Son Derece Mutlu ve Başarılı İnsanların 25 Ortak Alışkanlığı

Elif Özçakmak

Elif Özçakmak

İTÜ - İşletme Mühendisliği | Editör @ceotudent

Kaliteli uyku, büyük düşünmek ve anlamlı sohbetler, kendilerini “mutlu” olarak nitelendiren insanların hayatlarında bulunan ortak parçalardır.
Mutluluğun sırrı nedir? Bu kişiden kişiye göre değişebilir. Ancak mutlu insanların farklı alışkanlıkları olduğunu ve berbat bir hayatı olanlardan farklı düşündüklerini biliyoruz. İyi haber, eğer o mutlu insanlardan biri olmaya çalışıyorsanız, istediğiniz duyguların içten geldiğini ve bazı basit alışkanlıklar edinerek içinizden gelen kötü duyguları tam tersine çevirebileceğinizi kabul edin.
İşte mutlu insanların yaptığı ve yapmadığı şeyler…




1) Anın tadını çıkarırlar.

“Gülleri koklamak için durmak” ya da “hayatın küçük şeyleri” gibi klişeler gerçekten mutluluğa neden olur mu? Evet.
Araştırmacılar, bunu “tadını çıkarmak” olarak nitelendiriyor; bu da içinde bulunduğunuz ana odaklanmakla ilgili. Hayatından en çok memnun olanlar, çoklu görevlerle uğraşmak ve geçmişteki, gelecekteki ya da bugün çevrelerindeki olumsuzluğa odaklanmak yerine hayatın güzelliğine ve hayattaki küçük, muhteşem şeylerin tadını çıkarmak için duruyorlar.




2) Her gün meditasyon yaparlar.

Meditasyon, sakinlik ve farkındalık hissetmek için en etkili yollardan biridir ve bu da, aklımızdaki tüm endişeleri ve kaygıları işgal ederek beynimizin ihtiyacı olan molayı vermesini sağlar. En iyisi? Her gün sadece birkaç dakika sürecek. Başlangıç olarak, Calm, Stop, Breathe&Think, Insight Timer gibi uygulamaları indirebilirsiniz.


3) Kin tutmazlar.

Mutluluk söz konusu olduğunda, affetme ve unutma çok gereklidir. Kin tutmak, öfkeye, kızgınlığa, acıya ve mutluluğa engel olan diğer olumsuz duygulara bağlı kalmanız anlamına gelir. Bu duyguları bıraktığınızda, olumsuzluklardan kendinizi kurtarırsınız, böylece olumlu duyguların girmesi için daha fazla yer açılır.




4) Başkaları için para harcarlar.

Harvard Busibess School’da pazrlama doçenti ve Happy Money: Akıllı Harcama Bilimi kitabının yazarı Michael Norton, “Araştırmalarımızda, başkalarına para vermenin insanları daha mutlu ettinini gösterdik.” diyor. “Bunun sebeplerinden biri, sosyal bağlantılar yaratıyor olması. Kendinize ait bir adada, büyük bir eviniz ve arabanız varsa, mutlu olamazsınız çünkü mutlu olmak için insanlara ihtiyacımız var. Fakat birilerine bir katkıda bulunarak o kişi ile bir bağlantı ve bir iletişim kurarsınız ve böyle şeyler mutlu olmak için önemlidir.”
Gerçek dostluklar, yatırım gerektirir. Bu yatırım her zaman para anlamında değildir ancak çok zaman gerektirir. Gerçekten mutlu insanlar, ilişkileri için zaman(ve para) harcarlar: Giftology kitabı ve hediye uzmanı John Ruhlin bu konuda yazmıştır.


5) Meşgul olurlar, ama acele etmezler.

Araştırmalar “acele” duygusunun stres ve mutluluğa neden olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda, insanlar yeterince meşgul olarak mutlu olma konusunda mücadele ediyorlar. Buna karşın, başka araştırmalar da gösteriyor ki, sağlıklı bir iş-yaşam dengesinin sağlanması gerektiğini gösteriyor çünkü sıkıntı, sonrasında daha çok sıkıntıya yol açabilir.
Kendinize aşırı yükleniyorsanız ve çok dağınıksanız, girişimci Derek Sivers’ın sitesinde bulunan bu kuralı dikkate alın: “Bir şey yapıp yapmayacağınıza karar verirken, “Vay be! Bu inanılmaz olur! Kesinlikle! Hah evet! –sonra da “Hayır.” deyin.”




6) Kendilerini doğru insanlarla çevrelerler.

Mutluluk bulaşıcıdır. Bu, mutlu ve destekleyici insanlarla kendinizi çevrelediğinizde özgüven kazanabilir, yaratıcılığınızı artırabilir ve genel olarak daha çok eğlenirsiniz. Yelpazenin diğer ucunda, sürekli olumsuz düşünen insanlarla takıldığınızda, onların kendine acıma partisinin bir üyesi olursunuz -bu da çok yorucudur ve hiç eğlenceli olmaz.


7) Gereksiz şeyleri kafaya takmazlar.

Mutlu insanlar, enerjilerini ve çabalarını sadece gerçekten önemli olan ve kontrolleri altında olan şeylere odaklar. Unutmayın, kontrol edemediğiniz şeylerle uğraşmak, zamanı boşa harcamaktır ve perişan olan tarafa doğru daha fazla eğilmenize neden olur. Başka bir deyişle, “kendi haline bırakma” sanatında ustalaşın.




8) Başkalarının başarılarını kutlarlar.

Hem zengin bir sosyal hayata hem de sağlıklı ilişkilere sahip olmanın mutluluk için önemli bir bileşen olması bir sır değil. Ancak mutlu insanlar, çevrelerindeki kişilerin başarısını kutlamayı da içeren “aktif ve yapıcı” yanıtlamayla ilişkilerini besler ve geliştirirler.
Martin Seligman’ın Floursih adlı kitabında açıkladığı gibi: “Önem verdiğimiz insanlar bize bir zafer, galibiyet ve daha az önemli iyi şeyleri bize anlatırlar. Bunlara yanıt verme şeklimiz, ilişkiyi kurar ya da yıkar. Yanıt vermenin dört yolu vardır, bunlardan sadece biri ilişkiyi kurmaya yardımcı olur.”


9) Herkese saygılı ve nazik davranırlar.

Nazik olmak, mutluluk gibi, bulaşıcıdır. Bunun için bir isim bile var: “ahlaki tavır”. California-Los Angeles Üniversitesi’ndeki araştırmacılar ve Birleşik Krallık’taki Cambridge ve Plymouth üniversiteleri tarafından yapılan araştırma, nazik davranışlara tanık olmak içimizi ısıttığını ve bulanık hissettirdiğini söylüyor.
Cambridge Üniversitesi’nin önde gelen araştırmacılarından Simone Schnall, “Nazik bir tavır hissettiğinizde, yalnızca daha iyi bir insan olmaz, aynı zamanda başkalarına da yardım etmiş olursunuz. İlk fırsatta, kendiniz de yapıyorsunuz.”




10) İyimser olurlar.

Dürüst olalım: Kötü şeyler hepimizin başına gelir, gezegendeki en mutlu ve en iyimser insanların bile. Mesele şu ki, onlar şikayet etmiyor, sızlanmıyor ve kötümserliğin kendini gerçekleştiren bir kehanet olmasına izin vermezler. Sorunların çözümlerine odaklanarak ve neye minnettar olduklarına kafa yorarak iyimser kalırlar.


11) İlişkiler konusunda proaktiftirler.

Kanıtlar, çoğu ilişkinin (özellikle evliliklerin) zamanla azaldığını göstermektedir. Ama mutlu insanlar, sevdiklerini kontrol ederek, aktif ve yapıcı dinleyiciler olarak ve iletişim kurarken narsist davranmayarak ilişkilerini sürdürmeye çalışırlar.




12) Yeterince uyurlar.

Muhtemelen bunu milyonlarca kez duymuşsunuzdur. Ancak kaliteli bir uyku, kesinlikle gereklidir. Tazelenmeye ihtiyacınız varsa, uyku eksikliği, sağlığınızı, verimliliğinizi ve stresle baş edebilme becerinizi olumsuz bir şekilde etkileyebilir. İyi bir gece dinlenmesi yaşayamıyorsanız, doğal ışıktan yararlanarak, yatmadan önce parlak ışıklardan kaçınarak, egzersiz yaparak, yatmadan hemen önce alkollü bir şeyler tüketmekten ve bir şeyler yemekten kaçınarak bir uyku programına uyarak başlayın.


13) Doğada zaman geçirirler.

Doğa, sakinleştirici bir etkiye sahiptir ve yavaşlamamızı, derin nefes almayı ve şu ana odaklanmayı hatırlatır. Utah Üniversitesi’nden araştırmacı David Strayer, “İnsanlar, Thoreau’dan John Muir’e kadar pek çok yazarın doğasındaki derin deneyimleri son 100 yıldır tartışıyorlar.” diyor. “Şimdi, beyinde ve vücuttaki değişiklikler görülüyor ve bunlar da, doğayla etkileşim halinde olduğumuz zaman zihinsel ve fiziksel açıdan daha sağlıklı olduğumuzu gösteriyor.” Basitçe söylemek gerekirse, bir parkta gezinip zaman geçirin, sahile gidin veya yürüyüş yapın.




14) Sorunları, bir meydan okuma gibi görürler.

Mutlu insanlar iç diyaloglarını değiştirdiler, böylece bir sorun olduğunda, bunu bir meydan okuma ve hayatlarını geliştirmek için yeni bir fırsat olarak gördüler. Aslında, sadece devam etmeli ve “sorun” kelimesini tamamen aklınızdan çıkarmalısınız.


15) Kendilerini ödüllendirirler.

“Mutluluk Projesi” yazarı Gretchen Rubin, “‘Hediye’, bencilce ve anlamsız gelebilir ama öyle değil, iyi alışkanlıklar oluşturmak bunaltıcı olabilir, hediyeler önemli olabilir.” diyor.
“Kendimizi ödüllendirdiğimizde, enerji dolu, bakımlı ve memnun hissederiz. Bu da kendi kendimize yetebilme yetimizi geliştirir ve kendi kendine yetebilmek, sağlıklı alışkanlıklarımızı sürdürmemize yardımcı olur.”




16) Minnettarlıklarını dile getirirler.

California-Davis Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar, minnettarlıkları günlük olarak dile getirme davranışlarının ruhsal durumlarını ve enerjilerini geliştirdiğini ve kaygı düzeyini önemli ölçüde azalttığını göstermektedir. Bu, büyük olasılıkla düşük kortizol seviyelerinden kaynaklanmaktadır. Her sabah, minnettar olduğunuz şeyleri bir deftere yazın ve ara sıra sevdiklerinize ve iş arkadaşlarınıza “teşekkürler” deyin.


17) Büyük düşünürler.

En mutlu bireyler, büyük hayaller kurar ve bunları ulaşılabilir hedeflere dönüştürebilmek için çok çalışırlar. Kendilerini adamış ve disiplin altına almışlardır ve önceliklerini bilirler: “Hayır” demeyi bilirler, sağlıklarına dikkat ederler, konfor alanlarından çıkar ve bazen her şeye baştan başlamak gerekebileceğini bilirler.




18) Yalnız vakit geçirirler.

İlişkiler, bazılarının mutluluğu için önem taşırken hepimizin, kendimize yetişebilmemiz için bazen yalnız kalması gerekir. Yalnız vakit geçirmek, endişelerinizi ve kaygılarınızı gidermeye, neye minnettarlık duyduğunuzu hatırlamak ve hayallerinizi ve isteklerinizi takip etmek için yeniden bir şans verir. Sabahları, herkes uyanmadan, kendinizle baş başa kalabilirsiniz.


19) Mazeret bulmazlar.

Birini, başarısızlıklarından dolayı suçlamak çok kolaydır. Sorun şu ki bu, başarısızlıkları aşmanıza yardımcı olmaz. Mutlu insanlar, hatalarının sorumluluğunu alır ve bu başarısızlıkları hayatlarını daha iyi bir hale getirmek için bir fırsat olarak kullanırlar.




20) Gelişim odaklıdırlar.

Kişilik söz konusu olunca, insanlar ikiye ayrılır: sabit fikirli olanlar ve gelişim odaklı olanlar. Sabit fikirli olanlar, sizin olduğunuz kişi olduğunuza ve bu konuda yapılacak başka hiçbir şey olmadığına inanırlar. Bu bir problem, çünkü büyümelerini ve değişmelerini engeller.
Gelişim odaklı insanlar ise az bir çabayla gelişebileceklerine inanırlar ve bu da onları mutlu eder çünkü zorluklarla başa çıkmak ve bunları aşmak için uygundurlar.


21) Maddi şeylere değil, deneyimlere para harcarlar.

Birçok araştırma gösteriyor ki insanlar, maddi şeyler yerine deneyimleri satın alınca daha mutlu oluyor çünkü, deneyimler zamanla gelişir ve insanlar bu deneyimleri daha sık tekrarlar; deneyimler eşsizdir ve sosyal etkileşimi de içerir.
Ayrıca, materyalizm olumsuz etkilere neden olabilir. Sonja Lyubomirsky, “Mutluluk Efsaneleri” adlı kitabında şöyle diyor: “Bir sürü araştırma, materyalizmin mutluluğu tükettiğiniz, ilişkilerimizdeki memnuniyeti tehdit ettiğini, çevreye zarar verdiğini, bizi daha az sevimli hissettirdiğini ve başkalarına daha az katkıda bulunma oranımızı azalttığını gösteriyor.”




22) Sabah rutinleri vardır.

Sabah ritüelleri yatıştırıcıdır ve gününüzün ilerleyişi için bir zemin hazırlar. Meditasyon, yürüyüş, ilham verici bir kitap okuma, minnettar olduklarını yazma, sağlıklı bir kahvaltı ya da e-postaları kontrol etme gibi bir sabah rutini oluşturmak ve bu rutine sadık kalmak oldukça önemlidir.


23) Kendilerine iyi bakarlar.

Vücut ve zihin birbirine bağlı olduğu için, fiziksel olarak kendinize bakmazsanız, zihinsel ve duygusal olarak da bunun acısını çekersiniz. Her gece kaliteli bir uyku çekerek, dengeli beslenerek, düzenli egzersiz yaparak ve stresi azaltmak ve hafifletmek için sağlıklı yollar bularak başlayın.




24) Karakterlerinin güçlü yönlerini kullanırlar.

Araştırmalar, kişinin ayırt edici ve güçlü karakteristik yönlerini, hayatında daha fazla kullanmasının daha mutlu ve tatmin olmuş hissettirdiğini gösteriyor. Shawn Actor’ın Mutluluk Avantajı adlı kitabında söylediği gibi: “577 gönüllü, güçlü karakteristik yönlerini belirleyip bunu bir şekilde kullanmaya teşvik edildiklerinde çok daha mutlu ve çok daha az depresif bir duruma geldiler. Deney bittikten sonra bile mutluluk seviyeleri altı ay boyunca yükselmeye devam etti. Yani çalışmalar, bu ayırt edici güçlü yönlerinizi günlük hayatta ne kadar kullanırsanız o kadar mutlu olacağınızı gösteriyor.”


25) Derin, anlamlı konuşmalar yaparlar.

Mutlu insanlar küçük konuşmaları atlar ve derin konuşmalar yaparlar. Aslında bu, araştırma tarafından desteklenmektedir. Christopher Peterson, İyi Yaşamın Arayışı kitabında, şunları yazdı: “Birincisi, mutlu katılımcılar başkaları ile konuşmak için daha fazla zaman harcadı, mutluluğun toplumsal temeli göz önüne alındığında bu, şaşırtıcı olmayan bir sonuç oldu. İkincisi, küçük konuşmanın kapsamının, mutluluk ile olumsuz bir ilişki olduğu ortaya çıktı. Ve üçüncüsü, asıl konuşmanın kapsamının mutlulukla pozitif bir ilişki içinde olduğu görüldü, bu yüzden mutlu insanlar sosyal olarak başkalarıyla etkileşim içindeydi ve bu etkileşim, asıl meseleyi açıklıyor.”




Sonuç olarak;
eğer daha mutlu olmak istiyorsanız, (dürüst olmak gerekirse, kim istemez?) yukarıdaki alışkanlıkları edinerek başlayın. Bunu keyifli bir deneyim haline getirmek için, önce bir tanesini yapmaya alışın ve sonra bir sonrakine geçin. Ne kadar muhteşem hissedeceğinize şaşıracaksınız!

This post is also available in: English

Kategoriler: Başarı, Yaşam

Yorumlar (0) Yorum Yap

/