Başarılı olmak için ne gerekir?
Başarı tanımınız ne olursa olsun, başarmanın kolay olmadığını gayet iyi biliyoruz.
“Hayatı kendi prensiplerimle ve şartlarımla yaşamak istiyorum.” gibi basit bir başarı tanımı bile sıkı çalışmayı gerektirir. Kaliteli bir yaşam sürmek isteyen aklı başında her insan, bunu anlayabilir.
Fakat konu, başarı için vazgeçmek zorunda olduğumuz şeylere geldiğinde hepimiz karamsarlığa kapılırız. Hayatta ne elde etme çalıştığımız önemli olmaksızın hiçbir koşulda hiçbir şeyi “feda etmemeliyiz”.
“Bir şeyin fedakarlık olduğunu düşünüyorsanız, onu yapmamalısınız.” –Tony Robbins
Bu fikir, size yanlış gelebilir ancak Tony Robbins’in başarıları göz ardı edilemez. Belki bu fikri tekrar değerlendirmeniz için size ilham olabilir.
Başarı yolculuğuna çıktığımızda bir şeyleri feda etmemiz gerektiğini düşünürüz.
“Artık her hafta sonu dışarı çıkamam.”
“Paramı yararsız şeylere harcayamam.”
“Bu yıl tatile gidemem.”
“Her gün okumam gerek.”
“Her zaman pozitif düşünmeliyim.”
Kendimize böyle sınırlar koyduğumuzda hayatımızdaki birçok şeyi feda ettiğimiz görülüyor. Peki bu olaya yanlış tarafından bakıyor olabilir miyiz?
Başarılı olmak için hayatınızda bir şeyleri feda etmeniz gerektiğini düşündüğünüzde neler olacağını hayal ettiniz mi? Hayal kırıklığı yaratacaksınız ve kendinize kızacaksınız. Sizi mutlu etmesi gereken bu yüce amaç, ne yazık ki sizi acınası bir hale getirecek.
Ödün vermeyin, öncelik yapın.
Basit bir kural koyalım kendimize: Bir şeyi yapmak için ödün vermem gerekirse, onu yapmayacağım.
Yaptığımız her şeye seçim olarak bakabilmeyiz. Kimse bizi çok çalışmaya zorlamıyor. Benzer şekilde boş zamanımızı feda etmiyoruz, yaptığımız işte daha iyi olmak için zaman harcıyoruz. Eğlenceden fedakarlık etmiyoruz, kitap okuyarak kendimize vizyon katıyoruz. Bir tatilden ödün vermiyoruz, çalışmayı seviyoruz. Tabi ki herkesin tatile ve dinlenmeye ihtiyacı vardır. Hatta dinlenmek verimimizi arttırır. Fakat konu hayata bakış açımızla ilgili.
Zihniyetimizi “bir şeylerden ödün veriyorum” yerine “bir şeyleri seçiyorum” olarak değiştirirsek hayatımıza öncelik vermiş oluruz. Artık neyi kaçırdığımıza değil, bunun yerine hayatımızdan neler çıkardığımıza odaklanırız.
Başarılı olmak için bir şeyleri feda etme fikri, hayatımızı başkalarıyla karşılaştırma alışkanlığımızdan geliyor. Neden bazı şeylerden fedakarlık yaptığınızı düşünüyorsunuz? Kesinlikle, başkalarının yaptıklarıyla kendimizi kıyaslayarak bu fikre varıyoruz.
İş-hayat dengesi diye bir şey yoktur.
Başka bir sorun ise halen iş-hayat dengesine inanmamızdır. Şöyle bakalım:
Faturaları ödemek için çalışıyoruz ve işimiz günümüzün yaklaşık 8-9 saatini alıyor. Bu, zamanımızın çoğunu çalışmaya ve işe gitmeye ayırdığımız anlamına gelir. Başka bir deyişle: İşimiz, hayatımızdır.
Başarılı bir yaşama sahip olmanın çözümü, hedeflerinize, yaşam tarzınıza ve güçlü yönlerinize uyan bir kariyer seçmektir. Yani iş gibi hissettirmeyen bir iş seçmek.
Peki bunu nasıl yapacağız? Tabi ki öğrenme, zevklerinizin üzerinde bir önceliğiniz olmalı. Yaptığınız işte daha iyi olun. Güçlü yönlerinizi öğrenin ve önemli azınlığın parçası olabileceğiniz bir alanda çalışın.
Bu, eğlenmek yerine becerilerinizi geliştirmeyi seçeceğiniz anlamına gelir. Fakat bu fedakarlık değil, iyi düşünülmüş bir seçimdir.
This post is also available in: English
Yorumlar (0) Yorum Yap