Giyim tarzları ve moda akımları denildiğinde herkesin aklına mutlaka birtakım şeyler geliyordur. Karşımızdaki külliyat aslına bakılırsa uçsuz bucaksız bir alana tekabül ediyor diyebiliriz. Tarih boyunca pek çok farklı giyinme tarzı ortaya çıkmıştır. Bunların kimi yerel ölçekli değer kazanırken kimisi ise evrensel olarak tanınmıştır. Bu anlamıyla giyinmenin tarihçesinin oldukça geçmişe uzandığını da söylemek mümkündür. Giyinme ve bunu bir tarza uygun olarak gerçekleştirme, insana dair pek çok şey söyler. İnsanın kendine motive etme ihtiyacından tutun da kendini güvende hissetmesine kadar uzanır bu durum.
Tabii ki giyim tarzları kadar moda akımları da tarihe oldukça büyük damga vurmuştur. Tıpkı mimari, resim ve sinema gibi moda akımları da belli başlı standartlar yaratmıştır. Her moda akımı kendine özgü geliştirdiği standartlar ile dikkat çeker. Bu sayede insanlar belirli dönemlerde çeşitli moda akımlarından etkilenebilirler. Bu etkilenme durumu ticari olarak kitle güdüleme olarak karşımıza çıkabileceği gibi kişilerin kolektif beğenilerinden de ortaya çıkabilir. Sözü uzatmadan giyim tarzları ve moda akımlarının tarihçesine göz gezdirmeye başlayabiliriz.
Moda Akımlarının Tarihi Nasıl Başladı?
Sanat akımlarında olduğu gibi moda akımları da belli başlı ortaklaşmalardan oluşmuştur. Modayı ve akımlarını doğuran bu dürtü çoğunlukla kolektif beğeni ve talepler ile ilişkilidir. İnsanların ortak beğenileri ve ihtiyaçları belirli standartlar yaratma konusunda etkileyici olmuştur. Bu anlamıyla moda akımları hiç olmadığı kadar insanla ilişkilidir diyebiliriz. Peki moda kelimesi ve tanımı tam olarak ne zaman ortaya çıktı? Moda terimi, Latince kökenli “modo” kelimesi ile eşdeğerdir. Bu kelimenin anlamı ise “hemen şimdi” anlamına denk düşer.
Buradan da anlaşılacağı üzere Latince kaynaklı olan moda, çok eski tarihlerde bile güncel ve popüler olan anlamına gelmektedir. Kavramın bu popülerliği günümüzde hala sürmektedir. Belirli kitlelerin ortak stilize beğenileri ve yoğun talepleri moda kavramını karşılamaktadır. Modanın bu haliyle yoğun his ve duygular ile ilişkisi de azımsanmayacak kadar çoktur. Moda yalnızca giyim tarzları ile düşünülmesinin aksine pek çok sanat dalını etkiler. Lakin inceleme başlığımız için önemli olan giyim tarzları ve moda akımları arasındaki tarihsel ilişki diyebiliriz.
Giyim Tarzları ve Moda Akımlarının Yükselişi
Giyinmenin stilize ve ortak beğenilere göre şekillenmesi oldukça geçmişe dayanmaktadır. Lakin bunun moda akımları çerçevesinde oldukça popüler şekilde ortaya çıkması ise 19.yüzyıla kadar gitmektedir. Bu yüzyılın gelişiyle birlikte teknolojide, bilim dünyasında ve sanat akımlarında köklü değişimler ortaya çıkmıştır. Bu değişimlerin belki de en önemlisi ise önceki dönem dünyayı sarsan Endüstri Devrimi’dir. Endüstri Devrimi sonrasında üretim hızı ve verim olağanüstü bir ivme kazanmıştır. Bu ivmenin etkilendiği alanlardan birisi de kuşkusuz tekstil olmuştur.
Daha önceki dönemlerde küçük atölyelerde görece daha yavaş üretim gerçekleşirken bu dönemle birlikte sarsıntı oluşmuştur. Büyük sanayi alanları ve tekstil işletmeleri ortaya çıkmıştır. Bu tekstil işletmelerinde neredeyse sınırsız miktarda ürün üretilmeye başlanmıştır. Bu sürecin ardından kitleler açısından önemli bir dönüm noktası ortaya çıkar. Bu dönüm noktasının adı ise modadır. Kitlesel beğeni, yoğun talep ve haz, stilizasyon vb. kavramlar ortaya çıkar. İnsanların beğenileri birbirlerini etkilemeye başlar. Bu durum ortak standartlara sahip giyim tarzları ve moda akımlarının da doğuşuna öncülük eder.
Giyim Tarzı ve Modanın Adından Söz Ettiren 25 Akımı
1)Vintage Giyim Tarzı
Giyim tarzı başlıklı bir içerikte şüphesiz vintage en üst sıralarda olacaktır. Biz de bunu bildiğimiz için vintage giyim tarzı ile listemize başlamak istedik. Günümüzde en yaygın olarak karşımıza çıkan giyim tarzlarından birisi vintage’dır. Vintage giyim tarzı neredeyse minimalist bir yaşam tarzı ile paralel anılmaya bile başlanmıştır. Bunun altında kuşkusuz tüketim kültürünün çok üst düzeylere çıkan grafiği yatmaktadır. Her şeyin tüketilmek için alınıp satıldığı ve her şeyden kolayca vazgeçilen bir döneme vintage damga vurur. Vintage denildiğinde ilk olarak akla gelen eskileri giymek olsa da aslında durum daha farklıdır.
Vintage tercihi etik ve kolektif bir tercihin sonucunda günümüze damga vuran giyim tarzları arasına girmiştir. Vintage kelime ve terim olarak Türkçe kullanılan yabancı kelimeler arasına girmiştir. Vintage giyim tarzı ilk olarak 19. yüzyılın şafağı ile birlikte konuşulmaya başlanmıştır. Birbirinden farklı ve çeşitli giyim beğenilerini ve kombinlerini bütünleştirmesiyle ün kazanır. Tamamen kaliteli malzemelerden ortaya çıkan ürünlerin ilerleyen yıllarda ve hatta çağlarda bile kullanılması anlamına gelir.
2) Retro Giyim Tarzı
Retro giyim tarzı ile vintage arasında kesin bir ayrım yapmak ilk bakışta zor görünmektedir. Bunun sebebi her iki giyim tarzının da geçmişten beslenmesidir. Lakin iki giyim tarzı arasında temel bir farklılık bulunmaktadır. Bu farklılık esasen kullanılan ve tercih edilen ürünlerin ne olduğudur. Giyim tarzları ve moda akımları denildiğinde bunları ortaya çıkaran ürünleri de unutmamak gerekir. Retro giyim tarzı da tam olarak kullanılan ürünleriyle dikkat çeken bir tarzdır diyebiliriz. Vintage giyinme genel olarak tarihe direnen güçlü malzemelerden üretilmiş ürünleri, içinde yaşanılan dönemde kullanmaktır.
Retro ise geçmişe damga vurmuş belli başlı ürünlerin tekrar popüler hale gelmesini tanımlayan giyim tarzının adıdır. Alışveriş yaptığınız bir tekstil mağazasında mutlaka İspanyol paça pantolonlara rastlamışsınızdır. Aynı şekilde puantiyeli ve fırfırlı ürünleri de gördüğünüze eminiz. Günümüzde bu stile sahip ürünlerin yaygınlaşmasını sağlayan tarz ise retro giyim tarzıdır. Vintage ile en keskin ayrım ise burada ortaya çıkar. Vintage giyim tarzı abartılardan uzak ve hatta görece sade ürünlerden çıkan kombinlerden oluşur.
3) Androjen Giyim Tarzı
Androjen giyim tarzı çoğu zaman maskülen giyim tarzı ile birlikte düşünülmektedir. Bunun sebebi ise iki giyim tarzı arasında ince bir çizgi bulunmasıdır. Androjen giyim tarzı en genel anlamıyla erkek giyim tarzının kadınlar tarafından sergilenmesi anlamına gelir. Daha da açıklamak gerekirse erkek giyimine benzerlik taşıyan kombinlerin değil direkt olarak erkek kıyafetlerinin giyilmesidir. Bu haliyle günümüzde oldukça yaygınlığa sahip olduğunu da belirtmek gerekir. Androjen giyim tarzının ayırt edici özellikleri arasında her mevsim kullanılmasıdır. Herhangi bir alana ve mevsime uygun androjen ürünler tercih edilebilir.
Tabii ki yaz ve bahar aylarında tercih edilen ürünlerle kış aylarında tercih edilenler arasında farklılık vardır. Bu ayrım ürünlerin renk ve kalınlık tercihlerini etkilemektedir. Androjen giyim tarzı çevrenizde fark yaratan bir tarzdır. Bu nedenle günümüzün en çok beğenilen ve sofistike tarzları arasında dikkat çeker. Feminen giyimden farklı olarak kadınlar için bol kesim ürünler üretilir. Bol pantolonlar, ceketler ve gömlekler vb. ürünler olarak sıralamak mümkündür. Yelek, kravat gibi ürünlerde kullanılır.
4) Bohem Giyim Tarzı
Bohem giyim tarzı adından da anlaşılacağı üzere renkli tercihlerden uzak durulan bir tarzdır. Giyim tarzları ve moda akımları dışında pek çok alanda karşımıza çıkmasıyla ünlüdür. Hemen hemen tüm sanat akımlarında bohem tarzı bulmak mümkündür. Bu anlamıyla oldukça popüler olduğunu söylemek mümkündür. Belirli bir dönemin ruhunu temsil ettiğini söylesek hiçte yanılmış sayılmayız. 1970’li yıllarda yükselen karşı kültür ve isyan hareketinin bir parçası olarak ortaya çıkar. Bu haliyle günümüze kadar etkinliğini de sürdürür. Geniş kitlelerin büyük ve yoğun taleplerine karşı minimal taleplerin baskın olduğu bir giyim tarzıdır.
Konar göçer ve sınırsız yaşam talebiyle yakından bağlantılıdır. Stilize ve estetik görünme talebi bohem giyim tarzında edilgen konumdadır. Hatta yok denecek kadar az olduğunu ve umursanmadığını söylemek mümkündür. Pastel renkler ve işlemeli ürünlerin yoğunluklu olarak kullanılması ile bilinir. Günümüzde pek çok tekstil firması bohem giyim tarzını tekrar gün yüzüne çıkarmaya çalışmaktadır. Birbirinden renkli ve desenli elbiseler, fırfırlı ürünler ve uzun etekler ile zamana meydan okuyan bir tarzdır.
5) Minimalist Giyim Tarzı
Bohem giyim tarzından konu açılmışken minimalist giyimden bahsetmemek olmazdı herhalde. Minimalist giyim tarzı da tıpkı bohem giyim tarzı gibi hayattan ilham alır. Hayata bakış, zamanın ruhuna isyan, alternatif yaşam tarzları denildiğimde minimalist yaşam akla gelir. Giyim tarzı ise minimalizm ise giyinmenin bütünleştiği alan olarak gösterilebilir. Aşırı, yoğun ve heybetli görünümün aksine küçülmenin ve sadeliğin ön plana çıktığı görülür. Bu nedenle maksimum yaşama ve maksimalist görüşe karşıtlık dikkat çeker. Minimalist giyim tarzı da tıpkı bohem tarzda olduğu gibi 60’lı yılların sosyo-kültürel ortamından beslenmektedir.
Gösterişin yerini tamamen yalınlık alır bu tarzda. Bedenin belli parçalarının ortaya çıkarılmasından mümkün mertebe kaçınılır. Buradaki asıl itki muhafazakarlıktan ziyade sade yaşam talebidir. Giysi ve elbiselerin renk ve desenleri olabildiğince nettir. Net renkler, net çizgiler ve net desenlerin minimalist giyim tarzının parolası olduğu söylenebilir. Kimilerine göre bayağı ve sıradan olmakla eleştirilse de moda tarihine etkisi olan tarzlar arasında yer alır. Bunun temel sebebi kuşkusuz aynı çizgiden sapmaması ile ilişkilidir.
6) Maksimalist Giyim Tarzı
Modada sadelikten ve aşırılıktan uzak tarzlar olduğu gibi abartı ile öne çıkan tarzlar da bulunmaktadır. Maksimalist giyim tarzı her yönüyle minimalist tarzın karşısında yer alır. Bu yalnızca giyim tarzı karşıtlığı olarak değil yaşamsal talepler konusunda da ortaya çıkar. Minimalizmin, sadelik, yalınlık ve doğallık kavramlarını maksimalist tarzda abartı, şatafat ve gösterişe bırakır. Giyilen ürün ve tarzın kişide bıraktığı his ve aidiyet yerine çevrede bıraktığı izlenime değer verilir. Giyinmenin en radikal ve cesur tarzları arasında maksimalist giyim tarzının olduğunu da belirtelim.
Maksimalist giyim tarzı da minimalist tarz gibi 60’lı yıllar ile birlikte popülerlik kazanmaya başlar. O günden bu yana iki giyim tarzı arasındaki karşıtlığın sürdüğünü de belirtmek gerekir. Lakin iki giyim tarzı taban tabana zıtlık taşıdığı için biri rekabetin varlığından bahsetmek mümkün değildir. Maksimalist giyim tarzının renkleri aşırı canlı, ölçüleri standart dışı ve kesimleri ölçek dışı olma özelliği taşır. Gözle görülen alanda maksimum gösterişe ulaşmak hedeflenir.
7) Klasik Giyim Tarzı ve Moda Akımı
Klasik giyim tarzını yalnızca bir tarz olarak düşünmekten kaçınmak gerekir. İçerdiği alanlar ve tarzlar düşünüldüğünde klasik bir moda akımı olarak da karşımıza çıkar. Bu anlamıyla bu başlıkta klasik tarz ve akımı birlikte ele almayı uygun gördük. Sanatta klasik veya klasisizm denildiğinde süslü sözler, işlemeler, görüntüler vb. akla gelir ilk olarak. Giyim tarzlarında klasik denildiğinde ise durum farklı bir hal alıyor. Hatta giyim ve modada klasik söz konusu olduğunda klasisizmden taban tabana zıt bir anlamın çıktığını düşünmek mümkündür.
Klasik stil, tıpkı minimalist, retro, vintage ve bohem tarzlarda olduğu gibi sadelikle ön plana çıkar. Klasik giyim tarzının olmazsa olmazı ise hiç şüphesiz pantolon tercihidir. Klasik tarz ve stile ne uygun pantolon tercihi oldukça önemli bir detaydır. Birkaç parçadan oluşan kombinler ile klasik tarza uygun giyinmek mümkündür. Klasik giyim tarzı ve modanın sloganları ise şık giyim, şık duruş ve şık görünüm olarak özetlenebilir.
8) Maskülen Giyim Tarzı
Maskülen giyim tarzı adından da anlaşıldığı üzere feminen giyim tarzının zıttı olma özelliği taşır. Aynı şekilde androjen giyim tarzı ile akrabalık ilişkisi olsa da ondan temel bir farklılıkla ayrılır. Androjen giyim tarzı ve stilinde tamamen erkek kıyafetlerini kadınlar tarafından giyilirken görüyorduk. Maskülen giyim tarzı ise kadınlar için daha erkeksi hatların ve modellerin tercih edilmesi anlamına geliyor. Burada tercih edilen ürünlerin form ve yapıları başta olmak üzere pek çok özelliği ayrıksılık taşıyor.
Renkler, kesimler, parçalar ve çizgiler tamamen bu forma uygun olarak tasarlanır. Maskülen ve androjen giyim tarzlarını ayırmak için oldukça basit bir formül bulunmaktadır. Bu formül şuna dayanır; androjen giyim tarzı erkek kıyafetlerinin tercih edilmesi iken maskülen giyim “erkeksi” giyim tarzını karşılar. Pantolon, gömlek, ceket ve ayakkabı bu giyim tarzında ön plandadır. Erkeksi bedenler ve boy tercihleri de yine maskülen stilin olmazsa olmazları arasındadır.
9) Feminen Giyim Tarzı, Stil ve Moda Akımı
Feminen giyim tarzı ise pek çok kadının tercihleri arasında ilk sırada yer alır. Feminen giyim tarzı ve stil maskülen giyim tarzının karşıtıdır. Bu şu anlama gelir: desen, renk, kesim ve ölçülerde kadınsılığın mutlak hakimiyeti. Feminen stilin ön önemli detayı kadınsılık ve kadın bedeninin ön plana çıkmasıdır. Bu anlamıyla bel ve üst vücut kıvrımlarının ön planda olması tercih edilir. Maskülen ve androjen stil nasıl ki pantolon ile önem kazanıyorsa feminen stilde etekleri ile dikkat çeker.
Vücudu tam kavrayan etekler ve topuklu ayakkabılar ile feminen giyim tarzı tam anlamıyla ortaya çıkar. Feminen giyim tarzı pek çok açıdan minimalist ve klasik tarzlara benzer. Abartılı renkler, desenler ve parçalar yerine daha sade ölçüler elde edilir. Bu anlamıyla feminen stil göz kamaştırmayı amaçlamayan giyim tarzları ve moda akımları arasında yer alır. Feminen akım, modanın güncelliğini takip etmek yerine kişiye en çok yakışanı bulmayı amaçlar. Bu anlamıyla gösterişten epeyce uzak olması şaşırtıcı değildir.
10) Avangart Giyim Tarzı ve Akım
Avangart kelimesi terimsel olarak modern çağda literatüre kazandırılmış bir terimdir. Terim, sabit form ve standart karşıtı olmasıyla dikkat çeker. Mimari, şiir, resim ve sinema başta olmak üzere pek çok sanat dalında karşımıza çıkar. Modern yüzyılın ve çağın en sık başvurulan akımlarında ilk sıralarda yer alır. Tabii ki giyim tarzları ve moda konusunda da avangart akımın bir sözü vardır. Modern giyim tarzları ve moda akımları denildiğinde ilk akla gelen kuşkusuz avangart stil olmaktadır. Gündelik olana karşıtlık, popüler olanın dışına çıkma akımın belirleyici niteliklerindendir.
Bu standart tercihlerin yerini daha sanatsal ve yaratıma açık ürünler alır. Bu anlamıyla peşin olarak söylemek gerekir ki avangart akımın en önemli özelliği yaratım sürecidir. Sanatsalın yeniden düşünülmesi desek hiçte yanılmış olmayız. Pratik, standart ve gündelik giyim tarzı yerine tamamen sıra dışı ürünlere yönelme tarzıdır. Böylece avangart akım ve stilin minimalist ve bohem akımlar gibi yaşama dayandığını savunmak mümkündür.
11) Gotik Giyim Tarzı ve Gotik Akım
Gotik kelimesini hemen herkes hayatının bir parçasında duymuştur. Gotik terimi çoğunlukla Hristiyanlık dini ve mitolojisi ile ilişkilendirilmektedir. Daha doğrusu Orta Çağ fikriyatı ile bağlantılı kullanıldığını söylemek daha mümkündür. Orta Çağ’ın yarattığı karamsarlığın sanata yansıması olarak da düşünülebilir. Giyim ve moda akımlarında gotik tercihler ise 70’li yıllarla birlikte kullanılmaya başlanır. Lakin aradan uzun çağlar geçmiş olsa da Orta Çağ sanatsal gotik akımı ile paralellikler taşır. Akımın en önemli temsilcileri arasında ünlü şarkıcı ve söz yazarı Amy Winehouse gösterilebilir.
Yaşam tarzında olduğu kadar giyim tarzında da gotik tercihlere sahip olan sanatçı akımın tanınmasına katkı sağlamıştır. Gotik akımında tül ve dantelin oldukça büyük önemi vardır. Tabii ki siyah renginin mutlak hakimiyetini unutmak olmaz. Akımın en önemli ve ayırt edici tercihi ise siyah rengidir. Gotik tarzda kadınsı hatlar ön plana çıkar. Bu anlamıyla feminen akım ve stille bağlantılıdır. Ancak feminen akımdaki sade anlayış gotik akımda daha gösteriş yanlısı tercihlerle kendini sunabilmektedir.
12) Hipster Giyim Tarzı
Her dönem ardında yeni bir kuşağı bırakır derler. Her çağın bir ruhu belki vardır belki de yoktur. Lakin 60’lı ve 70’li yılların pek çok açıdan yeni bir kuşak oluşturduğunu söylemek mümkündür. Kendisinden öncekileri ve sonrakileri değiştirmeyi başaran bir kuşaktan bahsediyoruz tabii ki. Hayata ve dünyaya bakış başta olmak üzere sanat ve mimari beğenilerin farklılaştığı bir kuşak. Alternatif yaşam talepleri olan ve bunun arkasında duran bir kuşak. Bohem, minimalist gibi akımlar bu kuşaklardan yeterince nasibini alan stillerdir. Hipster kuşağı ise 90’lı yıllarda yaşanan teknoloji atağının bir sonucu gibidir.
Teknoloji, modernleşme ve fütüristik akımların etkisiyle modada da hipster akım doğmuştur. Sınırların internetin doğuşu ile birlikte neredeyse silikleşmesi hipster akımın alameti farikalarından birisi gibidir. Yeni hippi kuşağı kuşkusuz bu dönemde ortaya çıkan hipsterlerı tanımlamak için kullanılmaktadır. Giyim ve modada yaratıcılık ve özgürlüğün savunucuları arasında yer almaları bile buna işarettir. Aslına bakılıra hipster bir giyim tarzından çok bir akım olma özelliği taşır. Vintage, klasik ve bohem tarzların bütünleşmesinden oluşur.
13) Grunge Giyim Tarzı ve Stil
Grunge, giyim tarzları ve moda akımları arasında en isyan dolu olanlar arasında yer alır. Akımın grunge müzik hareketiyle de dirsek teması bulunur hali hazırda. Şimdiye kadar sıraladığımız akımların kimi sadeliği tercih ederken kimisi ise gösterişten yana konum almıştı. Grunge giyim tarzına baktığımızda ise gösterişten ve sadelikten aynı ölçüde uzaklaşma olduğunu söyleyebiliriz. Aynı anda hem gösterişsizlik hem de sadelikten kaçış hareketi desek daha doğru olur açıkçası. Neyin kişiye daha rahatlık sağladığı ön plandadır. Konforun bu anlamıyla grunge ile eş anlamlı olduğunu söylesek yanılmış olmayız.
Herhangi bir güzellik ya da standart tercih söz konusu değildir. Lakin yine de grunge denildiğinde spor ayakkabı ve kot pantolon ilk olarak akla gelenler arasındadır. Geniş vintagevari kazaklar ve gömlekler de aynı ölçüde tercih edilir. Grunge müziğin 80’li yıllardaki yükselişi ile birlikte günümüzde akım varlığını hala sürdürmektedir. Destansı müzik grubu Nirvana ile özdeşleşen akımın, tam anlamıyla grup üyelerinin giyim tarzına benzediğini söyleyebiliriz.
14) Sofistike Giyim Tarzı
Sofistike terimi kullanıldığı alana göre farklılık gösterebilmektedir. Lakin kavramın genel kullanımı, bir konudaki farklı durum veya düşünce tarzını vurgular. Giyim tarzları ve moda akımları söz konusu olduğunda da sofistike terimi karşımıza çıkar. Kavramın buradaki kullanımı bir giyim tarzı ve stilini tanımlamak içindir. Belirli standartlarda güzelliği ve şıklığı kapsayan bir giyim tarzı olduğunu söylemek oldukça mümkündür. Tarz ve estetik görünmek belki de sofistike akımın en can alıcı noktalarındandır.
İnce düşünülmüş ve tasarlanmış bir giyinme politikası desek hiçte yanılmış olmayız. Kişinin belirli bir standarda bağlı kalarak değil tamamen kendi şıklığını dizayn etmesi anlamına da gelir. Bu anlamıyla yaratıcı bir sürecin olduğunu da vurgulamak gerekir. Her ne kadar tamamen yaratmaya dayalı avangart akım kadar olmasa da kişiye özgün bir tercih söz konusudur. Sofistike giyim tarzı yalnızca bir çağa ait değildir. İçerisinde bulunduğu çağa uygun olarak sofistike giyim tercihleri ortaya çıkabilir.
15) Barok Giyim Tarzı ve Akımı
Barok stili, tıpkı gotik akımı gibi Orta Çağ ile ilişkili bir giyim tarzıdır. Pek çok açıdan hem bir giyim tarzı hem de bir akımı tanımlamak için kullanılır. 17. yüzyıl dolaylarında ortaya çıkan akım, ilk olarak mimari ve heykelde ağırlık kazanmıştır. Lakin giyim tarzlarına yansıması oldukça kısa sürede gerçekleşmiştir. İşlemelerin ve desenlerin şatafatlı doğası, barok akımın göbek adı gibidir. Bunu giyim tarzlarına dönüştürmek hiçte zor olmamıştır. Günümüzün popüler ve sık tercih edilen akımlarından olmasa da bir döneme damgasını vurmuştur.
Barok akımında karşımıza çıkan ürünlerin yoğun süslemeli olmaları dikkat çeker. Aynı şekilde renklerin inanılmaz göz alıcı tercihleri de bir diğer dikkat çeken husustur. Korse kullanımı her ne kadar barok giyim tarzı ile başlamamış olsa da akımla birlikte popülerleştiği söylenebilir. Korse ve bele oturtmalı elbiseler barok giyim tarzı ile bilinir olmuştur. Barok akımı aynı zamanda malzemelerin saf kaliteden oluşmasını bekler. Herhangi bir ham madde yerine tamamen doğal ve ithal ürünler kullanılır.
16) Western Giyim Tarzı ve Moda Akımı – Kovboy Stili
Western bir kelimeyi ve terimi tarif etmenin ötesini tarif eder. Western her şeyden önemlisi bir lokasyonu tanımlar. Bu lokasyon Amerika’nın keşfi ile birlikte kolonyal dönemin başlamasıyla alakalıdır. Avrupa’dan gelen kolonyalistler kıtayı tanıdıkça ve bu alanın bilinmeyen yerlerine gittikçe dünya küçülmeye başlar. İlk çıkılan yer doğu olduğu için batı her zaman bilinmeyen gizemli yolculukların diyarı olarak kalmıştır. Tabii ki bugün durum pek öyle değildir. Western tanımı da tam olarak bu tarifi nitelemektedir.
Western filmlerinin ikonografik özellikleri başta olmak üzere türe ait olan tüm özellikler demek mümkündür. Western giyim tarzı aslına bakılırsa bir akım olma özelliği de taşır. Bunun nedeni tamamen standart hale gelmiş ve benzer ürünlerin kullanılması diyebiliriz. Kovboy şapkası ve kovboy çizmesi giyim tarzının öncüleridir. Bunlarla birlikte fırfırlı ve püsküllü pantolonlar da akımın giyim tarzına uygundur. Herhangi bir western filminde gördüğünüz klasik giyim neyse, bu akımın tercihleri de bu şekildedir.
17) Vamp Akımı
Vamp, kelime anlamıyla erkekleri baştan çıkaran kadın anlamına gelir. Sinema ve edebiyat kökenli olan bu kelimenin günümüzde bir giyim tarzı da bulunmaktadır. Kelime her ne kadar cinsiyetçi bir temele dayansa da giyim tarzı bakımından tercih edilmektedir. Şık ve gösterişli mekanlarda yapılan etkinliklerde bu akıma uygun giyinmek mümkündür. Aynı şekilde gala ve prömiyer gecelerine damga vurmanın da yollarından birisi olduğu söylenebilir. Şehvetin ön planda olması vamp akımın en dikkat ettiği özelliklerinden birisidir.
Feminen akıma benzerlik taşımakla birlikte çok daha kadınsı ve cesur giyim tarzları bulunur. Feminen giyim tarzında her ne kadar kadınsı dokunuşlar bulunsa da vamp akımda gizem daha ön plandadır. Bu anlamıyla sadelik yerine gösteriş daha çok dikkat çeker. Vamp akıl söz konusu olduğunda şehvet kadar tutku ve hazzın da olması gerekir. İnsan tutkuları ile ilişkili bir giyim tarzı ve akımdır vamp.
18) Eklektik Akımı
Eklektik akımı adından da anlaşılacağı üzere ekleme üzerine kurulu bir akımdır. Giyim tarzları ve moda akımları arasında eklektik en ilginç olanlardandır. Birbirine ters duran renk, desen, çizgi ve parçaların birlikte kullanılmasını mümkün kılar. Eklektik akıma göre şıklık ve zarafet sadece standart ve eş parçalardan ortaya çıkmaz. Zarafet aynı zamanda zıtlıklardan da ortaya çıkabilir.
Bu anlamıyla akımın farklı ve sıra dışı bir tercihi olduğunu söylemek mümkündür. Ünlü müzisyen David Bowie’nin eklektik akımdan etkilendiğini söylemek mümkündür. Tabii ki fütüristik eklektik desek daha doğru olur. Eklektik giyim tarzı, eğlenceli bir görünümün yanı sıra bir araya getirilmesi kolay olmayan bir tarzdır. Kişinin tamamen kendi beğenisine bağlı olan bir akım olduğunu da unutmadan ekleyelim.
19) Punk Giyim Tarzı ve Akımı
Punk, giyim tarzları ve moda akımları arasında en uçarı olandır kuşkusuz. Punk akımı giyim tarzları ve moda akımları ile sınırlandırmak tabii ki mümkün değildir. Punk en genel anlamıyla bir yaşama hareketidir. Bir slogan olduğunu da söyleyebiliriz. Giyimden müziğe sanattan mimariye kadar punk akımı her yerde görmek mümkündür. Punk kavramını açıklamak gerekirse kafana göre yaşamak tanımını yapmak doğru olur. Gerçekten de punk giyim tarzı konusunda da bu anlama gelir. Kişinin kafasına göre neyi giymek istiyorsa o an onu giymesidir.
Gençliğin ateşi ve isyankâr doğası ile yakından ilişkili bir akımdır. Bu nedenle renk tercihleri çoğunlukla siyah, kırmızı ve koyu renklerden oluşur. Yırtık zincirli dar pantolon, kesik t-shirtler ve yere sıfır ayakkabılar. Punk giyim tarzı bu ürünler dışında nasıl daha iyi açıklanabilir acaba? Punk bir moda akımı olarak makyaj tercihleriyle de dikkat çeker. Gözlere sürülen yoğun ve koyu rimelin yanı sıra tırnak boyaları da punk giyim tarzını açıklar.
20) Parizyen Giyim Tarzı ve Moda Akımı – Parisien Stil
Bir şehir düşünün ki kendine ait bir giyim tarzı olsun. Paris işte böyle bir şehir. Milano her ne kadar modanın kalbinin attığı yer ise Paris’te onun hiç gerisinde kalmıyor. Tamamen kendi modasını yaratıyor. Bu anlamıyla Paris’in çok farklı bir şehir olduğunu söylemek gerekiyor. Parizyen, yalnızca giyim tarzları ve moda akımları arasında yer alan bir kavram değil. Parizyen de tıpkı minimalist ve bohem yaşam gibi bir hayat tarifidir aslında. Parizyen olmak ve parizyen yaşamak desek daha doğru olur açıkçası.
Parisli kadınlar başta olmak üzere Fransız kadınların yaşama bakış ve giyinme arasında kurdukları ilişkidir esasen. Parizyen stil, kendine güvenen bir fikir sunar. Tıpkı minimalist akımda olduğu gibi Parizyen stilde, sade ve doğallığı öne çıkarır. Bu nedenle abartılı ve aşırı gösterişli ürünlerden uzak durulur. Vamp ve feminen akımlarında olan cesur dokunuşlar Parizyen akımda bulunmaz. Keza aşırıya kaçan makyaj ve zıt tercihlerde bulunmaz. Moda geçse bile stilin kalacağını dikte eder Parizyen akım.
21) Monokrom Giyim Tarzı ve Akımı
Monokrom, zıtlıkların birliği anlamına gelen giyim tarzıdır diyebiliriz. Giyim tarzları ve moda akımları arasındaki yin yang felsefe desek hiçte yanlış olmaz. Monokram en genel anlamıyla siyah ve beyaz renklerinin eşit ya da eşitsiz dağılımından oluşur. Buna uygun bir şekilde giyim tarzı ortaya çıkar. Tercihe göre aynı ürün iki farklı renkte olabileceği gibi farklı ürünlerden de oluşabilir.
Monokrom kelimesinin kökeni tabii ki Antik Yunan’a dayanmaktadır. “Monochrome” Yunanca’da tek bir renge ait olmak anlamına gelirken günümüzde daha farklı şekilde kullanılmaktadır. Giyim tarzları ve moda akımları söz konusu olduğunda Monokrom, zıt renklerin birlikteliğini ifade eder. Vamp akım gibi Monokrom akımda, göz kamaştırmayı amaçlayanlar için kaçırılmaması gereken stildir.
22) Pin-up Giyim Tarzı
Pin-up giyim tarzı bir döneme damga vuran stiller arasında yer alır. Giyim tarzları ve moda akımları içerisinde en sofistike tarza sahip olanlardandır. Gerek tercih edilen ürünlerin renk ve şekilleri gerekse biçim ve form açısından oldukça farklıdır. Marilyn Monroe ile bir döneme damga vurduğunu söylemeden geçmeyelim. Puantiyeli etek ve elbiselerin hakimiyeti pin-up akımın en önde gelen özellikleri arasındadır. 20. yüzyılın ilk yarısına söz geçirmiş bir stil olduğu da herkesin bildiği bir gerçektir.
Altın Çağ başta olmak üzere Amerika’da uzunca bir süre tercih edilen tasarımlar hep pin-up akımına aittir. Vamp akım ile akrabalık ilişkisine sahiptir. Bunun sebebi tıpkı vamp akımda olduğu gibi kadın cazibesidir. Haz ve cazibe pin-up akımın önde gelen niteliklerindendir. Lakin aynı zamanda neşeli bir hazzın da bu stilde yeri büyüktür. Vamp ne kadar gizemli bir cazibeyi ön plana çıkarırsa pin-up stili romantik bir cazibeyi yükseltir.
23) Casual Giyim Tarzı – Günlük Giyim
Gündelik yaşam söz konusu olduğunda casual giyim akla gelir. Günümüzde pek çok giyim firması casual adıyla çeşitli ürünler satışa çıkarmaktadır. Herhangi bir sıra dışılıktan ve gösterişten uzak olma hali baskındır. Doğallık, sportiflik ve rahatlık bu giyim tarzının anahtar özellikleri arasında yer alır. Dışarı çıkarken kolayca üzerinize giyebileceğiniz ürünlerden oluşur. Abartılı desenler ve renkler casual giyimin dışında kalır.
Giyim tarzları ve moda akımlarının tamamı düşünüldüğünde casual en gündelik olan demek mümkündür. Herhangi bir ek şey yapmadan casual giyinmeye uygun hale gelebilirsiniz. Bu anlamıyla aşırı sadeliğin hakimiyeti casual tarzın amentüsü demek doğru olacaktır. Gerek rahat ve esnek spor ayakkabılarda gerekse sade günlük giyimde buna ulaşılabilir.
24) Elegant Giyim Tarzı
Elegant, giyim tarzları ve moda akımları dünyasında Pin-up’ın bıraktığı boşluğu doldurmayı amaçlamıştır. Ortaya çıktığı 1950’li yıllardan itibaren hızla popüler hale gelmiştir. Pin-up’ta geride bırakılan aşırı zarafeti bir nebze olsun önemser görünür. Lakin aşırıya kaçmamak şartıyla. Ünlü Amerikalı aktris ve sinema ikonu Audrey Hepburn ile özdeşleşen bir akım olma özelliği taşır.
Giyim tarzında kalite kuşağı olarak tanımlasak hiçte yanılmış olmayız. Aksine elegant stil, temiz ve kaliteli görünüme büyük önem verir. Kökeni İngilizce olan elegant, Türkçe anlamıyla zarif olmayı tanımlar. Gündelik giyim yani casual ve pin-up arasında kaldığı söylenebilir. Bu anlamıyla Amerikan gündelik yaşamında belirli bir dönemde çok rağbet görmüştür.
25) Kolej Giyim Tarzı – Preppy Akımı
Preppy, geçmişten günümüze popülerliğini koruyan moda akımları arasındadır. Giyim tarzları ve moda akımları gözden geçirildiğinde preppy, belirli bir gruba hitap eder. Lise ve üniversite çağında olan genç kadınların preppy stili ile daha içli dışlı olduğunu söylemek mümkündür. Aslına bakılırsa kolej giyim tarzı belli başlı kurallara dayanmaz. Aksine casual giyinme ile çok benzerlik taşır. Lakin akıma ait olan belli başlı giyinme seçenekleri ve tercihleri bulunur.
Bunların başında ekose etek, çorap ve gömlek gelir. Kısa ve ekose etekler kolej giyim tarzında sıklıkla karşımıza çıkar. Aynı şekilde aşırı renkli ve yoğun olmayan sweatshirtler de preppy akımına dahildir. Tamamen spor olması tabii ki beraberinde spor ayakkabı kullanımını da getirmektedir. Sıralanan kombinlerin altına mutlaka spor ayakkabı giyilmesi dikkat çeker.
This post is also available in: English Français Español Deutsch
Yorumlar (0) Yorum Yap