Malcolm X hapishanedeyken kitapların gücünü keşfetti. Hapishanenin duvarları arasında sadece fiziksel olarak mahkumdu, fakat zihinsel olarak her zaman özgürdü.
Altı buçuk yılın çoğunu hapiste, gece gündüz kitap okuyarak geçirdi. “Malcolm X’in Otobiyografisi” adlı kitapta, gece okuma alışkanlıkları konusunda şunu ifade etmiştir:
“Gece nöbetçi gardiyanlar, bir saatlik aralıklarla her odayı kontrol ediyordu. Yaklaşan ayak seslerini her duyduğumda, yatağa kapanır ve uyuma numarası yapardım. Ve nöbetçi geçer geçmez yataktan kalkar, odaya süzülen ve zemine yansıyan o loş ışığın altında, kalan elli sekiz dakika boyunca sürekli kitap okurdum, taki nöbetçi gardiyan tekrar gelene kadar… Bu her gece üç veya dört defa tekrar ederdi. Bir gecede üç veya dört saat uyumak benim için yeterliydi. Çoğu zaman sokaklarda geçen yıllarımda bundan daha az uyurdum.”
Zengin bir zihnin yansımasıdır bu. Ne kadar izole olursanız olun, ne kadar yalnız olursanız olun, zihniniz asla yalnız değildir. Bilgi ve fikir açısından zenginleşirseniz, asla sıkılmayacak veya yalnız hissetmeyeceksiniz demektir.
Bıunu şöyle düşünün; bilgi, zihnin temel kaynağıdır. Bilgiyle dolu bir zihin zengindir, bilgiden yoksun bir zihin ise, fakir. İnsanların “Para kazanmak için paraya ihtiyacınız var.” dediğini bilir misiniz?
Mesele şu ki, paranız olduğunda, daha fazlasını elde etmek için bu parayı yatırıma dönüştürürsünüz. Bu noktada, servetinizi kaybetmenin aslında zor olacağı kadar paranız olacaktır. Aynı şey zihniniz için de geçerli. Zengin bir zihne sahip olduğunuzda, yalnızca zenginleşirsiniz.
Her gün zihninizi ne kadar zenginleştiriyorsunuz?
Malcolm X’in yaptığı gibi, her gün 4 saat uyumamıza ve uyanık olduğumuz saatlerin geri kalanını zengin bir zihne sahip olmak için kitap okuyarak geçirmemize aslında gerek yok. Gerçek şu ki, zihninizi geliştirmek için günde sadece kendinize bir saat ayırmanız bile yeterlidir.
Ben buna yatırımcı Charlie Munger’den esinlenerek, “Munger Tekniği” diyorum. Gününüzün en iyi saatini zihninizi geliştirmeye ayırırsanız, hayatınızı her düzeyde iyileştirebileceğinize inanıyorum.
Zengin bir zihne sahip olmak, yapabileceğiniz en önemli şeydir. Ama bunu bir adım daha ileri götürmek istiyorum. Hayatta sıkışıp kaldıysanız, işinizi kaybettiyseniz, işinizde başarısız olduysanız, yada her neyse; zihninizi zenginleştirmek için günde en az 4 saat zaman ayırın kendinize.
Tecrübelerime göre, yalnızca kesintisiz bir şekilde öğrenme saatleri ayırırsanız kendinize, ancak bu şekilde zengin bir zihin geliştirebilir ve ona sahip olabilirsiniz.
2015 yılında zor bir dönemden geçiyordum. Büyükannem vefat etmişti, uzun sürem bir ilişkim bitmişti ve kariyerim hiçbir şekilde ilerlemiyordu. Bu süreçte geri çekilmeye ve sadece zihnimi geliştirme konusunda odaklanmaya karar verdim. Sonunda işimi bıraktım ve her günümü kitap okuyarak, ders çalışarak, notlar alarak geçirdim, ya da her neyse. Zihnimi tam zamanlı bir işmiş gibi zenginleştirmeyi hedefledim. Annemle babamın yanına taşındım ve günde 8–10 saatimi zihnimi geliştirmeye harcadım. Bu, tekrar geçimimi sağlamayı düşünmeye başlamadan önce neredeyse bir yıl kadar sürdü.
Zihin geliştirmek bana göre şöyle gerçekleşir:
– Kitap okuyun: Bu çok açık. Bir konu hakkında bilgi edinmek istiyorsanız, en iyi kitapları satın alın ve okumaya başlayın.
– Kurslara katılın: Kitaplar fikir vermek için harikadır ancak genellikle talimatlardan yoksundur. Programlama, kod yazma, web siteleri oluşturma vb. gibi pratik beceriler öğrenmek istiyorsanız, kurslara katılmanızı öneririm.
– Sesli kitapları / podcast’leri dinleyin: Koşarken veya araba kullanırken bile bu şekilde öğrenmeye devam ediyorum ben.
– Röportajları veya belgeselleri izleyin: Bazen okumak veya kursa katılmak istemezsiniz, ancak yine de öğrenmeye devam etmek istersiniz. Bu yüzden YouTube’dan röportajlar izlemeyi seviyorum. İlham verici insanlar hakkında belgesel izlemekten de keyif alıyorum ayrıca.
– Günlük tutun: Öğrendiklerimi her zaman kendi kelimelerimle yazarım. Bu, daha çok hatırlamama yardımcı oluyor.
– Bilginizi başkalarıyla paylaşın: Fikirleriniz ve bilgileriniz hakkında başkalarıyla konuştuğunuzda, sadece yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda kendi zihninizi de zenginleştirirsiniz.
– Kurslara katılın: Kitaplar fikir vermek için harikadır ancak genellikle talimatlardan yoksundur. Programlama, kod yazma, web siteleri oluşturma vb. gibi pratik beceriler öğrenmek istiyorsanız, kurslara katılmanızı öneririm.
– Sesli kitapları / podcast’leri dinleyin: Koşarken veya araba kullanırken bile bu şekilde öğrenmeye devam ediyorum ben.
– Röportajları veya belgeselleri izleyin: Bazen okumak veya kursa katılmak istemezsiniz, ancak yine de öğrenmeye devam etmek istersiniz. Bu yüzden YouTube’dan röportajlar izlemeyi seviyorum. İlham verici insanlar hakkında belgesel izlemekten de keyif alıyorum ayrıca.
– Günlük tutun: Öğrendiklerimi her zaman kendi kelimelerimle yazarım. Bu, daha çok hatırlamama yardımcı oluyor.
– Bilginizi başkalarıyla paylaşın: Fikirleriniz ve bilgileriniz hakkında başkalarıyla konuştuğunuzda, sadece yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda kendi zihninizi de zenginleştirirsiniz.
Bunların tamamı çok basit. Hepimiz zihnimizi zenginleştirmek için ne gerektiğini biliyoruz aslında. Sahip olduğumuz en büyük sorun, zor olduğunu düşünmemiz. Instagram’da ünlülerin, eski sınıf arkadaşlarınızın ve sevgililerinizin hayatları hakkında casusluk yaparak saatler geçirmek daha kolay geliyor değil mi? Tuhaf gelmiyor mu sizce bu? Hepimiz yapıyoruz bunu maalesef.
Ama bu zaman kaybıdır açıkçası. Bu tür faaliyetlerin zihniniz üzerindeki etkisi nedir? Şanslıysanız sıfır. Başkalarına bakıp, kendinizi onlarla karşılaştırıp, onları kıskanıyor ve kendiniz hakkında kötü hissetmeye başlıyorsanız: etkisi olumsuzdur elbette. Bence bu saçmalığı kesin.
“Peki zengin bir zihin neye benzer?”
Önce birkaç soru sorayım:
– Hiç sıkıldınız mı?
– Sık sık huzursuz oluyor musunuz?
– Başkalarının hayatları hakkında casusluk yapma dürtüsü hissediyor musunuz?
– Sık sık huzursuz oluyor musunuz?
– Başkalarının hayatları hakkında casusluk yapma dürtüsü hissediyor musunuz?
Her üçüne de hayır, hayır, hayır cevabını veriyorsanız zihniniz zengin demektir. Kendi içimizde aramak istediğim işaret budur. Ve bakın, hepimizin zayıf olduğu anlar vardır. Tarihin en zengin beyinlerinin başına dahi gelebilir bu.
Stoacı filozof Seneca bunu bir mektubunda ifade etmiş. Maalesef mektubun tam metnini bulamadım. Stoacılığın amacının mükemmel olmak olmadığını söylemiş; mesele şu ki, Stoacı ilkelere göre yaşamaya niyetlisinizdir ve önemli olan da niyettinizdir.
Zihninizi zenginleştirdiğinizde, asla sıkılmaz veya yalnız kalmazsınız. Zihninizde daha fazla bilgi için sürekli bir susuzluk vardır. Ve bu sizi sonsuza kadar aktif tutacaktır.
Darius Foroux
This post is also available in: English
Yorumlar (0) Yorum Yap