Olumsuz Düşünce Döngüsü Nasıl Kırılır?

Hüseyin GÜZEL

Hüseyin GÜZEL

EEE / PM / MSc / huseyinguzel.net

Boşluğu doldur | Her şeyin bir yeri var | Bırak ve öyle devam et…
Bazen küçücük bir şey bile beni rahatsız ediyor ve bu olumsuz bir düşünce döngüsüne neden oluyor. Birisi beni yanlış yönlendiren bir şey söyleyebilir. Egzersiz yapmamı engelleyen küçük bir sakatlık yaşayabilirim. Ya da iş yerinde bir şeyler ters gidebilir.
Bu hissin nasıl bir şey olduğunu biliyor musunuz? Böyle bir durumda farkına varmadan hayatınız, kariyeriniz, sağlığınız veya ilişkiniz hakkında her şeyi sorgularsınız.
Bu duruma karşı direnmek için her şeyi yapmak istersiniz. Düzeltmeye çalışırsınız. Rahatsızlığınızın üstesinden gelmek zorunda kendinizi hissedersiniz. Ama olay şu ki, rahatsızlığınızı kontrol edemezsiniz.
Bu sizi daha da sinirlendirir. Ve sonrasında, olumsuz düşünceler tarafından sanki bir girdabın içine doğru çekilirsiniz. Bu noktada, küçük bir sıkıntı olarak başlayan bir şey, büyük bir yaşam sorunu haline gelir.
Bu, işinizi veya sevdiğiniz biriyle yaşadığınız ilişkinizi sonlandırmak gibi gelir size, ki aslında küçüçük bir sorun kartopu misali büyür de büyür. Ayrıca her şeyin ve herkesin aleyhinize çalıştığını düşünürsünüz. Ve ayrıca hiçbir şeyin buna değmediğini.
Bu olumsuz bir düşünce döngüsüdür. Bunu çok sık yaşadım ben. Ve eminim sizde de oluyordur. Peki bunu neden deneyimliyoruz?
Kontrolle ilgili bir durum aslında. Hayatın belirli bir yol olması gerektiğini düşünürüz. Başka bir deyişle, her şeyin istediğimiz gibi olmasını isteriz. Ve olmaması bizi çıldırtır. Olumsuz düşünce döngüleri genellikle bir şey sona erdiğinde başlar. Bunu fark ettiniz mi hiç?
Boşluğu Doldurmak
Çevrene bak, göreceksin ki, hayattaki her şey sona eriyor. İşiniz, kariyeriniz, ilişkileriniz, arkadaşlıklarınız vb… Ve hayatımızdaki her bir şeyin sona ermesi, aslında küçük bir ölüm gibidir. Bir şey ölür ve bu içimizde geriye bir boşluk bırakır.
Bu olay kendi başına ne iyi ne de kötüdür. Hayatın doğası böyledir. Hayatımızı terk eden şeyin yerini almaya çalışarak, onların hayatımızdan kopuşlarını kötü şeylere dönüştürebiliriz. Örneğin, bir ilişki sona erdiğinde, birçok insan iş yerlerinde daha fazla meşguliyet ve sorumluluk alarak bu boşluğu bir şekilde doldurmaya çalışır.
Ben de yaptım böyle. İlişki için harcadığınız tüm zaman ve enerji sona erdiğinde serbest kalırsınız. Ve yalnız hissetmek istemediğiniz için, boşluğu daha fazla çalışarak doldurmaya çalışırsınız. Daha yüksek hedefler belirlemek ve daha iyi bir iş yapmak istersiniz.
Ama gerçeklerden kaçan sadece sizsiniz. Gerçek şu ki, bu berbat bir durum. Ama aynı zamanda bu hayatın doğal bir parçası. Zira değişime direnmemeliyiz. Bazı şeyleri hayatta değiştiremeyiz.
İşinizi kaybederseniz, eşinizle daha fazla zaman geçirerek çalışmanın yerini dolduramazsınız. Ve yine de çoğumuzun yaptığı da tam olarak bu. Ya işimizi kaybederiz ya da işte başarısız oluruz ve “Artık en azından ailemle daha fazla zaman geçirebilirim” diye düşünürüz.
Boşluğu doldurmaya çalışırız. Ama bu çok fazla enerji gerektirir. Ve küçük bir şey olumsuz bir düşünce döngüsüne neden olduğunda, temelinizin sarsılmasına neden olur. Neden? Çünkü bunca zaman temeliniz zaten zayıftı.
Her Şeyin Bir Yeri Var
İş veya egzersizle, yaşadığınız bir ilişkinin geriye bıraktığı boşluğu dolduramazsınız asla. Sağlıkla ilgili yaşanan bir boşluğu alkol veya uyuşturucu ile dolduramayacağınız gibi. Bir iş boşluğunu, maneviyatla dolduramazsınız.
Gerçeklerden kaçmaya çalışırken olumsuz düşünce girdabına kapılmamak için kendini tutman gerekir. Ve bu hayattaki en zor şeylerden biridir. Çoğu zaman, insanlar tüm hayatlarını inkar ederek geçirir. Bunun olmasına izin vermemeliyiz. Dönüp kendi içimize bakmalıyız.
Size kişisel deneyimlerimden yola çıkarak söyleyebilirim ki açıkçası bu çok zor. Hayatımdaki bir şey bittiğinde hep mücadele ederim. İlk cevabım her zaman bir yedek bulmaktır. Ayrıca her şeyin bir yerinin de olduğunu öğrendim.
Olumsuz Düşünce Döngüsünü Kırmak İçin Bırakmak
Bir zamanlar büyük bir yazılım şirketi işleten bir girişimci olan ve The Untethered Soul kitabının da yazarı olan Michael A. Singer, “bırakma” kavramını ne güzel özetlemiş:
“Oldukça siyah-beyazdır. Ya bırakırsın ya da bırakmazsın.”
Tecrübesini konuşturuyor. Singer, menkul kıymetler dolandırıcılığı nedeniyle Adalet Bakanlığı tarafından yargılandı. Bu süre zarfında herşeyini kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldı.
Sonunda, aleyhindeki tüm suçlamalar düşürüldü ve adı temize çıkarıldı, ancak ondan önce bırakmayı bildi. Ayrıca, “The Untethered Soul” adlı kitabını da yargılanırken kaleme almıştır.
Her şeyi kaybetme riskiyle karşı karşıya olan biri bırakabiliyorsa, siz ve ben de yapabiliriz bunu. İnsanlar genellikle her türden bahaneyle gelirler. Söylemesinin yapmaktan daha kolay olduğunu ve bırakmanın da o kadar kolay olmadığını söylerler.
Olumsuz bir düşünce döngüsünü kırmanın kolay olduğunu elbette kimse söyleyemez. Hepimizin kendi zorlukları ve engelleri var. Bazen insanlar gerçekten zor zamanlar geçirdiklerine başkalarını ikna etmeye çalışır. Dürüst olmak gerekirse, kimsenin de umurunda değil bu. Kendin için gitmene izin ver.
Dolayısıyla, olumsuz bir düşünce döngüsünün içinde sıkışıp kalıyorsanız, yalnızca iki seçeneğinizin olduğunu bilin:
– Devam etmek ve sizi mahvetmesine izin vermek.
– Bırakmak ve öyle devam etmek.
Seçim sizin. Ve evet, bu kadar basit. Bu iki seçenek arasında karar verin ve sonucu kendiniz görün.
Darius Foroux

This post is also available in: English

Kategoriler: Gelişim

Yorumlar (0) Yorum Yap

/
Exit mobile version