Yalnızca Senaryosuyla Değil, Mekanı ve Müzikleriyle de İlgi Çeken 11 Film

Bazı filmler vardır ki çekildikleri mekanlar ve müzikler sebebiyle uyandırdıkları hislerle insana keşke ben de orada olsam dedirtirler. Sizler için enstrümental müzikleri, pastel tonları, tarihi ve doğal mekanlarıyla izleyicilerine iç çektiren birkaç filmi listeledik. İyi seyirler diliyor ve sizin de bu tarz önerilerinizi yorumlara bekliyoruz.

1) Call Me by Your Name – Beni Adınla Çağır (2017)

IMDb: 7,9

“Beni Adınla Çağır”, 2007 yılında André Aciman’ın aynı adla çıkardığı romanından uyarlanmış ve filmin yönetmenliğini Luca Guadagnino üstlenmiştir. İtalya’nın Crema bölgesinde çekilen bu romantik drama filminin, mekanları kadar müzikleri de beğeni topladı. Adeta filmin içine girme isteği uyandıran ve homofobiye karşı ufak çaplı bir savaş açan bu filmi izlemeden geçmeyin.

2) Talented Mr.Ripley – Yetenekli Bay Ripley (1999)

IMDb: 7,4

Özellikle İtalya’da çekilen sahneleriyle akıllarda kalan “Yetenekli Bay Ripley”, Patricia Highsmith’in 1955 yılında aynı isimle yazmış olduğu romandan Anthony Minghella tarafından uyarlandı ve yönetildi. Her ne kadar psikolojik gerilim türünden ve biraz “creepy” bir yapım olsa da izleyiciye keşke ben de orada olsam dedirtmeyi başaran filmler arasında yerini aldı.

3) Amelie (2001)

IMDb: 8,3

Fransız yapımı bir romantik komedi olan Amélie’nin başrolünü Audrey Tautou ve yönetmenliğini Jean-Pierre Jeunet üstlenmiştir. Fransa’nın Montmartre bölgesinde geçen film, eğlendirirken hüzünlendirmeyi ve düşündürmeyi de ihmal etmiyor.

4) Grand Budapest Hotel – Büyük Budapeşte Oteli (2014)

IMDb: 8,1

“Büyük Budapeşte Oteli”, yönetmen Wes Anderson’ın Stefan Zweig’ın notlarından esinlenilerek uyarladığı filmdir. Başrolünde Ralph Fiennes bulunan bu film rengarenk sahneleri ve eğlenceli anlatımıyla izleyicilerinden beğeni toplamıştır.

5) Great Gatsby – Muhteşem Gatsby (2013)

IMDb: 7,2

“Muhteşem Gatsby”, 1925 tarihli F. Scott Fitzgerald romanından uyarlanmış ve yönetmenliğini Baz Luhrmann yapmıştır. Filmin konusu baş rollünde yer alan Leonardo DiCaprio’nun yani Gatsby’nin geçmişi ve ihtişamlı hayatı çevresinde dönen olaylardan oluşmaktadır. Film çekildiği mekanların yanı sıra müzikleriyle de ilgi çekmektedir.

6) Big Fish – Büyük Balık (2003)

IMDb: 8,0

“Büyük Balık”, yönetmenliğini Tim Burton’ın üstlendiği film, bir babanın oğluna anlattığı inanılmaz hikayeleri konu edinmiştir. Fantastik drama türündeki film verdiği minik mesajlar, eğlenceli hikayesi ve Tim Burton’ın garip tarzı sayesinde izleyicilerinden beğeni toplamıştır.

7) Eat, Pray, Love – Ye, Dua Et, Sev (2010)

IMDb: 5,8

Julia Roberts’in baş rolünü üstlendiği film Elizabeth Gilbert’in kendi hayatını yazdığı kitabından uyarlanmıştır. İtalya, Hindistan ve Bali’de geçen film gerçekten adı gibi yemek yemek, dua etmek ve sevmekten oluşuyor.

8) Breakfast at Tiffany’s – Çılgınlar Kraliçesi (1961)

IMDb: 7,7

Yalnızca mekan ve müzikleriyle değil Türkçe’ye ilginç çevirisiyle de dikkat çeken bu film Audrey Hepburn ve George Peppard’ın başrolde oynadığı ikonik filmlerden biridir. Çılgın ve güzel bir New Yorkerın eğlenceli hayatını anlatan film verdiği mesajlar, çekildiği sokaklar ve özellikle Hepburn’ün Moon River şarkısını söylemesiyle ölümsüzleşmiştir.

9) Love Me If You Dare – Cesaretin Var mı Aşka? (2003)

IMDb: 7,6

Orijinal ismiyle “Jeux d’enfants” Marion Cotillard ve Guillaume Canet’in başrolü paylaştığı komedi ve dram türündeki filmdir. İlginç hikayesi bazı izleyilerini rahatsız etmiş olsada mekan, müzik ve çocuksu havasıyla bu listeye girmeyi kesinlikle hak ediyor.

10) Spirited Away – Ruhların Kaçışı (2001)

IMDb: 8,6

Biraz da çizgi olsun diyenler için Hayao Miyazaki’den “Spirited Away” iç ısıtan mekanları, ses efektleri, müzikleri ve yaratıcı hikayesiyle bu listeye girebilecek animeler arasında yerini alıyor.

11) A Trip To The Moon – Ay’a Seyahat (1902)

IMDb: 8,2

Hazır mekanlardan bahsetmişken aya gitmemek olmaz! Yalnızca 15 dakikalık bu filmi de görmeden geçmeyin diye bonus olarak ekledik. Orijinal ismiyle “Le Voyage Dans La Lune” hem fransız hem de dünya sinemasında devrim niteliği taşımaktadır. Jules Verne’nin Ay’a Seyahat’i ve H. G. Wells’in Aydaki İlk İnsanlar’ından Georges Méliès tarafından uyarlanarak çekilmiştir. Méliès renkli kalemlerle filmin bazı bölümlerini boyayarak yalnızca ilk bilim kurgu filmini değil ilk renkli filmi de yaratmıştır.