini Profesyonel ve Gündelik Hayatta Verimlilik İçin Nasıl Kullanabiliriz?
Motivasyonun, önemli bir şeyin gerçekleşeceği beklentisinin yarattığı dopamin patlaması sayesinde yaşandığını öğrendik. Peki bunu gündelik hayatta işimize yarar hale nasıl getirebiliriz?
Ödüllendirici deneyimlere ulaşmanın standart bir yolu, artan hedefler belirlemektir. Dopamin, bir adımı tamamlamak ve ardından gelen bir meydan okumanın altından kalktıktan sonra gelen pozitif takviye sonucu artacaktır.
Dopamin akışınızı artıracak bazı unsurlar:
• Küçük başarılarınızı kaydedin: Yapılacaklar listesi hedeflerinize nasıl ulaştığınızı gösterir ve bu konuda inancınızı güçlendirir. İlerleme kaydederken, dopaminin etkilerini daha fazla hissedeceksiniz.
• Takımınızla, çevrenizle başarınızı paylaşın: Sonuçlar hakkında konuşmak (olumlu ya da olumsuz fark etmez) olumlu geri bildirimler için bir fırsat sağlar. Aynı zamanda çevrenizdeki insanların işlerini takdir etmek de dopamin seviyenizi yükseltir.
• Mikro son bitirme tarihleri sayesinde görevinizden kopmayın: Bütün odağınızı tek zamanda tek konuya verin. Oturun ve yapmanız gereken şeyi bitirin. Yapılması gerekenlerin yarım kalması her zaman veriminizi düşürür. Bununla beraber tek oturuşta işinizi bitirmenin verdiği haz bambaşkadır.
• Bitirmenin verdiği hisse odaklanın: Üstteki maddelere paralel olarak hissettiğiniz bu başarma hissine odaklanın. Michigan’dan profesörlerin sonuç odaklı odaklanma adı verdiği bu sistem, size motive kalmak için sebepler yaratacaktır.
✍️ Editörün Notu ve Son Düşünceler
Motivasyon konusunda dopamin kavramının çok önemli olduğunu unutmamalıyız. Ancak burada önemli olan noktalardan biri de, dopamini hangi yolla kendinize sağladığınız.
Dopamin salgılama yollarının çalışma prensiplerini anladıktan sonra, kendi motivasyon unsurlarınızı daha net belirleyebilir ve bu doğrultuda verimimizi artırmak için kullanabilirsiniz.
This post is also available in: English
Yorumlar (0) Yorum Yap