Analitik düşünce kavramı özellikle son zamanlarla sıkça karşımıza çıkmaya başladı. Bir işe girmek için işyerinin yaptığı mülakatlarda büyük oranlarda analitik düşünme yetisine sahip olup olmadığımız sorulur oldu. Çocuk gelişiminin tamamlayıcı ve önemli bir alanını kapladığını da sık sık duyar olduk. Elbette dahası da var.
Her günümüzü basit problemleri kolayca çözerek geçirmiyoruz. Bazen problemler öylesine karmaşık bir hal alıyor ki içerisinden çıkmaya uğraşmaktan yoruluyor, umutsuzluğa kapılıyor ve belki de sorunun çözmeye çalışmayı bırakıyoruz. Bazen sorunun ne olduğunu yani temelini bulamıyor bazen ise çözüm üretiminde yetersiz kalıyoruz. Bu sebeple de hayatımızı büyük anlamda olumsuz etkiliyoruz.
Oysa problemlerimizi sakince sınıflara ayırırsak ve sebebini de anlarsak belki de kolayca çözebiliriz. Analitik düşünme yeteneği bizleri tüm bu sıkıntılardan kurtarmak için var. Elbette bir günde bu yeteneğe sahip olabileceğimiz bir egzersiz yok maalesef. Ancak farkındalık sağlamanız bile büyük bir adım olacak ve siz fark etmeden zamanla bu yeteneği benimsemiş olacaksınız.
Analitik Düşünme Nedir?
Analitik düşünme kavramını daha iyi anlamak için öncelikle tümdengelim ya da bir diğer deyişle dedüksiyon yöntemlerinin ne olduğunu anlamak gerekli. En temel haliyle genel bir konuyu ele alıp özel hale gelene kadar incelemektir. Bunlara akıl yürütme yöntemi de denebilir. Bu akıl yürütme yönetimine göre genel bir konuyu parçalara bölerek inceler, irdeler ve tek tek yargılara varırız. Bu sayede büyük parçayı küçültmüş oluruz.
Analitik düşünme kavramı da işte bu en temel akıl yürütme yöntemine dayanmaktadır. Elinizde kapsamlı, karışık ve size çok zor gelen bir konu olduğunu varsayın, analitik düşünme yeteneğiniz ile o konuyu önce parçalara ayırır, o parçaları sınıflandırır ve ayrı ayrı üzerinde düşünüp, çalışıp asıl yani temel sorunu bulur ve çözersiniz.
Analitik Düşünme Yeteneği Bize Neler Sağlar?
Analitik düşünme yetisine sahip olmanın bizlere ne denli büyük kapılar açabileceğini tahmin edebiliyorsunuzdur. Analitik düşünme sadece bir sorunu bulmanıza değil karar vermede kolaylık, inceleme yapma becerisi, bilgi toplama yeteneği gibi başka önemli hususlarda da bizlere büyük avantaj sağlar. Bizlere kazandırdığı bakış açısı sayesinde genel başarımızın artmasında bize büyük destek sağlamış olur.
Günümüzde işe alım sürecinde yöneltilen temel sorulardan biri haline gelen “Analitik düşünme yetisine sahip olduğunuzu düşünüyor musunuz?” sorusundan da anlaşılacağı üzere çalışma hayatında kritik bir öneme sahiptir bu yeteneğe sahip olmanız. Karmaşık sorunlarla başa çıkıp çıkamayacağınızı anlamaların yanında ayrıca yaratıcı bir yanınız olup olmadığını da bu soru ile görmüş oluyorlar. Zira analitik düşünme sınıflandırma, parçalara ayırma gibi yoğun düşsel çaba gerektirirken sizi fark etmeden amacınız bu olmasa bile sizi daha yaratıcı bir insana çevirir. Kariyerinizdeki basamakları daha emin bir şekilde atmak için analitik düşünme sahip olunması gereken önemli bir beceri.
Daha erken yaşlara bakarsak çocuklara verilecek analitik düşünme eğitimi sayesinde matematikten fen bilgisi derslerine kadar eğitim öğretim dönemlerinde karşılarına çıkacak konuları daha kolay kavrarlar. Dersleri kavramalarındaki başarılarının temeli olan analitik kavrama yeteneği ilerleyen yaşlarında daha da pratiklik kazandıkları ve gücünü arttırarak ilerledikleri önemli bir yetenek olacaktır. Bu sayede aslında sadece eğitimini aldıkları konular dışında da problemlerini çözmede başarılı olacaklardır.
Analitik düşünme yeteneği daha güçlü olan insanların araştırmaya ve sorgulamaya olan yatkınlıkları yadsınamaz bir gerçek. Bu sayede geçmişte yaşanılan her bir sorundan ders çıkarmada, geçmişte yaşanan problemlerin parçalarını gelecekteki çözümler için kullanmada büyük avantaj sağlarlar. Zihindeki bu büyüme ve gelişmeyi analitik düşünme gücüne dayandırabiliriz.
Sorunları çözmek kadar önemli olan bir diğer husus ise sorunları önceliklerine göre sınıflandırmaktır. Birden çok sorunla uğraşmamız gerekirken bocalamamız, doğru seçimi yapamamamız veya aynı anda birden fazla sorunun yükünün altına girmeye çalışmamız analitik düşünme yetimizin pek de kuvvetli olmadığını gösterebilir. Çünkü analitik düşünme dediğimiz gibi sadece sorunları çözmez, onları sınıflandırmamıza da olanak sağlar. Bu yetenek özel hayatımızda bizlere katkıda bulunsa da , özellikle de iş hayatında acil durumlarda mantıklı kararlar alabilecek kişi konumunda olmak liderlik konumuna gelinmesinde büyük bir avantaj sağlar.
Peki bu analitik düşünme hep sorunlar çıktıktan sonra onları aciliyetine göre sınıflandırmaktan ya da çözüm bulmak odaklı bir katkı mı sunar bize? Elbette hayır… Analitik düşünme yetisi bizlere sorunlar ortaya çıkmadan önce onları görme hatta engelleme gücü verir. Öngörülecek tek şey sorun da olmayabilir. Henüz oluşmamış bir projenin ilk adımlarını analitik düşünme yeteneğini geliştirmiş insanların attığını söyleyebiliriz. Aynı zamanda ortaya çıkmış bir ürünün veya projenin geliştirilmesinde hayal güçleri sayesinde ileriye dönük büyük katkı sağlarlar. Yeni projeler oluşturmak veya geliştirmek için kuvvetli plan yaparlar bu sayede de olumlu dönüş alabilirler. Öngörü yeteneklerindeki bu gelişmeyi elbette analitik düşünme gücüne borçlulardır.
Nasıl Geliştirilir?
Nasıl ki kendimizi geliştirmek istediğimiz bir konuyu ya da öğrenmek istediğimiz yeni bir dili kavramak için sürekli bir tekrar etme durumu içerisinde olmalıysak aynısı bu yeteneğimizi geliştirmek için de geçerlidir. Zihnimizi sürekli uyarmalıyız. Düşün düşün düşün… Dolayısı ile de pratik yapar ve kendimizi geliştiririz. Peki zihnimizi nasıl uyarı halinde tutacağız? Çalıştırarak! Zihnimizi düzenli olarak çalışmak zorunda bırakacağız.
Zihnimizi çalıştırmak için yapabileceğimiz gayet basit ve bir o kadar da etkili eylemler var.
Matematik
Kulağa eğlenceli gelmese de denklem çözümü gibi genelden başlayarak daha özel bir kavrama, temele ulaşmamızı sağlayan bu egzersizler bizlere plan yapmayı, bir bütünü parçalarına ayırmayı ve en sonunda doğru sonuca ulaşma yeteneklerini verir. Bu gibi tek başına pek de eğlenceli olmayan egzersizleri çevrenizdeki insanlarla da yapabilir, birlikte analitik düşünme yeteneği kazanabilirsiniz.
Hayaller Kurmak ve Kitap Okumak
Okumanın gücü hafife alınamaz. Birçok alanda başarımıza başarı katan bu güzel eylemin analitik düşünme yeteneği kazanmamızda yardımcı olamayacağı düşünülemezdi. Zihnimizi daima tetikte tutmak için kitap okumak belki de ilk başta mantıklı görünmeyebilir. Zira genelde düşüncelerden kaçmak için kitap okumak uyumak gibidir. İnsan düşüncelerden uzaklaşır. Ancak aslında zihnimizde bu olay tam olarak bu şekilde ilerlemiyor.
Okuduğumuz yazıları, bu illa kitap olmak zorunda değil, kendi isteğimiz dahilinde olmadan hayal ederiz. Yazıda geçen mekânı, kokuları, renkleri hatta sesleri bile… İşte bu hayaller beynimizi her an tetikler ve düşünmeye iter. Bu sayede fark bile etmeden analitik düşünme yeteneği kazandırırız kendimize. Ayrıca okuyarak öğrendiklerimiz de cabası. Kendinizi bu konuda teşvik edemiyorsanız internette okuduğunuz kitapları eleştirmeye yönelik yazılar yazabilir, kitap okuma kulüplerine üye olabilirsiniz.
Yeniliklere açık olmak
Yeniliklere açık olmak da analitik düşünme yeteneğimizi geliştirmek için büyük bir adımdır. Her yeni bilgi ile eski bilgilerimizi tekrar eder, yenilerine yer açar dolayısı ile de zihnimizi hep canlı tutarız. Yeni yerlere gidip yeni şeyler öğrenmek öğrencilik yıllarında mecburi bir eylem fakat öğrencilik yılları bittiğinde insanların kendilerini bu konuda teşvik etmesi daha da zorlaşıyor. Bunun önüne geçmek için de zevk aldığımız konuların neler olduğunu keşfetmeliyiz. Aslında kendi zevklerimizi, hoşumuza giden konuları öğrenmek bile zihnimizi canlandırmamıza yardımcı olur. İlgimizi çekecek konular bulunduktan sonra ise araştırma yapmak, okumak daha kolay bir hale gelir.
Keşfetmek
Okuma yapmak veya matematikle ilgilenmek kadar etkili bir diğer yöntem ise keşfetmek. Kendimizi keşfederken içimizde yeni hevesler oluşabilir veya hali hazırda hep orada duruyor da olabilirler. İşte bu hevesleri, merakları dışarı vurmanın tam sırası. Yeni yerlere gitmek, yeni şarkılar dinlemek, yeni yemekler yemek… Tüm bu keşif süreci zihni açık tutar ve çalışmaya zorlar. Bu da analitik düşünme yeteneğimiz besler.
Oyun Oynamak
Oyun oynamak analitik düşünme yeteneğimiz kuvvetlendirmekte büyük yarar sağlar. Elbette her oyun bunu yapmakta yarar sağlamaz. Zihnimizi yoğun olarak kullanmamızı sağlayan kısaca akıl oyunları olarak sınıflandırılan oyunlar bu konuda yardım alabileceğimiz oyunlardır. Akıl oyunları sizi plan yapmaya, ileri görüşlü olmaya iter. Analitik düşünme yeteneğini kuvvetlendirmenin en eğelenceli yolu denebilir.
Soru Sormak
Soru sormak, sorgulamak günlük hayattaki koşturmalarımız arasında hak ettiği değeri maalesef göremiyor. Dünyaya bakış açımızın ne olduğunu, neleri doğru bulduğumuzu bile oturup düşünemiyoruz. Kaygılarımızdan uzaklaşmak için düşünmekten, sorgulamaktan dolayısı ile de soru sormaktan kaçıyoruz. Kendinize en son yine kendiniz hakkında ne sormuştunuz ve bunu ne zaman yapmıştınız? Umarım cevabınız yakın bir tarihtir. Değilse de farkındalık kazanarak kendinize soru sormaya başlayın.
Düşünmek
Düşünmek, bir konu üzerinde kafa yormak analitik yönünüzü geliştirmek için çok büyük bir kaynaktır. Kendinize düşünmek için zaman verin. Kendi fikirlerinize ters düşen fikirleri de inceleyerek yeni bir bakış açısı kazanmaya çalışabilir, zihninizi çalıştırmak için bir yol açabilirsiniz.
Birden fazla konuyu ilişkilendirmek günlük hayatta hem yapması eğlenceli hem de çok faydalı bir alışkanlıktır. Analitik düşünme gücünde sınıflara ayırma yeteneği kazanmak için birden fazla sınıfı bir ana başlıkta toplama egzersizleri büyük bir önem taşır. Olay veya disiplinlerin birbiri ile olan iletişimleri, bağlantıları aslında her yerde. Fizikle kimya, kimyayla biyoloji… İhtiyaçlar bile birbirleri ile bağlantılı. Bu farkındalığı kazanmanız ve kendinize bu bağlantıları incelemek için zaman tanımak önemli.
Not Almak
Not almak minik bir eylem gibi dursa da düzenli bir hayat ve elbette analitik düşünme yeteneğini güçlendirmek için birebirdir. Not tutmak sanki sadece yapılacak işleri planlamak için kullanılıyor gibi görünse de aslında bu minik görev yazısından çok daha fazlası. Mesela çocukluğumuzda çoğumuzun tuttuğu bir not defteri vardır: günlük.
Günlük yazmak zihninizi çalıştırdığı gibi aynı zamanda kendinize dışarıdan yeni bir göz ile bakmak için de büyük fayda sağlar. Günlük tutmak bir görev gibi her akşam veya sabah masa başına oturulup doldurulacak boş sayfalardan oluştuğunda yazma isteği elbette azılacaktır. Bu sebeple kendinize yeni kurallar koyabilir veya tüm sınır ve kuralı reddederek istediğiniz an yazabilirsiniz. Eğer daha kuralcı iseniz ve her gün yazmaktan sıkılıyorsanız mutluluk günlüğü, hüzün günlüğü gibi duygu günlükleri tutabilirsiniz. Bu sayede günlük tutmak sıkıcı bir eylem olmaktan uzaklaştırılabilir. Günlük dışında tutulabilecek notlar da var elbette.
Artık sayacağım tüm not tutulması olası konular için uygulamalar bulunuyor. Elinizle yazmak yerine uygun olan uygulamayı indirmek de bir seçenek olacaktır elbette. Peki nedir bunlar? Günlük kalori hesabı yapmak, aldığınız kalorileri not olarak tutmak, sigara bırakma sürecinde günlük içilen sigara sayısını veya sigara içilmeyen gün sayısını not almak, günlük su tüketimimizi arttırmak veya düzene sokmak amacıyla içilen su miktarını not tutmak, yürüdüğünüz mesafeden bütçe hesabınıza kadar birçok şeyi not tutabilirsiniz. Tüm bunlar analitik düşünme yeteneğini kuvvetlendirmede büyük yerleri olan eylemlerdir.
Tüm bu analitik düşünme teknikleri sayesinde yetenek kazanabilirsiniz fakat atlanmaması bir şey var ki kendinize bunu amaç edinerek tüm bu eylemleri gerçekleştirmelisiniz. Yani odaklanmalısınız. Kendinizi bu göreve adayın ve özel hayatınızdan eğitim hayatına ve hatta iş hayatınıza kadar yaşayacağınız bu güzel değişimi izleyin.
This post is also available in: English
Yorumlar (0) Yorum Yap