Okuyucularımdan birisi, kısa bir süre önce haftalık bültenime şöyle bir e-posta gönderdi:
“Nasıl bu kadar pozitifsiniz?”
Kendi kendime düşündüm ve “Bunu daha önce yazmamış mıydım?” Tüm makalelerimi okudum ve cevap hayır ama Pozitif düşünce yapısının önemi hakkında çok şeyler yazmışım.
Ancak 3,5 yıl süren blogger’lığım sürecinde, bu soruyla ilk kez karşılaştım. Ve bu noktada. Bazen verilen şeyleri alırız. Hayatta birçok zorlukla karşılaşmış olsam da (aşağı yukarı her insan gibi), pozitif düşünce yapımdan asla vazgeçmedim.
Genellikle, dünyaya bakarız ve onu olumsuz olarak değerlendiririz. Bu sürpriz bir şey değil. Çünkü bir internet sitesine göz atmak bile en sakin insanı depresyona sokabilir. Bana da oldu. Ancak dünyaya negatif demek, yanlış bir karardır.
Bu sadece hayal kırıklığına neden olur. Stojik Filozof Epictetus bunu iki bin yıl önce öğretilerinde açıkça ortaya koymuştur (alıntı İyi Yaşam El Kitabı’ndandır):
“Öfkeli, kızgın veya mutsuz olduğumuz zaman, bu duygulardan kendimizi sorumlu tutmalıyız çünkü onlar kendi yargılarımızın bir yansımasıdır.”
Stojik bakış açısı; algılarınıza karşı tamamen nesnel olmanızla ilgilidir. Düşünceleriniz bir şey yüzünden “olumsuz” olduğunda, yanlış kararlar verirsiniz. Epictetus devam ediyor:
“Onlardan başka kimse sorumlu değildir. Olumsuz duygularınız için başkalarını suçluyorsanız, cahilsiniz. Olumsuz duygularınız için kendinizi suçladığınızda, ilerleme kaydedersiniz. Kendinizi veya başkalarını suçlamayı bıraktığınızda akıllısınız.”
Pozitif kalmak istiyorsanız başkalarını veya kendinizi suçlamamak en önemli şeylerden biridir. Ancak pozitif kalmak için yaptığım 4 şey daha var.
İşte bunlar:
1- Şükran Uygulaması
2- Kişisel olarak alma
3- Bırak çıksın
4- İyileştirmeye odaklan
1- Şükran Uygulaması
Her gün birkaç dakikanızı ayırıp bakış açınızı değiştirdiğiniz için minnettar (şükranlık duyduğunuz) olduğunuz birkaç şeyi yazın. Bu uygulama ile ilgili komik olan şey, okuduğunuzda, “Bu etkili olamaz!” diye düşünmenizdir.
Tam olarak aynısı oldu. Ancak bir kez aktif şükran duymaya başladığımda hayatımın kontrolünü daha fazla gerçekleştirebildim. Bir süre önce, beni minnettar hissettiren şeyler hakkında yazmayı bıraktım. İlk birkaç hafta boyunca kendimi farklı hissetmedim.
Ancak birkaç ay sonra normalden daha fazla şikayet ettiğimi fark ettim. Ben de öncekine göre daha sinirliydim. Tekrar şükretmeye başladığımda, tutarlı olmaya geri döndüm. Sürekli olarak sakin oldum.
İstemediğiniz şeyler için minnettar olabileceğinizi de unutmayın. Her şey için minnettar olun, hatta kötü şeyler olsalar bile.
2- Kişisel olarak alma
Hayal kırıklıklarımızın çoğu; diğer insanların yaptıklarından veya söylediklerinden kaynaklanır.
“AMAN TANRIM! Bunu söylediğine inanamıyorum! Nasıl cüret eder ?! ”
Belki biraz aydınlanma zamanı gelmiştir. İnsanların söylediği ve yaptığı her şeyi genelleştiriyoruz. Bazen insanlar aptalca şeyler yaparlar. İnsanların yaptığı her şey kişisel değildir.
İyi bir hayat yaşamak istiyorsanız, her şeyi kişisel olarak alamazsınız. Hayatınız için daha önemli şeyler olduğunu (sağlığınız, aileniz ve kariyeriniz gibi şeyler) anlamalısınız.
3- Bırak Çıksın
Düşünceleri, deneyimleri ve duyguları belirli bir prosesten geçirerek işlemenin büyük bir hayranıyım. Hepimiz hayatımızda zor şeylerle uğraşıyoruz.
Sizi dinlemeyen bir ortak, sizi kızdıran meslektaşlar, kanalizasyonu tamir etmeyen bir ev sahibi, gürültülü komşular, daha da örnekler çoğaltılabilir. Kimsenin hayatı mükemmel ve sakin değildir esasında.
Bu gerçekten anlamamız gereken bir şey. Ama bu benim uzun yıllarımı aldı. Her zaman, stres ve can sıkıcı sorumlulukların olmayacağı bir çeşit büyülü bir yeri elde edebileceğinizi düşündüm.
Ama sonra büyüdüm. Yaşam temelde birbiri ardına gelen bir zorluktur. Bunun en iyisini elde etmesine izin veremeyiz. Bu yüzden hepsini bırakmamız gerekiyor.
Tüm öfkeniz, hayal kırıklığınız, kaygınız, güvensizliğiniz — sisteminizden çıkmanız gerekiyor. Bunu günlüğe kaydederek, bir arkadaşınızla konuşarak veya terapiye gidip gelmemeniz sizin tercihinizdir. Sadece tüm bu şeyleri kendi içinizde tutmadığınızdan emin olun.
4- İyileştirmeye Odaklan
Bak, hayat her zaman güzel değildir. Ve biz kötü zamanları fazla vurgulamaya meyilliyiz. Bir gerileme ya da olumsuzluk yaşarsak, onu zihinlerimizde göklere çıkarıyoruz. “Bu şimdiye kadarki başıma gelen en kötü şey.”
Bunu düşün. Gerçekten mi? Yoksa yaşamı iyileştirmenin bir yolu var mı? Çünkü ben böyle bakmayı seviyorum.
Şimdi bulunduğunuz yer geçici bir durumdur. Ne kadar iyi ya da kötü olursa olsun — bu an geçecek. Farkında mısın?
Çünkü eğer yaparsan, hayatını iyileştirmek için bir şansın olduğunu biliyorsun. Ve bana göre, zaman ve enerjinin en iyi kullanımı budur.
Bir saniye kendiniz için üzülmeye ara verin ve ŞİMDİ hayatınızla ilgili bir şeyleri değiştirmek ve geliştirmek için neler yapabileceğinize odaklanın. Ne olduğu önemli değil.
Yürüyüşe çık. Duş al. Tıraş ol. Bir dergi takip etmeye başla. Evinde bir şey tamir et. Bazı fikirleri yaz. Bir hedef belirle.
Kendinizi kötü hissettiğinizde bile yapabilirsiniz. Çünkü mesele bu değil. Bu yazıyı yazdığım gibi başka bir şey yaparken kendimi bu kadar iyi hissetmiyorum.
İki gün önce kötü bir şey yedim ve dün sabahtan beri yiyecek zehirlenmesi semptomlarım var. Zayıf hissediyorum. Yine de bu yazıyı yazdıktan sonra zihinsel olarak daha iyi hissediyorum.
Aklımın arkasında, iyileşeceğimi biliyorum. Bunun küçük bir şey olduğunu ve hayatta çok daha kötü şeylerin olduğunu biliyorum. Ancak küçük şeyler üzerinde olumlu bir tutum uyguladığınızda, büyük şeylerle başa çıkmakta daha iyi hissedersiniz kendinizi.
“Düşün ve Zengin Ol” kitabının meşhur olan yazarı Napoleon Hill’in kitabında berttiği gibi:
“Harika şeyler yapamıyorsanız, küçük şeyleri harika bir şekilde yapın.”
Bu tartışılmaz bir gerçek: Küçük şeyler yapmak sizi daha iyi hissettirir. Ama bana inanmana gerek yok. Şimdi git ve küçük bir şey yap ve kendin gör.
Yorumlar (0) Yorum Yap