Aşırı derecede öfkeli hissettiğinizde, biri size müdahale etmeden sakinleşmek harika olmaz mıydı?
Bugünlerde, çok mutlu olmak “saflık” olarak; çok üzgün olmak, klinik bir tanı; çok sinirli olmak ise tam bir enerji israfı olarak görülüyor. Bunları duymuşsunuzdur. Öfkeyi kabul edin ve bırakın gitsin. Siz devam edin.
Sinirlenmek buna değmez, değil mi?
Öfke, sahip olduğunuz en önemli duygudur. Sinirliyseniz, bu, bir şeylerin değişmesi gerektiğini gösteren bir işarettir.
İçinde bulunduğunuz duruma göre değişse de, öfkeyle baş etmenin iki yolu vardır: ya kendini gerçekleştirmesine izin vereceksiniz ya da hayatınızda büyük değişikliklere zemin hazırlayacaksınız.
Şimdi, hangisini tercih edeceğinize karar verin ve aşağıdaki yollardan birini ya da birkaçını kullanın:
Çok sinirlendiğinizde…
…
1) Olmasına izin verin.
Geniş bir duygu yelpazeniz var, onları kullanın. Öfkenizi bastırmak sağlıksız bir eylem olur. Ülser ya da kalp hastalıklarına yol açabilir, ilişkilerinize ve genel huzurunuza ne kadar zarar vereceğinden bahsetmiyorum bile.
Aşırı derecede kızgın olduğunuzda, “Fransız Öpücüğü” filminde, Meg Ryan’ın şu cümlelerini aklınıza getirin:
“Sağlıklı bir insan, duygularını ifade eder. Dile getirir, içine atmaz. Sinirlendiğinde etrafındaki herkesten uzaklaşanlara ne olur biliyor musun? İçten içe çürümeye başlarlar.”
Bu, garip gelebilir ama deneyin! Bir dahaki sefere, öfkenizi dile getiremiyorsanız Meg Ryan’ı düşünün ve tekrarlayın: “Çürüme, çürüme, çürüme!”.
Öfkenizi gizlemeye ya da görmezden gelmeye çalışırsanız, öfkeniz yok olmaz. Bir süre azalabilir ama başka bir yerde kendini gösterecektir. Öfkeniz için özür dilemeyin ya da üzgün olmayın. Geçerli bir nedenden dolayı kızgınsınız ve bunun sizi rahatsız eden şeyi çözmenin ilk adımı olduğunu biliyorsunuz.
…
2) Duyguyu eylemden ayırın.
Sinirlendiğinizde, muhtemelen bir Godzilla bulup yolunuza çıkan her şeyi yok etmek istiyorsunuz ancak özellikle fazla sinirlendiğinizde, eyleme geçmeden önce öfkeyi hissedin. Harekete geçmeniz, öfkenize boyut kazandırmanızdan daha acı verici olabilir.
Duygunun kendini bulmasını bekleyip sakinleştiğinizde,
durumun sandığınız kadar büyük olmadığını fark edebilirsiniz. Uzun vadede sizin için daha iyi şeylere yol açabilir. Sorunu çözmek, öfkenizin patlamasından daha uzun sürebilir ya da öfkenizin tamamen farklı bir şey tarafından tetiklendiğini fark edebilirsiniz.
durumun sandığınız kadar büyük olmadığını fark edebilirsiniz. Uzun vadede sizin için daha iyi şeylere yol açabilir. Sorunu çözmek, öfkenizin patlamasından daha uzun sürebilir ya da öfkenizin tamamen farklı bir şey tarafından tetiklendiğini fark edebilirsiniz.
…
3) Sebebini anlamaya çalışın.
Aşırı öfke, genellikle küçük sıkıntıların birikmesiyle ortaya çıkar. Bunu, bir maçtaki durum gibi düşünebilirsiniz: biri veya bir durum sizi rahatsız eder, zor bir duruma sürükler ve siz de sinirlenmeye başladığınız için öfkeniz gün yüzüne çıkar ve takım arkadaşlarınızı da etkilemeye başlarsınız. Bu seviyede bir öfke, bastırdığınız takdirde hiç olmayacak bir zamanda ortaya çıkar ve arkadaşlarınızın, sevdiklerinizin kalbini kırarsınız.
Sorun, öfkeyle başa çıkmayı ertelediğinizde değil, ondan kaçmaya başladığınızda ortaya çıkar. Ya başlangıçtaki öfkeyi azaltırsınız ya da çözülmemiş diğer sorunlarla birlikte, kendinizi daha da tüketirsiniz.
Bir dahaki sefere öfkelendiğinizde, kendinize, daha uygun bir zamanda konuyu çözeceğinize dair söz vermeyin. O an çözün ve ertelemeyin.
…
4) Egzersiz yaparak sakinleşin.
Gerginliği azaltmak için harika bir çıkış yolu; fiziksel aktivitedir. Daha sağlıklı yaşamak için, öfkenizi yakıt olarak kullanın.
Çeşitli egzersizleri deneyin ve hangisinin öfkenizi azaltmada en etkili olduğunu tespit edin. Bazı insanlar, kickbox, koşu gibi sert sporları tercih ederken, diğerleri yürüyüş, bahçe işleri yapmak, temizlik gibi sakin faaliyetleri daha faydalı buluyor.
…
5) Tepkinizi geciktirin.
Öfkenizle hemen ilgilenme seçeneğiniz olmadığı zamanlarda derin bir nefes alın. Nefes alırken, 10’a kadar sayın ve rahatlamanıza yardımcı olacak bir cümleyi tekrarlayın. Sakinleşene kadar bunu tekrarlayın.
…
6) Dikkatinizi başka şeylere verin.
Dikkatinizi başka yere çevirirseniz, şu anki ana odaklanmanız ve duygularınıza öncelik vermeniz daha kolay olur.
Huzurlu olduğunuz bir anı düşünün, kitap okuyun, sakinleşebileceğiniz bir yer bulun.
…
7) Ödevinizi yapın.
Kontrolünüzde olmayan bir şey yüzünden aşırı sinirlendiyseniz, tepki vermeden önce yapmanız gerekenleri yapın. Olanların ötesine bakın ve neden olduğunu bulun. Sizi sinirlendiren insanın önceki davranışlarına bakın ve niyetini bulmaya çalışın. Genellikle, sizi incitmek istememişlerdir.
Her zaman, sizi sinirlendiren davranışların altında başka sebepler vardır. Olaya her açıdan bakmanız çok önemlidir. Hiçbir şey öfkeyi, mantık gibi dağıtamaz.
Kızgınlığınız hala devam ediyorsa, bu gibi durumlarda başkalarının nasıl hareket ettiğine bakın; daha iyisini yapın.
…
8) Mağduru oynamayın.
Yapabileceğiniz en kötü şey, sorunlarınız için tüm evreni suçlamaktır. Evet, o kişi hatalıydı, bu durum daha iyi sonuçlanabilirdi ama sizin de aklınız var: dünya sizin etrafınızda dönmüyor, neden öyleymiş gibi davranıyorsunuz?
Olaylardaki sorumluluğunuzu üstünüze alana kadar, aynı hataları yapmaya devam edeceksiniz ve ateşi söndürmek yerine harlamaya devam edeceksiniz.
“Neden ben?” diye sormayın, “Şimdi ne yapmalıyım?” diye sorun.
…
9) Güvenli yerinizi bulun.
Hepimizin düşünmek, rahatlamak için özel bir yeri vardır. Bu, evinizde bir oda ya da bir ormanda sadece kendinize ait olduğunu hissettiğiniz bir yer olabilir. Oraya gitmek sizi sakin hissettirdiği ve enerjinizi tazelemenize yardımcı olduğu sürece, bu yerin neresi olduğu önemli değil.
Aşırı kızgın olduğunuzda, fiziksel ve duygusal olarak fazla uyarılmış durumda olursunuz. İçinde bulunduğunuz durum, biraz uzaklaşıp bir mola vermenize izin veriyorsa, bunu yapın ve hemen özel yerinize gidin. Bazen tek ihtiyacınız olan, ortam değişikliğidir.
Bu sessiz anlarda, kızgınlığınızı arttıran tetikleyicileri kesmenin yollarını bulun.
…
10) Adım atmadan önce bir düşünün.
Birilerinin size ihanet etme ihtimali varsa, ilk içgüdüleriniz muhtemelen onlarla yüzleşip savaşmanız gerektiğini söyleyecektir.
İçgüdülerinizi hemen dinlemeden önce, geri adım atarak durumu değerlendirin. Bu bir dedikodu olabilir mi? Bu, o kişilerin karakterine uygun mu? Onlarla yüzleştiğinde ne söyleyeceksiniz? Neyi bilmek istiyorsunuz?
Kartlarınızı önünüze koyun ve onlara bir şans verin; otomatik olarak en kötüsünü düşünmeyin.
Olay, geçmişte sorun yaşadığınız biriyle ilgiliyse, o anki duruma odaklanın.
Şimdiye kadar onlara karşı hissettiğiniz tüm öfkeyi düşünüp biriktirirseniz, bu daha fazla sinirlenmenize ve gerekenden daha fazla tartışmaya neden olacaktır.
…
11) Öfkelendiğiniz olayı, güvenilir biriyle tartışın.
Sinir bozucu bir gün yaşıyorsanız veya hayatınızda strese neden olan bir şey yaşıyorsanız, konuşmak için güvenilir birini bulun. Bu bir aile üyesi, yakın arkadaşınız veya birlikte çalıştığınız bir kişi olabilir. Özel bir tavsiye sunmasalar dahi, sizi rahatsız eden şeyleri paylaşmak, basit bir çözüm bulmanıza yardımcı olabilir.
Sorununuzu karşınızdakiyle paylaşırken farkında olmadan çözüm bulmuş olacaksınız.
…
12) Müzik dinleyin.
Müzik, öfkenizle uğraşırken size en iyi gelecek şeylerden biridir.
Ruh halinize uygun agresif müzik dinlemek, duyguyu üretken bir şekilde kullanmanızı sağlar. Akustik gibi, yavaş müzik dinlemek, düşünce sürecinizi yavaşlatıp sakinleşmenizi sağlar.
Yaşadığınız şeyle alakalı şarkı sözlerini içeren belirli şarkıları dinlemek, kendi deneyimlerinize uzaktan bakabilmenize yardımcı olur.
Sesi açtığınızda, sinir bozucu ve rahatsız edici olan “küçük şeyler”i düşünmekten uzaklaşmanızı sağlar.
…
13) Liste yapın.
Sizi kızdıran her şeyin, herkesin ve olayların listesini yapın. Mümkün olduğunca spesifik ve detaylı olun ve sonra 1’den (az derecede sinirli) 5’e(çileden çıkmış) kadar her bir maddeyi derecelendirin. Sonra, hayatınızdan hangilerini çıkarıp çıkaramayacağınıza karar verin.
Hayatınızda kalmasını istediğiniz ve hayatınızdan çıkmasını istediğiniz durum ve insanları düşünün. Onları derinlere atmayın. Ne kadar sürerse sürsün sizi kızdıracak şeyleri olabildiğince yok etmeye çalışın. Hiçbir şey kalp sağlığınızı tehlikeye atmaya değmez.
…
14) Komik bir film/dizi izleyin.
Her şeyi denediğiniz halde öfkenizi hala aynı seviyedeyse, bir film/dizi izlemeyi deneyin. Kahkaha gerginliği alır, kaslarınızın gevşemesini sağlar ve zihinsel yükünüzü hafifletir. Kahkahanın sağlığı geliştirdiğine yönelik pek çok karşıt görüş olsa da, gülmek kötü bir şey değildir ama öfke kötüdür.
…
15) Önce kendinizi düşünün.
Birçoğumuz, sürekli aklımızda olsa da sağlığımızı önceliklerimize koymayız.
Sağlığınıza dikkat ederseniz, kafein ve nikotin gibi şeyleri azaltır, daha fazla uyku çeker, düzenli olarak egzersiz yapar ve stres azaltırsanız, duygusal sigortanızı yaptırmış olursunuz.
Hepimiz, zaman zaman sinirleniyor ve sakinleşebilecek kadar mantıklı düşünemiyoruz. Yukarıdaki maddeler, aklınızın bir köşesinde bulunsun. Daha iyi hissetmenize yardımcı olabilirler.
Siz, öfkeli anlarınızla nasıl başa çıkıyorsunuz?
Yorumlar (0) Yorum Yap