Bir yerde konuşma yaparken çevremizde bizi rahatsız edebilecek onlarca durum söz konusu olabilir. Sürekli öksüren birisi, sabit görüntü vermeyen projektör gibi sizden kaynaklanmayan sebepler, hem dinleyicinin hem de sizin dikkatinizi dağıtabilir. İletmek istediğiniz mesaj yerine, bu rahatsız edici öge daha fazla ilgi çekebilir. Ama konuşma konusunda artık uzmanlaşmış kişiler bu durumlarla nasıl başa çıkılabileceğini, hatta bunları nasıl lehine kullanabileceğini biliyor.
Şimdi, sizi rahatsız eden unsurları gözardı ederek konuşmanızı nasıl etkileyici bir şekilde sürdürürsünüz, onun üç ipucunu vereceğiz.
1) Konuşmanın dışına çıksanız da sözlerinizi bilin.
Konuşmanızın içeriğine iyice hakim olursanız ve pratik yaparsanız, bunlar size konuşurken daha özgür bir şekilde konuşabilme imkanı tanır. Kendinizden emin olarak konuşursunuz ve bu imajınızı da olumlu yönde etki sağlar.
Birçok iyi konuşmacının başarısı, tamamen konuştuklarından gelmiyor aslında. Duruşları, vücut dilleri ve tonları, onlara büyük yardımda bulunuyor. Konuşmanızı ezberlemiş olsanız, rahatsız edici bir durum karşısında sözlerinizi unutabilirsiniz ve bu anında hareketlerinizden belli olur. Eğer ne söyleyeceğinizi zaten öncesinden az buçuk biliyorsanız rahatsızlık veren durum sözlerinizi size unutturmaz ve etkili konuşmanıza devam edersiniz. Bu, dinleyicilerin size olan güvenini arttırır ve sizi çok daha dikkatli dinlemeye başlarlar.
2) Etkileşime geçmekten çekinmeyin.
Bazen, dikkatinizi dağıtan rahatsızlığı azaltmaya çalışırken dikkatiniz çok daha fazla dağılabilir. Bu yüzden, zaman zaman rahatsızlığın kaynağıyla (bu sefer konuşmanız sırasında susmayan bir kişiden bahsediyoruz) etkileşime geçmek daha faydalı olabiliyor.
Konuşmanız sırasında susmayan birisiyle, spontane olarak girdiğiniz diyalog sonucunda hem rahatsızlığı veren kişinin problemi çözüme kavuşacaktır hem de seyirciler, onlarla konuştuğunuz için, kendilerine değer verdiğinizi anlayacaktır. Rahatsızlık veren kişinin susması da, konuşmanıza kaldığınız yerden devam etmenize olanak sağlayacaktır.
3) Konuşma yaparken gülmek yasak değil.
İzlediğimiz sunumlarda, elbette hatalar olmaktadır. Bu ister konuşmacı kaynaklı olsun, ister seyirci kaynaklı olsun, ister teknik aksaklıklardan dolayı olsun. Her türlü, o konuşmada bir aksaklık yaşanma ihtimali yüksek. Bu, siz konuşma yaparken de başınıza gelebilir. Bazen tüm aksaklıklar öyle bir noktaya kadar gelir ki “Gülsem mi ağlasam mı bilemedim” diyebilirsiniz. Burada yapmanız gereken gülmeyi seçmek. Bunu mecazi anlamda söylemiyoruz, gerçekten gülün. Bu seyirciyle aranızdaki buzları eritecek ve onlarda sempati uyandıracaktır.
Katıldığınız konuşmaları gözünüzden geçirin. Seyirci olarak katıldığınız konuşmalarda, gülerek dinlediğiniz konuşmalar mı, çok ciddi dinlediğiniz konuşmalar mı daha çok hoşunuza gitti? Büyük bir çoğunlukla “Gülerek dinlediklerimi daha çok sevdim” diyeceksiniz. Konuşmacı olarak da bu durumu kullanıp, seyirciyle aranızdaki buzları eriterek onları konuşmaya daha fazla dahil edebilirsiniz.
Yorumlar (0) Yorum Yap