Yapay zekalar gün geçtikçe hayatımıza daha çok dâhil olmaya ve varlıklarını hissettirmeye başladılar. Her alanda da kendilerini gösteriyorlar. Şimdiyse bir psikolog olarak karşımızdalar. Her istediğimizde konuşabileceğimiz bir psikolog düşüncesi, kulağa oldukça tatmin edici geliyor.
Her şeyin Stanford Üniversitesi’nden bir araştırmacının, depresyona nasıl tepki vereceğimizi bir yapay zeka ile ölçme fikriyle başladığını söyleyebiliriz. Yapay zeka Chatbotları zaten vardı. Bu fikir üzerine “Woebot” adında bir Chatbot tasarlandı. Woebot bilişsel – davranışçı terapi kullanarak depresyon tedavisinde bir çözümcü olarak kullanılmak isteniyor.
Woebot’u Facebook Messenger üzerinden kullanabilme imkanımız var. Yazdığınız an cevap verip sizinle bir arkadaş edasıyla konuşuyor. Verdiğiniz cevaplara göre de sizi neşelendirmek için video, görsel, eğlenceli testler veya GIF bile yolluyor. Tabi ki tüm bu başarılı geri dönüşlerine rağmen gerçek bir psikoloğun yerini tutması şu an tam anlamıyla mümkün gözükmüyor. Zaten araştırmacılar da bu çalışmada, daha çok insanların kendi kendine konuşarak problemlerini çözmelerini sağlamak istemişler. Aslında siz farkında olmadan Woebot sorduğu sorularla da sizi buna yönlendiriyor. Woebot’u buradan inceleyebilirsiniz.
…
Woebot’tan sonra gerçeğe çok daha yakın tasarlanan sanal psikoloğumuz “Simsensei”den de bahsetmek gerek. Simsensie 3D yaratıldı. Ve tahmin ettiğiniz üzere Simsensei ile görüşmelerde videolu olacak. Bu şekilde Simsensei karşı tarafın beden dili hakkında da bilgi edinebilecek.
İki projenin amacı da aslında terapilere maddi olarak gücü yetişemeyecek ve insanlarla paylaşım yaparken zorlanan kişilere fayda sağlamak. Bu doğrultuda yapılan araştırmalara göre de, insanların anonim bir kişiyle konuşurken çok daha rahat hissettikleri belirlendi. Ve anlaşıldı ki, rahat hissetmeleri onların konuşmalarında daha çok bilgi paylaşımı yapmalarına sebebiyet veriyor. Bu da kişilerin, problemlerinin çözümünü kolaylaştıran bir etken.
Yorumlar (0) Yorum Yap