İyi Bir Konuşmacı Olmaktan Daha Önemlisi: 4 Maddede İyi Bir Dinleyici Olmak

Arzu Dokuzoğlu

Arzu Dokuzoğlu

İTÜ-Kimya Müh.

Katıldığımız bir networking etkinliğinde, konuştuğumuz yabancılar arasında en başarılı insanı tanımlamak istersek, bakacağımız kişi düşündüğümüz gibi “en çok konuşan” değildir. Çünkü, sessiz kalıp başkalarının söyleyeceklerini dinleyebilme yeteneği, başarılı insanların kritik ve ortak bir özelliğidir.
Dinlemek, zihnimizi yeni fikirlere daha hızlı açar. Virgin şirketler kurucusu ve CEO’su Richard Branson, bir videosunda “çalışanların ne söylediğine dikkat ederek işleri ilerletme eğiliminde” olduklarını söyledi.
İnsanlar, dinlendiklerini bildiklerinde kendilerini daha değerli hissediyorlar: PhoCusWright tarafından yapılan bir ankete göre, ankete katılanların %78’i yönetim, çevrimiçi değerlendirmelerine cevap verdiği zaman markanın kendileriyle daha fazla ilgilendiğine inandıklarını söyledi.
Bazen çok konuşmaya kaptırırız kendimizi: okulumuzu, işimizi, hayallerimizi, hedeflerimizi anlatırken. Birçok insanla tanışırız ama bazen kendimizden başka sesler duymanın önemli olduğunu unuturuz.
İyi bir dinleyici olmak için yapabileceğimiz bazı şeyler var:

1) Konuşan son kişi olun.

Nelson Mandela gençken, köyün liderlerinin önemli konuları tartıştığı toplantılardan önemli bir ders çıkardı: Mandela’nın babası kabile şefi olmasına rağmen, söz alan son kişi olurdu.
Lider olarak, sözü alan ilk kişi olursanız, başkalarının inandıklarını ve düşündüklerini etkileme ihtimaliniz vardır. Bu şekilde, ekip arkadaşlarınız fikirlerini size göre ayarlayabilir. Veya fikirlerinizi değiştiremeyeceklerini düşünebilirler.
Bu noktada, konuşmanızı toplantının sonuna saklamak, tüm ekibinizin görüşlerinizi duymanız açısından faydalı olur.

2) Dışarıdan gelen dikkat dağıtıcıları görmezden gelin.

İyi bir dinleyici olmanın önemli bir kısmı konuşmacıya, dikkatinizin bölünmeden dinlediğinizi göstermektir. Bu, konuşmacıya kendini daha rahat ifade etme güveni verir.
Gerçekten de bu zamanı, akıllıca dinleyerek kullanın: Bilgisayarınızı kapatın, bildirimlerinizi sessize alın ve konuşmacıya gerektiği ilgiyi gösterin.

3) Beden dilini önemseyin.

The Nonverbal Group’ın yaptığı bir çalışmaya göre, mesajın sadece %7’sinin kelimelerle iletildiği gözlenmiştir. Beden dili, iletişim kurma biçimimiz ve dinleme kabiliyetimizi gösterme konusunda önemli rol oynar. Örneğin, kollarımızı bağlamak, karşımızdakinin sunduğu önermelere karşı koyduğumuzu gösteren savunma pozisyonudur.
Dinlerken, vücut dilinizin konuşmacıya ne dediğinin farkında olun. Kollarınızı açın ve karşınızdakinin söylediklerine açık olun!

4) Alçak sesleri duyun.

2006 yılına kadar, Cameron Herold, 1-800-GOT-JUNK şirketini 60 milyon dolarlık bir işe dönüştürdü. Herold iddialı yeni stratejiler araştırırken, finans genel müdür yardımcısı onu fazla harcama konusunda uyardı. Fakat bu finansçı sessiz biriydi, bu yüzden kurucunun tavsiyesini görmezden gelmesi kolaydı.
Herold, sürdürülemez olduğu kanıtlanan hızlı büyüme planları ile devam etti. Ekonomik kriz birkaç yıl sonra patladığında ise şirket neredeyse çöktü. Herold, gelecekte herkesin sesinin sayıldığından emin olma sözü verdi.
Herkesten fikirlerini almak -en sessiz olanlardan bile- işinizde neler olup bittiğine dair kapsamlı görüşler elde etmenizi sağlar.
Kategoriler: Gelişim

Yorumlar (0) Yorum Yap

/