Sinemanın en iyi yönetmenleri denilince akla ilk gelen yönetmenlerden biri Martin Scorsese’dir. Başarılı yönetmenin filmlerinin birçoğu kültleşmiş ve sinemada mihenk taşı haline gelmiştir. Martin Scorsese filmleri listemizden önce: Martin Scorsese kısaca kimdir? Scorsese, New York şehrinin Little Italy semtinde büyüdü. Astım onu spor yapmaktan alıkoyduğu için günlerinin çoğunu sinemada geçiriyordu.
Tisch Sanat Okulu’ndan mezun olduktan sonra, Scorsese bağımsız filmi ‘Who’s That Knocking at My Door?’ un yönetmenliğini yaptı. Büyüdüğü mahallenin son derece kişisel ve acımasız bir incelemesi olan ‘Mean Streets’ ile yıldız yönetmen oldu. Sonrasında gelen filmlerle sinemadaki sarsılmaz yerini inşa etti Scorsese. Scorsese’nin ‘Dünya Sineması Projesi’, daha önce kaybolmuş olanı korumak amacıyla, dünyanın her yerinden filmlerin restore edilerek yeniden yayınlanmasını sağlar.
Scorsese harika bir yönetmen olduğu kadar, film endüstrisinin geçmişini ve geleceğini korumak için çabalarken bugün sektördeki en çalışkan insanlardan biridir. Şimdi, kariyerinin son aşamalarında, Scorsese çıtayı yükseltmeye ve yeni projelerle adından söz ettirmeye devam ediyor. Martin Scorsese’nin tüm filmlerini bir araya getirmek bizlere çok keyif verdi. IMDb puanına göre en düşükten en yükseğe doğru Martin Scorsese filmleri bu listede. İyi okumalar…
35) Boxcar Bertha – Soygun ve Aşk (1972) | IMDb: 6.0
- Oyuncular: Barbara Hershey, David Carradine, Barry Primus
Boxcar Bertha, iki tren soyguncusu arasındaki Bonnie ve Clyde-esque aşk hikâyesini anlatan Sister of the Road’un uyarlamasıdır. Scorsese’nin ikinci uzun metrajlı filmi olan Boxcar Bertha’da 30’lardaki şiddet dolu bunalım sırasında Bertha, sendikacı ‘Big’ Bill Shelly ile tanışır. Sendika karşıtı güçlerle ve yozlaşmış demiryolu yönetimi ile savaşmak için bir araya gelirler.
34) New York Stories – New York Üçlemesi (1989) | IMDb: 6.4
- Oyuncular: Woody Allen, Nick Nolte, Mia Farrow
New York Üçlemesi yönetmen koltuğunda üç efsanevi ismi bir araya getiriyor: Martin Scorsese, Francis Coppola ve Woody Allen. Film bir antolojidir üç yönetmenin kısa filmlerinden oluşan bir derlemedir ve üçü de arka plan olarak New York’u alır. İlki Scorsese’nin yönettiği Nick Nolte’nin yazdığı ‘Hayat Dersleri’; ikincisi Coppola’nın yönettiği ve kızı Sofia ile yazdığı ‘Zoe’siz Yaşam’; üçüncüsü ise Allen’ın yazıp yönettiği Oidipus Harabeleri.
33) The 50 Year Argument – 50 Yıllık Argüman (2014) | IMDb: 6.5
- Oyuncular: Barbara Epstein, W.H. Auden, Isaiah Berlin
Film yapımcıları Martin Scorsese ve David Tedeschi, Amerika’nın önde gelen düşünce dergisi New York Review of Books’un edebi, politik ve kültürel tarihini inceliyor. NYRB’nin hikâyesini anlatmak, birçok yönden, 60 yıllık çalkantılı siyasi ve kültürel meseleleri yeniden gözden geçirmektir.
Film üç ana başlıkta ele alınıyor: NYRB’nin kökenlerine ve ilk yıllarına genel bir bakış; gazetenin güncel, günlük operasyonlarına bir anlık bakış ve Review’in en ünlü eserlerinden bazılarına ayrılmış, yazarlarının kendi sözleriyle anlatılan genişletilmiş bölümler. Film, tarihi şekillendirmede fikirlerin gücünü araştırıyor.
32) Who’s That Knocking At My Door? – Kapımı Çalan Kim? (1967) | IMDb: 6.6
- Oyuncular: Harvey Keitel, Zina Bethune, Anne Collette
Film, genç Scorsese’nin çok iyi bildiği bir dünyada geçiyor: Manhattan’ın Little Italy Mahallesi. Genç adam JR tüm açık görüşlülüğüne rağmen, toplumun kadınlara yönelik yargılarına uymaktan kendini alamaz. Bir gün, Staten Island Feribotu’nda bir kadınla tanışır ve onun cazibesi, saflığı ilgisini çeker.
Flört etmeye başlarlar, benzerlikleri kadar farklılıklarıyla da bağ kurarlar. JR genç kadına onunla evlenmek istediğini söylediğinde, geçmişiyle ilgili karanlık bir sırrı ortaya çıkarır. Kadın birkaç yıl önce başka bir erkekle sevgiliyken tecavüze uğramıştır.
JR, bu itiraf ile başa çıkmakta zorlanır. Who’s That Knocking At My Door? Martin Scorsese filmleri arasında oldukça önemlidir. Film, Amerikan sinemasına yeni ve önemli bir sesin (Scorsese’nin) yükselişini müjdeleyen teknik olarak kusurlu olsa da güçlü bir çıkıştı.
31) New York New York (1977) | IMDb: 6.6
- Oyuncular: Liza Minnelli, Robert De Niro, Lionel Stander
New York, yönetmenin iki sanatçıyı merkeze alan, müzikal olarak akıldan çıkmayan drama hikayesidir. Robert De Niro hem vahşi hem yetenekli hem de tam anlamıyla narsist bir saksofoncuyu Jimmy Doyle’yi canlandırıyor. Liza Minnelli ise Francine Evans isimli bir şarkıcıyı oynuyor.
II. Dünya Savaşı sona erdikten sonra, gazete manşetleri Japonlara karşı zaferi ilan ederken ve New York’ta kutlamalar yapılırken Doyle ve Evans tanışırlar. Bu film savaş sonrası sevincin, savaş halindeki bir dünyadan daha derin yaraları maskelediğine dair önsezisinin başlangıcıdır.
30) Bringing Out the Dead – Yaşamın Kıyısında (1999) | IMDb: 6.8
- Oyuncular: Nicolas Cage, Patricia Arquette, John Goodman
Cesaret kırıcı ve akıldan çıkmayan bir kariyer onu yıprattıktan sonra, New Yorklu sağlık görevlisi Frank Pierce, hayat kurtarmanın ve ölümlere tanık olmanın baskısı altında çökmeye başlar. Frank, son zamanlarda tüm hastaları onun yüzünden öldüğünü düşünür ve kurtaramadığı hastası Rose’un hayaleti ona musallat olur.
Filmin odak noktası Frank’in ruh hali olsa da, acil servislerin rolüne, doktor – hasta ilişkisine ve davranışına kadar birçok konunun tartışılması için başlangıç noktası olabilecek karakterler ve olaylarla doludur. Film, New York’ta doktor olarak çalışan Joe Connelly’nin aynı adlı romanına dayanıyor. Yönetmen kısa bir sahnede ambulans memuru olarak görünür.
29) Kundun (1997) | IMDb: 7.0
- Oyuncular: Tenzin Thuthob Tsarong, Gyurme Tethong, Tulku Jamyang Kunga Tenzin
1937’de Tibet’te iki buçuk yaşında bir çocuk, Buda’nın 14. reenkarnasyonu olarak kabul edilir. Halkının manevi ve siyasi lideri olmaya aday gösterilir. Yönetmen Scorsese, Dalai Lama’nın gerçek hikayesini ekrana getiriyor. Kutsal Hazretleri’nin gözünden anlatılan ‘Kundun’ Dalai Lama’nın çocukluğundan Çin’in Tibet’i işgaline ve sürgün yolculuğuna kadar olan yaşamın öyküsünü hayata geçiriyor.
28) The Color of Money – Paranın Rengi (1986) | IMDb: 7.0
- Oyuncular: Paul Newman, Tom Cruise, Mary Elizabeth
Walter Tevis’in 1984 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan film, 1986 yapımı dram filmidir. Eddie Felson bir içki satıcısı ve eski bir bilardo dolandırıcısıdır. Bilardo oyununu özler ve oyuna geri dönmek ister. Yetenekli Vincent Lauria ile tanışır ve bir ortaklık teklif eder. Bilardo salonlarını gezerken Eddie, Vincent’a dolandırıcılığın püf noktalarını öğretir.
Ancak sonunda Vincent’ın gösterişli tuhaflıklarından bıkarak bir tartışmaya ve anlaşmazlığa yol açar. Eddie tekrar oynamaya başlar ve kısa süre sonra rakip olarak Vincent ile yolları kesişir. Film 1987 yılında En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını Paul Newman’a kazandırmıştır.
27) The Age of Innocence – Masumiyet Yaşı (1993) | IMDb: 7.2
- Oyuncular: Daniel Day-Lewis, Michelle Pfeiffer, Winona Ryder
Zengin avukat Newland Archer, 1870’lerin New York’unda tatlı sosyetik May Welland ile nişanlıdır. Çift, sosyetede mükemmel bir eşleşme olarak görülmektedir. Ancak May’in kuzeni Kontes Ellen Olenska’nın heyecan verici gelişiyle Archer’ın dünyası alt üst olur.
Kısa süre önce, çapkın Polonyalı kocasından ayrıldıktan sonra Amerika’ya dönen Kontes Olenska, gösterişli kıyafetleri, kaygısız tavırları ile ağırbaşlı New York aristokrasisini şoke eder. Archer, Kontesi daha iyi tanıdıkça, onun New York toplumu hakkındaki alışılmadık görüşlerini takdir etmeye başlar. Newland tutkunun ve aşkın anlamını sorgulamaya başlar ve Ellen’la umutsuz bir ilişkinin peşine düşer.
26) Shine A Light (2008) | IMDb: 7.2
- Oyuncular: Mick Jagger, Keith Richards, Ron Wood, Charlie Watts
Scorsese bu belgesel filminde, dünyanın en popüler rock gruplarından biri olan Rolling Stones’un New York’taki Beacon Theatre’daki performansını sinemaya taşıyor. 2006’da çekilen konserde Buddy Guy, Christina Aguilera ve Jack White III konuk oyuncu olarak yer alıyor. Scorsese, kişisel olarak müzikale önem veren ve filmlerinin soundtrack’lerine titizlenen bir yönetmendir. Bu sebeple müziğe olan ilgisi onun sinema kariyerini de şekillendirerek birçok müzikal belgesel yapmasına olanak tanımıştır.
25) Silence – Sessizlik (2016) | IMDb: 7.2
- Oyuncular: Andrew Garfield, Adam Driver, Liam Neeson
1635 yılında Fr. Sebastian Rodrigues ve Fr. Francesco Garupe, iki genç ve ateşli Portekizli misyoner, Hristiyanlara hizmet etmek ve akıl hocaları olan eski ilahiyat profesörü Peder Cistavio’ya ne olduğunu öğrenmek için Japonya’ya seyahate çıkarlar.
Bu misyonerler, Japon yetkililerinin Avrupalı sömürgeci güçlere, Katolik rahiplere ve Hıristiyanlığı kabul eden köylülere karşı cadı avı başlattıklarını ve onları büyük bir tehlikenin beklediğini biliyorlar.
Köylüler, feodal beyler ya da yönetici samuraylar tarafından yakalanırlarsa, inançlarından vazgeçmeleri ya da uzun ve ıstıraplı bir ölümle karşı karşıya kalmaları gerekir. İki adam gizlice ibadet eden Hıristiyan köylülere hizmet eder.
24) Mean Streets – Arka Sokaklar (1973) | IMDb: 7.2
- Oyuncular: Robert De Niro, Harvey Keitel, David Proval
Mean Streets, Martin Scorsese’nin yönettiği ve Mardik Martin ile birlikte yazdığı 1973 Amerikan suç filmidir. Charlie, New York mafyasında yükselmeye çalışan genç bir İtalyan-Amerikalı adamdır. Charlie, Giovanni (Cesare Danova) için çalışıyor ve çoğunlukla borç tahsil ediyor.
Ayrıca arkadaşı Johnny Boy’un epilepsi hastası kuzeni Teresa ile gizli bir ilişkisi vardır. Charlie’nin onurlu bir adam olan amcası Charlie’nin Johnny ile yakın arkadaş olmamasını ister. Film 1997’de ‘kültürel, tarihsel veya estetik açıdan önemli’ olarak Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Film Arşivi’nde korunmak üzere seçildi.
23) Alice Doesn’t Live Here Anymore – Alice Artık Burada Oturmuyor (1974) | IMDb: 7.3
- Oyuncular: Ellen Burstyn, Kris Kristofferson, Mia Bendixsen
Scorsese’nin ilk Hollywood stüdyo prodüksiyonu olan komedi filminde kocası öldükten sonra Alice ve oğlu Tommy, New Mexico’da yaşadıkları küçük kasabalarını Alice’in şarkıcılık yapmayı umduğu California’ya gitmek için terk ederler. Para sorunları onları Alice’in küçük bir lokantada garsonluk yaptığı Arizona’ya yerleşmeye zorlar.
Sadece yola çıkmak için gereken parayı kazanacak kadar Arizona’da kalmayı planlıyor ama David adlı bir çiftlik sahibine âşık olmaya başlayınca planları değişir. Burstyn’in kendisine Akademi Ödülü kazandıran performansının yanı sıra bu filmi özel kılan, Robert Getchell’in kaleme aldığı zengin ve çok eğlenceli senaryosu.
22) Cape Fear – Korku Burnu (1991) | IMDb: 7.3
- Oyuncular: Nick Nolte, Robert De Niro, Jessica Lange
Avukat Sam Bowden, Max Cady’yi tecavüz suçlamalarından beraat ettirecek kanıtları bilerek sakladığında, Max 14 yıl hapiste kalır. Ancak Max serbest bırakıldıktan sonra, Sam’in aldatmacasını öğrenince, hayatını Bowden ailesini takip etmeye ve yok etmeye adar.
Max’i durdurmaya yönelik pratik girişimler başarısız olduğunda Sam, karısını ve kızını korumak için kanunların dışında hareket etmesi gerektiğini fark eder. Film En İyi Oyuncu ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu kategorilerinde Oscar’a aday gösterilmiştir. BAFTA ve Altın Küre’de birçok ödül kazanmıştır.
21) Hugo (2011) | IMDb: 7.5
Amcası dışında kimsesiz ve yalnız olan Hugo Cabret, 1930’ların Paris’inde bir tren istasyonunun duvarlarında yaşar. Hugo’nun işi istasyonun saatlerini yağlamak ve bakımını yapmaktır. Ancak onun için daha önemli olan görevi, rahmetli babası (Jude Law) tarafından kendisine bırakılan bozuk bir otomat ve defteri korumaktır.
Hugolu bir oyuncak tüccarının (Ben Kingsley) vaftiz kızı eşliğinde Hugo, otomatın gizemini çözmek ve evi diyebileceği bir yer bulmak için bir maceraya atılır. Film 2012 yılında En iyi Görüntü Oscar’ı, En İyi Görsel Efekt, En İyi Yapım Tasarım Oscar’ı ve daha bir çok ödül kazanmıştır.
20) The Last Temptation of Christ – Günaha Son Çağrı (1988) | IMDb: 7.5
- Oyuncular: Willem Dafoe, Harvey Keitel, Barbara Hershey
Hz. İsa’nın hayatına dair birçok film izlemiş olabilirsiniz ama sıkı durun böylesini görmemişsinizdir. Martin Scorsese filmleri arasında dini yönüyle farklı bir yere sahip olan bu film, cevapların değil, soruların bir filmidir. Scorsese, tapınmanın bazı yönlerinin gizem olduğunu kabul ederek ve sonra yine de onları merak ederek, engizisyon sürecinde O’nun ışığını bir anlığına yakalayarak Tanrı ile iletişim kurar. Scorsese ve İsa figürü, filmin sonunda birlikte çöker. Kozmosun büyük resmini kavramadan Tanrı’nın iradesine boyun eğiyor. Bilinmeyene boyun eğmelerinin ödülü mü? Kör edici beyaz ışık, çınlayan göksel çanlar ve son jenerik.
19) The Aviator – Göklerin Hakimi | IMDb: 7.5
- Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Cate Blanchett, Kate Beckinsale
Milyarder Howard Hughes başarılı bir havacıdır aynı zamanda film yapımcısıdır. Film onun hayatını biyografik olarak ele alıyor. Hughes havacılıkta ve sinemadaki kariyeri kadar, aşk hayatı da kariyeri kadar hafızalara kazınmıştır. Obesesif-kompulsif bozukluğunun (OKB) semptomlarını hafifletmesine yardımcı olan aktris Katharine Hepburn ile tutkulu bir ilişki yaşamıştır.
1935’te Hughes, H-1 Racer’ı uçurarak yeni bir hız rekoruna iter ve üç yıl sonra, dört günde dünyayı uçarak dünya rekorunu kırar. Hughes giderek paranoyaklaşır, evi, FBI tarafından savaş vurgunculuğunu suçlayıcı kanıtlar bulmak için aranır. Film, 2005 yılında En İyi Film Oscar’ı başta olmak üzere toplam 10 dalda ödül kazanmakla birlikte hem BAFTA’da hem de Altın Küre’de birçok ödül kazanmıştır.
18) Italianamerican (1974) | IMDb: 7.5
- Oyuncular: Catherine Scorsese, Charles Scorsese, Martin Scorsese
Little Italy dairesinde çekilen 45 dakikalık bu belgeselde Scorsese, annesi Catherine ve babası Charles ile röportaj yapıyor. Scorsese’ler İtalya’daki kökenlerini, savaştan sonraki yaşamlarını, atalarını ve geniş ailelerini ve dini inançlarını tartışıyorlar. Ayrıca Amerika’ya göçlerini, katlandıkları yoksulluğu ve gurbetçi olarak hissettikleri zorlukları aktarıyorlar. Catherine’in ünlü köftesinin tarifinden bahsetmiyorum bile…
17) Gangs of New York – New York Çeteleri (2002) | IMDb: 7.5
- Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Cameron Diaz, Daniel Day-Lewis
1800’lerde New York’ta birbiriyle savaş halinde olan iki çete vardır. Biri, orada doğmuş olan ‘yerliler’, diğeri ise İrlanda’dan göç eden ‘irlandalı’ göçmenlerden oluşan çetedir. Yerliler NY’de göçmenlerin yaşamasını istemezken İrlandalılar orada huzur içinde yaşamak ister. İrlandalı çetenin lideri, diğer çetenin lideri, göçmen karşıtı ‘Bucther’ lakaplı William Cutting tarafından öldürülür.
Amsterdam Vallon, hapishaneden serbest bırakılan İrlandalı genç bir göçmendir ve babasının katili Cutting’den intikam almak ister. İntikamın ancak Cutting’in yakın çevresine sızarak elde edilebileceğini düşünür. Amsterdam’ın yolculuğu, 1860’ların New York’unda kişisel hayatta kalma ve İrlanda halkı için bir yer bulma mücadelesine dönüşür. Film, 2003 yılında En İyi Film Oscar’ı da dahil olmak üzere 8 Oscar ödülü kazanmıştır.
16) Rolling Thunder Revue: A Bob Dylan Story by Martin Scorsese (2019) | IMDb: 7.6
- Oyuncular: Scarlet Rivera, Rolling Thunder, Rubin Carter
2 saat 22 dk süren bu belgeselde 1975 yazında, ‘Desire’ albümünün kayıtlarının ortasında Bob Dylan tekrar turneye çıkmak ister. Ama aynı zamanda bir ara vermek istediğine karar verir. Böylece o yılın sonbaharında, küçük bir konser turu olarak planlanan Rolling Thunder Revue’yi başlatır. Scorsese, tur sırasında dört görüntü yönetmeni tarafından çekilen görüntüleri ve Dylan da dahil olmak üzere birçok katılımcıyla güncel röportajlar yaptı. Son olarak ortaya restore edilmiş, kusursuz bir şekilde düzenlenmiş bir film olan Rolling Thunder Revue çıktı. Film Netflix’te yayınlandı.
15) Public Speaking (2010) | IMDb: 7.7
- Oyuncular: James Baldwin, William F. Buckley, Truman Capote
Belgesel türündeki bu filmde yönetmen, yazar Fran Lebowitz’in hayatını ve çalışmalarını ekran taşıyor. Yazarın Toni Morrison ile New York sokaklarında yaptığı bir tartışma ve sosyal meseleler üzerine görüşleri gibi konular ele alınıyor.
14) After Hours – Saatler Sonra (1985) | IMDb: 7.7
- Oyuncular: Griffin Dunne, Rosanna Arquette, Verna Bloom
Manhattan’daki bir kafede bilgisayar programcısı Paul Hackett, Marcy ile tanışır ve edebi bir sohbete başlarlar. O gecenin ilerleyen saatlerinde Paul, Marcy’nin şehir merkezindeki dairesine gitmek için bir taksi tutar. Yolculuk sırasında pencereden uçan 20 dolarlık banknotu, yaşayacağı gece macerasının habercisidir.
Yolculuk için para ödeyemez ve kendini renkli bir karakter kadrosuyla bir dizi garip, gerçeküstü ve hayatı tehdit eden durumun içinde bulur. Gecenin geri kalanını şehir dışına dönmeye çalışarak geçirir. Komedi türündeki bu film yönetmene 1986 Cannes Film Festivali’nde En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazandırmıştır.
13) The King of Comedy – Kahkahalar Kralı (1983) | IMDb: 7.8
- Oyuncular: Jerry Lewis, Robert De Niro, Diahnne Abbott
Rupert Pupkin kendi kafasında bir ünlüdür ve annesinin bodrumunda hayali bir talk show’a ev sahipliği yapmaktadır. Gerçek talk show sunucusu Jerry Langford (Jerry Lewis) ile tanıştığında, bunun büyük çıkışını sağlayacağına ikna oldu, ancak Langford sözde komedyenle ilgilenmiyor. Yılmayan Pupkin, Langford’u etkili bir şekilde takip eder – ve bu işe yaramazsa, onu kaçırır ve Langford’un şovunda bir konuk yeri karşılığında serbest bırakılmasını teklif eder.
12) The Irishman – İrlandalı (2019) | IMDb: 7.8
- Oyuncular: Robert De Niro, Al Pacino, Joe Pesci
İkinci Dünya Savaşı gazisi olan yaşlı Frank Sheeran, huzurevinde tekerlekli sandalyesindeyken, bir suç örgütü için tetikçi olarak geçirdiği zamanı anlatır. Onun ifadeleri filmin anlatımı haline gelir. Bu hikâyeyi kime anlattığını bilmiyoruz. Film devam ettikçe onu bir rahiple konuşurken görüyoruz ama seyirci aslında biziz.
1950’lerde, kamyon şoförü Frank Sheeran, Russell Bufalino ve Pennsylvania suç ailesiyle ilişkiye girer. Sheeran mafyanın en iyi adamı olmak için uğraşırken, aynı zamanda organize suçla bağlantılı güçlü bir Teamster olan Jimmy Hoffa için de çalışmaya başlar. Film 2020 yılında Film Eleştirmenleri En İyi Oyundu Kadrosu Ödülü’nü kazanmıştır.
11) Casino (1995) | IMDb: 8.2
- Oyuncular: Robert De Niro, Sharon Stone, James Woods
Martin Scorsese’nin büyüleyici filmi Casino, Mafya’nın Las Vegas ile ilişkisi hakkında çok şey anlatıyor. Kuralların askıya alındığı, gece ve gündüzün olmadığı, her şeyin bir bedeli olduğu, şanslıysanız eve bir milyoner gideceğiniz bir yer Las Vegas. 1970’lerin başında Las Vegas’ta, gangster Sam ‘Ace’ Rothstein patronları tarafından Tangiers Kumarhanesi’nin başına geçmek üzere görevlendirilir.
Bu büyük bir başarıdır ancak ilerleyen zamanda Sam, kendini tehlikeli oyunların içinde bulur. Diğer Mafya filmlerinin aksine Casino olay örgüsü ve karakterle olduğu kadar tarihle de ilgilidir. Konusu Las Vegas şehridir ve Ace gibi insanların önce gelişmesine ve sonra bir kenara atılmasına nasıl izin verdiği anlatılır.
10) Shutter Island –Zindan Adası (2010) | IMDb: 8.2
- Oyuncular: Emily Mortimer, Leonardo DiCaprio, Mark Buffalo
Martin Scorsese filmleri arasında film sonu açısından en kasvetli ve kafa karıştırıcı olan film bu film olabilir. Film, Dennis Lehane’nin 2003 tarihli romanına dayanan Laeta Kalogridis tarafından yazılan neo-noir psikolojik gerilim filmidir. Bu gerilim bizi bir akıl hastasının kaçtığı tenha bir adaya götürüyor.
Zeki bir katilin akıl almaz kaçışı, ABD’li Mareşal Teddy Daniels’ı ve yeni ortağını uzak bir adada bulunan kale gibi bir akıl hastanesi Ashecliffe Hastanesi’ne getiriyor. Hasta Rachel Solando’nun ortadan kaybolmasını araştırmak için oradalar. Soruşturma derinleştikçe Teddy, adadan canlı çıkıp çıkamayacaklarından artık emin olamaz.
9) My Voyage to Italy – İtalya’ya Yolculuğum (1999) | IMDb: 8.2
- Oyuncular: Martin Scorsese, Roberto Rosselini, federico Fellini
Otobiyografik belgesel olan bu film, saygın İtalyan-Amerikalı yönetmen Martin Scorsese’nin Manhattan’da çocukluğunu geçirdiği yerleri yeniden ziyaret etmesini ve gençliğinde izlediği filmleri tartışıyor. Scorsese bu tartışmalarda, Roberto Rossellini, Vittorio De Sica, Federico Fellini ve Michelangelo Antonioni gibi film yapımcılarına olan hayranlığını dile getiriyor. Dört saat süren bu film izleyiciyi İtalyan sinema tarihine götürerek İtalyan neorealizm dönemini ekrana taşıyor.
8) George Harrison: Living in the Material World – George Harrison: Fani Dünyaya Karşı (2011) | IMDb: 8.2
- Oyuncular: George Harrison, Paul McCartney, Ringo Starr
Martin Scorsese röportajları, konser görüntülerini, ev filmlerini ve fotoğrafları bir araya getirerek müzisyen George Harrison’ın hayatını ekrana taşıyor. Scorsese, HBO’da iki gecede, 208 dakikada ilk çıkışını yapacak olan “Material World” ile muhtemelen mümkün olan en iyi belgesele imza attı. George’un ikinci eşi Olivia ile ortak yapımcı olarak, tüm arşiv malzemelerini, tüm fotoğrafları, tüm film ve videoları bir araya getirdi.
7) The Last Waltz – Son Vals (1978) | IMDb: 8.2
- Oyuncular: Robbie Robertson, Ringo Starr, Muddy Waters
The Last Waltz, tüm zamanların en iyi rock belgeseli olarak gösteriliyor. Bu belgesel aynı zamanda en iyi Martin Scorsese filmleri arasında yer alıyor. Scorsese tarafından çekilen bu belgeselde dikkat çekici özellikler var.
The Band’in 25 Kasım 1976’da Şükran Günü’nde San Francisco Winterland’deki son canlı konserini ekrana getiriyor. Bob Dylan, Van Morrison, Eric Clapton, Joni Mitchell ve Muddy Waters gibi rock efsanelerinin performanslarının yanı sıra çeşitli röportajlar da belgesel de yer alıyor.
6) Taxi Driver – Taksi Şoförü (1976) | IMDb: 8.2
- Oyuncular: Robert De Niro, Jodie Foster, Cybill Shepherd
Taxi driver denilince, diğer tüm Martin Scorsese filmleri birkaç dakikalığına unutulur. Uykusuzluk çeken, yalnız adam Travis Bickle, New York’ta bir taksici olarak işe başlar. Bickle, bir şekilde insanlarla temas kurmaya çalışır çünkü buna ihtiyacı olan umutsuz bir karakterdir.
Bir kadına çıkma teklif eder ve onu bir porno filme götürür. Siyasi bir adaya yaklaşır ve onu endişelendirerek bitirir. Bir seks işçisiyle arkadaş olmak ister ama onu korkutur. O kadar yalnızdır ki, “Kiminle konuşuyorsun?” diye sorduğunda aynada kendine hitap ediyordur.
Bu mutlak yalnızlık, en iyi ve en güçlü filmlerden biri olan Taxi Driver’ın merkezindedir ve belki de Travis Bickle film kahramanlarının en yabancılaştırıcısı gibi görünse de birçok insanın onunla bağlantı kurmasının nedeni budur. Hepimiz Travis kadar yalnız hissetmişizdir ancak çoğumuz bununla başa çıkmakta daha iyiyiz. Martin Scorsese’nin bu filmi 1977 yılında BAFTA ve Altın Palmiye’den birçok dalda ödül kazanmıştır.
5) The Wolf of Wall Street – Para Avcısı (2013) | IMDb: 8.2
- Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Jonah Hill, Margot Robbie
Komedi ve biyografi türündeki bu filmde 1987’de Jordan Belfort bir Wall Street şirketinde başlangıç seviyesi bir işe girer. 1990’ların başında, henüz 20’li yaşlarındayken, Belfort kendi firması Stratton Oakmont’u kurar. Arkadaş grubuyla birlikte Belfort, milyonlarca varlıklı yatırımcıyı dolandırarak büyük bir servet kazanır. Bununla birlikte, Belfort ve ahbapları seks, uyuşturucu ve heyecandan oluşan hedonistik bir ortama katılırken, SEC ve FBI onların peşindedir. The Wolf of Wall Street, modern dönem Martin Scorsese filmleri arasında oldukça etkili bir isim.
4) Raging Bull – Kızgın Boğa (1980) | IMDb: 8.2
- Oyuncular: Robert De Niro, Cathy Moriarty, Joe Pesci
Muhtemelen en iyi boks filmleri listelerinde de görebileceğiniz filmlerden biri Raging Bull. Martin Scorsese filmleri arasında özel bir yeri var bu filmin çünkü yönetmen boksörle ilişki kuramadığı ve sporla ilgilenmediği için filmi yönetmek istemedi. Ancak sonrasında boksun bir sporun ötesinde olabileceğine karar vererek gelmiş geçmiş en özgün boks filmini çekti diyebiliriz. Raging Bull sekiz dalda Oscar’a aday olmuş, iki tanesini kazanmıştır.
Film, tam anlamıyla bir karakter çalışmasıdır. Ünlü boksör Jake LaMotta boksu, duygularını yönlendirmek için bir araç olarak kullanır. Bazen acı çekmek bazen acı çektirmek için savaşır. Özellikle eşi Vickie’ye bakmaya cüret eden olursa büyük öfkeye kapılır. Filmde kendisini izleyen Jake LaMotta, gerçekten bu kadar korkunç biri olup olmadığını eşine sorduğunda eşi “Çok daha kötüydün” diye yanıt vermiş. Raging Bull belki de Martin Scorsese filmleri arasında en olaylı olan yapım.
3) No Direction Home: Bob Dylan – Eve Dönüş Yok: Bob Dylan (2005) | IMDb: 8.5
- Oyuncular: Bob Dylan, B.J. Rolfzen, Dick Kangas
Yaklaşık üç buçuk saatlik bu belgesel film, müzisyen Bob Dylan’ın çocukluğundan ikonik rock yıldızına dönüşme sürecini beyaz perdeye taşıyor. Efsanevi şarkıcının portresini çizmek için 1960’lardan canlı konser görüntüleri, basın toplantıları ve Dylan ile yeni bir röportaj filmde kullanılıyor. Ek olarak, filmde Dylan’ın en yakın arkadaşları, şair Allen Ginsberg, eski sevgilisi ve ünlü sanatçı Joan Baez ve Dylan’ın ilk akıl hocası Pete Seeger dâhil bazı sanatçılarla yapılan röportajlar yer alıyor.
2) The Departed – Köstebek (2006) | IMDb: 8.5
- Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Matt Damon, Jack Nicholson
Bostonlu çete patronu Frank Costello’nun genç koruması olan Colin’e polis akademisine kaydolması emredilir. Colin kısa sürede akademide yükselen bir yıldız ve mafya için yararlı bir köstebek olur. Hevesli genç polis Billy ise amiri tarafından Costello çetesine sızmak için görevlendirilir. Her iki adam da hedeflerine ulaşarak başarılı köstebek olurlar. Ancak bir yandan da suçluluk duyarlar.
The Departed, 2002 yapımı Hong Kong filmi olan Internal Affairs’ten uyarlamadır. Aldığı ödüllerle Martin Scorsese filmleri arasında en şaşırtıcı olan film olabilir. 2007’de En İyi Film, En iyi Film Kurgusu, En İyi Uyarlama Senaryo, En İyi Yönetmen Oscarlarını toplayan film daha birçok ödül kazanmıştır. The Departed başka medyalarla ve ülkelerde en çok uyarlanan Martin Scorsese filmleri arasında yer alıyor.
1) Goodfellas – Sıkı Dostlar (1990) | IMDb: 8.7
- Oyuncular: Robert De Niro, Ray Liotta, Joe Pesci
Goodfellas Martin Scorsese filmleri arasında epey önemli bir yere sahip. Nicholas Pileggi’nin gerçek olaylara dayanan kitabı Wiseguy’dan uyarlama olan Goodfellas bazı sinema eleştirmenlerine göre hem bu zamana kadar çekilmiş en iyi mafya filmi hem de Martin Scorsese filmleri arasında en iyi olanı.
Film, Brooklyn işçi sınıfından olan Henry Hill’in, mafya saflarında yükselişinin hikâyesini ele alıyor. Genç Henry mahallesindeki gangsterlere hayranlık duyar ve gangster olmak ister. Henry, suç dünyasına küçük adımlar atarken polis, onu çalıntı sigara sattığı için tutuklar.
Ancak çalıştığı mafya hakkında polise hiçbir şey söylemez ve Henry’nin mafyadaki yükselişi böyle başlar. Mafya babası, Paul Cicero Henry’yi polise karşı sessiz kalmasından dolayı tanır. Henry daha sonra gençlik yıllarında Tommy DeVito ve Jimmy Conway ile çalışır ve asıl film buradan sonra başlar. Goodfellas 1991 yılında hem Oscar hem de birçok dalda BAFTA ödülü kazanarak o yıla damgasını vurmuştur.
This post is also available in: English
Yorumlar (0) Yorum Yap