Platon’un Mağara Alegorisi ve Gerçeklik Algısı

Elif Temur

Elif Temur

BAU | Economics Student | Writer @ceotudent

  Antik Yunan filozofu Platon, eğitimin tesiri ve doğamızdaki eksikliğini anlatmak için Devlet adlı eserinin 7. kitabının başlarında doğdukları andan itibaren bir mağarada hapsedilmiş olarak yaşayan ve dış dünya ile ilgili hiçbir şey bilmeyen insanlar hakkındaki mağara alegorisini yazmıştır.

Mağara Alegorisi ise şöyledir :

Bu hayali mağaranın içerisinde yüzleri duvara dönük, zincirlerle bağlanmış insanlar vardır. Etrafa bakmak için boyunlarını bile hareket ettiremezler.
Mağaranın girişinden duvara ışık vurur , duvara bakan insanlar da nesnelerin duvara yansıyan gölgelerinin gerçek olduğunu düşünür. Dışardan tavşan geçince duvarda titreşen bir tavşan gölgesi görürler. Bu insanlar tüm hayatlarını duvara yansıyan gölgelerin gerçek dünya olduğunu düşünerek geçirirler ne yazık ki.
Bir gün içlerinden birisi zincirlerinden kurtulmayı başarır ve mağaradan çıkar. Yıllar boyunca karanlığa ve gölgelere alışmış gözler başlarda görmeye zorlansa da zamanla alışır ve gerçek dünyayı algılamaya başlar, hatta gölgelerin kaynağı olan güneşi bile görür.
Daha sonrasında ise dış dünyada gördüklerini anlatıp diğer arkadaşlarını da kurtarma isteğiyle mağaraya geri döner. Fakat söylediklerine kimse inanmaz, söylediklerine şiddetle karşı çıkılır. 
Platon’un 2400 yıl önce yazdığı Mağara Alegorisi düşünüp kendimiz ve günümüz dünyası için çok fazla çıkarım yapabileceğimiz bir metafordur.

Kategoriler: Kültür

Yorumlar (0) Yorum Yap

/