Stres yaşamın bir parçasıdır. Hemen hemen her gün değişen derecelerde stresi deneyimliyoruz. Bazen kısa süreli bazense oldukça yoğun ve sancılı stres dönemlerine denk gelebiliyoruz.
Pouya Shafipou’a göre iki çeşit stres var. Birincisi: “Akut stres, bedenin yaralanma, trafik sıkışıklığı veya biriyle tartışmalı kavga gibi kısa süreli stresli bir olaya tepkisidir.” İkincisi: “Kronik stres, genellikle iş, parasal sorunlar, evlilik çatışması vb. gibi devam eden psikolojik veya çevresel taleplerin bir sonucudur.”
Ancak, stresin herkesi aynı şekilde etkilemediğini akılda tutmak önemlidir. Bir olay iki insanda bambaşka etkiler uyandırabilir. Aynı şekilde, yaşanan bir olay, farklı insanlarda çok farklı stres boyutlarına sebep olabilir. Ancak uzun süre strese maruz kalmak vücudu olumsuz etkileyecektir. Uzun süreli strese maruz kalma sonucunda, vücudumuzda sadece zihnen değil fiziksel olarak da zararlar görülebilir.
Bir Gün Sonra:
Neyse ki, vücutlarımız küçük günlük stres faktörlerini kaldırabilir. Pooja Amy Shah’a göre, “Bir gün sonra, yeterli esnekliğe sahipseniz, geri dönebilirsiniz. Çünkü vücudunuz yaşadığınız bu stresle başa çıkabilir.” Uzmanlardan gelen fikir birliği de bu yöndedir: Vücudunuz stresli tek bir güne karşı iyi bir şekilde dayanabilir.
Bir Hafta Sonra:
Shafipour şöyle diyor: “Bir haftalık stres bizi viral enfeksiyonlara, soğuk algınlığı salgınlarına, akut strese ve uyku yoksunluğuna eğilimli kılıyor”. Yüksek kortizol seviyeleri uykuyu engeller, bu da zayıf hafızaya, bağışıklık sisteminin savunmasının azalmasına, depresyon, yorgunluk ve kilo alımına neden olabilir.
Vücudunuz muhtemelen sık sık stres ataklarına dayanabilirken, Shafipour yüksek kortizol seviyelerinin bireyleri daha sık hasta olmaya eğilimli hale getirebileceğini söylüyor. Buna örnek olarak ise final haftası boyu stres altında ders çalışan öğrencilerin kolaylıkla hasta olduğunu örnek veriyor.
Bir Ay Sonra:
Sürekli yüksek düzeyde stres hissediyorsanız, tükenmişliğin hem psikolojik hem de fiziksel semptomlarını fark edebilirsiniz. Shah, “Vücudunuzda huzursuzluk, gerginlik, iştahınızda değişiklik ve endişeli düşünceler hissetmeye başlayabilirsiniz” diyor.
Ne yazık ki, vücudunuzun başına gelecek tek şey bu değil. Shafipour’a göre akut stres, düzensiz saç dökülmesine, ishale veya kabızlığa neden olabilir. Kronik stres, ishal veya kabızlığın yanı sıra karın ağrısı ve şişkinlik gibi kronik bağırsak sorunlarına da neden olabilir.
Altı Ay Sonra:
Shah, “Sürekli stres altındaysanız, tüm bu semptomları yaşayabilir ve keyif alamayıp kötümser hale gelebileceğiniz ve bilinçsizce kendinizi başkalarından izole edebileceğiniz gerçek bir tükenmişlik noktasına ulaşabilirsiniz” diyor. İşe gelmek istemeyebilir veya kendi kendinize ilaç almak için uyuşturucu veya alkol gibi başka şeylere yönelebilirsiniz.
Bu sorunlar kısa vadede sağlığınıza zarar verebilirken, sürekli devam eden yüksek stres seviyeleri de uzun vadeli sorunlar yaratabilir. Shafipour, “Kronik stres, eklem ağrısı ve artritin uzun vadede gelişimi ile de bağlantılıdır.” diyor. Ayrıca kan basıncını yükseltebilir, kalp krizi ve felç riskini artırabilir.
Yorumlar (0) Yorum Yap